İlamsız İcra Takibi Nedir?
2. Giriş: İlamsız İcra Takibi Neden Önemli?
İcra hukuku, bir alacaklının devletin cebri icra organları aracılığıyla alacağına kavuşmasını sağlayan mekanizmadır. Türk hukukunda bu mekanizma temel olarak ilamlı icra ve ilamsız icra olarak ikiye ayrılır.
İlamlı icrada ortada bir mahkeme kararı, hakem kararı veya ilam niteliğinde belge bulunur; icra dairesi bu kararı uygular. İlamsız icrada ise henüz mahkeme kararı yoktur; alacaklı doğrudan icra dairesine giderek takibi başlatır ve borçluya bir ödeme emri gönderilir.
İlamsız icra takibi, özellikle ticari hayatta, kira ilişkilerinde ve günlük borç ilişkilerinde alacaklıya hızlı bir tahsil imkânı sağlaması nedeniyle son derece yaygın kullanılan bir takip yoludur. Aynı zamanda borçluya, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek takibi durdurma hakkı tanınması nedeniyle, hız ile savunma hakkı arasında denge kuran bir yapıdadır.
3. İlamsız İcra Takibinin Tanımı ve Temel Özellikleri
3.1. İlamsız İcra Takibinin Kısa Tanımı
Özetle ilamsız icra takibi:
Mahkeme kararı olmadan, alacaklının icra dairesine yapacağı başvuru ile başlayan; borçluya ödeme emri gönderilmesi ve borçlunun süresinde itiraz etmemesi hâlinde hacze kadar ilerleyebilen, para ve teminat alacaklarına özgü icra takip yoludur.
Bu takipte icra dairesi, alacağın gerçekten mevcut olup olmadığını maddi anlamda araştırmaz; alacaklının beyanına göre hareket eder. Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra kanuni süre içinde itiraz ederek bu beyanı tartışmaya açabilir.
3.2. İlamsız İcra Takibinin Ayırt Edici Özellikleri
İlamsız icrayı karakterize eden bazı noktalar:
-
Mahkeme kararı şart değildir. Takip talebi için ilam veya ilam niteliğinde belge aranmaz.
-
Para ve teminat alacakları içindir. İlamsız icra, kural olarak belirli bir miktar para veya teminat alacağı için kullanılabilir.
-
Alacaklının beyanı esastır. İcra müdürü, alacağın kaynağını ve ispatını incelemez; takip talebinin şekli şartlarını denetlemekle yetinir.
-
Borçluya itiraz hakkı tanınır. Borçlu, ödeme emrine süresinde itiraz ederse takip kendiliğinden durur; alacaklı artık mahkemeye gitmek zorundadır.
-
İtiraz yoksa hızlı haciz imkânı verir. Borçlunun sessiz kalması hâlinde, alacaklı mahkeme kararı almadan haciz safhasına geçebilir.
4. İlamsız İcra Takibinin Hukuki Dayanağı
İlamsız icra sisteminin kuralları esas itibarıyla 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK) düzenlenmiştir. Özellikle:
-
İİK m.42 ve devamı – İlamsız icranın genel çerçevesi,
-
İİK m.58 – Takip talebinin içeriği ve zorunlu unsurlar,
-
İİK m.60 vd. – Ödeme emri, düzenlenmesi ve tebliği,
-
İİK m.62 vd. – Borçlunun itirazı, süresi ve sonuçları,
-
İİK m.67, 68, 68/a, 69 – İtirazın kaldırılması ve itirazın iptali,
-
İİK m.74 vd. – Mal beyanı, haciz ve satış aşamaları
bu kurumun temel iskeletini oluşturur.
Buna ek olarak İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği, özellikle takip talebi ve ödeme emri gibi belgelerin şekli ve içeriği hakkında ayrıntılı hükümler içerir.
5. İlamsız İcra Takibinin Türleri
İlamsız icra, tek tip bir takip yolu değildir; alacağın kaynağına ve dayandığı belgeye göre birkaç alt kategoriye ayrılır.
5.1. Genel Haciz Yolu ile İlamsız Takip
En klasik ve en çok kullanılan ilamsız icra türüdür. Özellikleri:
-
Herhangi bir belgeye dayansa da dayanmasa da para veya teminat alacakları için kullanılabilir.
-
Alacaklı, icra dairesine “genel haciz yoluyla takip talebi” sunar.
-
Borçluya ödeme emri gönderilir; borçlunun 7 gün içinde itiraz hakkı vardır.
-
İtiraz edilmezse takip kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir.
Fatura alacakları, cari hesap bakiyeleri, hizmet bedelleri, ticari borçlar, birçok kira borcu bu yolla takip edilmektedir.
5.2. Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip
Alacak, çek, bono veya poliçe gibi kambiyo senedine dayanıyorsa alacaklı, genel haciz yolu yerine kambiyo senetlerine özgü haciz yolunu seçebilir. Bu da ilamsız nitelikte bir takip yoludur; ancak:
-
Süreler daha kısadır,
-
Borçlunun itiraz sebepleri sınırlıdır,
-
İnceleme icra mahkemesi tarafından yapılır,
-
Senedin şekil şartlarının eksiksiz olması hayati önem taşır.
Yine de alacaklı isterse kambiyo senedine dayanmasına rağmen genel haciz yoluyla ilamsız takip de başlatabilir.
5.3. Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi ve Kira Alacağı İçin İlamsız Takip
Kira ilişkilerinde, hem kira alacağının tahsili hem de taşınmazın tahliyesi amacıyla ilamsız takip mümkündür. Bu takipte:
-
Kiraya veren icra dairesine başvurur,
-
Kiracıya hem kira borcu hem tahliye konusunda ödeme/boşaltma emri gönderilir,
-
Süresinde itiraz olmaz ve ödeme yapılmazsa, belirli şartlarla tahliyeye karar verilebilir.
Bu yönüyle ilamsız icra, kira uyuşmazlıklarında da çok etkili bir tahsil ve tahliye aracıdır.
5.4. Rehnin / İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip
Rehin veya ipotekle teminat altına alınmış para alacaklarında, alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatabilir. Bu takip teknik olarak ayrı bir yol olsa da, başvuru usulü bakımından yine İİK m.58’deki takip talebi rejimine tabidir ve çoğu zaman ilamsız karakter taşır.
6. İlamsız İcraya Konu Olabilecek Alacaklar
6.1. Para ve Teminat Alacakları
İlamsız icranın en temel sınırı, takip konusu alacağın para veya teminat alacağı olmasıdır. Buna göre:
-
TL veya yabancı para cinsinden alacaklar,
-
Depo edilmiş para veya nakdi teminat alacakları
ilamsız icraya konu olabilir.
Yabancı para alacaklarında takip talebi ve ödeme emrinde TL karşılığının gösterilmesi gerektiği; bunun kamu düzenine ilişkin kabul edildiği ve eksikliğin takibin her aşamasında ileri sürülebileceği yönünde Yargıtay kararları bulunmaktadır.
6.2. Altın Alacağı ve Kıymetli Mallar
Altın alacağı, uygulamada sık karşılaşılan bir alacak türüdür. Doktrin ve Yargıtay kararlarında altının para değil kıymetli eşya niteliğinde olduğu kabul edilmekte; bu nedenle doğrudan ilamsız icra konusu yapılamayacağı, ilamlı takip veya uygun başka bir yol kullanılması gerektiği belirtilmektedir.
Bu ayrım, özellikle nişan ve düğün takıları, ziynet eşyası gibi uyuşmazlıklarda önem kazanır.
6.3. Alacağın Belirli ve Muaccel Olması
Genel kural olarak:
-
Alacak belirli veya belirlenebilir olmalıdır;
-
Alacak muaccel hâle gelmiş (vadesi gelmiş) olmalıdır.
Henüz doğmamış veya gelecekte doğması beklenen alacaklar, ilamsız takibe konu edilemez. Belirsiz alacaklar ise önce belirlenmeli, sonra icraya taşınmalıdır.
7. Takip Talebi: İlamsız İcra Takibinin Başlangıç Noktası
7.1. Takip Talebinin Anlamı
İcra takibi, alacaklının icra dairesine vereceği takip talebi ile başlar. Takip talebi; taraf bilgilerini, alacağın miktarını, dayanağını ve takip yolunu gösteren resmi başvuru belgesidir.
Takip talebi:
-
Yazılı dilekçe şeklinde,
-
Matbu form (Örnek 1, 7 vb.) üzerinden,
-
Elektronik ortamda UYAP kullanılarak
icra dairesine sunulabilir.
7.2. Takip Talebinde Bulunması Zorunlu Unsurlar (İİK m.58)
İİK m.58 ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca takip talebinde yer alması gereken temel unsurlar özetle şunlardır:
-
Alacaklının kimlik ve adres bilgileri: Ad-soyad/unvan, yerleşim yeri, TCKN/VKN, varsa kanuni temsilci ve vekil bilgileri, ödeme yapılacak banka hesap bilgileri.
-
Borçlunun kimlik ve adres bilgileri: Bilindiği ölçüde TCKN/VKN, ad-soyad/unvan, yerleşim yeri.
-
Takip yolu: Genel haciz, kambiyo, kira, rehnin paraya çevrilmesi vb. açıkça belirtilmelidir.
-
Alacak miktarı: Anapara, faiz, masraf, yabancı para ise TL karşılığı.
-
Faiz: Talep edilen faiz türü, oranı ve başlangıç tarihi.
-
Borcun sebebi: Alacak senede dayanmıyorsa satış bedeli, kira alacağı, hizmet bedeli gibi borcun hukuki sebebi açıkça yazılmalıdır.
-
Dayanak belge: Alacak belgeye dayanıyorsa belgenin tarihi, türü ve özeti; ayrıca belgenin aslı veya onaylı örnekleri borçlu sayısından bir fazla olarak dosyaya sunulmalıdır.Bu unsurların eksik veya hatalı olması, ödeme emrinin iptali veya takibin düşmesi gibi ciddi sonuçlar doğurabileceği için dikkatle doldurulmaları gerekir.
8. Ödeme Emri Düzenlenmesi ve Tebliği
8.1. Ödeme Emrinin Hazırlanması
Takip talebini alan icra müdürü, kanuni şartlar mevcutsa borçluya gönderilecek ödeme emrini düzenler. Ödeme emri, icra takibinde borçluya yönelik ilk işlem olup, borçlu icra takibinden esasen bu tebligat ile haberdar olur.
Ödeme emrinde:
-
Tarafların kimlik ve adres bilgileri,
-
Alacağın miktarı, faizi ve masraflar,
-
Borcun sebebi veya dayanak senet özeti,
-
Borcun ve masrafların 7 gün içinde ödenmesi gerektiği,
-
Bu süre içinde itiraz edilmezse takibin kesinleşeceği,
-
Borçlunun mal beyanında bulunmakla yükümlü olduğu,
-
Aksi hâlde haciz ve diğer yasal sonuçlarla karşılaşacağı
açık ve anlaşılır şekilde yer almalıdır.
Ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesi gerekir; iki belge arasındaki çelişkiler Yargıtay kararlarında önemli bir hata olarak değerlendirilmekte ve ödeme emrinin iptaline kadar varabilen sonuçlar doğurabilmektedir.
8.2. Tebligat Süreci
Ödeme emri, Tebligat Kanunu hükümlerine göre borçluya tebliğ edilir. Uygulamada genellikle:
-
PTT aracılığıyla klasik tebligat,
-
MERNİS adresine tebligat,
-
Şartları varsa ilanen tebligat
yöntemleri kullanılır. Tebliğ tarihi, borçlunun itiraz ve ödeme süresinin başlangıcını oluşturduğu için dosyada yer alan tebliğ mazbatası büyük önem taşır.
Usulsüz tebligat hâlinde borçlu, icra mahkemesine şikâyet yoluyla başvurarak tebligatın düzeltilmesini ve sürelerin yeniden başlamasını talep edebilir.
9. Borçlunun Hakları: Ödeme, İtiraz ve Yetki–İmza İtirazı
9.1. Borcu Ödeme İmkânı
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren öngörülen süre içinde borcunu tamamen veya tarafların anlaşmasına göre kısmen ödeyebilir. Ödeme yapılması hâlinde:
-
Alacaklı alacağını dosya üzerinden tahsil etmiş olur,
-
Takip amacına ulaşır ve kapatılır,
-
Borçlu, faiz ve yargılama giderleriyle birlikte icra vekâlet ücretini de ödemek durumunda kalabilir.
9.2. İlamsız İcra Takibine İtiraz
Borçlu, ödeme emrine karşı 7 gün içinde icra dairesine itiraz ederek takibi durdurabilir. İtiraz:
-
Yazılı dilekçe ile,
-
Sözlü beyanın zabıtla tutanağa geçirilmesiyle,
-
Teknik şartlar uygunsa UYAP üzerinden
yapılabilir.
Borçlu şu hususlarda itirazda bulunabilir:
-
Borca itiraz: Borcun hiç doğmadığı, tamamen ödendiği, zamanaşımına uğradığı gibi iddialar.
-
Kısmi itiraz: Alacağın bir kısmına itiraz; geri kalan kısmın kabulü.
-
Faize itiraz: Faiz oranına, türüne veya başlangıç tarihine yönelik itiraz.
-
Yetki itirazı: İcra dairesinin yetkisiz olduğu iddiası.
-
İmza inkârı: Belgeye dayalı takiplerde imzanın borçluya ait olmadığı iddiası.
İtirazın açık, tereddüde mahal bırakmayan şekilde yapılması hem borçlu hem alacaklı bakımından ispat yükü ve tazminat sorumluluğu açısından önem taşır.
9.3. İtirazın Sonucu: Takibin Durması
Borçlu süresinde itiraz ettiğinde:
-
İlamsız icra takibi otomatik olarak durur,
-
Alacaklı artık haciz isteyemez,
-
Takibin devamı, alacaklının itirazı ortadan kaldırmasına bağlıdır.
Bu aşamadan sonra alacaklı için iki temel yol vardır: itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası.
10. İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali
10.1. İtirazın Kaldırılması (İİK m.68, 68/a)
Alacak, kanunun aradığı nitelikte yazılı bir belgeye dayanıyorsa alacaklı icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir.
Bu süreçte:
-
İcra mahkemesi, belge üzerinden sınırlı bir inceleme yapar; genel yargılama usulü uygulanmaz.
-
Borçlunun ileri sürebileceği itiraz sebepleri sınırlıdır.
-
Belge yeterli görülürse borçlunun itirazı kaldırılır; takip kaldığı yerden devam eder.
-
Borçlunun haksız itirazı nedeniyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkündür (İİK m.67).
10.2. İtirazın İptali Davası
Alacaklı, alacağını genel hükümler çerçevesinde ispat etmeyi tercih ederse itirazın iptali davası açar. Bu dava:
-
Görevli ve yetkili genel mahkemede (çoğunlukla Asliye Hukuk / Asliye Ticaret) açılır,
-
Klasik alacak davası usulüne tabidir; deliller ileri sürülür, tanık dinlenir, bilirkişi incelemesi yapılabilir,
-
Alacaklı davayı kazanırsa borçlunun itirazı iptal edilir ve takip kaldığı yerden devam eder; ayrıca icra inkâr tazminatı talep edilebilir.
İtirazın kaldırılması ile itirazın iptali arasındaki temel fark, birinin icra mahkemesinde sınırlı inceleme, diğerinin ise genel mahkeme önünde tam yargılama olmasıdır.
11. Takibin Kesinleşmesi, Mal Beyanı, Haciz ve Satış
11.1. Takibin Kesinleşmesi
Borçlu:
-
Ödeme emrine süresinde itiraz etmezse, veya
-
İtiraz etmiş ancak bu itiraz kaldırılır/iptal edilirse
takip kesinleşmiş sayılır. Bu noktadan sonra alacaklı için en önemli aşama haciz talebidir. Süresinde haciz talep edilmezse takip düşebilir; bu nedenle alacaklının takvimi dikkatle takip etmesi gerekir.
11.2. Mal Beyanı Zorunluluğu
Takibin kesinleşmesiyle birlikte borçlu, mal beyanında bulunmak zorundadır. Mal beyanı:
-
Borçlunun malvarlığının icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirilmesini ifade eder.
-
Gerçeğe aykırı veya eksik mal beyanı, ayrıca hukuki ve cezai sorumluluk gündeme getirebilir.
11.3. Haciz İşlemleri
Kesinleşen ilamsız takipte alacaklı:
-
Borçlunun maaşına,
-
Banka hesaplarına,
-
Üçüncü kişilerdeki alacaklarına,
-
Menkul ve gayrimenkullerine
haciz konulmasını isteyebilir. Haczedilen mallar daha sonra satışa çıkarılır ve elde edilen bedel alacaklıya ödenir; birden fazla alacaklı varsa sıra cetveli yapılarak dağıtım yapılır.
12. Kötüye Kullanım, Menfi Tespit ve İstirdat
12.1. İlamsız İcra Yolunun Kötüye Kullanılması
İlamsız icra takibinin hızlı ve alacaklı lehine görünmesi, zaman zaman bu yolun kötüye kullanılmasına da sebep olabilmektedir. Gerçekte borcu olmayan kişilere karşı sırf baskı amacıyla icra takibi başlatılması, hakkın kötüye kullanılması yasağı ile bağdaşmaz; tazminat sorumluluğuna yol açabilir.
Ayrıca bazı durumlarda alacağın zaten ilamla tespit edilmiş olmasına rağmen sebepsiz yere ilamsız yol tercih edilmesi de doktrinde tartışmalı kabul edilmektedir.
12.2. Menfi Tespit Davası
Borçlu, kendisine karşı başlatılan takibe rağmen gerçekte borçlu olmadığını düşünüyorsa menfi tespit davası açabilir. Bu dava:
-
Takipten önce açılırsa, kararın sonucuna göre takip yapılabilir veya yapılamaz,
-
Takip sırasında açılırsa, mahkemeden takibin durdurulması için ihtiyati tedbir talep edilebilir.
Dava borçlu lehine sonuçlanırsa haksız icra takibine maruz kalınması nedeniyle tazminat da gündeme gelebilir.
12.3. İstirdat Davası
Borçlu, aslında borcu olmadığı hâlde icra baskısı altında ödeme yapmışsa, ödediği tutarı geri alabilmek için istirdat davası açabilir. Amaç, haksız icra tehdidi altında yapılan ödemenin geri alınmasıdır.
13. İlamsız İcra Takibinde Faiz, Masraf ve Vekâlet Ücreti
13.1. Faiz Talepleri
İlamsız icrada alacaklı, takip talebinde ve ödeme emrinde:
-
Talep ettiği faiz türünü (yasal, ticari, akdi),
-
Faiz oranını,
-
Faiz başlangıç tarihini
açıkça göstermek zorundadır. Özellikle yabancı para ve ticari alacaklarda, faiz kalemi uyuşmazlığın büyüklüğünü ciddi şekilde etkileyebilir.
13.2. Harç ve Giderler
Takip açılırken:
-
Başvuru harcı,
-
Peşin harç,
-
Tebligat giderleri,
-
Ödeme emri masrafı
alacaklı tarafından ödenir. Takip sonunda kural olarak bu giderler borçluya yüklenir ve dosya üzerinden tahsil edilir.
13.3. Vekâlet Ücreti ve İcra İnkar Tazminatı
Alacaklının avukat ile temsil edildiği takiplerde:
-
İcra vekâlet ücreti, icra dosyasında borçluya yüklenir.
-
Borçlu haksız itiraz etmişse ve alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası kazanmışsa, alacaklının talebi üzerine icra inkâr tazminatına hükmedilebilir (İİK m.67).
Bu tazminat, hem alacaklının gecikme sebebiyle uğradığı zararı telafi etmeyi hem de sebepsiz itirazları caydırmayı amaçlar.
14. İlamsız İcra Takibi Hakkında Sık Sorulan Sorular
14.1. İlamsız icra takibi nedir?
Mahkeme kararı olmadan, alacaklının icra dairesine başvurmasıyla başlayan ve borçluya ödeme emri gönderilmesiyle yürüyen; borçlunun itiraz etmemesi hâlinde haciz aşamasına kadar ilerleyen icra takip yoludur. Para ve teminat alacakları için kullanılır.
14.2. İlamsız icra takibi hangi borçlar için kullanılır?
İlamsız icra:
-
TL veya yabancı para cinsinden para borçları,
-
Teminat alacakları
için uygulanır. Altın gibi kıymetli mallar kural olarak doğrudan ilamsız icra konusu yapılamaz; ilamlı takip veya başka yollar tercih edilmelidir.
14.3. İlamsız icra takibine itiraz süresi kaç gündür?
Genel haciz yoluyla ilamsız icrada borçlunun itiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür. Kambiyo senetlerine özgü takipte süre daha kısadır; bu nedenle her takipte ödeme emrinde yazan süreye bakmak gerekir.
14.4. İlamsız icra takibine nasıl itiraz edilir?
Borçlu, itirazını:
-
İcra dairesine vereceği dilekçe ile,
-
Sözlü beyanda bulunup tutanak düzenlenmesini isteyerek,
-
Uygun altyapı varsa UYAP üzerinden
yapabilir. İtiraz; borca, faize, zamanaşımına, yetkiye, imzaya veya kısmi olarak alacağın miktarına ilişkin olabilir.
14.5. İlamsız icraya itiraz edilmezse ne olur?
Borçlu süre içinde itiraz etmez ve ödeme de yapmazsa takip kesinleşir. Bu durumda alacaklı, borçlunun malvarlığı üzerinde haciz talep edebilir; haciz sonrası satış ile alacağını tahsil etmeye çalışır.
14.6. Haksız ilamsız icra takibine maruz kalan kişi ne yapabilir?
Borçlu:
-
Süre içinde itiraz ederek takibi durdurabilir,
-
Gerçekte borçlu olmadığını düşünüyorsa menfi tespit davası açabilir,
-
Baskı altında para ödemişse istirdat davası ile ödediği parayı geri isteyebilir,
-
Uygun koşullarda maddi ve manevi tazminat talep etme imkânı da gündeme gelebilir.
15. Sonuç: İlamsız İcra Takibi Stratejik Bir Tahsil Aracıdır
İlamsız icra takibi, Türk icra sisteminin en pratik ve en sık başvurulan takip yollarından biridir.
-
Alacaklı açısından: Mahkeme kararı beklemeden, görece düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde alacağını tahsil etmeye imkân verir.
-
Borçlu açısından: Süresi içinde kullanılmak şartıyla itiraz, menfi tespit, istirdat gibi etkili savunma araçları mevcuttur.
-
Hukuki açıdan: İİK, Tebligat Kanunu ve Yargıtay içtihatlarının birlikte uygulanmasını gerektiren teknik bir alandır.
Bu nedenle ister alacaklı ister borçlu konumunda olsun, ilamsız icra takibine taraf olan kişilerin:
-
Takip talebinin içeriğini,
-
Ödeme emrinin tebliğini ve itiraz sürelerini,
-
İtirazın kaldırılması / iptali yollarını,
-
Haciz ve satış aşamasında doğabilecek hak ve yükümlülükleri
iyi bilmesi veya profesyonel hukuki yardım alması, ileride telafisi güç hak kayıplarının önüne geçmek için kritik önem taşır.