Konutta, İşyerinde ve Üstte Arama Tedbiri Nedir?
Ceza muhakemesinde “arama tedbiri”, bir suç şüphesini aydınlatmak için kişilerin en mahrem alanlarına müdahale eden, temel hak ve özgürlüklere doğrudan dokunan en ağır koruma tedbirlerinden biridir. Konutta arama, işyerinde arama ve üst araması, hem Anayasa’da hem de Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sıkı şartlara bağlanmış; usule aykırı yapılmaları halinde elde edilen delillerin davada kullanılması dahi yasaklanmıştır.
Bu yazıda konutta, işyerinde ve üstte arama tedbirinin hukuki dayanağını, uygulanma şartlarını, usulünü ve hak ihlali halinde doğacak sonuçları ayrıntılı biçimde ele alacağız.
1. Arama Tedbirinin Hukuki Niteliği ve Temel İlkeler
1.1. Arama Tedbiri Nedir?
Arama, özetle; bir suç şüphesini aydınlatmak amacıyla kişi, konut, işyeri, araç veya eşya üzerinde yapılan, somut delil elde etmeye yönelik, zor kullanma içerebilen araştırma işlemidir.
Amaç:
-
Şüpheli veya sanığı yakalamak,
-
Suçun işlendiğini veya işlenmekte olduğunu gösteren delilleri bulmak,
-
El konulması gereken eşyalara ulaşmaktır.
Arama tedbiri, “olağan” bir polis yetkisi değil, yasada gösterilmiş istisnai hallerde başvurulabilecek bir koruma tedbiridir. Bu nedenle:
-
Kanunilik (açık kanuni düzenleme),
-
Ölçülülük (amaçla araç arasında denge),
-
Gereklilik ve zorunluluk,
-
Yargısal denetim,
-
Temel haklara saygı
gibi ilkeler çerçevesinde uygulanmak zorundadır.
1.2. Anayasal Dayanak
Arama tedbirinin sınırları, öncelikle Anayasa ile çizilmiştir. Özellikle:
-
Özel hayatın ve aile hayatının gizliliği,
-
Konut dokunulmazlığı,
-
Kişi özgürlüğü ve güvenliği,
-
Kişinin vücut bütünlüğü ve onuru,
aramanın yapılması ve sınırları bakımından temel referans noktalarıdır.
Anayasal çerçeve gereği:
-
Konut, işyeri ve üst araması, istisnaen ve kanunda öngörülen usule ve yetkili mercilerin kararına dayanarak yapılabilir.
-
Keyfi aramalar, “genel tarama” niteliğinde işlemler, hukuka aykırı delil doğurur ve aynı zamanda hak ihlaline konu olur.
1.3. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Arama Tedbiri
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), arama tedbirini ayrıntılı olarak düzenler. Kanuna göre:
-
Kural olarak hakim kararıyla,
-
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle,
-
Savcıya ulaşılamayan ve ivedi bazı durumlarda kolluk amirinin yazılı emriyle arama kararı verilebilir; ancak bu kararlar da sonradan hakim denetimine tabidir.
Özellikle konutta ve işyerinde arama bakımından yargısal denetim daha sıkıdır; üst araması bakımından ise adli arama ile önleme araması ayrımı önem kazanır.
2. Arama Tedbirinin Genel Şartları
2.1. Somut ve Makul Şüphe Şartı
Arama tedbirine başvurulabilmesi için, belirli bir suç işlendiğine veya işlenmekte olduğuna dair somut olgulara dayalı “makul şüphe” bulunmalıdır. Bu şüphe:
-
Soyut ihbarlara,
-
Kimliği belirsiz, ciddi olmayan şikâyetlere,
-
“Herkesin bilmekle yükümlü olduğu söylentilere”
dayandırılamaz. Arama kararı, somut olayla bağlantılı, dosyada yer alan bilgi, belge ve beyanlara dayalı gerekçeyle verilmelidir.
2.2. Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Kavramı
Her arama için hakim kararı almak fiilen mümkün olmayabilir. Örneğin:
-
Delillerin yok edilmesi, gizlenmesi veya değiştirilmesi ihtimali,
-
Suçüstü haline yakın durumlar,
-
Şüphelinin derhal yakalanma zorunluluğu
gibi hallerde “gecikmesinde sakınca bulunan hal” gündeme gelir. Bu gibi durumlarda:
-
Cumhuriyet savcısı, arama emri verebilir,
-
Bazı çok ivedi hallerde kolluk amiri de yazılı emirle arama kararı verebilir,
-
Ancak bu karar ve işlemler, en kısa sürede hakimin onayına sunulmak zorundadır.
Bu kavramın geniş yorumlanması, ölçülülük ilkesini zedeler; bu nedenle her somut olayda gecikmenin neden sakıncalı olduğu, somut gerekçeyle açıklanmalıdır.
2.3. Gündüz ve Gece Araması
Konut ve işyerinde arama bakımından gündüz/gece ayrımı önemlidir:
-
Kural olarak gündüz araması esastır.
-
Gece araması, kanunda sınırlı sayıda sayılan istisnai durumlara bağlıdır (örneğin suçüstü hali).
-
Gündüz kavramı, genel olarak güneşin doğuşu ile batışı arasındaki süreyi ifade eder; ancak uygulamada, kararda bunun açıkça gösterilmesi ve keyfilikten kaçınılması önem taşır.
3. Konutta Arama Tedbiri
3.1. Konut Kavramı ve Kapsamı
Konut, bir kişinin barınma amacıyla kullandığı, kendini dış dünyadan soyutlayabildiği mekânı ifade eder. Buna:
-
Ev,
-
Yazlık,
-
Lojman,
-
Kiralanan daire,
-
Evlilik birliğinin ortak konutu,
ve benzeri alanlar dahildir. Ayrıca konutun eklentileri (balkon, garaj, depo gibi) de konut dokunulmazlığı kapsamında değerlendirilir.
Bu nedenle, konutun kendisi kadar konuta bağlı özel alanlarda yapılacak aramalar da “konutta arama” hükümlerine tabidir.
3.2. Konutta Arama İçin Karar ve Yetkili Merci
Konut dokunulmazlığı, Anayasa ile en güçlü şekilde korunan haklardan biridir. Bu sebeple:
-
Konut aramasının kural olarak hakim kararıyla yapılması zorunludur.
-
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde:
-
Cumhuriyet savcısı yazılı emirle arama emri verebilir.
-
Savcıya ulaşılamayan acele hallerde kolluk amirinin yazılı emriyle de arama yapılabilir; ancak bu işlem derhal savcının ve sonrasında hakimin onayına sunulmalıdır.
-
Kararda/emde:
-
Aramanın konusu,
-
Aranacak yer (adres, kat, daire açıkça),
-
Aramanın hangi suç kapsamında yapıldığı,
-
Aramanın amacı (şüphelinin yakalanması, belirli eşyanın bulunması, vb.)
açık ve somut biçimde gösterilmelidir.
3.3. Konutta Arama Usulü
Konut aramasının yapılmasında izlenecek usul, temel hakların korunması açısından kritik önemdedir:
-
Kararın ibrazı:
Aramaya başlamadan önce, arama kararı veya emri, konutta bulunan kişiye mümkün olduğu ölçüde gösterilmeli ve açıklanmalıdır. -
Konut sahibinin veya temsilcisinin hazır bulunması:
-
Konut sahibi, kiracı veya aile bireylerinden biri aramada hazır bulundurulmalıdır.
-
Kişi yoksa veya bulunamıyorsa, muhtar veya komşu gibi bir kişinin aramada hazır bulundurulması gerekir. Amaç, işlemin şeffaflığını sağlamaktır.
-
-
Tutanak düzenlenmesi:
-
Aramanın başlama ve bitiş saati,
-
Aramaya katılan görevlilerin kimlikleri,
-
Arama sırasında bulunan eşya ve yapılan işlemler,
-
Konut sahibinin veya hazır bulunanların beyanları
ayrıntılı şekilde tutanağa yazılarak imzalanmalıdır.
-
-
El konulan eşyaların listesi:
El konulan eşyalar, tek tek sayılarak listelenmeli, mümkünse numaralandırılmalı ve bu liste konut sahibine veya hazır bulunana imza karşılığı verilmelidir. -
Özel ve hassas alanlar:
Arama, konut sahibinin onur ve saygınlığını zedelemeyecek, gereksiz yere eşyaların tahrip edilmesine yol açmayacak ölçüde yapılmalıdır. Yatak odası, kişisel dolaplar gibi mahrem alanlarda arama yapılırken, ölçülülük ve gereklilik ilkeleri özellikle gözetilmelidir.
3.4. Konutta Arama Sırasında Hak İhlalleri
Konutta arama sırasında sık görülen hak ihlali örnekleri:
-
Hakim/savcı kararı olmaksızın, “genel kontrol” amacıyla konuta girilmesi,
-
Arama kararında yazan adres dışında başka bir dairenin aranması,
-
Arama amacıyla ilgisi olmayan dolap, oda ve eşyalarda gereksiz ve tahripkar arama yapılması,
-
El koyma kararına konu olmayan kişisel eşyalara keyfi müdahale edilmesi,
-
Tutanak düzenlenmemesi veya içeriğinin gerçeği yansıtmaması.
Bu hallerde:
-
Elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliği kazanabilir,
-
Konut sahibinin maddi ve manevi tazminat talep hakkı doğabilir,
-
Görevliler hakkında disiplin ve ceza soruşturması gündeme gelebilir.
4. İşyerinde Arama Tedbiri
4.1. İşyerinde Arama Kavramı
İşyeri araması, ticari, mesleki veya kurumsal faaliyetlerin yürütüldüğü yerde yapılan aramayı ifade eder. İşyerine örnekler:
-
Şirket merkezleri,
-
Ofisler,
-
Fabrikalar,
-
Dükkânlar, mağazalar,
-
Depolar, arşiv odaları.
İşyeri, konut kadar “tam “mahrem” bir alan olmasa da, burada da özel hayatın, ticari sırların ve mesleki itibarın korunması önem taşır. Özellikle avukat bürosu, doktor muayenehanesi gibi işyerlerinde meslek sırrı ve sır saklama yükümlülüğü nedeniyle daha hassas bir denetim söz konusudur.
4.2. İşyerinde Arama İçin Karar ve Yetki
İşyeri araması da kural olarak:
-
Hakim kararıyla yapılmalıdır.
-
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı emriyle işyeri araması yapılmasına izin verilebilir.
Kararda:
-
Aranacak işyerinin açık unvanı ve adresi,
-
Aramanın hangi suç ve hangi amaçla yapıldığı,
-
Hangi tür delil veya eşyanın arandığı
somut olarak belirtilmelidir. Kurumsal nitelikteki işyerlerinde, aramanın kapsamı, şirketin tüm binası değil, suçla bağlantılı görülen departman, oda veya sistemlerle sınırlı tutulmalıdır.
4.3. İşyerinde Arama Usulü
İşyerinde arama yapılırken:
-
İşyeri yetkilisine bildirim:
-
Şirket müdürü, yetkili müdür yardımcısı, işyeri sahibi veya sorumlu yönetici aramada hazır bulundurulmalıdır.
-
Bu kişi yoksa, işyerinde çalışanlardan biri tanık olarak hazır edilebilir.
-
-
Tutanağın düzenlenmesi:
-
Aramanın kapsamı,
-
Aranan ve bulunan belgeler, dosyalar, elektronik veriler,
-
Arama sırasında yapılan işlemler (bilgisayar imaj alma, kasa açma vb.) detaylı olarak tutanağa geçirilmelidir.
-
-
Ticari ve mesleki sırların korunması:
-
Arama, sır saklama yükümlülükleri gözetilerek yapılmalıdır.
-
Örneğin, avukat bürosunda yapılan aramada, müvekkil dosyalarına keyfi şekilde el konulamaz; ceza soruşturmasıyla ilgisi olmayan belgeler incelenemez.
-
-
Elektronik veriler ve dijital deliller:
-
Bilgisayar, sunucu, telefon gibi cihazlara el konulması, yalnızca işyeri arama kararıyla sınırlı değildir; kimi durumlarda ayrıca dijital incelemeye yönelik özel kararlar gerekebilir.
-
Bu işlemlerin de kopya alma, imaj oluşturma, hash değeri belirleme gibi teknik usullere uygun yapılması, sonradan delilin tartışılmasını engeller.
-
4.4. İşyerinde Arama ve Hukuka Aykırı Deliller
İşyerinde aramanın:
-
Yetkisiz makam kararıyla yapılması,
-
Kararın kapsamının aşılması (örneğin sadece belirli dosya için verilen kararın tüm arşive yayılması),
-
Tutanaksız veya eksik tutanakla yürütülmesi,
-
Savunma hakkını aşırı kısıtlayacak, ticari hayatı felce uğratacak ölçüsüz müdahaleler içermesi
durumunda elde edilen deliller hukuka aykırı hale gelebilir. Bu durumda:
-
Ceza yargılamasında bu delillerin hükme esas alınması yasaktır,
-
Ayrıca işyeri sahibi veya şirket, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
5. Üst Araması (Kişinin Üzerinde Arama) Tedbiri
5.1. Üst Aramasının Tanımı ve Amacı
Üst araması, kişinin vücut bütünlüğüne en doğrudan müdahalelerden biridir. Amaç:
-
Şüpheli veya sanığın üzerinde suçla ilgili delil veya eşya bulunup bulunmadığını tespit etmek,
-
Silah, patlayıcı gibi tehlikeli unsurları ele geçirmek,
-
Kimi durumlarda kaçma veya kendine zarar verme ihtimalini ortadan kaldırmaktır.
Üst aramasında:
-
Kıyafetlerin elle kontrolü,
-
Ceplerin, çantanın, ayakkabının kontrolü gibi işlemler yapılabilir.
-
Çıplak arama ise çok daha ağır bir müdahale olduğundan, ancak istisnai hallerde, sıkı usul şartlarına ve yazılı karara bağlı olarak yapılabilir.
5.2. Adli Arama – Önleme Araması Ayrımı
Üst aramasında en kritik ayrım, adli arama ile önleme araması arasındadır:
-
Adli arama:
Belirli bir suç şüphesi üzerine, mevcut bir soruşturma dosyası kapsamında yapılan aramadır. Amaç, delil elde etmek veya şüpheliyi yakalamaktır. Ceza muhakemesi kurallarına tabidir; çoğu durumda hakim/savcı kararı aranır. -
Önleme araması:
Henüz ortada belirli bir suç dosyası olmadan, genel güvenliğin sağlanması, suçun işlenmesini önleme amacıyla yapılır (örneğin toplu gösteriler öncesi, stadyuma girişte, havaalanlarında). Bu arama idari niteliktedir ve idare hukuku rejimine tabidir; kanunda öngörülen hallerde, mülki amir kararı veya kanuni düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştirilir.
Uygulamada bu iki aramanın birbirine karıştırılması, delilin hukuka uygunluğu tartışmalarına yol açmaktadır. Önleme araması adı altında aslında adli arama yapılması, hukuka aykırılık doğurabilir.
5.3. Üst Aramasında Usul Kuralları
Üst aramasında uyulması gereken temel kurallar:
-
Aynı cinsiyetten görevli tarafından yapılması:
Kural olarak, üst araması, aranan kişiyle aynı cinsiyetteki görevli tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu kural, kişilik haklarının ve mahremiyetin korunması açısından önemlidir. -
Mahremiyetin korunması:
-
Üst araması, mümkün olduğunca gözlerden uzak bir yerde, kişiyi küçük düşürmeyecek bir biçimde yapılmalıdır.
-
Kamuya açık alanlarda, kalabalık içinde, kişinin onurunu zedeleyecek şekilde derin arama yapılması hukuka aykırılığa yol açabilir.
-
-
Çıplak arama şartları:
-
Çıplak arama, istisnai bir işlemdir; ciddi bir suç şüphesi ve somut gerekçe olmadan yapılamaz.
-
Kapalı bir alanda, kişinin mahremiyeti ve onuru gözetilerek, mümkün olduğunca hızla ve gereğinden fazla müdahalede bulunulmadan gerçekleştirilmelidir.
-
Bu işlemin mutlaka tutanağa bağlanması, gerekçesinin açıkça yazılması ve mümkünse kamera kaydı veya tarafsız tanıklarla güvence altına alınması gerekir.
-
-
Tutanak ve delil güvenliği:
-
Üst aramasında ele geçirilen her türlü eşya, miktarı, niteliği ve bulunduğu yer belirtilerek tutanağa geçirilmelidir.
-
Eşyanın müsadereye konu olup olmayacağı, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı ve mahkeme tarafından değerlendirilecektir.
-
5.4. Üst Aramasında Hak İhlalleri
Üst aramasında sık görülen hak ihlalleri:
-
Kişiye yönelik hakaret, küçültücü söz ve davranışlar,
-
Gerekçe gösterilmeksizin, “genel kontrol” adı altında keyfi aramalar,
-
Çıplak aramanın, şartları oluşmadığı halde, aleni yerde veya gereğinden sık yapılması,
-
Kadınların erkek görevli, erkeklerin kadın görevli tarafından aranması,
-
Tutanak düzenlenmemesi veya delilin toplanma şeklinin gizlenmeye çalışılması.
Bu ihlaller, sadece delilin hukuka aykırı hale gelmesine neden olmakla kalmaz; ayrıca işkence ve kötü muamele yasağı, insan onurunun korunması gibi üst normların ihlali anlamına gelebilir ve görevli hakkında hem ceza davası hem de disiplin soruşturması açılmasına yol açabilir.
6. Hukuka Aykırı Arama ve Delillerin Geçersizliği
6.1. Hukuka Aykırı Arama Nedir?
Aramanın hukuka aykırı sayılması için;
-
Kanunda öngörülen yetkili merciin kararı olmadan yapılması,
-
Yetkinin sınırlarının aşılması,
-
Arama kararının kapsamı dışında hareket edilmesi,
-
Ölçülülüğün açıkça ihlal edilmesi,
-
Usul kurallarına (hazır bulunacak kişiler, tutanak, zaman, mahremiyet vb.) bariz aykırılık bulunması
gibi durumların biri veya birkaçı yeterli olabilir.
6.2. Hukuka Aykırı Delil Yasağı
Ceza muhakemesinde hukuka aykırı şekilde elde edilen delillerin hükme esas alınması yasaktır. Bu yasağın sonuçları:
-
Hukuka aykırı arama sonucu elde edilen deliller, mahkeme kararında esas alınamaz.
-
Bu delillerle bağlantılı, “zehirli ağacın meyvesi” niteliğindeki bazı dolaylı deliller de tartışmalı hale gelebilir.
-
Savunma, duruşmada bu hususu mutlaka dile getirmeli; arama kararının ve tüm sürecin dosyaya sunulmasını talep etmelidir.
6.3. Tazminat ve Diğer Hukuki Sonuçlar
Hukuka aykırı arama neticesinde:
-
Konut dokunulmazlığı,
-
Kişi özgürlüğü,
-
Özel hayatın gizliliği,
-
İtibar, onur ve saygınlık
ihlal edilen kişiler:
-
Devlete karşı tazminat davası açabilir,
-
Karar ve işlemlerin iptali için yasal başvuru yollarına gidebilir,
-
Görevliler hakkında şikâyetçi olabilir.
Bu noktada, hak ihlali iddialarında somut delil ve kayıtlar (tutanak örnekleri, kamera kayıtları, tanık anlatımları) büyük önem taşır.
7. Uygulamada Sık Sorulan Sorular
7.1. Hakim kararı olmadan konut araması yapılabilir mi?
Kural olarak hayır. Konutta arama, hakim kararıyla yapılmalıdır. Sadece:
-
Gecikmesinde sakınca bulunan,
-
Hakime ulaşılamayan,
-
Delillerin derhal kaybolma ihtimalinin yüksek olduğu,
istisnai hallerde, savcının veya kolluk amirinin yazılı emriyle arama yapılabilir; ancak bu kararın ve işlemin sonradan hakim denetimine sunulması zorunludur. Bu istisnanın geniş yorumlanması, hukuka aykırılık riskini doğurur.
7.2. Polis, konuta zorla girebilir mi?
Hakim veya kanuna uygun bir arama/emir kararı varsa, kapı açılmazsa veya içeriden direnç gösterilirse, zor kullanma yetkisi kapının kırılmasına kadar varabilir; ancak bu yetki:
-
Ölçülü,
-
Zorunlu,
-
Kararın kapsamına uygun
kullanılmalıdır. Kararın kapsamı dışındaki odalar ve eşyalar için keyfi zor kullanılamaz.
7.3. İşyerinde kasaya veya kişisel dolaplara bakılabilir mi?
Arama kararının kapsamına göre değişir:
-
Eğer karar, belirli delillerin aranmasını içeriyorsa ve bu delillerin kasada veya kişisel dolaplarda bulunma ihtimali makulse, ölçülülük çerçevesinde buralarda arama yapılabilir.
-
Ancak suçla ilgisi olmayan, sadece işçilerin özel eşyalarını ihtiva eden dolaplar veya kasalarda aşırı ve keyfi arama, hak ihlali doğurabilir.
7.4. Üst aramasında telefon veya çantaya bakılabilir mi?
Üst araması sırasında:
-
Kişinin çantası, cebindeki eşyalar, kemer, ayakkabı kontrol edilebilir.
-
Telefonun veya bilgisayarın, içerdiği verilerin (mesajlar, fotoğraflar, e-postalar) incelenmesi ise ayrı bir delil elde etme işlemidir ve çoğu durumda ayrıca karar gerektirir. Üst araması gerekçesiyle, telefonun tüm içeriğinin keyfi olarak incelenmesi hak ihlalidir.
7.5. Hukuka aykırı arama yapıldıysa ne yapılmalı?
Böyle bir durumda:
-
Arama tutanağının bir örneği alınmalı,
-
Hazır bulunan tanıkların isimleri belirlenmeli, mümkünse irtibat bilgileri kaydedilmeli,
-
Gerekirse arama sırasında veya sonrasında görüntü kaydı veya fotoğraf alınmalı (mümkün ve hukuken sakıncasız ise),
-
Soruşturma dosyasına vekil aracılığıyla erişilerek, arama kararının sureti istenmeli,
-
Ceza yargılamasında hukuka aykırılık mutlaka ileri sürülmeli, delilin reddi talep edilmeli,
-
Ayrıca tazminat ve şikâyet yolları değerlendirilmelidir.
8. Sonuç ve Değerlendirme
Konutta, işyerinde ve üstte arama tedbirleri, ceza muhakemesinde gerçeğin ortaya çıkarılması için başvurulan önemli araçlardır. Ancak bu araçlar, doğrudan:
-
Özel hayatın gizliliği,
-
Konut dokunulmazlığı,
-
Kişi özgürlüğü ve güvenliği,
-
İnsan onuru
gibi temel haklara müdahale ettiğinden, sıkı usul kurallarına ve yargısal denetime tabidir.
Özetle:
-
Aramanın mutlaka kanuni dayanağı olmalı,
-
Somut ve makul şüpheye dayanmalı,
-
Hakim kararı kural, savcı veya kolluk kararı istisna olmalı,
-
Arama sırasında hazır bulunacak kişiler, tutanak düzenlenmesi, mahremiyetin korunması gibi usul kurallarına titizlikle uyulmalı,
-
Aksi halde, elde edilen deliller hukuka aykırı hale gelir ve hükme esas alınamaz.
Kişilerin, konutlarında, işyerlerinde veya üzerlerinde arama yapılması halinde haklarını bilmeleri, sürece mümkün olduğunca bilinçli katılmaları ve gerektiğinde uzman bir ceza avukatından hukuki destek almaları, hem ceza yargılamasının adil yürütülmesi hem de temel hakların korunması bakımından hayati önemdedir.