Kamu Görevlisinin Yağma Suçuna Karışması Halinde Oluşan Suçlar – İstanbul Ceza Avukatı
I. GİRİŞ
Ceza hukuku sisteminde bazı kişilerin işlediği suçlar, sıradan vatandaşlara kıyasla daha ağır sonuçlar doğurabilir. Özellikle “kamu görevlisi” sıfatına sahip kişilerin görevini kötüye kullanmak suretiyle ya da görevlerini araç haline getirerek suç işlemesi, kamu düzeni açısından daha büyük bir tehlike teşkil eder. Bu bağlamda, kamu görevlisinin cebir veya tehdit kullanarak malvarlığına el koyması gibi fiiller, sadece klasik anlamda “yağma” suçu değil, aynı zamanda başka suç tiplerinin de oluşmasına sebebiyet verir.
Türk Ceza Kanunu, kamu görevlisinin görevini kötüye kullanarak gerçekleştirdiği eylemleri farklı suç tipleri altında düzenlemiştir. Bu çalışmada, kamu görevlisinin cebir ve tehdit kullanarak gerçekleştirdiği malvarlığına yönelik eylemler hukuki yönden analiz edilecek; “yağma suçu” başta olmak üzere, irtikâp, görevi kötüye kullanma ve diğer olası suç tipleriyle ilişkisi değerlendirilecektir.
II. YAĞMA SUÇU VE GENEL TANIM (TCK m.148)
A. Yağma Suçunun Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde düzenlenen yağma suçu, şu şekilde tanımlanmıştır:
“Bir kimsenin, bir başkasının taşınır malını, cebir veya tehditle vermeye mecbur kılması veya doğrudan alması halinde yağma suçu oluşur.”
Bu suçun temel unsurları:
-
Mağdurun malvarlığına yönelik fiil,
-
Cebir veya tehdit kullanılması,
-
Malın failin zilyetliğine geçmesi,
-
Failin ekonomik menfaat elde etme amacıyla hareket etmesidir.
III. KAMU GÖREVLİSİ SIFATI VE ÖZEL DURUM
A. Kamu Görevlisi Kimdir?
TCK m.6/c’ye göre kamu görevlisi;
“Kamu kurum ve kuruluşlarında, kamu hizmetinin yürütülmesine atama, seçim veya herhangi bir suretle sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir.”
Dolayısıyla memurlar, sözleşmeli personel, belediye çalışanları, kolluk kuvvetleri gibi çok sayıda kişi bu kapsama girmektedir.
B. Kamu Görevlisinin Suç İşlemesi Halinde Ağırlık
Kamu görevlisi sıfatı, failin suç işlerken kamu gücünü kötüye kullanması veya bu gücün sağladığı otoriteyle mağdurun iradesini baskı altına alması sebebiyle suçu daha ağır hale getirmektedir.
IV. KAMU GÖREVLİSİNİN YAĞMA FİİLİNE KARIŞMASI DURUMUNDA GÖRÜLEBİLECEK SUÇ TİPLERİ
1. Nitelikli Yağma Suçu (TCK m.149/1-b)
TCK m.149’da yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Buna göre:
“Yağma suçunun, kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtmak suretiyle veya kamu görevlisi olmanın sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işlenmesi halinde ceza artırılır.”
Bu durumda ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır.
Not: Failin gerçekten kamu görevlisi olup olmaması önemli değildir; yeter ki o sıfat kullanılsın veya kamu görevlisi olduğu algısı oluşturulsun.
2. İrtikâp Suçu (TCK m.250)
Kamu görevlisinin, görevinin sağladığı yetki ve nüfuzu kullanarak bir kişiden rüşvet veya mal talep etmesi halinde “irtikâp” suçu gündeme gelir. TCK m.250’ye göre:
“Kamu görevlisinin, görevini kötüye kullanarak kişiyi kendiliğinden ya da hataya düşürerek menfaat sağlaması irtikâptır.”
İrtikâp ile yağma arasında şu farklar vardır:
Kriter | Yağma | İrtikâp |
---|---|---|
Fail | Herkes olabilir | Yalnızca kamu görevlisi |
Tehdit/Cebir | Vardır | Genelde yoktur; daha çok psikolojik baskı |
Mağdurun rızası | Cebir veya tehditle verilmiştir | Rıza vardır ancak aldatmaya dayanır |
3. Görevi Kötüye Kullanma (TCK m.257)
Eğer kamu görevlisi, cebir veya tehdide başvurmadan, yalnızca görevini ihmal ederek veya kötüye kullanarak mağdurdan menfaat temin ediyorsa TCK m.257 kapsamına girer.
“Kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı davranarak kişilere haksız menfaat sağlaması görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.”
Bu suç genellikle yağma veya irtikâp kadar ağır sonuç doğurmaz, ancak kamu güvenine zarar verdiği için yine cezai yaptırıma tabidir.
4. Zincirleme Suç (TCK m.43)
Eğer kamu görevlisi aynı yöntemle birden fazla kişiye karşı yağma veya irtikâp suçunu tekrarlamışsa TCK m.43 gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanır ve ceza artırılır.
V. SUÇ TİPLERİNİN SINIRLANDIRILMASI VE AYIRT EDİLMESİ
Kamu görevlisinin cebir ve tehditle mal elde etmesi durumunda en çok karıştırılan iki suç tipi:
-
Yağma (TCK 148-149)
-
İrtikâp (TCK 250)
Bu ayrımda mahkemeler şu kriterlere göre değerlendirme yapmalıdır:
-
Zorlama/tehdit fiziksel mi? → Yağma
-
Kamu görevi görünümü altında mı? → İrtikâp
-
Mağdur kendiliğinden mi verdi? → Rıza varsa irtikâp
-
Suç özel görevde mi işlendi? → Görevi kötüye kullanma da olabilir
VI. UYGULAMADA GÖRÜLEN SORUNLAR
A. Suç Tiplerinin Birbirine Karışması
Özellikle polislerin gerçekleştirdiği eylemlerde hem irtikâp hem yağma hem görevi kötüye kullanma unsurları iç içe geçmektedir. Mahkemelerin hangi suçu esas alacakları her zaman net olmayabilir.
B. Delil Problemleri
Fail kamu görevlisi olduğu için mağdurun şikâyet etmesi ve somut delil sunması zordur. Bu nedenle HTS kayıtları, kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri çok büyük önem taşır.
C. Mağdurun Rızasının Gerçekliği
Mağdur rıza göstermiş görünse de bu rızanın baskı altında olup olmadığı değerlendirilmelidir. Hukuka uygun rıza gerçek özgür iradeye dayanmalıdır.
VII. SONUÇ
Kamu görevlisinin yağma suçuna karışması, ceza hukuku bakımından yalnızca bireyin malvarlığına değil, aynı zamanda kamu otoritesine ve kamu güvenliğine karşı da işlenmiş bir suçtur. Bu nedenle yasa koyucu, bu tür durumları nitelikli yağma, irtikâp, görevi kötüye kullanma gibi farklı suç tipleri ile ağır şekilde yaptırıma bağlamıştır.
Uygulamada ise bu suçların ayrıştırılması, failin hangi niyetle ve hangi sıfatla hareket ettiğinin tespiti ve mağdurun durumu, olayın tüm detaylarıyla değerlendirilerek belirlenmelidir. Bu tür fiillerin soruşturulmasında bağımsız denetim ve şeffaflık büyük önem taşımaktadır.