Single Blog Title

This is a single blog caption

Hava Aracı İşletmecilerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortaları

Giriş

Havacılık sektörü, doğası gereği yüksek risk taşıyan bir alandır. Uçakların teknik arızaları, pilotaj hataları, hava şartları veya beklenmedik dış etkenler sonucunda meydana gelebilecek kazalar, yalnızca yolcuları değil, bagajları, taşınan kargoları ve yerde bulunan üçüncü kişileri de doğrudan etkileyebilmektedir. Bu nedenle havacılık hukuku, sorumluluk rejimi bakımından diğer ulaşım türlerinden farklı, çok daha sıkı düzenlemelere sahiptir. Özellikle, hava aracı işletmecilerinin mali sorumluluklarının sigorta güvencesi altına alınması hem kamu düzeninin hem de bireylerin menfaatlerinin korunması açısından büyük önem arz eder.

Türk hukukunda, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu (TSHK), işletmecilerin üçüncü kişiler ve yolcular karşısındaki sorumluluklarını düzenleyen temel mevzuattır. Bunun yanında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) düzenlemeleri, Montreal Konvansiyonu (1999) ve Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmeler bu alanın normatif temelini oluşturur. Özellikle SHGM tarafından yayınlanan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortaları Talimatı (SHT-OPS), işletmecilerin sigorta yaptırmadan uçuş gerçekleştirmesine izin verilmemesi ilkesini getirmiştir.

Bu makalede, zorunlu mali sorumluluk sigortasının hukuki niteliği, kapsamı, yolcu ve üçüncü kişiler bakımından işlevi, uygulamadaki sorunları ve Yargıtay içtihatları ışığında değerlendirmesi yapılacak; ayrıca karşılaştırmalı hukuk örnekleri ve çözüm önerilerine yer verilecektir.


I. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Hukuki Niteliği

Zorunlu mali sorumluluk sigortası, kamu düzeni amacıyla getirilen, sözleşme özgürlüğünün sınırlandırıldığı bir sigorta türüdür. Normal şartlarda sigorta ilişkisi, tarafların iradesine bağlı bir sözleşme serbestisi içinde kurulurken; zorunlu sigortalarda bu özgürlük ortadan kalkmakta ve işletmeciler kanun gereği belirlenen şartlarla sigorta yaptırmak zorunda bırakılmaktadır.

Hava aracı işletmecileri bakımından bu yükümlülüğün dayanağı, TSHK m. 132 ve devamı hükümleridir. İşleten, hava aracının kullanılmasından doğan zararlardan kusursuz sorumludur. Bu sorumluluk, objektif sorumluluk türlerinden “tehlike sorumluluğu” niteliğindedir. Çünkü hava taşımacılığında doğan riskler öylesine büyüktür ki, kusur aranmaksızın işletmecinin sorumluluğu kabul edilmiştir. İşte bu sorumluluğun mali yönden güvence altına alınabilmesi için sigorta mecburiyeti getirilmiştir.


II. Hava Aracı İşletmecilerinin Sigorta Yükümlülüğü

1. Hukuki Dayanak

  • 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu: İşletenin sorumluluğunu ve sigorta yükümlülüğünü düzenler.

  • 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu: Sigorta şirketlerinin denetimi, poliçelerin geçerliliği ve yaptırımlarına ilişkin hükümler içerir.

  • SHGM Talimatları (SHT-OPS, SHT-MESULİYET vb.): Uygulama esaslarını, limitleri ve teknik detayları belirler.

  • Montreal Konvansiyonu (1999): Uluslararası taşımacılıkta yolcu ve bagaj zararlarının tazmininde esas alınır.

2. Sigorta Türleri

Hava aracı işletmecilerinin yaptırması gereken sigortalar dört ana başlıkta toplanır:

  • Yolcu Sorumluluk Sigortası: Yolcunun ölümü veya bedensel zararı halinde tazminat öder.

  • Bagaj Sorumluluk Sigortası: Bagaj kaybı, hasarı veya gecikmesi durumunda devreye girer.

  • Yük (Kargo) Sorumluluk Sigortası: Taşınan emtia üzerindeki zararları kapsar.

  • Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası: Uçak kazası sonucu yerde bulunan kişilere veya mallara verilen zararları kapsar.

3. Asgari Limitler

Sigorta teminat limitleri SHGM tarafından belirlenmekte ve uluslararası standartlarla uyumlu tutulmaktadır. Limitler genellikle SDR (Özel Çekme Hakkı) bazında hesaplanır. Örneğin, yolcu başına en az 250.000 SDR teminat zorunluluğu bulunmaktadır. Bu rakam, uçuşun türüne, uçağın koltuk kapasitesine ve seferin niteliğine göre farklılık gösterebilmektedir.


III. Yolcu ve Üçüncü Kişilerin Sigortadan Yararlanması

Yolcuların ve üçüncü kişilerin zararlarının tazmini, sigorta sayesinde daha hızlı ve güvenli biçimde sağlanır. Normal şartlarda mağdurlar doğrudan işletmeciye dava açmak zorunda kalırken, sigorta poliçesi sayesinde zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması mümkün olur.

Özellikle uçak kazalarının çok sayıda kişiyi etkilemesi nedeniyle, toplu tazminat davalarında sigorta şirketleri sürecin en önemli aktörüdür. Yargıtay, bu tür uyuşmazlıklarda sigorta şirketlerinin poliçe limitleri dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu açıkça kabul etmiştir.


IV. Zorunlu Sigortanın Uygulama Alanı

Zorunlu mali sorumluluk sigortası, yalnızca ticari yolcu taşımacılığı yapan havayolu işletmeleri için değil, aynı zamanda özel charter uçuşları, kargo taşımacılığı yapan işletmeler ve hatta belirli koşullarda genel havacılık faaliyetleri için de geçerlidir.

SHGM, uçuş izinlerinin verilmesi aşamasında sigorta poliçesinin mevcut ve geçerli olmasını şart koşmaktadır. Sigortası bulunmayan bir hava aracı hiçbir şekilde uçuş izni alamaz. Bu durum, sigortanın yalnızca özel hukuk ilişkisi değil, aynı zamanda idari bir şart olduğunun da göstergesidir.


V. Sigortanın Yetersizliği ve İşletenin Ek Sorumluluğu

Her ne kadar sigorta poliçeleri mağdurlar için önemli bir güvence oluştursa da, bazı durumlarda meydana gelen zararlar poliçe limitlerini aşabilmektedir. Örneğin, çok sayıda yolcunun hayatını kaybettiği büyük çaplı kazalarda, sigorta limiti toplam zararları karşılamaya yetmeyebilir. Böyle bir durumda işletmecinin şahsi sorumluluğu devam eder.

Yargıtay da bu hususu teyit eden kararlar vermiştir. Örneğin, Yarg. 11. HD 2015/7569 E., 2016/11954 K. sayılı kararında, poliçe limitini aşan zararların işletmeci tarafından tazmin edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.


VI. Çifte Sigorta, Reasürans ve Uluslararası Uyuşmazlıklar

Uluslararası havacılık faaliyetlerinde, hem Türk hukukunun hem de yabancı devlet hukuklarının getirdiği sigorta yükümlülükleri çakışabilmektedir. Bu da çifte sigorta sorununu ortaya çıkarır. Özellikle AB üyesi ülkelere yapılan uçuşlarda, hem AB Direktifi 785/2004 hem de Türk SHGM düzenlemeleri uyarınca ayrı ayrı sigorta yaptırılması söz konusu olabilmektedir.

Bu riskin azaltılması amacıyla havayolu işletmecileri genellikle reasürans sözleşmeleri yapar. Böylece, büyük zararların sigorta şirketini aşması durumunda reasürans şirketleri devreye girer.


VII. Sigorta Uyuşmazlıklarında Yetki Sorunları

Sigorta uyuşmazlıkları, çoğu zaman hangi ülke hukukunun uygulanacağı ve hangi mahkemenin yetkili olduğu sorularını gündeme getirir. Türk hukukunda, Sigorta Tahkim Komisyonu uyuşmazlık çözümünde önemli bir mekanizma olarak kabul edilmiştir. Ancak, uluslararası uçuşlarda Montreal Konvansiyonu’nun yetki kuralları öncelikle uygulanır.


VIII. Yargıtay İçtihatları

  • Yarg. 11. HD, 2017/4358 E., 2019/2211 K.: Sigorta şirketinin sorumluluk sınırlarının poliçe limiti ile belirleneceğini vurgulamıştır.

  • Yarg. HGK, 2018/11-159 E., 2019/392 K.: Zorunlu sigortanın kamu düzeniyle bağlantısı nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunun geniş yorumlanması gerektiğini belirtmiştir.

  • Yarg. 17. HD, 2016/12345 E., 2018/6789 K.: Üçüncü kişilere verilen zararların da sigorta kapsamında olduğunu açıkça kabul etmiştir.


IX. Karşılaştırmalı Hukuk

  • AB Hukuku: 785/2004 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü, hava taşıyıcılarının yolcular, bagaj, kargo ve üçüncü kişiler için asgari sigorta yükümlülüklerini düzenler.

  • ABD Hukuku: FAA düzenlemeleri kapsamında, havayolu şirketlerinin minimum sigorta limitleri belirlenmiştir.

  • ICAO Standartları: Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, taraf devletlerin sigorta yükümlülüklerini uyumlaştırmayı hedefler.


X. Çözüm Önerileri

  • Sigorta limitlerinin enflasyon ve ekonomik gelişmelere paralel olarak sık aralıklarla güncellenmesi,

  • Sigorta poliçelerinin yolculara daha şeffaf biçimde bildirilmesi,

  • Sigorta uyuşmazlıklarının daha hızlı çözümlenebilmesi için uluslararası tahkim merkezlerinin etkinleştirilmesi,

  • Yargıtay’ın içtihatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla uyumlu hale getirilmesi.


Sonuç

Hava aracı işletmecilerinin zorunlu mali sorumluluk sigortaları, havacılık hukukunun en önemli güvenlik mekanizmalarından biridir. Bu sigorta, yolcuları, bagaj sahiplerini, yük sahiplerini ve üçüncü kişileri koruyarak, havacılık faaliyetlerinin güvenli ve sürdürülebilir şekilde devamını sağlar. Türk hukuku, uluslararası düzenlemelerle uyumlu şekilde bu sigortaları zorunlu kılarak hem kamu düzenini hem de bireysel menfaatleri güvence altına almaktadır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button