Single Blog Title

This is a single blog caption

Israrlı Takip Suçu

Israrlı Takip Suçu Nedir? (Genel Bakış)

Israrlı takip suçu, günlük hayatta özellikle eski eş, sevgili, nişanlı veya komşu ilişkilerinde karşımıza çıkan; bir kişinin başka bir kişiyi tekrar tekrar rahatsız etmesi, peşine düşmesi, ısrarla araması, mesaj atması, sosyal medya üzerinden sıkıştırması veya fiilen takip etmesi sonucu ortaya çıkan bir ceza hukuku kavramıdır.

Basit bir “ilgilenme” veya “mesaj atma” davranışı bu suçun konusuna girmez. Israrlı takipten söz edebilmek için:

  • Davranışların ısrarlı olması,

  • Mağdurun rahatsızlığını açıkça belirtmesine rağmen eylemlerin devam etmesi,

  • Mağdurun huzurunun bozulması, korku ve tedirginlik yaşaması veya hayat düzenini değiştirmek zorunda kalması

gerekir. Dolayısıyla kanun koyucu, sadece fiziksel saldırıyı değil; burada psikolojik baskıyı, tehdit hissini ve mağdurun yaşam tarzına yönelik ağır müdahaleyi de koruma altına almıştır.

Israrlı takip suçu, teknik anlamda “stalking” olarak adlandırılan davranış biçiminin Türk Ceza Kanunu’nda karşılık bulmuş hâlidir ve artık tek tek hakaret, tehdit, huzur ve sükûnu bozma suçlarıyla yamalı biçimde korunmak yerine, özel bir suç tipi olarak düzenlenmiştir.


Neden Israrlı Takip Ayrı Bir Suç Olarak Düzenlendi?

Israrlı takip fiilleri geçmişte çoğu zaman hafife alınmış; “seviyor, ondan böyle yapıyor”, “kıskançlık işte”, “biraz hevesi geçsin, bırakır” gibi söylemlerle sıradanlaştırılmıştır. Oysa uygulamada görülen birçok ağır şiddet ve hatta kadın cinayeti vakasından önce, uzun süre devam eden ısrarlı takip davranışları bulunmaktadır.

Bu nedenle:

  • Kişi henüz fiziksel saldırıya uğramadan,

  • Yalnızca psikolojik baskı ve tehdit iklimi altında kalmışken,

  • Devletin önleyici ve koruyucu bir mekanizma kurması zorunlu hâle gelmiştir.

Israrlı takip suçunun Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmesiyle:

  1. Mağdurun psikolojik bütünlüğü ve güvenlik duygusu korunmakta,

  2. Suç zinciri daha büyümeden, erken müdahale imkânı doğmakta,

  3. Özellikle kadınlar, çocuklar ve kırılgan gruplar yönünden caydırıcı bir etki amaçlanmaktadır.

Artık “sadece mesaj atıyor, ne olacak ki” yaklaşımı yerine, sistemli ve yoğun rahatsızlık oluşturan, korku yaratan her davranış ceza hukuku bakımından ciddi şekilde masaya yatırılmak zorundadır.


Israrlı Takip Suçunun Unsurları

Bir davranışın “ısrarlı takip suçu” sayılabilmesi için bazı temel unsurların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bunları üç ana başlık altında inceleyebiliriz: fail ve mağdur, davranış (maddi unsur) ve netice.

1. Fail ve Mağdur

  • Fail: Herkes olabilir. Cinsiyet, yaş, medeni hâl bakımından bir sınır yoktur. Eski eş, sevgili, nişanlı, komşu, iş arkadaşı, yöneticiniz, okuldan arkadaşınız veya sosyal medyada tanıdığınız herhangi biri bu suçun faili olabilir.

  • Mağdur: Yine herkes olabilir. Kadın-erkek, çocuk-yetişkin fark etmeksizin; takip fiillerine maruz kalan ve bu nedenle huzuru bozulan, korkan, hayat düzeni değişen kişi mağdurdur.

Kanun, özellikle bazı mağdur gruplarına karşı işlenen ısrarlı takibi daha ağır yaptırıma bağlamıştır; örneğin çocuğa karşı işlenmesi veya ayrıldığı/boşandığı eşe karşı işlenmesi gibi durumlar cezayı artırıcı nitelikte değerlendirilir.

2. Maddi Unsur: Israrlı Davranışlar

Israrlı takip suçunda bir defalık davranış yetmez. Önemli olan:

  • Davranışın tekrar etmesi,

  • Mağdurun açık veya örtülü şekilde “istemediğini” belirtmesine rağmen ısrarla devam etmesi,

  • Behter belli bir süreklilik göstermesi, yani tek bir anlık tepki değil, sistemli bir takip hâline gelmesidir.

Israrlı takip sayılabilecek davranışlara örnek:

  • Günde defalarca telefonla aramak, gece geç saatlerde bile aramayı sürdürmek,

  • Sürekli SMS, WhatsApp, Telegram, e-posta, DM atmak,

  • Sosyal medyada engellendiği hâlde yeni hesaplar açarak mesaj atmak,

  • Mağdurun evine, işyerine, okuluna sık sık gitmek, kapıda beklemek,

  • Sürekli aynı sokaklardan geçerek mağduru gözetlemek,

  • Ortak arkadaşlar üzerinden “haberi olmadan” sürekli bilgi toplamak, mesaj yollatmak,

  • Mağdurun her paylaşımını yorum ve beğeni yağmuruna tutmak, taciz edici içerikler yazmak.

Burada kritik nokta şudur: Gönderilen mesajın içeriği bazen nazik, bazen romantik, bazen sert olabilir. Önemli olan mağdur istemediği hâlde bu yoğun mesaj trafiğinin sürmesidir.

3. Netice: Huzurun Bozulması, Güvenlik Endişesi, Hayat Tarzının Değişmesi

Israrlı takip suçu bir netice suçu niteliği taşır. Yalnızca fiillerin varlığı yetmez; mağdurun üzerinde belirli bir sonuç doğması gerekir. Bu sonuçlardan en az birinin ortaya çıkması aranır:

  • Mağdurun ciddi bir huzursuzluk yaşaması,

  • Mağdurun kendi veya yakınlarının güvenliğinden ciddi şekilde endişe duymaya başlaması,

  • Mağdurun bu nedenle günlük hayatını değiştirmek zorunda kalması; örneğin:

    • İşini bırakması,

    • Okulunu değiştirmesi,

    • Taşınmak zorunda kalması,

    • Güzergâhını, rutinini önemli ölçüde değiştirmesi.

Örneğin, her gün iş çıkışında kapıda bekleyen eski eş nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalan bir kişi, israrlı takip suçunun aradığı netice yönünden tipik bir örnektir. Aynı şekilde, apartman girişinde sürekli pusuya yatan komşu nedeniyle evini değiştiren mağdur da bu kapsamda değerlendirilir.


Manevi Unsur: Kastın Özelliği

Israrlı takip suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Fail:

  • Yaptığı davranışların mağduru rahatsız ettiğini bilmesine rağmen,

  • “Pes ettirmek”, “pişman etmek”, “geri dönmeye zorlamak” gibi amaçlarla,

  • Veya “ben ne istersem onu yapar” mantığıyla hareket ederek eylemlerini sürdürür.

Fail bazen açıkça “seni rahat bırakmayacağım, her yerde çıkarım karşına” diyebilir; bazen de “seni seviyorum, bırakmam” gibi daha masum görünen ifadeler kullanabilir. Ancak hukuki açıdan bakıldığında, mağdurun “istemiyorum, arama, yazma, gelme” demesine rağmen devam eden her agresif ısrar, kastın göstergesi olarak kabul edilebilir.

Olası kast tartışmaları da mümkündür. Örneğin fail, bu davranışların mağduru korkutabileceğini veya rahatsız edebileceğini öngörmesine rağmen “olursa olsun” diyerek devam ediyorsa, en azından olası kast seviyesinde sorumluluk doğacaktır.


Israrlı Takip Suçunda Nitelikli Haller

Israrlı takip suçunda bazı durumlarda ceza artırılır. Bunlara nitelikli hâl denir. Uygulamada önem taşıyan başlıca nitelikli haller şunlardır:

  1. Çocuğa karşı işlenmesi
    Çocukların psikolojik yapısı yetişkinlere göre daha kırılgan olduğundan, takip eylemleri onların üzerinde daha kalıcı etkiler bırakabilir. Bu nedenle çocuğu hedef alan ısrarlı takip, daha ağır cezalandırılır.

  2. Ayrıldığı veya boşandığı eşe karşı işlenmesi
    Boşanma veya ayrılık sonrası, özellikle kadınlara yönelik şiddet vakalarında sıkça görülen bir durumdur. Israrlı takip, ileride meydana gelebilecek fiziksel şiddetin habercisi olabildiği için, bu durumda cezanın artırılması tercih edilmiştir.

  3. Mağdurun hayatını kökten değiştirecek sonuçların doğması
    Takip fiilleri yüzünden evden taşınmak, işten ayrılmak, okulu bırakmak, sosyal çevreyi tamamen değiştirmek zorunda kalmak, nitelikli hal kapsamında değerlendirilir. Çünkü bu durumda artık sadece psikolojik rahatsızlık değil, mağdurun ekonomik ve sosyal hayatı üzerinde de ağır bir yük oluşmaktadır.

Bu nitelikli hallerde mahkemenin takdir edeceği ceza daha yüksek aralıklarda olacaktır; ayrıca bireyselleştirme yapılırken bu durum sanık aleyhine ciddi bir değerlendirme sebebi olarak öne çıkar.


Israrlı Takip Suçunda Şikâyet, Süre ve Zamanaşımı

Israrlı takip suçu şikâyete bağlı suçlardandır. Yani savcılığın doğrudan harekete geçmesi için kural olarak mağdurun veya kanuni temsilcisinin şikâyeti gerekir.

Şikâyet Süresi

  • Mağdur, suçu ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır.

  • Israrlı takip çoğu zaman devam eden bir fiildir. Bu nedenle eylemlerin hangi tarihte bittiği, mağdurun fiilleri bütün olarak ne zaman fark ettiği, failin kimliğini ne zaman öğrendiği önem taşır.

  • Şikâyet süresi kaçırılırsa soruşturma yapılamaz, dosya kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla sonuçlanabilir.

Dava Zamanaşımı

Dava zamanaşımı genel hükümlere tabidir. Suçun niteliğine göre belirlenen zamanaşımı süresi içinde dava açılmamışsa artık yargılama yapılamaz. Israrlı takip çoğu dosyada mütemadi suç görünümü taşıdığı için, zamanaşımı hesabında eylemin sona erdiği tarih önem kazanır.


Israrlı Takip Suçunda Uzlaştırma, Görevli Mahkeme ve Yargılama Usulü

Uzlaştırma

Israrlı takip suçu, mağdurun faile zorla yaklaştırılmaması, barışma baskısına maruz bırakılmaması amacıyla uzlaştırma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle:

  • Savcılık dosyayı uzlaştırma bürosuna göndermez,

  • Mağdurun “uzlaşmak zorunda bırakılması” gibi riskler azaltılmak istenir.

Bu durum, özellikle aile içi şiddet ve kadın cinayetleri bakımından son derece önemlidir; çünkü uzlaştırma sürecinin, çoğu zaman şiddet uygulayan kişinin lehine, mağdur aleyhine işlediği yönünde ciddi eleştiriler bulunmaktadır.

Görevli Mahkeme

Israrlı takip suçuna ilişkin yargılama kural olarak Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılır. Dosyanın niteliği, mağdur sayısı, nitelikli hallere ilişkin değerlendirme ve delillerin yoğunluğu mahkemenin iş yükünü doğrudan etkiler.

Basit Yargılama Usulü

Suçun temel hâlinde üst sınır nispeten düşük olduğundan, koşulları oluştuğu takdirde basit yargılama usulü de uygulanabilir. Bu durumda:

  • Dosya üzerinden, duruşma açılmaksızın karar verilmesi mümkündür,

  • Taraflara iddianame ve deliller tebliğ edilir; belirli süre içinde yazılı savunma hakları vardır,

  • Ancak nitelikli hallerde veya olayın özellikleri bakımından duruşmalı yargılama tercih edilebilir.


Israrlı Takip ile Diğer Suçların İlişkisi (Hakaret, Tehdit, Konut Dokunulmazlığını İhlal vb.)

Israrlı takip suçu çoğu zaman tek başına karşımıza çıkmaz; başka suçlarla birlikte işlenir. Örneğin:

  • Fail, mağduru sürekli ararken aynı zamanda “seni öldüreceğim” diyor olabilir (tehdit),

  • Mesajlarda ağır hakaretler kullanıyor olabilir (hakaret),

  • Mağdurun konutuna izinsiz giriyor veya gitmeme uyarısına rağmen içeri dalıyor olabilir (konut dokunulmazlığını ihlal),

  • Fiziksel saldırıda bulunuyorsa (kasten yaralama),

  • Cinsel içerikli tacizlerde bulunuyorsa (cinsel taciz).

Bu durumda ceza hukuku açısından içtima problemi doğar. Genel yaklaşım şöyle özetlenebilir:

  • Israrlı takip suçu, sistematik rahatsızlık ve takip boyutunu kapsar.

  • Ayrı bir tehdit, hakaret, yaralama, cinsel taciz eylemi varsa bunlar ayrı suç oluşturur.

  • Mahkeme her bir fiil yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapar, gerekli durumlarda gerçek içtima kuralları uygulanır; yani farklı suçlardan ayrı cezalar verilir.

Buna karşılık, bazı dosyalarda ısrarlı takip ile “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” suçu iç içe geçmiş olabilir. Bu durumda, daha özel nitelikteki hüküm olan israrlı takip maddesi uygulandığında, huzur ve sükûnu bozma suçu ayrıca değerlendirilmez.


Mağdur Açısından Israrlı Takip: Haklar, Deliller ve Korunma Yolları

Israrlı takip mağduru bir kişi, çoğu zaman önce “acaba abartıyor muyum?” diye düşünür. Oysa sürekli mesaj, arama, takip ve gözlenme hissi insanın yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürür. Bu nedenle mağdurun haklarını bilmesi çok önemlidir.

1. Delil Toplama ve Saklama

Mağdurun yapması gereken ilk şey, yaşadıklarını belgelemek ve delil hâline getirmektir. Örneğin:

  • Telefon arama kayıtlarını silmemek, ekran görüntüsü almak,

  • SMS, WhatsApp ve diğer mesajlaşma uygulamalarındaki yazışmaları saklamak,

  • Sosyal medya mesaj ve yorumlarını ekran görüntüsüyle kayıt altına almak,

  • Engelleme, şikâyet bildirimlerini belgelemek,

  • Apartman/site kameralarından görüntü temin etmek için yönetimle irtibat kurmak,

  • Güvendiği tanıklara, “şu kişi beni şu şekilde sürekli rahatsız ediyor” diye durumu anlatmak; ileride tanıklık etmeleri gerekebilir,

  • Mümkünse doktora veya psikoloğa başvurarak yaşadığı kaygı, panik vb. durumların kayıt altına alınmasını sağlamak.

Bu deliller, savcılık ve mahkeme önünde somutlaştırılmış bir hikâye sunar; yalnızca “beni rahatsız ediyor” demek yerine, tarih-saat-yer ve içerik üzerinden ilerlemek, ispat gücünü ciddi şekilde artırır.

2. Savcılığa ve Kolluğa Başvuru

Mağdur, ikamet ettiği yerdeki veya olayın gerçekleştiği yerdeki Cumhuriyet Savcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunabilir. Aynı şekilde polis veya jandarma karakoluna başvurarak durumunu anlatıp tutanak tutulmasını sağlayabilir.

Suç duyurusu:

  • Dilekçe ile,

  • Veya sözlü beyanın tutanağa geçirilmesi yoluyla yapılabilir.

Dilekçede, failin kimliği biliniyorsa açıkça yazılmalı, bilinmiyorsa mümkün olduğu kadar tarif edilmelidir. Olay tarihleri, saatleri, yerleri ve varsa deliller belirtilmeli; ekler bölümünde ekran görüntüleri, çıktılar, fotoğraflar, kamera kayıtları, doktor raporları sunulmalıdır.

3. Koruma Tedbirleri ve Uzaklaştırma Kararları

Özellikle eski eş, sevgili, nişanlı gibi yakın ilişki içeren vakalarda, mağdur 6284 sayılı Kanun kapsamında aile mahkemesinden çeşitli koruma tedbirleri talep edebilir. Örneğin:

  • Failin mağdura yaklaşmaması,

  • Konuta, işyerine, okula belirli mesafeden fazla yaklaşmaması,

  • Her türlü iletişim aracılığıyla (telefon, SMS, sosyal medya) irtibat kurmasının yasaklanması,

  • Silah taşıyorsa silahına el konulması.

Bu tedbirler, ceza yargılamasından bağımsız olarak, çoğu zaman çok daha hızlı şekilde hayata geçer ve mağduru derhal koruma altına alır. Karara aykırılık hâlinde, fail hakkında ayrıca zorlama hapsi gündeme gelebilir.

4. Ücretsiz Avukat Talebi

Israrlı takip suçu, mağdur lehine avukat yardımını güçlendiren bir düzenleme ile birlikte gelmiştir. Gelir durumu elverişli olmayan, sosyal yardıma muhtaç durumda olan veya kanunda öngörülen diğer şartları taşıyan mağdurlar, baro adli yardım servisi veya CMK birimi üzerinden ücretsiz avukat atanmasını talep edebilir.

Bu sayede mağdur:

  • Soruşturma sürecinde yalnız kalmamış olur,

  • Duruşmalarda profesyonel destek alır,

  • Hak kaybı yaşamadan süreci takip edebilir.


Sanık/Şüpheli Açısından Israrlı Takip: Savunma İmkânları ve Sonuçlar

Birçok kişi, “sadece aradım, sadece sevdiğimi söyledim, sadece merak ettim” düşüncesiyle hareket ederken, farkında olmadan suç işleyebilmektedir. Israrlı takip suçu yönünden şüpheli veya sanık konumuna gelen kişilerin de bazı hak ve savunma imkânları vardır.

1. Israr Unsurunun Değerlendirilmesi

Savunmada en çok üzerinde durulan noktalardan biri ısrar unsurudur. Örneğin:

  • Taraflar arasında karşılıklı yazışmalar devam etmiş,

  • Mağdur zaman zaman cevap vermiş, hatta buluşmayı kabul etmiş,

  • Daha sonra ilişki bozulunca önceki yazışmalar “ısrarlı takip” gibi sunulmuş olabilir.

Bu tür hâllerde, mesaj trafiğinin tek yönlü mü yoksa karşılıklı mı olduğu, hangi tarihten sonra mağdurun iletişim istemediğini net biçimde ortaya koyduğu, o tarihten sonra fiillerin sürüp sürmediği dikkatle incelenmelidir.

2. Neticenin Oluşup Oluşmadığı

Savunmada dile getirilebilecek bir diğer husus, davranışların ciddi bir huzursuzluk ve güvenlik endişesi doğuracak yoğunlukta olup olmadığıdır. Elbette bu, mağdurun yaşadığı duyguyu küçümsemek anlamına gelmez; ancak hukuk tekniği açısından “her rahatsızlık” israrlı takip olarak kabul edilmez.

Örneğin:

  • Ayda bir kez gönderilen kısa bir mesaj,

  • Birkaç gün arayla yapılan iki arama,

salt bunlar dışında başka bir yoğunluk yoksa, “ısrarlı takip” suçunu oluşturmayabilir. Bu durumda belki daha hafif başka suç tipleri veya hiçbir suç oluşmaması gündeme gelebilir.

3. Ortada Hukuka Uygun Bir İletişim veya İlişki Olup Olmadığı

Bazı olaylarda taraflar arasında:

  • Ortak çocuk,

  • Ortak iş,

  • Ortak borç-alacak ilişkisi

bulunabilir. Bu tür durumlarda, belirli seviyede iletişim kurmak kaçınılmazdır. Örneğin nafaka ödemesi, çocukla görüşme saatleri, iş yerindeki mesai düzeni gibi meseleler nedeniyle tarafların mesajlaşması veya telefonlaşması gerekebilir. Savunmada bu noktalar vurgulanabilir.

4. Mahkûmiyet Hâlinde Cezanın Belirlenmesi

Mahkûmiyet kararı verilirse, mahkemenin ceza tayin ederken değerlendirdiği hususlar:

  • Sanığın daha önce sabıkasının olup olmaması,

  • Yargılama sürecindeki tutum ve davranışları (pişmanlık, saygılı tutum vb.),

  • Mağdur üzerindeki etkinin ağırlığı,

  • Eylemlerin yoğunluğu, süresi, şekli

gibi kriterlerdir. Şartları varsa:

  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB),

  • Cezanın ertelenmesi,

  • Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi

de gündeme gelebilir. Ancak özellikle nitelikli hallerde, mağdurun ağır şekilde etkilenmiş olması veya kararlara aykırı davranılması hâlinde mahkemeler daha sert bir yaklaşım benimseyebilmektedir.


Uygulamada Karşımıza Çıkan Tipik Israrlı Takip Örnekleri

Israrlı takip suçuna ilişkin dosyalarda sıkça rastlanan senaryo tipleri şu şekilde özetlenebilir:

  1. Eski Eş/Sevgili Tarafından Takip
    Ayrılık sonrası, “barışmak” bahanesiyle veya “beni terk etti, bedelini ödeyecek” mantığıyla:

    • Her gün onlarca mesaj,

    • İş çıkışında kapıda bekleme,

    • Arkadaşlarını arayıp baskı kurma,

    • Sosyal medyada ifşa paylaşımları yapma gibi davranışlar.

  2. Komşu Tarafından Takip
    Aynı apartmanda oturan bir kişinin:

    • Sürekli pencereden, kapı dürbününden izleme,

    • Apartman ortak alanlarında mağdurun yolunu kesme,

    • Asansörde, otoparkta, sokakta sıkıştırma,

    • Sürekli laf atma, yakınlık kurmaya zorlama çabaları.

  3. İş Yeri veya Okul Kaynaklı Takip
    İş arkadaşı, yönetici veya okuldan bir kişinin:

    • Ders veya mesai dışı saatlerde sürekli mesaj atması,

    • Sosyal medyada takip ve baskı kurması,

    • İzin alınmadan fotoğraf çekmesi, paylaşması,

    • Mağdurun görevini yapmasını zorlaştıracak şekilde gözetlemesi.

  4. Sosyal Medya Üzerinden Tanımadığı Kişiden Takip
    Sadece sosyal medyada ekli olan, hatta hiç tanımadığı bir kişinin:

    • Sürekli DM atması,

    • Engellendikçe yeni hesaplar açması,

    • Mağdurun arkadaşlarına ulaşarak baskı kurması,

    • Şehir değiştirip mağdurun yaşadığı yere gelmesi gibi aşırılık içeren davranışları.

Bu senaryolarda, mağdurun yaşadığı korku, panik, yalnızlık ve çaresizlik duygusu dikkate alındığında, israrlı takip suçunun ne kadar hayati bir koruma sağladığı daha net görülmektedir.


Sonuç: Israrlı Takip Suçunda Bilinmesi Gereken Temel Noktalar

Israrlı takip suçu; teknolojinin, sosyal medyanın ve iletişim araçlarının günlük hayatımıza yoğun şekilde girdiği bir çağda, kişilerin psikolojik bütünlüğünü, huzurlu yaşam hakkını ve güvenlik duygusunu korumak için getirilmiş özel bir suç tipidir.

Özetle:

  • Tek seferlik değil, ısrarlı ve sistemli davranışlar aranır.

  • Mağdurun huzurunun ciddi biçimde bozulması, korkuya kapılması veya hayat düzenini değiştirmek zorunda kalması gerekir.

  • Suç şikâyete bağlıdır; mağdur 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır.

  • Çocuğa, ayrıldığı/boşandığı eşe karşı veya mağduru taşınmaya, işten/okuldan ayrılmaya zorlayan fiiller nitelikli hâl sayılarak ceza artırılır.

  • Uzlaştırma kapsamı dışındadır; mağdur faile barışmaya zorlanmaz.

  • Mağdur; savcılığa, kolluğa ve aile mahkemesine başvurarak hem cezai süreç başlatabilir hem de koruma tedbirleri talep edebilir.

  • Şüpheli/sanık konumundaki kişi de, davranışlarının niteliği, yoğunluğu ve mağdur üzerindeki etkisi yönünden hukuki değerlendirme yaptırmalı; savunma hakkını etkin kullanmalıdır.

Israrlı takip suçu, hem mağduru koruyan hem de potansiyel daha ağır suçların önüne geçmeyi hedefleyen önemli bir ceza hukuku aracıdır. Bu nedenle gerek mağdurların gerekse şüpheli konumunda olan kişilerin, bu suçun unsurlarını, sonuçlarını ve haklarını doğru bilmesi, profesyonel hukuki destek alarak hareket etmesi büyük önem taşır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button