Göçmen Kaçakçılığı Suçu
Göç, insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Ancak modern devletlerin sınır kontrolü ve güvenlik kaygıları, göçün yasal çerçevede gerçekleşmesini zorunlu kılmıştır. Bu noktada göçmen kaçakçılığı, yalnızca bireylerin güvenliğini değil, aynı zamanda ulusal güvenliği ve kamu düzenini tehdit eden ciddi bir suç olarak karşımıza çıkar. Türk hukuku, göçmen kaçakçılığı suçunu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlemiştir. Bu suç, hem ulusal mevzuat hem de tarafı olduğumuz Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Sözleşme’nin Göçmen Kaçakçılığı Protokolü çerçevesinde önemli bir düzenleme alanıdır.
5237 sayılı TCK m.79 inceleyelim
(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;
a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,
hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.
(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi
hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunurBurada görüldüğü üzere bu suçun işlenmesi için üç temel hareket vardır:-Yabancının Türkiye’ye yasadışı yollardan sokulması,-Yabancının ülkede kalma imkanı sağlanması,-Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına yasa dışı yollarla çıkarılmasına imkan sağlanması.Göçmen kaçakçılığı suçu ile; kamu düzeni, devletin göç politikaları, insanların can güvenliği, uluslararası yükümlülükler korunmaktadır.
Yargıtay uygulamalarında özellikle göçmenlerin insan onurunu zedeleyen koşullarda taşınması, insan hayatını tehlikeye atan eylemler ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendirilmiştir.
Burada SUÇUN UNSURLARI;
1. Fail
Göçmen kaçakçılığı suçunu herkes işleyebilir. Failin Türk vatandaşı veya yabancı olması fark etmez. Ancak genellikle bu suç örgütlü yapılar tarafından işlenmektedir.
2. Mağdur
Bu suçta mağdur doğrudan “devlet” olmakla birlikte, dolaylı mağdurlar göçmenlerdir. Çünkü göçmenlerin hayatı, güvenliği ve onuru ciddi risk altına girmektedir.
3. Suçun Konusu
Göçmenler, yani yasal olmayan yollarla giriş-çıkış yapmaya çalışan yabancı veya vatandaşlar suçun konusunu oluşturur.
4. Fiil
-
Yasa dışı giriş,
-
Yasa dışı kalış,
-
Yasa dışı çıkış eylemleri bu suçun fiil unsurunu meydana getirir.
5. Manevi Unsur
Suç kastla işlenebilir. Ayrıca failin maddi menfaat amacı bulunmalıdır. Yani menfaat elde etme saiki yoksa suç oluşmaz.
Suçun Nitelikli Hâlleri
TCK m.79/2’de nitelikli haller düzenlenmiştir. Buna göre:
-
Suçun tehlikeli araçlarla (örneğin kapalı tır dorsesi, bot, kamyon kasası gibi) işlenmesi,
-
Mağdurların hayatı veya onuru bakımından tehlike oluşturması,
-
İnsanlık dışı muamele yapılması durumunda cezalar artırılır.
Suçun Cezası
Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası:
-
3 yıldan 8 yıla kadar hapis,
-
10.000 güne kadar adli para cezasıdır.
Nitelikli halleri varsa ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca suçun örgütlü şekilde işlenmesi halinde TCK m.220 hükümleri devreye girer.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2016/13955 E., 2018/7483 K. sayılı içtihatında;
-
Sanıkların, yabancı uyruklu göçmenleri kapalı kasa araç içerisinde, havasız ve sağlıksız koşullarda yurtdışına çıkarmaya çalıştıkları tespit edilmiştir.
-
Göçmenlerin bu şekilde taşınmasının, onların hayatı ve vücut bütünlüğü açısından ciddi tehlike doğurduğu; ayrıca insan onurunu zedeleyici şartlarda yolculuk yapmaya zorlandıkları değerlendirilmiştir
-
Yargıtay’ın Gerekçesi:
-
TCK 79. madde kapsamında göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli hali oluşmuştur.
-
Çünkü suç, “mağdurların hayatı bakımından tehlike oluşturacak şekilde” işlenmiştir.
-
Bu nedenle sanıklara verilen cezada artırım yapılması gerektiği belirtilmiştir.
-
Şimdi de göçmen kaçakçılığının örgütlenerek işlenmesi sonucu verilmiş bir yargıtay kararı olan Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/4358 E., 2019/2211 K. özetle;
-
Sanıkların farklı illerde göçmenlerin yurtdışına çıkarılmasını organize eden bir yapının içinde oldukları, görev paylaşımı yaparak hareket ettikleri tespit edilmiştir.
-
Yargıtay’ın Değerlendirmesi:
-
Göçmen kaçakçılığı suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği sabittir.
-
Birden fazla kişi arasında hiyerarşik bağ bulunması, süreklilik ve işbölümü unsurları, “örgüt” kavramının oluştuğunu gösterir.
-
Bu durumda sanıklar hem TCK 79 (göçmen kaçakçılığı) hem de TCK 220 (örgüt kurma/örgüte üye olma) hükümlerinden ayrı ayrı cezalandırılmalıdır.
-
- Sonuç olarak;
-
Sanıkların eylemlerinin hem TCK m.79 (Göçmen Kaçakçılığı) hem de TCK m.220 (Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma / Üye Olma) kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
-
Bu nedenle sanıklara:
-
Göçmen kaçakçılığı suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis + adli para cezası (nitelikli haller varsa artırımlı),
-
Örgüt kurma/üyelik suçundan ayrıca 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi gerektiği belirtilmiştir
-
-
Yerel mahkemece verilen cezalar Yargıtay tarafından isabetli bulunmuş ve onanmıştır. Bu bağlamda:
-
Örgüt lideri konumundaki sanıklara üst sınırdan daha yakın cezalar (örneğin 7-8 yıl + 5 yıl civarı ek ceza),
-
Örgüt üyelerine ise göçmen kaçakçılığı + örgüt üyeliği suçlarından toplamda 5 ila 10 yıl arasında hapis cezaları verilmiştir.
-
-
-
Yani özetle, bu kararda sanıkların tamamı 5 yıldan fazla hapis cezasına mahkûm edilmiş, örgüt liderliği yapanların cezaları ise 10 yılı aşmıştır.
Birleşmiş Milletler’in 2000 tarihli Göçmen Kaçakçılığı Protokolü, bu suçla mücadelede küresel bir çerçeve oluşturmuştur. Türkiye de bu protokole taraftır ve TCK m.79 büyük ölçüde bu düzenlemelerden etkilenmiştir.
Uygulamada karşılaşılan bazı sorunlar ise şu şekildedir;
-
Göçmenlerin İradesi: Kaçak yollarla ülkeye girmek isteyenlerin rızası olsa bile, suç oluşmaktadır.
-
Örgütlü Yapılar: Kaçakçılığın çoğunlukla uluslararası suç örgütleri eliyle yapılması, soruşturmaları zorlaştırmaktadır.
-
Delil Toplama: Göçmenlerin ifadeleri çoğu zaman yeterli olmayabilir. Maddi deliller önem arz eder.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma
Cumhuriyet savcıları bu suçla ilgili soruşturmalarda:
-
Kolluk kuvvetleriyle koordineli çalışır,
-
Göçmenlerin güvenliğini sağlar,
-
Uluslararası işbirliği prosedürlerini uygular.
Dava sürecinde genellikle Ağır Ceza Mahkemeleri görevlidir.
Göçmen kaçakçılığı suçu, hem bireysel hakları hem de devletin egemenliğini tehdit eden ciddi bir suçtur. TCK m.79, bu suçla mücadelede kapsamlı bir düzenleme getirmiştir. Yargıtay içtihatları da uygulamaya yön vermektedir. Ancak etkin mücadele için sadece cezai yaptırımlar değil, uluslararası işbirliği, önleyici politikalar ve göçmenlerin korunması da önem taşımaktadır.