Jeotermal enerji projelerinde ruhsat ve arama izinlerinin hukuki geçerliliği nedir?
Giriş
Jeotermal enerji, sürdürülebilir ve güvenilir bir enerji kaynağı olarak küresel yenilenebilir enerji stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Türkiye’de jeotermal kaynaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki doğal kaynaklar olarak tanımlanır ve bunların aranması, kullanımı ve işletilmesi, özellikle 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu çerçevesinde sıkı kurallara tabidir. Yatırımcılar, jeotermal enerji projelerinde faaliyet gösterebilmek için öncelikle arama ruhsatı, ardından işletme ruhsatı almak zorundadır.
Bu makalede, jeotermal projelerde arama ve işletme ruhsatlarının hukuki geçerliliği, ilgili mevzuat, başvuru süreçleri, uygulamada karşılaşılan uyuşmazlıklar ve yatırımcılara yönelik pratik önerilerle birlikte detaylı olarak incelenecektir.
1. Jeotermal Ruhsatların Hukuki Çerçevesi
Jeotermal enerji projeleri şu temel yasal düzenlemeler ile yönetilmektedir:
-
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu,
-
3213 sayılı Maden Kanunu (kaynak kullanım hakkı ile ilgili kısımlar),
-
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu,
-
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği,
-
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve il özel idarelerinin düzenlemeleri.
1.1. Arama Ruhsatı
Arama ruhsatı, belirli bir saha içinde jeotermal kaynağın aranması ve test edilmesi için verilen özel bir haktır. Bu ruhsat:
-
Jeolojik etüt, sondaj, jeofizik araştırma gibi faaliyetlere izin verir,
-
Ticari işletme hakkı vermez,
-
En fazla 3 yıl süreyle düzenlenir ve belirli şartlar sağlanırsa uzatılabilir.
1.2. İşletme Ruhsatı
Arama süreci sonucunda ticari olarak işletilebilecek bir kaynak bulunduğunda, yatırımcı işletme ruhsatı almak zorundadır. Bu ruhsat:
-
Kaynağın çıkarılması ve elektrik üretimi ya da doğrudan kullanım (ör. ısıtma) için yetki verir,
-
30 yıla kadar geçerlidir ve belirli koşullar altında yenilenebilir,
-
Teknik güvenlik, çevre koruma ve idari raporlama yükümlülüklerini içerir.
2. Arama Ruhsatlarının Hukuki Geçerliliği
2.1. Başvuru Süreci
Arama ruhsatı, il özel idaresi tarafından verilen ve teknik kapasite ile mali yeterliliğin denetlendiği bir belgedir. Başvuru için:
-
Teknik arama planı,
-
Mali teminat (depozito veya banka teminat mektubu),
-
Çevresel değerlendirme raporları,
-
Yetkin teknik personel bilgileri sunulmalıdır.
2.2. Ruhsatın Sağladığı Haklar
Ruhsat sahibi, belirlenen sahada münhasıran arama yapma hakkına sahiptir. Ancak bu hak, işletme için doğrudan izin anlamına gelmez.
2.3. Geçerlilik Koşulları
Arama ruhsatı sadece verilen süre ve alan dahilinde geçerlidir. Yetki alanı dışında sondaj yapılması veya izinsiz faaliyet yürütülmesi, 5686 sayılı Kanun’un 17. maddesi gereği ruhsatın iptaline ve idari yaptırımlara yol açar.
3. Aramadan İşletmeye Geçiş
Arama aşaması başarıyla tamamlandıktan sonra işletme ruhsatına geçiş için:
-
Sondaj sonuçları ve kaynak kapasitesini gösteren rapor hazırlanır,
-
ÇED olumlu kararı veya muafiyet belgesi alınır,
-
Teknik işletme planı hazırlanarak il özel idaresine sunulur,
-
Gerekli harç ve teminatlar yatırılır.
Arama süresi bitmeden işletme ruhsatına başvurulmazsa öncelik hakkı kaybedilir ve diğer yatırımcıların başvurusuna izin verilebilir.
4. Hukuki Uyuşmazlıklar ve Riskler
4.1. Çakışan Ruhsatlar
Aynı jeotermal saha üzerinde birden fazla başvuru olduğunda, öncelik geçerli ve usulüne uygun başvuruya verilir. Bu durum mahkemelerde sıkça davalara konu olmaktadır.
4.2. Çevresel İhlaller
Arama faaliyetleri sırasında yer altı suyu kirliliği veya çevreye zarar verilmesi halinde, 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca ruhsat iptali veya para cezası uygulanabilir.
4.3. Süre ve Yükümlülük İhlali
Belirlenen sondaj çalışmalarının süresinde tamamlanmaması, ruhsatın iptali ve teminatın irat kaydedilmesine sebep olur.
5. Yatırımcılar İçin Pratik Öneriler
5.1. Başvuru Öncesi Araştırma
-
Bölgenin ruhsatlı olup olmadığı, MTA ve il özel idaresi kayıtlarından teyit edilmelidir.
-
ÇED ve çevresel fizibilite çalışmaları başvuru öncesinde yapılmalıdır.
5.2. Hukuki ve Teknik Uyum
-
Jeotermal sondaj ve ekipman tedarik sözleşmeleri, 5686 sayılı Kanun’a uygun şekilde hazırlanmalıdır.
-
Zorunlu sigortalar ve mali teminatlar önceden sağlanmalıdır.
5.3. Raporlama ve Süre Takibi
-
Ruhsat süresi boyunca yapılan sondaj ve analiz çalışmaları düzenli raporlanmalıdır.
-
Arama ruhsatı bitmeden işletme ruhsatı başvurusu yapılmalıdır.
6. İşletme Ruhsatlarında Pratik Zorluklar
İşletme ruhsatı alındıktan sonra yatırımcıların karşılaştığı yükümlülükler:
-
Rödovans (kamu payı) ödemeleri,
-
Çevre ve EIA raporlaması, jeotermal akışkanların geri basımı ve arazi rehabilitasyonu,
-
Üçüncü şahıs talepleri: Tarım arazileri veya su kaynaklarının zarar gördüğü iddiasıyla açılan tazminat davaları.
7. Uluslararası Karşılaştırma
İzlanda, ABD ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde jeotermal kaynaklar devlet mülkiyetinde kabul edilir ve ruhsatlar, Türkiye’de olduğu gibi, geri alınabilir idari izin niteliğindedir. AİHM kararları da doğal kaynak kullanımında mülkiyet hakkının kamu yararı ile dengelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç
Jeotermal enerji projelerinde arama ve işletme ruhsatlarının hukuki geçerliliği, 5686 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklere uyumla doğrudan bağlantılıdır. Arama ruhsatı yalnızca kaynağı tespit etmeye yönelik geçici bir hak iken, işletme ruhsatı kaynağın ticari kullanımı için gerekli yasal yetkiyi verir.
Başarılı bir jeotermal yatırım için yatırımcıların hukuki planlama, çevresel uyum ve süre takibi konularında dikkatli hareket etmesi, uyuşmazlık risklerini en aza indirir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut