Single Blog Title

This is a single blog caption

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları: İşverenin Sorumluluğu, “İş Kazası–İşyeri Dışı Kaza” Ayrımı ve Yargıtay’da İlliyet Bağı

Giriş

İş kazaları ve meslek hastalıkları, sosyal güvenlik hukuku, iş sağlığı ve güvenliği hukuku ve tazminat hukuku kesişiminde yer alan, çok boyutlu ve teknik inceleme gerektiren olgulardır. Bir olayın iş kazası veya bir tablonun meslek hastalığı sayılıp sayılmaması; buna bağlı olarak da işverenin sorumluluğunun kapsamı, kanuni tanımlar, işverenin özen borcu, ispat yükü ve özellikle uygun illiyet bağı denetimiyle belirlenir. Uyuşmazlıklarda mahkemeler; 5510 sayılı Kanun’daki iş kazası/meslek hastalığı hükümlerini, 6331 sayılı Kanun’daki işveren yükümlülükleriyle ve Türk Borçlar Kanunu’ndaki kusur–tazminat rejimiyle birlikte yorumlar. Yargıtay ise illiyetin varlığı, zayıflaması veya kesilmesi (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru, kaçınılmazlık) ekseninde yerleşik ölçütler geliştirmiştir.


Mevzuat Çerçevesi: Tanımlar ve Temel İlkeler

İş kazası, 5510 sayılı Kanun bakımından; sigortalının bedensel ya da ruhsal olarak zarara uğramasına neden olan ve kanunda sayılan hâllerden birinde gerçekleşen olaydır. Bu hâller arasında işyerinde veya işin yürütümü sırasında meydana gelme; işverenin sağladığı taşıtla işe gidiş–geliş esnasında vuku bulma; işverenin emir ve talimatı altında geçen sürelerde gerçekleşme gibi durumlar tipik olarak yer alır.

Meslek hastalığı ise işin niteliği veya yürütüm koşullarından kaynaklanan tekrarlayan ya da uzun süreli maruziyet sonucu ortaya çıkan, geçici veya kalıcı sağlık bozukluklarıdır. Burada “ani dış etki” yerine kümülatif etki ve zaman içinde gelişen nedensellik ön plandadır.

Her iki kurumda da işveren, 6331 sayılı Kanun uyarınca iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak; riskleri analiz ve bertaraf etmek; eğitim, bilgilendirme ve denetim yapmak; uygun ekipman ve kişisel koruyucu donanımı sağlamak; işi organizasyonel ve teknik bakımdan emniyetli hâle getirmekle yükümlüdür. TBK m.417, işverenin işçinin kişiliğini koruma borcunu genel bir çatı norm olarak düzenler. Tazminat boyutunda ise TBK’nın haksız fiil hükümleri (kusur, zarar, uygun illiyet) ile adam çalıştıranın sorumluluğu, tehlike sorumluluğu ve yardımcı kişilerin fiillerinden doğan sorumluluk ilkeleri devreye girer.


İşverenin Sorumluluğunun Dayanakları ve Kapsamı

İşverenin sorumluluğu kusura dayalı olabilir; ancak yüksek riskli faaliyetler, tehlikeli işletmeler veya işverenin organizasyon kusurunun belirgin olduğu olaylarda, kusursuz sorumluluğa yaklaşan bir değerlendirme pratiği görülür. Uygulamada mahkemeler şu sorgulamayı yapar:

  1. Öngörülebilirlik ve önlenebilirlik: Olay, makul bir öngörü çerçevesinde risk analiziyle yakalanabilir ve uygun teknik/organizasyonel önlemlerle engellenebilir miydi?

  2. Önlem zinciri ve organizasyon: Çalışan eğitimi, talimat dokümantasyonu, kişisel koruyucu donanım teslimi, periyodik bakım–kontrol–kalibrasyon kayıtları, acil durum planları ve işyeri sağlık birimi süreçleri eksiksiz mi?

  3. Denetim ve uygulama: Kağıt üzerindeki İSG prosedürleri fiilen uygulanıyor mu? Uyarılara uyulmaması hâlinde yaptırımlar, vardiya başı brifingler ve gözetim mekanizmaları etkin mi?

  4. İlliyet analizi: İşverenin ihlali/ihmali ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunuyor mu; varsa bu bağ, mücbir sebep veya ağır kusur gibi sebeplerle kesilmiş midir?

Bu soruların yanıtı, işverenin sorumluluk payını belirler. Somut olayın teknik karakteri (iş ekipmanı, kimyasal maruziyet, ergonomi, yapı işi, maden, deniz–hava taşımacılığı, enerji üretimi vb.) dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılır. Meslek hastalığı dosyalarında ise maruziyet süresi, eşik değerler, işe ait risk faktörleri, dışsal neden ihtimali ve alternatif etiyoloji tartışmaları önemlidir.


“İş Kazası–İşyeri Dışı Kaza” Ayrımı

En çok karıştırılan konulardan biri, olayın işyeri sınırları dışında meydana gelmesi hâlinde iş kazası sayılıp sayılmayacağıdır. Kanuni yaklaşım ve Yargıtay’ın yerleşik görüşü özetle şudur:

  • İşveren tarafından sağlanan servisle işe gidiş–geliş sırasında yaşanan kazalar, kural olarak iş kazasıdır. Servisin rotası, bekleme alanı ve sevk–idaresi işverenin kontrolündedir.

  • İşveren talimatıyla dış sahada (müşteri ziyareti, denetim, taşıma, montaj, evrak teslimi) yürütülen görevler sırasında meydana gelen kazalar, işin yürütümü kapsamında kabul edilir.

  • Home-office/uzaktan çalışma ilişkilerinde, işin ifası ile bağlantılı ve işverenin makul kontrol/öngörü alanına giren kazalar da somut bağlantı kurulduğunda iş kazası sayılabilir (ör. işverenin verdiği ekipmanın elektriksel arızası sonucu yaralanma).

  • Buna karşılık, tamamen kişisel ihtiyaç ve iş dışı faaliyet kapsamında, işveren otoritesi ve kontrolüyle bağ kurulamayan kazalar (ör. mesai bitiminde arkadaş buluşmasına giderken kişinin kendi imkânıyla yaptığı yolculuktaki kaza) kural olarak iş kazası sayılmaz.

Kriter, işle bağlantı ve makul kontrol/öngörü çizgisinin varlığıdır. Bu çizgi, zaman–mekân–amaç üçlüsüyle; talimat–organize etme–gözetim zinciriyle ve illiyet analiziyle belirlenir.


İlliyet Bağı: Yargıtay’ın Değerlendirme Ölçütleri

Tazminat sorumluluğunda kilit halka uygun illiyet bağıdır. Yargıtay, illiyeti şu eksenlerde test eder:

  1. Uygun illiyet: İşverenin ihmal ettiği önlem (ör. gaz sensörü kalibrasyonunun yapılmaması, uygunsuz iskele kurulumu, KKD verilmemesi) tipik olarak gerçekleşen zarar türünü doğurmaya elverişli midir?

  2. İlliyetin kesilmesi halleri:

    • Mücbir sebep (öngörülemez, karşı konulamaz, dışsal olağanüstü hâl),

    • Zarar görenin ağır kusuru (talimata rağmen bariz tehlikeli davranış, içki–uyuşturucu etkisi altında çalışma vb.),

    • Üçüncü kişinin ağır kusuru (işveren organizasyonu dışında, bağımsız bir failin olağandışı müdahalesi).
      Bu hâller, olayın olağan akışını kesen “üstün nedensellik” değeri taşıyorsa, işveren aleyhine kurulan illiyet zayıflar veya kesilir.

  3. Kaçınılmazlık savunması: Tüm önlemler alınmış olsa dahi önlenmesi mümkün olmayan zararlar için sorumluluk kurulamayabilir; ancak “kaçınılmazlık” istisnaidir ve sıkı ispat gerektirir.

  4. Ortak kusur–müterafik kusur: İşçinin kusurlu davranışı illiyeti tamamen kesmiyor fakat zararın artmasına katkıda bulunuyorsa, tazminattan indirim gündeme gelir.

  5. Meslek hastalığında illiyet: Uzun süreli maruziyetler, işyeri ortam ölçümleri, sağlık gözetimi kayıtları, görev tanımı ve çalışma biçimi ile tıbbi–bilimsel raporlar birlikte değerlendirilir. Alternatif nedenler ihtimali (genetik yatkınlık, işyeri dışı maruziyet) illiyeti zayıflatabilir; fakat işyeri maruziyeti anlamlı ve bilimsel olarak güçlü bir nedensellik sunuyorsa, işveren sorumluluğu doğar.

Yargıtay, illiyet konusunda “genel hayat tecrübeleri”ni ve “tipik risk” analizini sıkça vurgular. İşin doğasından ve işveren organizasyonundan kaynaklanan tipik risklerle gerçekleşen zararlar, kural olarak illiyet alanındadır.


İspat ve Deliller: Uyuşmazlığın Omurgası

İş kazası/meslek hastalığı dosyalarında ispat, çoğu kez teknik–tıbbi nitelikte olup şu delil seti üzerinden yürür:

  • Kaza tespit tutanakları, olay yeri fotoğraf–video kayıtları, kolluk ve iş müfettişi raporları, SGK bildirimleri, acil servis ve adli raporlar, işyeri kayıtları (talimat formları, eğitim katılım listeleri, ekipman zimmetleri, bakım–kalibrasyon–periyodik kontrol tutanakları).

  • İşyeri hekimi ve İSG profesyonelleri kayıtları, çalışan temsilcisi tutanakları, risk değerlendirme dokümanı, patlamadan korunma dokümanı, acil durum planları.

  • Bilirkişi raporları: Teknik branş (inşaat, elektrik, maden, makine, kimya, ergonomi), tıbbi branş (göğüs hastalıkları, ortopedi, nöroloji vb.), iş sağlığı ve güvenliği uzmanları.

  • Tanık anlatımları: Vardiya amiri, ekip lideri, birlikte çalışanlar, servis şoförü vb.

  • Meslek hastalıklarında maruziyet ölçümleri (toz, gürültü, titreşim, solvent, asbest, silika vb.), işyeri ortam analizleri, kişisel maruziyet kayıtları, periyodik muayene sonuçları.

Delillerin tutarlılığı, somut olayla ilişkililiği ve zaman damgası önemlidir. Eksik veya çelişkili kayıtlar, işveren aleyhine yorumlanabilir; zira organizasyon ve kayıt tutma yükümlülüğü işverene aittir.


Tazminat Kalemleri ve SGK–Özel Hukuk İlişkisi

İş kazası veya meslek hastalığı hâlinde SGK, kendi mevzuatı uyarınca gelir/ödenek ve sağlık giderleri yönünden devreye girer. Bu ödemeler, işverenin özel hukuk sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmaz; sadece tazminattan mahsup söz konusu olabilir. İşçinin/destekten yoksun kalanların talep edebileceği başlıca kalemler:

  • Maddi tazminat: Sürekli iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranına göre kazanç kaybı; geçici iş göremezlik döneminde ücret kaybı; bakıcı gideri, tedavi–rehabilitasyon–protez giderleri; destekten yoksun kalma tazminatı.

  • Manevi tazminat: Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, kusur ve olayın ağırlığı dikkate alınarak.

  • Rücu ve mahsup mekanizmaları: SGK’nın işverene rücuu ve yapılan ödemelerin tazminattan mahsubu, teknik hesaplamalarla birlikte ele alınır.

Tazminat hesabında kusur oranları, illiyetin gücü, maluliyet oranı, kazanç verileri (net ücret, yan haklar), iskonto ve kapitalizasyon parametreleri ve yaşam tablosu gibi aktüeryal unsurlar dikkate alınır.


Uygulamadan Örnek Senaryolar ve Sonuçlar

1) Servis Kazası

İşverenin sağladığı servis aracı, vardiya çıkışında kaza yapıyor ve çalışan yaralanıyor. Olay iş kazasıdır. Önlem zinciri; araç bakımı, sürücü seçimi/eğitimi, güzergâh planlaması ve süre yönetimi üzerinden denetlenir. Araçtaki teknik arıza bakımsızlıktan ise organizasyon kusuru ağır basar. Üçüncü kişinin beklenmeyen ve olağandışı saldırısı (örneğin kasten çarpma) illiyeti tartışabilir; ancak işverenin servis güvenliğine ilişkin önlem düzeyi yine değerlendirilecektir.

2) Dış Saha Görevi

Teknisyen, müşteri sahasında işveren talimatıyla montaj yaparken, iş güvenliği önlemleri alınmamış iskelede düşüyor. Görev işin yürütümü kapsamında olup iş kazasıdır. İşveren, alt işveren/iş sahibi koordinasyonunu sağlamak, riskleri paylaşmak ve kontrol listeleriyle denetlemek zorundadır. İskelenin kurulumunu üçüncü kişi yapmış olsa dahi, gözetim ve koordinasyon kusuru illiyeti taşıyabilir.

3) Home-Office Ekipman Arızası

Uzaktan çalışanın, işverenin tahsis ettiği elektrikli ekipmanın izolasyon hatası nedeniyle yaralanması iş kazası olarak nitelendirilebilir. Talimat–eğitim–periyodik kontrol zinciri ve cihazın sertifikasyonu incelenir. Tam dışsal bir mücbir sebep yoksa illiyet korunur.

4) Meslek Hastalığı – Solvent Maruziyeti

Yıllar içinde solvent maruziyeti bulunan boyahane çalışanında nörolojik tablo gelişiyor. Ortam ölçümleri yetersiz, havalandırma ve KKD kullanımı düzensiz. Maruziyet–hastalık ilişkisi tıbbi raporlarla destekleniyorsa işveren sorumluluğu gündeme gelir. Çalışanın sigara kullanımı gibi dışsal faktörler illiyeti tam kesmeyip indirime konu edilebilecek müterafik kusur tartışmasını doğurabilir.

Sonuç

İş kazası ve meslek hastalığı uyuşmazlıklarının merkezinde uygun illiyet bağı bulunur. İlliyet, soyut bir hukuk terimi değil; somut olayın risk tasarımı, organizasyon şeması, eğitim–talimat–denetim zinciri ve teknik/tıbbi verilerle örülen bir gerçeklik testidir. İşverenin öngörülebilir riskleri yönetme borcu, 6331 sayılı Kanun ve TBK m.417’deki kişiliği koruma yükümlülüğü çerçevesinde geniş yorumlanır. Olay işyeri dışında dahi gerçekleşse, işin yürütümüyle makul ve yakın bağlantı kurulabiliyorsa iş kazası niteliği doğar. Meslek hastalığında ise zamana yayılan maruziyetin bilimsel ispatı ve alternatif etkenlerin dışlanması, illiyeti tayin eder. Stratejik olarak doğru delil mimarisi ve tutarlı bilirkişilik kurgusu, hem sorumluluğun varlığı hem de tazminat miktarı bakımından belirleyicidir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button