Single Blog Title

This is a single blog caption

Kamu İhale Suçları ile Tüzel Kişilerde Yönetim Sorumluluğunun Kesişimi

1. Giriş

Kamu ihaleleri, kamu kaynaklarının kullanımında şeffaflık, rekabet ve etkinlik ilkelerini güvence altına alan bir araçtır. Ancak, bu sistemin işleyişinde karşılaşılan en büyük tehditlerden biri yolsuzluk ve usulsüzlüklerdir. Türkiye’de kamu ihalelerinde yolsuzlukla mücadele hem 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hem de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleriyle yürütülmektedir.

Bu süreçte dikkat çeken bir diğer önemli konu, ihalelere katılan şirketlerin (tüzel kişilerin) yöneticilerinin ceza ve idare hukuku bakımından sorumluluğudur. Bu makalede, kamu ihale suçları ile şirket yöneticilerinin cezai ve yönetsel sorumluluklarının nasıl kesiştiği, Yargıtay kararları ve uluslararası standartlar ışığında incelenecektir.


2. Kamu İhale Suçlarının Tanımı ve Kapsamı

2.1. TCK m.235 – İhaleye Fesat Karıştırma

İhaleye fesat karıştırma suçu, ihaleye katılan taraflar arasında anlaşma yapılması, sahte belge kullanılması, bilgi sızdırılması veya tehdit gibi yollarla kamu ihale sisteminin manipüle edilmesi durumunu düzenler.

“Bir kamu kurum veya kuruluşunun yaptığı ihaleye katılacak kişilerin, ihale şartlarını etkileyerek kamu zararına sebep olması hâlinde, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilir.” (TCK m.235)

2.2. 4734 Sayılı Kanun – İdari Yasaklar

Kamu İhale Kanunu’na göre:

  • Madde 17: Yasak fiil ve davranışlar (sahte belge sunma, teklif mektubu değiştirme, menfaat sağlama vb.)

  • Madde 58: Bu fiilleri gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiler 1 ila 2 yıl süreyle kamu ihalelerinden yasaklanır.


3. Tüzel Kişi ve Yönetim Kurulu İlişkisi

3.1. Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği İlkesi (TCK m.20)

TCK m.20’ye göre:

“Tüzel kişilere ceza verilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir.”

Bu hüküm doğrultusunda, bir tüzel kişinin ceza sorumluluğu doğmaz; ancak tüzel kişilik bünyesinde fiilî eylemi gerçekleştiren yönetici, ortak, çalışan gibi kişiler cezai sorumluluk taşır.

3.2. TTK m.553 – Yönetici Sorumluluğu

Türk Ticaret Kanunu m.553:

“Yönetim kurulu üyeleri, görevlerini yerine getirirken kusurlarıyla verdikleri zarardan sorumludur.”

Bu düzenleme, yöneticinin şirket nam ve hesabına yaptığı işlemlerden dolayı, şirkete, ortaklara veya üçüncü kişilere karşı sorumlu olabileceğini düzenler. Suç teşkil eden ihaleye fesat eylemlerinde bu maddeye sıklıkla başvurulur.


4. Yönetici ve Şirket İlişkisi: Suçun Faili Kim?

4.1. Yönetici Kendi Adına mı, Şirket Adına mı Hareket Etmektedir?

  • Eğer yönetici şirket menfaatine, onun adına hareket ediyorsa ve usulsüzlük yapıyorsa, fail olarak hem şahsi ceza sorumluluğu hem de şirket için idari yaptırımlar gündeme gelir.

  • Ancak yönetici kendi menfaati için hareket etmişse, sadece bireysel cezai sorumluluğu doğar; şirketin yaptırımdan muaf tutulması mümkündür.


5. Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar

5.1. Suçun Tespiti ve Delillendirme Güçlüğü

  • İhaleye fesat eylemlerinde genellikle dolaylı delillerle ispat yapılır.

  • Şirket yöneticisinin kastı ve bilinci ispatlanmalı; şirket içi yazışmalar, e-posta, ihale dosyaları, tanık beyanları değerlendirilmelidir.

5.2. Tüzel Kişiye İdari Yaptırım Uygulaması

  • Ceza mahkemesi yöneticiyi mahkûm etse bile, ilgili idare ayrıca tüzel kişiye ihalelerden men cezası verir.

  • Bu cezalar çoğu zaman işletmenin tüm faaliyetini durduracak nitelikte olabilmektedir.


6. Uluslararası Hukukta Uygulamalar

6.1. OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesi

  • Tüzel kişilerin, rüşvet ve ihaleye fesat gibi suçlarda doğrudan sorumluluğunun tanınması tavsiye edilmiştir.

  • Türkiye henüz tüzel kişilere doğrudan ceza verme sistemine geçmemiştir.

6.2. AB Uygulaması

  • Almanya, Fransa gibi ülkelerde şirketler, kamu ihalelerinden yasaklanmanın yanında doğrudan para cezası ve lisans iptali gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.


7. Çözüm Önerileri

  1. TCK’ya tüzel kişilere ceza uygulanabilmesini sağlayan özel hüküm (örneğin para cezası) getirilmelidir.

  2. Yönetim kurulu kararlarının ceza hukuku bağlamında denetlenmesi için ticaret mahkemeleri ile koordinasyon sağlanmalıdır.

  3. İhaleye hazırlık süreci kayıt altına alınmalı ve kamuya açık sistemlerle desteklenmelidir.

  4. İç denetim ve şeffaflık komisyonları büyük şirketler için zorunlu hâle getirilmelidir.

  5. Ceza mahkemesi kararına paralel olarak idari ihale yasakları otomatik değil, incelemeye bağlı olmalıdır.


8. Sonuç ve Değerlendirme

Kamu ihalelerine ilişkin suçlar, sadece bireysel bir yolsuzluk türü değil, aynı zamanda kurumsal yapıların manipülasyona açık sistemler aracılığıyla kamu zararına neden olduğu ciddi ihlallerdir. Bu suçların soruşturulması sırasında yalnızca bireylerin değil, bu bireylerin bağlı olduğu şirketlerin, yani tüzel kişiliklerin ve onların yöneticilerinin sorumlulukları da gündeme gelir.

Ceza hukuku açısından yönetici doğrudan fail, iştirakçi veya azmettirici olabilirken; şirket hakkında idari ihale yasaklaması gibi yaptırımlar uygulanabilmektedir. Bu yaptırımlar, tüzel kişilerin hukuki ve ticari itibarını zedeleyebildiği için dikkatle değerlendirilmelidir.

Yolsuzlukla etkin mücadele, tüzel kişiliklerin şeffaf ve hesap verebilir biçimde denetlenmesini, yöneticilerin hukuki ve cezai sorumluluğunun açık biçimde tanımlanmasını gerektirir. Bu nedenle hem mevzuat hem içtihat yönünden gelişim kaçınılmazdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button