Single Blog Title

This is a single blog caption

Koşullu Salıverme Nedir?

Türk Ceza ve İnfaz Hukukunda Şartlı Tahliye Kurumu

Koşullu salıverme (uygulamadaki adıyla “şartlı tahliye”), ceza infaz hukukunun en temel kurumlarından biridir. Basitçe anlatmak gerekirse; mahkûm olunan hapis cezasının belirli bir kısmının cezaevinde, geri kalan kısmının ise toplum içinde denetim altında geçirilmesini sağlayan mekanizmadır. Hükümlü cezaevinde geçirmesi gereken asgari süreyi doldurur, bu süre içinde iyi hâlli olduğu tespit edilir ve kanuni diğer şartlar da mevcutsa, cezaevinden koşullu olarak serbest bırakılır. Ancak ceza tamamen bitmiş sayılmaz; yalnızca cezanın infaz şekli değişmiş olur.

Bu kurum; hem hükümlünün topluma yeniden kazandırılması, hem cezaevlerindeki disiplin ve düzenin sağlanması, hem de “cezaların bireyselleştirilmesi” ilkesi bakımından son derece önemlidir. Özellikle uzun süreli hapis cezalarında, koşullu salıverme; hükümlünün geleceğe dair bir umut taşımasını sağlayan, infaz sisteminin “nefes alma noktası” olarak görülebilir.


1. Koşullu Salıverme ile Tam Tahliye Arasındaki Fark

Koşullu salıverme çoğu zaman halk arasında “tahliye” olarak anılsa da, aslında bihakkın tahliye (cezanın tamamen bitmesi) ile aynı şey değildir.

  • Bihakkın tahliye: Hükümlü hakkında verilen hapis cezasının infazı tamamen bitmiş, ceza süresi dolmuştur. Artık infaz yönünden bir denetim veya yükümlülük söz konusu değildir.

  • Koşullu salıverme: Hükümlü, kanunda öngörülen oranı cezaevinde geçirmiş ve iyi hâlli olduğu kabul edilerek “şartlı” olarak dışarıya çıkmıştır. Cezasının kalan kısmı, denetim süresi içinde dışarıda infaz edilir. Bu dönemde hükümlüye bazı yükümlülükler getirilebilir ve bu yükümlülüklere uyulmaması ciddi sonuçlara yol açabilir.

Bu yönüyle koşullu salıverme, tam anlamıyla bir “affetme” veya “cezadan vazgeçme” değildir. Hüküm aynen varlığını korur; sadece cezanın geri kalan bölümü, kapalı veya açık ceza infaz kurumunda değil, denetimli serbestlik sistemi içinde çekilir.


2. Koşullu Salıvermenin Temel Amaçları

2.1. Hükümlünün Topluma Yeniden Kazandırılması

Ceza hukukunun çağdaş yaklaşımı, yalnızca “cezalandırma” üzerine kurulu değildir. Amaç; suç işleyen kişiyi topluma kazandırmak, tekrar suç işlemesini önlemek ve toplumsal barışı güçlendirmektir. Koşullu salıverme de bu amaca hizmet eder.

Hükümlü cezaevinde belli bir süre kaldıktan sonra, topluma ani ve kontrolsüz bir şekilde değil, kademeli ve denetim altında döner. Bu sayede:

  • Cezaevine ani uyum probleminin tersi, yani dış dünyaya uyum sorunu hafifletilir.

  • Hükümlü, aile ilişkilerini yeniden kurma ve iş hayatına adım atma fırsatı bulur.

  • Denetimli serbestlik sürecinde rehberlik, rehabilitasyon ve eğitim imkanlarıyla yeniden suç işleme riski azaltılmaya çalışılır.

2.2. Cezaevlerinde Disiplin ve Düzenin Sağlanması

Koşullu salıverme, infaz kurumları açısından önemli bir teşvik mekanizmasıdır. Hükümlü, belirli davranış kalıplarına uyduğu ve iyi hâl gösterdiği takdirde daha erken serbest kalabileceğini bildiği için, kurum kurallarına uyma eğilimi artar.

Bu sayede:

  • Disiplin cezalarının azalması,

  • Kurum içi şiddet ve isyan risklerinin düşmesi,

  • Eğitim, çalışma ve rehabilitasyon programlarına gönüllü katılımın artması

hedeflenir.

2.3. Cezanın Bireyselleştirilmesi ve Umut Hakkı

Koşullu salıverme, cezanın “herkese aynı kalıp içinde uygulanması” yerine, kişinin cezaevindeki davranışı, suçun özellikleri, yeniden suç işleme riski gibi unsurlar dikkate alınarak bireyselleştirilmesini sağlar.

Ayrıca ağır ve uzun süreli hapis cezalarında, hükümlünün tamamen umutsuz bir şekilde cezaevinde tutulması, insan onuruyla bağdaşmayan sonuçlar doğurabilir. Uzun süreli cezalarda bile belirli bir aşamada tahliye ihtimalinin var olması, “umut hakkı” bakımından önemli kabul edilmektedir.


3. Koşullu Salıvermenin Genel Şartları

Koşullu salıvermeden yararlanmak, herkese otomatik olarak tanınan bir hak değildir. Hem objektif (süreye ilişkin) şartlar, hem de sübjektif (iyi hâl) şartlar birlikte sağlanmalıdır.

3.1. Süre Şartı: Ceza Süresinin Belirli Bir Oranının Çekilmesi

Her şeyden önce hükümlünün, mahkûm olduğu hapis cezasının kanunda öngörülen oranını ceza infaz kurumunda çekmiş olması gerekir. Bu oran;

  • Hapis cezasının süreli mi yoksa müebbet mi olduğuna,

  • Suçun türüne,

  • Sanığın tekerrür hükümlerine tabi olup olmadığına,

  • Suçun terör, örgütlü suç veya uyuşturucu ticareti gibi özel bir suç tipi olup olmadığına

göre değişiklik gösterir.

Genel çerçevede;

  • Süreli hapis cezalarında kural olarak cezanın yarısı cezaevinde infaz edilir, kalanı koşullu salıverme sonrası denetim sürecine konu olur.

  • Bazı ağır suçlarda, bu oran 2/3 veya 3/4 şeklinde daha yüksek uygulanır.

  • Müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında ise, oran değil; belirli yıllarla ifade edilen uzun süreler söz konusudur (örneğin 30 yıl, 36 yıl gibi).

Bu oranların ve sürelerin her bir dosya için ayrıca incelenmesi gerekir; zira infaz mevzuatı zaman içinde değişebilmekte, bazı suçlar yönünden özel hükümler getirilebilmektedir.

3.2. İyi Hâl Şartı: Kurum İçindeki Davranışın Değerlendirilmesi

Sadece sürenin dolması tek başına yeterli değildir. Hükümlünün, cezaevinde bulunduğu süre boyunca iyi hâliyle dikkati çekmiş olması gerekir.

İyi hâlin değerlendirilmesinde şu unsurlar dikkate alınır:

  • Kurum kurallarına uyup uymadığı,

  • Disiplin cezası alıp almadığı; aldıysa niteliği, sayısı ve ne kadar zaman geçtiği,

  • Çalışma, eğitim, kurs, meslek edindirme ve sosyal faaliyetlere katılım durumu,

  • Diğer hükümlüler ve personel ile ilişkileri,

  • Genel davranışlarının suçtan pişmanlık ve topluma uyum yönünde değişip değişmediği.

Bu değerlendirme, ceza infaz kurumunda oluşturulan idare ve gözlem kurulu tarafından yapılır ve hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanıp yararlanamayacağı yönünde bir kanaat oluşturur. Bu kanaat, infaz hâkimliğinin kararında belirleyici rol oynar.


4. Koşullu Salıverme Oranlarının Suç Türlerine Göre Farklılaşması

Koşullu salıverme uygulamasında, tüm suçlar için tek bir oran yoktur. Suçun türü ve niteliği, infaz oranını doğrudan etkiler.

4.1. Genel Suçlar İçin Oran

Özel bir düzenlemeye tabi olmayan, yani terör, örgütlü suç, uyuşturucu ticareti gibi ağır kategorilere girmeyen çoğu suç bakımından; süreli hapis cezalarında genel oran olarak cezanın yarısının cezaevinde çekilmesi esası benimsenmiştir.

Örneğin:

  • Hakkında 10 yıl hapis cezası verilen ve özel bir infaz rejimine tabi olmayan bir hükümlü,

  • Cezaevinde 5 yılını tamamlayıp iyi hâlliyse, koşullu salıvermeden yararlanma imkânına kavuşabilir.

Elbette bu, otomatik tahliye anlamına gelmez; infaz hâkimi, dosya ve kurum raporuna göre takdir kullanır.

4.2. Ağır Suçlarda Yükselen Oranlar (2/3 – 3/4)

Bazı suçlar, hem toplumsal etkisi hem de mağdurlar üzerinde bıraktığı ağır sonuçlar nedeniyle, daha ağır infaz rejimine tabi tutulur. Bu tür suçlarda koşullu salıverme oranı 2/3 veya 3/4 gibi daha yüksek seviyelere çıkar.

Bu kategoride örnek olarak:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,

  • Bazı nitelikli cinsel suçlar,

  • Örgütlü suçlar,

  • Terörle bağlantılı suçlar,

  • Kasten öldürmenin belirli hallerinin süreli hapis cezasına bağlanan versiyonları

sayılabilir.

Örneğin uyuşturucu ticareti suçundan 20 yıl hapis cezası alan bir hükümlü için koşullu salıverme oranı 3/4 ise, 20 yılın 15 yılını cezaevinde geçirmeden şartlı tahliye söz konusu olamaz.

4.3. Tekerrür Hükümleri Uygulanan Haller (Mükerrirler)

Daha önce işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan ve bu nedenle tekerrür hükümlerine tabi olan hükümlüler için de özel infaz oranları söz konusudur. Tekerrür hükümleri uygulandığında, koşullu salıverme oranı genellikle daha üst seviyeden (örneğin 2/3) belirlenir.

Ayrıca mükerrir bir hükümlü hakkında birden fazla süreli hapis cezası verilmişse, infazda belirli üst sınırlar ve farklı hesaplama yöntemleri devreye girer. Bu nedenle tekerrür hükümlerine tabi dosyalarda, infaz hesabının özellikle dikkatle yapılması gerekir.


5. Müebbet ve Ağırlaştırılmış Müebbet Hapislerde Koşullu Salıverme

Koşullu salıverme, sadece süreli hapis cezaları için değil, müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet cezaları için de gündeme gelir. Fakat burada oran değil, belirli bir “yıl” süresinden bahsedilir.

5.1. Müebbet Hapis

Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca cezaevinde kalmasını ifade eden en ağır cezalardan biridir. Ancak infaz hukukunda, müebbet ceza alan kişinin de belirli bir süre sonra koşullu salıvermeden yararlanabilmesi için uzun bir alt sınır belirlenmiştir.

Bu alt sınır; cezaevinde geçirilmesi gereken uzun yıllarla ifade edilir. Hükümlü bu süreyi cezaevinde iyi hâlli olarak geçirmeden, dışarıda denetim altında infaz imkânına sahip olamaz.

5.2. Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis

Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis cezasının daha ağır infaz rejimine tabi halidir. Bu cezada hem cezaevinde geçirilmesi gereken süre daha uzundur, hem de kısıtlamalar daha fazladır.

Koşullu salıverme bakımından da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında, cezaevinde geçirilmesi gereken asgari süre, müebbet hapse göre daha uzundur. Özellikle birden fazla ağırlaştırılmış müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet ile süreli hapis cezalarının birleşmesi halinde, infaz süreleri çok yüksek yıllara çıkabilmektedir.


6. Denetim Süresi ve Hükümlünün Yükümlülükleri

Koşullu salıverme kararı verildiğinde, hükümlü cezaevinden çıkar; ancak cezası bitmiş sayılmaz. Bu noktadan sonra devreye denetim süresi girer.

6.1. Denetim Süresi Nasıl Hesaplanır?

Denetim süresi, hükümlünün cezasının tamamen biteceği tarih ile koşullu salıverildiği tarih arasındaki zaman dilimidir.

Örneğin:

  • Hükümlünün cezasının tamamen biteceği tarih 01.01.2030 olsun,

  • Koşullu salıverme ile tahliye tarihi 01.01.2025 ise,

  • 2025–2030 arası 5 yıllık zaman dilimi, hükümlünün denetim süresidir.

Bu süre boyunca hükümlü, hem yeni suç işlememe, hem de kendisine yüklenen yükümlülüklere uyma borcu altındadır.

6.2. Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinin Rolü

Denetim süresinde hükümlünün takibi, denetimli serbestlik müdürlükleri tarafından yürütülür. Bu birimler, hükümlünün:

  • Adresini, çalışma durumunu,

  • Aile ilişkilerini,

  • Sosyal çevresini,

  • Programlara katılımını

düzenli olarak izler ve gerektiğinde raporlar hazırlar.

6.3. Hükümlüye Yüklenebilecek Yükümlülükler

Koşullu salıverme sonrası denetim süresinde, infaz hâkimi hükümlüye çeşitli yükümlülükler getirebilir. Örneğin:

  • Belirli bir adreste ikamet etme zorunluluğu,

  • Belirli bölge, mahal, il veya ilçeye girmeme yasağı,

  • Belirli kişilerle görüşmeme, irtibat kurmama yükümlülüğü,

  • Meslek edindirme kursuna, eğitim programına veya psikolojik/psikiyatrik desteğe katılma şartı,

  • Alkol veya madde bağımlılığı varsa tedavi görme,

  • Belirli aralıklarla denetimli serbestlik birimine gidip imza atma,

  • Kamuya yararlı bir işte çalışma.

Bu yükümlülüklere uyulmaması, belli bir noktadan sonra koşullu salıvermenin geri alınmasına kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir.


7. Koşullu Salıvermenin Geri Alınması

Koşullu salıverme, mutlak ve geri alınamaz bir hak değildir. Hükümlü, denetim süresinde belirli kurallara uymazsa, sistem buna karşı tepki mekanizması öngörmüştür.

7.1. Yeni Suç İşlenmesi

Denetim süresi içinde hükümlünün kasıtlı bir suç işlemesi, koşullu salıvermenin geri alınması bakımından en ağır ihlal sebebidir. Bu durumda:

  • Yeni suçtan dolayı ayrıca yargılama yapılır ve yeni bir hüküm verilir.

  • Mevcut koşullu salıverme kararı, infaz hâkimliği tarafından değerlendirilir.

  • Uygun görülmesi halinde, hükümlünün daha önce koşullu salıverildiği ceza bakımından, belirli bir süreyi yeniden cezaevinde geçirmesine karar verilebilir.

Burada önemli olan nokta, işlenen suçun taksirli mi yoksa kasıtlı mı olduğudur. Çoğu durumda taksirli suçlar, koşullu salıvermenin otomatik olarak geri alınmasını gerektirmez; fakat kasıtlı suçlar ciddi bir ihlal olarak değerlendirilir.

7.2. Yükümlülüklere Aykırı Davranış

Koşullu salıverilen hükümlüye belirli yükümlülükler getirilmişse ve hükümlü:

  • Uyarılara rağmen bu yükümlülüklere ısrarla uymazsa,

  • Sürekli ihlallerle denetim sürecini anlamsız hale getirirse,

infaz hâkimi, kademeli olarak önce uyarma, yükümlülükleri değiştirme veya ağırlaştırma yoluna gidebilir. Ancak tüm bunlara rağmen ısrarcı ihlaller devam ederse, koşullu salıverme tamamen geri alınabilir ve hükümlü, cezasının kalan kısmı için tekrar cezaevine gönderilebilir.

7.3. Geri Alınma Kararının Sonuçları

Koşullu salıverme geri alındığında;

  • Hükümlünün cezaevinden çıktıktan sonra dışarıda geçirdiği süre, genel olarak cezanın infazından sayılmaz (dosya içeriğine ve mevzuata göre değişebilecek teknik istisnalar saklıdır).

  • Hükümlü, geri alınan süreyi cezaevinde fiilen infaz etmek zorunda kalır.

  • Çoğu durumda aynı ceza bakımından bir daha koşullu salıvermeden yararlanma imkânı kalmaz; bu da geri alma kararının ağırlığını göstermektedir.

Bu nedenle denetim süresi, “nasıl olsa dışarıdayım, ceza bitti” dönemi değil; tam tersine, çok dikkatli olunması gereken kritik bir süreçtir.


8. Koşullu Salıverme – Denetimli Serbestlik – Açık Cezaevi İlişkisi

Uygulamada sıkça karıştırılan konulardan biri de, açık cezaevi, denetimli serbestlik ve koşullu salıverme kavramlarının birbirine karıştırılmasıdır.

8.1. Açık Cezaevi

Açık cezaevi, hükümlünün cezasını daha esnek koşullarda çektiği, disiplinin kapalı cezaevine göre daha hafif olduğu bir infaz kurumudur. Hükümlü burada:

  • Gün içinde çalışma,

  • Bazı dış faaliyetlere katılma,

  • Daha geniş görüş ve ziyaret imkanlarından yararlanma

gibi haklara sahip olabilir. Ancak hâlâ bir infaz kurumundadır ve özgürlüğü tam anlamıyla geri verilmiş değildir.

8.2. Denetimli Serbestlik

Denetimli serbestlik; cezanın son kısmının, cezaevinde kalmadan toplum içinde denetim altında infaz edilmesidir. Hükümlü artık cezaevinde değildir; ancak denetimli serbestlik müdürlüğüne bağlıdır ve kendisine yüklenen yükümlülüklere uymak zorundadır.

Yasal düzenlemelere göre, belirli koşulları sağlayan hükümlüler, cezasının son kısmında denetimli serbestlikten yararlanabilir. Bu süre bazı dönemlerde bir, iki, üç yıl gibi farklı üst sınırlara çıkarılmış; zaman zaman yapılan kanun değişiklikleriyle esnetilmiştir.

8.3. Koşullu Salıverme ile İlişkisi

Çoğu dosyada süreç şu şekilde ilerler:

  1. Hükümlü önce kapalı cezaevinde, belirli süre kalır.

  2. Şartları oluştuğunda açık cezaevine ayrılır.

  3. Cezasının son kısmında denetimli serbestlikten yararlanarak cezaevinden çıkar.

  4. Son aşamada, ceza süresinin gereken oranı dolduğunda koşullu salıverme ile tahliye olur ve denetim sürecine koşullu salıverilmiş olarak devam eder.

Bu nedenle koşullu salıverme, denetimli serbestliğin hemen öncesinde veya sonrasında değil; cezanın tam infaz planı içerisinde özel bir aşama olarak değerlendirilmelidir.


9. Uygulamada Koşullu Salıverme Hesabı – Örnekli Açıklama

Koşullu salıverme tarihinin hesaplanması;

  • Verilen ceza miktarı,

  • Suçun türü,

  • Tekerrür hükümleri,

  • Birden fazla cezanın toplanması,

  • Denetimli serbestlik süresi,

  • Olası af veya infaz indirimi düzenlemeleri

gibi birçok parametreye bağlıdır.

Örnek Senaryo 1 – Genel Suç

  • Hükümlü A, genel rejime tabi bir suçtan 8 yıl hapis cezası almış olsun.

  • Dosyasında tekerrür veya özel bir infaz rejimi yok.

  • Koşullu salıverme oranı, bu suç için 1/2.

Bu durumda:

  • A’nın koşullu salıvermeden yararlanması için cezaevinde 4 yıl kalması gerekir.

  • Kalan 4 yıl, denetim süresi olacaktır.

  • Denetimli serbestlik uygulanması halinde, bu 4 yıllık ceza süresinin son kısmı cezaevinde değil, toplum içinde infaz edilir.

Örnek Senaryo 2 – Ağır Suç ve Yüksek Oran

  • Hükümlü B, uyuşturucu ticareti suçundan 20 yıl hapis cezası almış olsun.

  • Suç, özel infaz rejimine tabi ve koşullu salıverme oranı 3/4.

Bu durumda:

  • 20 yılın 3/4’ü olan 15 yıl, B’nin cezaevinde iyi hâlli olarak geçirmesi gereken asgari süredir.

  • Kalan 5 yıllık süre, koşullu salıverme sonrası denetim süresi olarak karşımıza çıkar.

Örnek Senaryo 3 – Tekerrür (Mükerrir)

  • Hükümlü C, daha önce kesinleşmiş mahkûmiyeti olduğu için tekerrüre tabi.

  • Yeni suçtan 12 yıl hapis cezası almış olsun.

  • Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme oranı 2/3.

Bu durumda:

  • C’nin cezaevinde geçirmesi gereken asgari süre: 12 yıl x 2/3 = 8 yıl.

  • Kalan 4 yıl, denetim süresidir.

Bu örnekler oldukça basitleştirilmiş olup, gerçek dosyalarda farklı suçlar, iç içe geçen infaz hesapları, birleştirme hükümleri ve özel kanunlar devreye girebilir. Bu yüzden her somut olayda infaz hukukunda tecrübeli bir avukatın dosyayı incelemesi önem taşır.


10. Koşullu Salıvermenin Hükümlü ve Toplum Açısından Sonuçları

10.1. Hükümlü Açısından

Koşullu salıverme, hükümlüye:

  • Cezaevinden daha erken çıkma,

  • Ailesiyle bağlarını yeniden kurma,

  • İş ve sosyal hayata daha hızlı dönme,

  • Psikolojik olarak umut taşıma

imkânını sunar. Ancak bu imkânın bedeli; sıkı bir denetim ve dikkatli bir hayattır. Denetim sürecinde yapılan ciddi hatalar, yıllarca cezaevinden uzakta geçirilen sürenin bir anda boşa gitmesine ve yeniden cezaevine dönüşe yol açabilir.

10.2. Toplum Açısından

Toplum, koşullu salıverilen kişinin tamamen kontrolsüz bırakılmadığını; denetimli serbestlik sistemi ve infaz hâkimliği gözetimi altında olduğunu bilmelidir. Bu sayede:

  • Yeniden suç işleme riski daha yakından izlenir,

  • Gerekirse hızlı müdahaleler yapılabilir,

  • Hükümlünün topluma uyumu adım adım gözlemlenebilir.

Kısacası koşullu salıverme; hem hükümlünün hem de toplumun çıkarını birlikte gözeten, ceza infaz sisteminin merkezinde yer alan bir kurumdur.


11. Sonuç: Koşullu Salıverme Nedir, Ne İşe Yarar?

Özetlemek gerekirse;

  • Koşullu salıverme, hükümlünün hapis cezasının belirli bir kısmını cezaevinde iyi hâlli olarak geçirdikten sonra, kalan kısmı dışarıda, denetim altında çekmesine imkân tanıyan bir infaz kurumudur.

  • Cezayı ortadan kaldırmaz; infazın şeklini değiştirir.

  • Cezaevlerinde disiplinin sağlanması, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması ve uzun süreli cezalarda “umut hakkının” korunması açısından hayati önemdedir.

  • Her dosya için uygulanacak oran; suçun türüne, cezanın süresine, tekerrür durumuna ve özel kanunlara göre değişir.

  • Denetim süresi boyunca yeni kasıtlı suç işlenmesi veya yükümlülüklere ısrarla aykırı davranılması, koşullu salıvermenin geri alınmasına ve hükümlünün yeniden cezaevine dönmesine yol açabilir.

Bu nedenle hem hükümlülerin hem ailelerinin, hem de ceza adaleti sistemiyle ilgili olan herkesin; koşullu salıverme kurumunu, infaz rejimini ve denetim sürecini doğru anlaması büyük önem taşır. Özellikle karmaşık infaz hesapları, tekerrür, terör, örgütlü suçlar ve uyuşturucu ticareti gibi dosyalarda, hak kaybı yaşanmaması için profesyonel hukuki yardım alınması, çoğu zaman belirleyici rol oynar.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button