Single Blog Title

This is a single blog caption

Kent Yaşamında Gürültü ve Hukuk: Gürültüye Neden Olma Suçu

1. Giriş

Gürültü, yalnızca bir rahatsızlık unsuru değil; aynı zamanda toplum sağlığı, yaşam kalitesi ve çevre hakkı açısından ciddi bir sorun olarak kabul edilir.
Modern şehir hayatında, trafik, inşaat, sanayi faaliyetleri, eğlence mekânları ve hatta komşuluk ilişkileri, gürültü kaynaklarının başlıcalarıdır. Türk Ceza Kanunu, bu sorunu yalnızca idari yaptırımla değil, belirli koşullarda cezai yaptırımla da düzenlemiştir. Bu kapsamda TCK m.183 “Gürültüye Neden Olma” başlığı altında suç tipini tanımlamaktadır.


2. TCK 183: Yasal Düzenleme ve Kapsam

TCK m.183 şöyle der:

“İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Suçun unsurları:

  • Fail: Herkes olabilir (gerçek veya tüzel kişi yetkilisi).

  • Mağdur: Gürültüden etkilenen herkes (birey veya topluluk).

  • Fiil: Yetkili makamların belirlediği sınırların üzerinde gürültüye neden olmak.

  • Hukuka aykırılık: İlgili mevzuatta (Çevre Kanunu, Gürültü Kontrol Yönetmeliği vb.) belirtilen limitleri aşmak.


3. Korunan Hukuki Değer

Bu suçla korunan temel menfaatler:

  • Toplumun huzur ve sükûnu

  • Bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı

  • Çevre ve gürültü kontrolü hakkı

  • Yaşam kalitesi


4. Gürültü Suçunun Diğer Hukuk Dallarıyla İlişkisi

  • İdari Hukuk: Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikler gereğince gürültüye idari para cezası uygulanabilir.

  • Özel Hukuk: Gürültüden zarar görenler, Türk Borçlar Kanunu’na göre tazminat davası açabilir.

  • Ceza Hukuku: TCK 183, idari yaptırımlardan ayrı olarak cezai sorumluluk doğurur.


5. AİHM Kararları Işığında Gürültü Hakkı ve Huzur

AİHM, gürültüyü yalnızca bir rahatsızlık değil, özel hayatın korunması (AİHS m.8) ve sağlıklı yaşam hakkı ile doğrudan bağlantılı bir mesele olarak ele alır.

5.1. Moreno Gómez / İspanya (2004)

  • Olay: İspanya’nın Valencia kentinde, gece eğlence mekanlarından kaynaklanan gürültü nedeniyle başvurucunun yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenmiştir.

  • Karar: AİHM, devletin gürültü kirliliğini önlememesi nedeniyle AİHS m.8 ihlali olduğuna karar vermiştir.

  • Önemi: Gürültü, özel hayatın ve aile yaşamının korunması hakkını ihlal edebilir.

5.2. Deés / Macaristan (2010)

  • Olay: Trafik gürültüsü nedeniyle başvurucunun sağlığı ve huzuru olumsuz etkilenmiştir.

  • Karar: AİHM, devletin önleyici tedbir almaması nedeniyle ihlal bulmuştur.

  • Önemi: Gürültü kirliliği, devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında önlenmelidir.


6. Günümüzde Karşılaşılan Sorunlar

6.1. Şehirleşme ve İnşaat Faaliyetleri

  • Yoğun yapılaşma ve bitmeyen inşaat faaliyetleri, gürültü sınırlarının aşılmasına neden oluyor.

  • Özellikle gece çalışmalarında gürültü limitleri ihlal ediliyor.

6.2. Eğlence Mekânları

  • Canlı müzik, yüksek sesli organizasyonlar ve açık hava etkinlikleri, yerleşim yerlerinde gürültü sorununu artırıyor.

  • Belediyelerin izin ve denetim eksiklikleri, ihlallerin sürmesine yol açıyor.

6.3. Trafik ve Sanayi Gürültüsü

  • Ağır vasıtalar, motosikletler ve sanayi bölgelerinden gelen sesler.

  • Gürültü önleyici bariyer ve planlama eksiklikleri.

6.4. Komşuluk İlişkilerinde Gürültü

  • Ev içi tadilat, yüksek sesli müzik, hayvan sesleri vb.

  • Çoğu zaman sulh hukuk ve ceza hukukunun kesişim alanı.


7. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme

1. Yargıtay Kararı – Tehlike Suçu Niteliği ve Bilirkişi Raporu Gerekliliği

Yargıtay, gürültüye neden olma suçunun bir tehlike suçu olduğunu açıkça kabul eder. Gürültünün, insan sağlığını tehlikeye düşürmeye elverişli olması suçun oluşması için yeterlidir; fiilen zarar doğması gerekmez.

Örneğin bir içtihatta, sadece gürültüyü geçici olarak aşmak değil, bunun insan sağlığını bozacak düzeyde olup olmadığının bilimsel ölçütlere dayalı olarak (örneğin bir odyolog ve uzman hekim heyeti raporu) tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/2171)

2. Yargıtay Kararı – Mağdurun Belirli Olmaması

Bu suçta belirli bir mağdur aranmaz; toplumun tümü potansiyel mağdur sayılır. Yargıtay, gürültünün, belirli bir kimseye karşı yapılmış olması gerekmediğini, bu nedenle TCK’nın başka bir maddesi kapsamındaki huzuru bozma suçundan ayrılması gerektiğini belirtmiştir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/7959E., 2015/5947K.)


8. Ceza Yargılamasında Dikkat Edilecek Hususlar

  1. Gürültü Ölçümü: Yetkili kurum tarafından yapılan teknik ölçüm raporları önemlidir.

  2. Tanık Beyanları: Gürültünün algılanma şiddeti ve sıklığı hakkında delil değeri taşır.

  3. Hukuka Uygunluk: Gürültü, mevzuattaki sınırlar içinde ve zorunluluk halinde yapılmışsa suç oluşmaz.

  4. İdari ve Cezai Süreçlerin Birlikte İşleyişi: İdari para cezası, ceza davasını ortadan kaldırmaz.


9. Sonuç

Gürültüye neden olma suçu, yalnızca bireylerin huzurunu değil, toplumsal yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir eylemdir. AİHM kararları, gürültünün özel hayatın korunması hakkıyla ilişkili olduğunu ve devletin bu alanda etkin tedbirler alması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Yargıtay ise teknik ölçümlerin yanı sıra tanık beyanlarını da dikkate alarak, mağduriyetin somutlaştırılmasını önemsemektedir.

Modern şehir hayatında bu suçun önlenmesi, yalnızca cezai yaptırımla değil; şehir planlaması, denetim mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve farkındalık çalışmalarıyla mümkündür.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button