Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararının Memurluğa Etkisi
Giriş
Kamu görevine girişte ya da mevcut memuriyetin devamında, sabıka kaydı ve güvenlik soruşturması büyük önem taşır. Bu noktada en çok merak edilen konulardan biri, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararlarının memuriyete etkisidir. Zira pek çok aday, hakkında verilen HAGB kararı nedeniyle kamu görevine atanıp atanamayacağı, atanmışsa görevine devam edip edemeyeceği konusunda endişe duymaktadır.
HAGB Kararlarının Hukuki Niteliği
HAGB, mahkemenin sanık hakkında verdiği mahkûmiyet kararının açıklanmasını belli şartlara bağlı olarak ertelemesidir. Denetim süresi içerisinde kişi kasıtlı bir suç işlemezse dava düşer ve mahkûmiyet hiç doğmamış sayılır.
Bu yönüyle HAGB, klasik anlamda kesinleşmiş bir mahkûmiyet değildir. Ancak ortada bir mahkûmiyet kararı bulunduğu da unutulmamalıdır; sadece bu karar açıklanmamış ve kesin hüküm haline gelmemiştir.
Adli Sicile ve Arşive Etkisi
HAGB kararları adli sicil kaydına işlenmez, yalnızca adli arşiv kaydında görünür. Vatandaşın aldığı “sabıka kaydı” belgelerinde bu durum çıkmaz. Dolayısıyla başvuru yapılan kuruma verilen sabıka kaydında HAGB görünmeyecektir.
Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilse bile, cinsel suçlar açısından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E maddesi uygulanarak memuriyetten çıkarma kararı verilebilmektedir.
Ne var ki, kamu kurumları güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptığında HAGB kararları ortaya çıkar. Bu nedenle HAGB kararı memuriyet önünde dolaylı bir engel oluşturabilir.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, birçok kararında HAGB’nin mahkûmiyet olmadığını, ancak kamu görevlisi olma şartlarının belirlenmesinde idarenin takdir yetkisinin bulunduğunu ifade etmiştir. Özellikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.48 uyarınca “kasten işlenen suçlardan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak” memuriyet şartıdır.
Burada kritik nokta şudur: HAGB kararı kesinleşmiş mahkûmiyet olmadığı için 657 sayılı Kanun’un lafzına göre memuriyete engel değildir. Fakat güvenlik soruşturmasında HAGB’ye konu suçun niteliği dikkate alınarak adayın ataması yapılmayabilir.
Yargıtay ve Uygulama Örnekleri
Yargıtay kararlarında da HAGB’nin “kesin hüküm” olmadığı sıkça vurgulanmıştır. Ancak özellikle kamu güvenliğiyle ilgili görevler (polislik, askerlik, hâkimlik-savcılık gibi) için yapılan güvenlik soruşturmalarında, HAGB konusu suçun niteliği gerekçe gösterilerek atama yapılmaması mümkündür.
Örneğin, zimmet, rüşvet, uyuşturucu ticareti, terör bağlantısı gibi suçlardan HAGB kararı verilmişse, her ne kadar bu durum sabıka kaydında görünmese de, kamu görevine alınmada idare bunu olumsuz değerlendirebilir.
Yargı Kararları Işığında Memuriyete Etkisi
Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararları incelendiğinde, genel yaklaşımın şu şekilde olduğu görülür:
-
HAGB mahkûmiyet değildir. Bu nedenle doğrudan memuriyete engel teşkil etmez.
-
657 sayılı DMK m.48’deki “mahkûm olmama şartı” HAGB kararlarını kapsamaz. Çünkü bu karar kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü değildir.
-
Ancak idare, güvenlik soruşturmasında HAGB kararına konu olan suçun niteliğini değerlendirerek atamayı reddedebilir. Burada takdir yetkisi geniş olmakla birlikte, yargı mercileri bu takdirin keyfi kullanılmasına izin vermez.
Nitekim Danıştay 12. Daire’nin pek çok kararında, HAGB kararının tek başına memuriyete engel sayılamayacağı, ancak adayın görev yapacağı birimin güvenliği ve suçun niteliğinin önem arz ettiği durumlarda idarenin olumsuz kanaatinin göz önünde bulundurulabileceği belirtilmiştir.
Memuriyete Etkisini Özetlersek
-
HAGB kesinleşmiş mahkûmiyet değildir. Bu nedenle 657 sayılı DMK m.48’de öngörülen “mahkûm olmama” şartını ihlal etmez.
-
Adli sicile işlemez, ancak adli arşivde görünür.
-
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında ortaya çıkabilir.
-
İdare, suçun niteliğine göre atamayı yapmama takdirini kullanabilir.
-
Memur olan bir kişi hakkında HAGB verilmişse, idare disiplin hukuku çerçevesinde ayrıca değerlendirme yapabilir.
Sonuç
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, şeklen mahkûmiyet olmadığı için memuriyete doğrudan engel teşkil etmez. Ancak kamu kurumlarının yaptığı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sırasında HAGB kayıtları görülebilir ve idare, adayın kamu görevine uygun olmadığı kanaatine varabilir.
Bu nedenle, HAGB kararı bulunan bir kişinin memuriyet başvurusu, suçun niteliğine ve ilgili kurumun yaklaşımına göre farklı sonuçlar doğurabilir. Özellikle güvenlik hassasiyeti yüksek görevlerde HAGB’nin dolaylı engel oluşturabileceği unutulmamalıdır.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN