Güvence Hesabının Sorumluluğu
Dünya genelinde ve ülkemizde trafik kazalarındaki artışlar önemli bir boyut kazanmaya başlamaktadır. Bu artışın neticesinde de devletleri yetkili organları vasıtasıyla bir takım önlemler alma zorunluluğu doğmuştur. Bu önlemler en başta trafik kazalarının gerçekleşmesini önleme boyutunda olmakla birlikte ikinci aşamada gerçekleşen trafik kazalarında oluşabilecek maddi ve manevi mağduriyetlerin azaltılması yönünde olmaktadır. Trafik kazalarının önlenmesi konusunda yapılan çalışmalar arasında motorlu taşıt sürücülerini bilinçlendirmek, kitle iletişim araçları sayesinde topluma bilgi aktarımı, ağır cezai yaptırımlar vb. olarak sıralamamız mümkündür. İkinci olarak ise trafik kazaları sonucunda oluşabilecek maddi ve manevi mağduriyetleri önleme konusunda alınan tedbirler karşımıza çıkmaktadır. Bunun en bilindik örneğini olarak sigortaları göstermemiz mümkündür. Özellikle de trafiğe çıkan motorlu araçlar için yaptırılması zorunlu olan zorunlu trafik sigortaları sayesinde bu tür problemlerin çözümü daha mantıklı bir süreç içinde gerçekleşmeye başlamıştır. Zorunlu trafik sigortasi sayesinde, trafik kazasına karışan araçların mağduruna yönelik olarak uğradığı maddi ve manevi zararlar bu sigorta kapsamında değerlendirilerek mağduriyeti giderilmeye çalışılmaktadır. Ancak her zaman trafik kazası sonucu yaşadığımız zararların karşılanması boyutunda sigorta şirketlerinden taleplerde bulunamayabiliriz. Bunun sebepleri olarak kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilememesi, zorunlu trafik sigortası yaptırılmadan trafiğe çıkılması, sigorta şirketinin iflas etmesi gibi durumları örnek göstermemiz mümkündür. Bu gibi durumlarda zarar gören muhattap olarak sadece haksız fiile sebebiyet veren tarafla karşı karşıya kalabilmektedir.
Bunun önüne geçilebilmesi ve zarar görenlere kol kanat germek maksadı ile Türkiye Sİgorta ve Reasürans Şirketleri Birliği adı altında eski adı “Garanti Fonu” olan yeni tabiriyle “Güvence Hesabı” müessesesi oluşturulmuştur. Güvence hesabı, kamusal bir niteliğe sahiptir ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunmaktadır. Eskiden güvence hesabı sadece zorunlu trafik sigortalarını kapsamaktaydı ancak günümüze bu konu hakkında yapılan düzenlemeler sonucunda güvence hesabının kapsam alanı genişletilmiştir. Bu doğrultuda zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası, tüpgaz zorunlu sorumluluk sigortası, tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk sigortası vb, sigortalar güvence hesabının kapsam alanına dahil edilmiştir.
Güvence Hesabına Başvurulabilecek Haller: Güvence hesabına başvurulabilecek haller kanun koruyucu tarafından düzenleme altına alınmıştır. Bu düzenleme doğrultusunda; sigortalının tespit edilememesi, rizikolunun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde zorunlu sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olması, zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasında fark olması, sigorta şirketinin mali bünye zaafiyeti sebebiyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi veya iflası, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulamadığı hallerde güvence hesabına başvurulması mümkündür.
Güvence Hesabına Başvurulamayacak Haller: Bu konu ile alakalı olarak her ne kadar ne yeni sigortacılık kanununda ne de güvence hsabı yönetmeliğinde bununla alakalı düzenleme bulunmamaktadır. Ancak günümüzde yürürlükten kaldırılmış olan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 14. Maddesinde bununla alakalı olarak açıklamalar yapılmıştır. Motorsuz araçların neden olduğu zararlar, işletilme halinde bulunmayan motorlu araçların neden olduğu zararlar, manevi zararlar bu yönetmelikten yola çıkarak güvence hesabına başvurulamayacak haller olarak sıralamamız mümkündür.