Gizli Ses Kaydı Delil Olur mu ?
Gizli Ses Kaydı Delil Olur mu?
Telefon Konuşmasını Gizlice Kaydettim, Mahkemede Kullanabilir miyim?
Bir tartışma sırasında telefonun ses kayıt tuşuna bastınız, ya da eşinizle yaptığınız konuşmayı gizlice kaydettiniz. Sonra da aklınıza şu sorular geldi:
“Bu gizli ses kaydı delil olur mu?”,
“Gizlice yaptığım görüntü kaydı suç mu?”,
“Boşanma davasında, iş davasında bu kayıtları mahkemeye sunabilir miyim?”
Türk hukukunda gizli ses ve görüntü kaydı, hem ceza hukuku açısından suç oluşturabilen, hem de delil hukuku açısından çoğu zaman “hukuka aykırı delil” sayılan hassas bir konudur. Aşağıda hem ceza hem hukuk yargılaması bakımından, kanun referanslarıyla birlikte merak ettiklerinizi açıkladık.
1. Gizli Ses Kaydı Nedir, Hangi Kanunlar Uygulanır?
Günlük hayatta “gizli ses kaydı” dediğimiz şey, genellikle:
-
Taraflardan birinin haberi olmadan telefon görüşmesinin kaydedilmesi,
-
Özel ortamda (ev, ofis, araç vb.) yapılan konuşmaların izin alınmadan ses kaydına alınması,
-
Gizli kamera ile sesli–görüntülü kayıt yapılmasıdır.
Bu tür kayıtlarla ilgili başlıca kanun maddeleri şunlardır:
-
TCK m.132 – Haberleşmenin gizliliğini ihlal,
-
TCK m.133 – Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması,
-
TCK m.134 – Özel hayatın gizliliğini ihlal,
-
Anayasa m.20 ve m.22 – Özel hayatın ve haberleşmenin gizliliği,
-
HMK m.189/2 – Hukuk davalarında hukuka aykırı delillerin dikkate alınamayacağı,
-
CMK m.206/2-a ve m.217/2 – Ceza davasında hukuka aykırı delilin reddi ve sadece hukuka uygun delillerle ispat ilkesi.
Bu çerçeve, hem “gizli ses kaydı suç mu?” hem de “gizli kayıt mahkemede delil olur mu?” sorularının temelini oluşturur.
2. Gizli Ses Kaydı Hangi Hallerde Suç Oluşturur?
a) Haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK m.132)
Kişilerin telefon, mesaj, e-posta, WhatsApp yazışmaları gibi haberleşmelerini hukuka aykırı şekilde kaydetmek, ifşa etmek veya yaymak, TCK m.132 kapsamında suçtur.
Örneğin:
-
Eşinizin/çalışanınızın WhatsApp yazışmalarını gizlice ekran görüntüsü alıp yaymanız,
-
Size ait olmayan bir konuşmayı (sizin taraf olmadığınız bir telefon görüşmesini dinleyip kaydetmeniz)
haberleşmenin gizliliğini ihlal suçuna girebilir.
b) Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK m.133)
Aleni olmayan, yani herkesin duyması beklenmeyen bir ortamda (ev, toplantı odası, araç vb.) yapılan konuşmaların gizlice dinlenmesi ve kayda alınması TCK m.133 kapsamında suç olarak düzenlenmiştir.
Burada özellikle:
-
Üçüncü kişinin, başkalarının kendi aralarındaki konuşmayı gizlice kaydetmesi,
-
Odanın içine gizli ses cihazı, böcek, gizli kamera yerleştirilmesi
ceza sorumluluğu doğurabilir.
c) Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m.134)
Kişinin özel yaşamına ilişkin ses veya görüntüleri gizlice kaydetmek, saklamak veya yaymak da TCK m.134 kapsamında suçtur.
Örneğin:
-
Evin yatak odasına gizli kamera koyup kayıt yapmak,
-
Özel hayatı ilgilendiren konuşmaları gizlice kaydetmek,
-
Bu kayıtları sosyal medyada paylaşmak
ceza soruşturmasına konu olabilir.
3. Kişinin Tarafı Olduğu Konuşmayı Kaydetmesi Her Zaman Suç mu?
Burada kritik ayrım şudur:
Konuşmanın tarafı olan kişi tarafından yapılan kayıt ile üçüncü kişi tarafından yapılan kayıt aynı kefede değildir.
-
Yargıtay uygulamasında, konuşmanın tarafı olan kişinin kendi haklarını korumak veya ispat amacıyla bazı istisnai durumlarda ses kaydı alması suç sayılmayabilir ve delil olarak kabul edilebilir.
-
Buna karşılık, tarafı olmadığınız bir konuşmayı gizlice kaydetmek genellikle TCK m.133 anlamında suçtur.
Ayrıca, kişinin tarafı olduğu konuşmayı kaydetmesi bile, tamamen planlı, tuzak kurma amacıyla ve başka delil elde etme imkânı varken yapılmışsa, hem ceza hem delil hukuku yönünden sorunlu kabul edilebilir.
4. Gizli Ses Kaydı Delil Olarak Kullanılabilir mi?
Bu sorunun cevabı, “ceza davası mı, hukuk davası mı?”, “kaydı kim aldı?”, “başka delil elde etme imkânı var mıydı?” gibi unsurlara göre değişir.
a) Genel ilke: Hukuka aykırı delil, kural olarak kullanılamaz
-
HMK m.189/2: Hukuka aykırı şekilde elde edilen deliller, hukuk davasında ispat aracı olarak kullanılamaz.
-
CMK m.206/2-a ve 217/2: Ceza davasında kanuna aykırı şekilde elde edilen delillerin ortaya konulamayacağı ve suçun yalnızca hukuka uygun delillerle ispat edilebileceği düzenlenmiştir.
-
Anayasa m.38/6: Hukuka aykırı elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceğini söyler.
Dolayısıyla, genel kural şudur:
👉 Gizli ses kaydı, hukuka aykırı elde edilmişse, kural olarak mahkemede delil olarak kullanılamaz.
b) İstisnalar: Yargıtay’ın “zorunluluk ve son çare” yaklaşımı
Yargıtay kararlarında, özellikle şu kriterler üzerinde durulur:
-
Kayıt yapan kişi, konuşmanın doğrudan tarafı mı?
-
Konuşmanın tarafı olan kişinin, kendisine karşı işlenen hakaret, tehdit, şantaj, rüşvet, haksız fiil vb. fiilleri ispat için ani gelişen bir durumda ve başka türlü ispat imkânı yoksa kayıt yapması, bazı kararlarla hukuka uygun kabul edilebilmektedir.
-
-
Başka delil elde etme imkânı var mıydı?
-
Eğer olay, tanık, yazışma, resmi kayıt gibi başka yollarla ispat edilebiliyorsa; sırf daha güçlü delil olsun diye gizli kayıt yapılması genellikle hukuka aykırı görülür.
-
-
Kayıt “tuzak” amacıyla mı alındı?
-
Karşı tarafı kışkırtarak, yönlendirici sorular sorarak, adeta senaryo kurarak alınan kayıtlar, çoğu zaman hukuka aykırı delil sayılır.
-
-
Kayıt özel hayatı ne ölçüde ihlal ediyor?
-
Özellikle yatak odası, banyo gibi en mahrem alanlarda yapılan gizli kayıtlar, çoğunlukla özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur ve delil olarak da reddedilir.
-
Yargıtay, somut olaya göre kimi zaman “ses kaydı hukuka aykırı delildir, delil olarak değerlendirilemez” demekte; kimi zaman da zorunlu ve son çare olması şartıyla kabul etmektedir. Örneğin bazı boşanma dosyalarında, gizli kayıtların hukuka aykırı delil sayıldığına ilişkin kararlara (Yargıtay 2. HD 2016/20574 E., 2018/9685 K. gibi) atıf yapılmaktadır.
5. Boşanma, İş ve Ceza Davalarında Gizli Kayıtların Durumu
5.1. Boşanma davalarında gizli ses ve görüntü kaydı
Boşanma davalarında en çok sorulan sorulardan biri:
“Eşimin gizli ses kaydı delil olur mu?”
-
HMK m.189/2 gereği, hukuka aykırı deliller kural olarak dikkate alınamaz.
-
Eşin haberi olmadan yatak odasına kamera yerleştirmek, telefonunu dinlemek, özel yazışmalarını ele geçirip mahkemeye sunmak çoğu durumda hem suç, hem de hukuka aykırı delildir.
-
Ancak Yargıtay, bazı istisnai kararlarda; örneğin sürekli şiddete maruz kalan eşin, can güvenliği tehlikedeyken, başka türlü ispat imkânı da yokken yaptığı kayıtları değerlendirebilmektedir. Somut olaya göre değişir.
5.2. İş davalarında gizli ses kaydı
İşçinin:
-
İşverenin hakaret, mobbing, cinsel taciz, haksız fesih tehdidi gibi eylemlerini ispat için,
-
Ani gelişen bir durumda, konuşmanın tarafı olarak yaptığı kayıt,
“son çare” ve “başka delil yok” şartıyla, bazı kararlarla değerlendirilebilir görülmektedir. Buna karşılık, işverenin çalışanlarını sistematik şekilde gizlice kaydetmesi, çoğu zaman TCK 133 ve 134 kapsamında suçtur ve delil yönünden de hukuka aykırıdır.
5.3. Ceza davalarında gizli ses kaydı
Ceza davasında temel ilke nettir:
👉 Suç, hukuka uygun delillerle ispat edilebilir. (CMK m.217/2)
-
Hukuka aykırı elde edilen gizli ses ve görüntü kayıtları, CMK m.206/2-a gereği reddedilebilir.
-
Ancak burada da, kişinin kendi aleyhine işlenen suçu ispat için, ani ve kaçınılmaz bir durumda yaptığı kayıtlar doktrinde ve içtihatlarda tartışmalı olmakla birlikte zaman zaman değerlendirmeye esas alınabilmektedir.
6. Gizlice Ses Kaydı Almadan Önce ve Sonra Nelere Dikkat Etmeli?
a) Gizli kayıt almadan önce iki kez düşünün
-
Her gizli kayıt, delil olmayabilir; tam aksine sizi sanık durumuna düşürebilir.
-
TCK 132–134 kapsamında suç işleme riski mevcut.
-
Ayrıca KVKK ve kişisel veri ihlali boyutu da söz konusu olabilir.
Mümkünse:
-
Mümkün olan her durumda yazılı delil (SMS, WhatsApp, e-posta, ihtarname, tutanak vb.) tercih edin.
-
Tanık, kamera görüntüsü, kurum kayıtları gibi başka ispat imkânlarını değerlendirin.
b) Zorunlu kaldığınızı düşünüyorsanız
Özellikle can güvenliği, ağır tehdit, cinsel saldırı, ağır hakaret gibi durumlarda:
-
Olay ani gelişiyor,
-
Başka delil elde etme imkânınız yok,
-
Konuşmanın doğrudan tarafısınız,
ise, yapacağınız kayıtla ilgili acilen bir avukata danışın. Yargıtay içtihatları çok somut olaya özgü olduğundan, tek bir “her durumda geçerli kural” yoktur.
c) Elinizde gizli kayıt varsa, nasıl hareket etmelisiniz?
-
Kayıtları rastgele sosyal medyada paylaşmayın; bu, ayrıca suç teşkil edebilir.
-
Bir hukukçuya gösterip:
-
Ceza yönünden riskinizi,
-
Delil olarak kullanılabilir olup olmadığını,
-
Gerekirse noter tespiti, bilirkişi incelemesi gibi adımları
birlikte planlayın.
-
7. Sonuç: Gizli Ses Kaydı “Her Zaman Delil” Değil, Çoğu Zaman Risk
Özetle:
-
Gizlice yapılan ses ve görüntü kayıtları çoğu durumda TCK 132, 133, 134 kapsamında suç oluşturabilir.
-
Hem HMK m.189/2 hem CMK m.206/2-a ve 217/2 uyarınca, hukuka aykırı elde edilmiş delillerin kural olarak mahkemede kullanılamayacağı kabul edilmektedir.
-
Yargıtay, yalnızca çok istisnai hâllerde;
-
Kişi konuşmanın tarafı ise,
-
Başka türlü ispat imkânı yoksa,
-
Ani gelişen ve ağır bir hukuka aykırılığı ispat amaçlanıyorsa,
bazı gizli kayıtların delil olarak değerlendirilebileceği yönünde kararlar vermektedir.
-
Bu yüzden:
“Konuşma ya da görüntüleri gizlice kaydedeyim, en kötü mahkemede delil olur.”
mantığı, çoğu zaman hem ceza sorumluluğu, hem de delil açısından yanlış ve riskli bir düşüncedir.
Somut olayınızda hak kaybına uğramamak ve suç işlememek için, elinizdeki kayıtları kullanmadan önce mutlaka profesyonel hukuki destek almanız, delil stratejisini teknik olarak doğru kurmanız gerekir.