İran’da Geçici Koruma Statüsü İle Mülteci Statüsü Arasındaki Hukuki Farklar Nelerdir?
Giriş
İran, coğrafi konumu itibariyle Ortadoğu’da göç hareketlerinin en yoğun yaşandığı ülkelerden biridir. Afganistan, Irak ve Suriye gibi çatışma bölgelerine komşu olması sebebiyle İran, uzun yıllardır milyonlarca göçmene ev sahipliği yapmaktadır. Bu bağlamda yabancılar için “geçici koruma” ve “mülteci statüsü” kavramları sıkça gündeme gelmekte, ancak bu iki statünün hukuki açıdan farkları çoğu zaman karıştırılmaktadır.
Bu makalede İran’da geçici koruma statüsü ile mülteci statüsü arasındaki temel hukuki farklılıklar incelenecek, ilgili uluslararası düzenlemeler değerlendirilecek ve örnek bir kurgusal olay üzerinden konu somutlaştırılacaktır.
Hukuki Çerçeve
1. Uluslararası Düzenlemeler
-
1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 New York Protokolü mülteci statüsünün temelini oluşturmaktadır.
-
İran, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne taraf olmakla birlikte, coğrafi çekince koyarak sadece Avrupa’dan gelen mültecilere bu statüyü tanımaktadır.
-
Bu nedenle, Afganistan veya Irak’tan gelen kişiler genellikle mülteci statüsü yerine geçici koruma veya ikamet izinleri çerçevesinde kabul edilmektedir.
2. İran Ulusal Hukuku
-
İran’da mülteci statüsü tanınması çok sınırlı ve istisnai durumlarda mümkündür.
-
Çoğunlukla yabancılar Geçici Koruma Statüsü (Temporary Protection) altında tutulmakta, eğitim, sağlık ve sınırlı çalışma izinleri ile yaşamlarını sürdürmektedirler.
-
Bu statü, uluslararası hukukta “prima facie refugee” kavramına benzer şekilde, kitlesel göç hareketlerinde hızlı çözüm sağlamak amacıyla uygulanır.
Geçici Koruma Statüsü ve Özellikleri
-
Geçici niteliktedir; savaş veya insani kriz sona erdiğinde kaldırılabilir.
-
Başvurucuya tam bir mülteci koruması sağlamaz.
-
Eğitim, sağlık ve temel yaşam hizmetlerine erişim tanır.
-
Çalışma hakkı sınırlıdır ve çoğu zaman özel izinlere tabidir.
-
Vatandaşlığa geçiş veya uzun süreli ikamet hakkı sağlamaz.
Mülteci Statüsü ve Özellikleri
-
Kalıcı ve bireysel başvuruya dayalıdır.
-
Kişinin zulüm görme tehlikesi somut olarak incelenir.
-
Tanındığında uluslararası koruma haklarından tam anlamıyla yararlanılır.
-
Çalışma, eğitim, sağlık hizmetlerine erişim daha kapsamlıdır.
-
Uzun süreli ikamet hakkı ve bazı durumlarda vatandaşlığa geçiş imkânı sunar.
Kurgusal Örnek Olay
A şahsı, Afganistan’dan İran’a ailesiyle birlikte gelmiştir. Savaş nedeniyle ülkeden kaçan A, İran’a giriş yaptıktan sonra Geçici Koruma Statüsü altında kimlik kartı almış ve çocukları devlet okullarına kayıt olabilmiştir. Ancak A’nın çalışma hakkı bulunmadığı için iş bulmakta zorlanmıştır.
Öte yandan, B şahsı, dini inancı nedeniyle Afganistan’da bireysel zulme uğradığını belgeleyen raporlar sunmuş, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından mülteci olarak kabul edilmiştir. Bu sayede B, İran’da Mülteci Statüsü elde etmiş, çalışma iznine kavuşmuş ve üçüncü bir ülkeye yerleştirilme hakkı doğmuştur.
Bu örnek olay, geçici koruma ile mülteci statüsü arasındaki farkı net bir şekilde göstermektedir:
-
A, kitlesel göç kapsamında yalnızca geçici haklardan yararlanırken,
-
B, bireysel inceleme sonucu kalıcı mülteci statüsü elde etmiştir.
Hukuki Farkların Özeti
Unsur | Geçici Koruma Statüsü | Mülteci Statüsü |
---|---|---|
Süreklilik | Geçici, kaldırılabilir | Kalıcı, bireysel |
Başvuru yöntemi | Topluca tanınır | Bireysel inceleme |
Çalışma hakkı | Sınırlı | Tam ve kapsamlı |
Eğitim/sağlık erişimi | Temel düzeyde | Tam kapsamlı |
Vatandaşlığa geçiş | Yok | Mümkün olabiliyor |
Uluslararası koruma | Sınırlı | Tam |
Sonuç
İran’da Geçici Koruma Statüsü ve Mülteci Statüsü arasında önemli hukuki farklar bulunmaktadır. Geçici koruma, kitlesel göç hareketlerine karşı hızlı bir çözüm mekanizmasıdır ancak uzun vadeli güvence sağlamaz. Mülteci statüsü ise bireysel inceleme sonucu verilen, daha geniş haklar tanıyan kalıcı bir statüdür.
Bu nedenle İran’da yabancıların hangi hukuki yola başvuracaklarını belirlerken, hem ulusal mevzuatı hem de uluslararası hukuk normlarını dikkate almaları büyük önem arz etmektedir.