Single Blog Title

This is a single blog caption

FİKİR VE SANAT ESER Türleri, Hususiyet ve Alenileşme Rejimi

1. Giriş: Korumanın Dayanağı ve Amacı

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) yaratıcının manevi (adı belirtilme, eserde değişikliklere karşı koyma vb.) ve mali (çoğaltma, yayma, temsil, umuma iletim vb.) haklarını koruyarak kültürel üretimi teşvik eder. Koruma tescile bağlı değildir; kanunun açık emri gereği eser meydana getirildiği anda doğar (m.13). Tescil/bandrol, hak doğurmaz; ispat ve idari kontrol imkânı sağlar. Buna karşılık, alenileşme ve yayımlama hem bazı hakların kullanımı hem de koruma sürelerinin hesaplanması bakımından ayrı bir fonksiyona sahiptir (aşağıda bkz. §7–8).

FSEK, eserleri dört ana grupta toplar: ilim-edebiyat, musiki, güzel sanat ve sinema eserleri. Hangi gruba girdiği kadar, “hususiyet” adı verilen yaratıcının kişisel izini taşıma koşulu belirleyicidir. Korunan şey fikir değil, ifadedir. Konu herkese ait olabilir; korumayı doğuran, konunun yaratıcı anlatımıdır.


2. İlim ve Edebiyat Eserleri: “Dil” ile Kurulan İfade

Bu grup, “dil ve yazı ile ifade olunan her türlü eserleri” kapsar. Sözlü bir konferans, televizyondaki bir açık oturumda sunulan özgün görüşler, bilimsel bir tebliğ, makale, roman, deneme; hatta bilgisayar programları (ve program sonuç doğuracak hazırlık tasarımları) bu başlık altında korunur. İfade sözlü, yazılı, görsel dil (şema, diyagram) veya bilgisayar dili olabilir; önemli olan, üçüncü kişilerce algılanabilir bir biçimde ortaya konması ve hususiyet taşımasıdır.

  • Konferans ve açık oturum: Konu serbesttir; görüşlerin bilimsel, siyasi veya toplumsal içeriği koruma için fark yaratmaz. Bir araştırmacının, sunumunun metnini veya videosunu izinsiz kitaplaştıran kişi, hususiyet içeren anlatımı kopyaladığı ölçüde ihlalde bulunur.

  • Hukuki metinler: Bir dava dilekçesi veya haftalarca emek verilmiş özgün bir sözleşme şablonu, sıradan kalıp ifadeleri aşan yaratıcı seçiş ve kuruluşu nedeniyle ilim-edebiyat eseri olabilir.

  • Koreografi ve pandomim: Dil burada bedendir. Yaratının tekrarlanabilir düzeni (adımların, geçişlerin özgün kurgusu) bulunuyorsa eser olarak korunur. Anlık, rastlantısal bir hareket dizisi değil; sahnelenebilir/öğretilebilir bir yapı aranır.

  • Teknik ve ilmi fotoğraflar, harita-plan-kroki, mimarlık/şehircilik tasarı ve projeleri de bu gruptadır. Eğer estetik değer ön plandaysa “güzel sanat” boyutu devreye girebilir; fakat proje safhasındaki mimari tasarımlar tipik olarak ilim-edebiyat eseri kabul edilir.

Burada kritik unsur hususiyettir. İfadenin sahibinin kişisel tercihi, seçimi, kurgusu ve üslubuna yansıyan özgünlük, eser niteliğinin bel kemiğidir. Beden diliyle doğaçlama bir dans bile, tekrar edilebilir bir koreografik yapıya kavuştuğu anda ilim-edebiyat eseridir; futbol maçı ise tekil, anlık ve aynı şekilde tekrarı mümkün olmayan bir performans olduğundan, genel kabul gören görüşe göre eser sayılmaz (kayıtlarını çeken/yayanın bağlantılı hakları ayrıca gündeme gelebilir).


3. Musiki Eserleri: “Ses” ile Kurulan İfade

Musiki eserleri, sözlü ya da sözsüz bestelerdir. Korunan şey, seslerin melodi-ritim-harmoni örgüsünde kazandığı yaratıcı düzendir. Sesin kaynağı önemli değildir: insan sesi, enstrüman, hatta doğa seslerinin insan eliyle kompoze edilmesi… Esas, bestecinin hususiyetinin esere sinmesidir.

  • Karma eser: Bestesi bir kişiye, güftesi diğerine ait olan eser, ilim-edebiyat (söz) ile musiki (beste) birleşiminin klasik örneğidir; her biri kendi katkısı oranında korumadan yararlanır.

  • Benzerlik/ilhâm: Uygulamada ihlaller çoğu zaman “nakarat” veya “tema” benzerliği üzerinden tartışılır. Ölçüt, “sıradan dinleyici nezdinde” bıraktığı izlenimdir: genel esinlenme serbest, ayırt edilebilecek düzeyde benzerlik ihlaldir.

  • Aranjman: Mevcut bir bestenin orkestrasyonu/tertibi, özgün katkı taşıyorsa işleme eser olarak ayrıca korunur (aşağıda §6).


4. Güzel Sanat Eserleri: Estetik Değeri Olan Görsel Ürünler

Bu grupta resim, desen, gravür, kaligrafi, heykel, kabartma, mimarlık eserleri, fotoğrafik eserler, grafik-karikatür, el işleri ve küçük sanat eserleri, tekstil-moda tasarımları, tiplemeler sayılmıştır. Ortak payda, estetik değerin varlığıdır. Estetik, “keyfi beğeni” değil; eseri rastgele üretimden ayıran sanatsal nitelik ve kompozisyon bütünlüğüdür. Bu değerlendirme çoğu kez bilirkişi yoluyla yapılır.

  • Fotoğraf: Her fotoğraf kendiliğinden eser değildir. Düzen, kadraj, ışık, konu seçimi gibi unsurlarla sanatsal değer ve hususiyet kazanmış fotoğraflar güzel sanat eseridir; teknik-belge niteliğindeki çekimler ise genellikle ilim-edebiyat başlığına yaklaşır.

  • Mimarlık: Proje safhasındaki çizimler (kroki, maket) ilim-edebiyat eseridir; uygulanmış yapı ise güzel sanat eseri sayılır. Seri üretim-tip proje ile tekil-özgün yapı ayrımı burada önemlidir. Estetik değer bulunsa da hususiyet yoksa koruma daralır.

  • Tasarım ve endüstriyel kullanımlar: Bir çizimin endüstriyel model olarak kullanılması, onun eser niteliğini ortadan kaldırmaz; telif ile tasarım hukuku kümülatif işleyebilir.


5. Sinema Eserleri: “Görüntü” ile Kurulan İfade

Sinema eserleri, sesli veya sessiz, elektronik/mekanik araçlarla gösterilebilen birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir. Klasik film kadar öğretici-teknik içerikler ve günlük olayları tespit eden kayıtlar da, hususiyet içerdikleri ölçüde sinema eseri olabilir. Telefonla çekilen bir görüntü bile, kadraj-kurgu-seçim bakımından yaratıcı bir iz taşıyorsa korunur. Yayın mecrası (televizyon, internet, sinema salonu) fark yaratmaz; önemli olan, yaratıcı görsel anlatımdır. Canlı yayın da –tekrar kaydı imkânı ve yaratıcı seçim/yerleştirme unsurlarıyla– baskın görüşe göre eser korumasına ulaşabilir.


6. İşleme ve Derleme Eserler: Asıldan Yararlanmanın Hukuku

Bir eserden istifade edilerek ortaya konan, fakat aslına göre müstakil nitelik taşımayan ürünler işlemedir. Kanunda tipik örnekler sayılmıştır: çeviri, tür-değiştirme (roman→senaryo/film), aranjman ve tertip, reprodüksiyon/karikatürize etme, külliyat, seçme-toplama, yayınlanmamış eseri bilimsel emekle yayıma elverişli hâle getirme, şerh-izah-kısaltma, bilgisayar programının uyarlanması/düzenlenmesi ve veri tabanlarının özgün seçme-dizilimle yaratılması.

İşlemenin eser sayılabilmesi için iki ölçüt birlikte aranır:

  1. Tamamlanmış bir asıl eserden yararlanma bulunmalı,

  2. Ortaya çıkan ürün aslına fark edilebilir şekilde bağlı olmalı; tamamen bağımsız bir üretim değil.

İşleme “istifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmeyecek” biçimde yapılmalı; pratikte bu, izin alınması demektir. Ancak bir kez işleme eseri hususiyet taşıyan bir üretim olarak ortaya koyan kişi de ayrı bir eser sahibi olur. Örneğin bir romanın Türkçe çevirmeni, asıl eserden bağımsız mali ve manevi haklara sahiptir; aynı romanın Almancaya çevrilmesi için hem asıl eser sahibinden hem de Türkçe çevirmenin eserinden yararlanılıyorsa her iki kişiden izin alınmalıdır. Asıl eserin koruma süresi sona ermiş olsa bile, işleme eserin koruması kendi süresi dolana kadar devam eder.

Öte yandan, aşırı iktibas yeni metinde baskın hâle gelmişse ortaya izinsiz derleme çıkar. Bu durumda m.21 uyarınca, yararlanılan eser sahiplerinin izni aranır; aksi hâlde ihlal söz konusudur.


7. Alenileşme ve Yayımlama: İki Yakın, Birbirinden Farklı Kavram

  • Alenileşme: Eserin hak sahibinin rızasıyla umuma sunulmasıdır. Bir şiirin dar bir çevreye değil de kişisel alanın dışına taşınarak duyurulması, alenileşme için yeterli olabilir. Amaç, eserin topluluğa açıklanmasıdır.

  • Yayımlama: Eser nüshalarının satışa çıkarılması, dağıtılması, ticaret mevkiine konulmasıdır. Alenileşmeyi de içerebilir; ancak ekonomik dolaşıma nüsha üzerinden giriş söz konusudur.

Bu iki kurum koruma doğumu için şart değildir (koruma eserin meydana gelmesiyle doğar). Bununla birlikte koruma sürelerinin başlangıcı, karineler (ilk hak sahibi kabulü gibi) ve bazı mali hakların kullanımı bakımından alenileşme/yayım zamanı önem arz eder.


8. Koruma Süreleri (Ana Çizgiler)

  • Gerçek kişi eser sahipliği: Eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl.

  • Tüzel kişi veya ismi açıklanmayan eserler: Alenileşme tarihinden itibaren 70 yıl.

  • Sui generis veri tabanı koruması: Aleniyet tarihinden itibaren 15 yıl (teliften farklı, yatırım koruması).

Sürelerin hesabında alenileşme/yayım tarihi önem taşır; bu yüzden eserlerin ilk sunumuna ilişkin delillerin (tarihli dosya, zaman damgası, kayıt, link, bandrol) muhafazası pratikte belirleyicidir.


9. Hususiyet Ölçütü ve Eser-Olmayanlar: Sınırların Çizgisi

Hususiyet, serbest biçimlendirme alanında yaratıcı tercihlerle somutlaşır. Yalnızca teknik zorunlulukların dikte ettiği biçimler, salt fikir ve ilkeler, güncel bilgi ve haber içeriği, doğal/arkeolojik buluntular, folklorik/anonim ürünlerin birebir tekrarı telif korumasına elverişli değildir. Fakat bu unsurlar üzerinde özgün anlatım kurulduğunda koruma doğar. Örneğin:

  • Bir kazı alanında bulunan eserin kendisi eser sahibi yaratmaz; fakat buluntuya ilişkin özgün fotoğraf, çizim ve bilimsel yorum eser olabilir.

  • Yerel bir halk dansının birebir tekrarı anonimdir; fakat sahne dilinde özgün bir düzenleme koreografın eseridir.

  • Katalog/fiyat listesi, salt dizinleme ve alfabetik sıralamadan ibaretse korunmaz; özgün seçme-dizim-grafik dil ile tasarlanmış katalog eser niteliğine ulaşır.

  • Kısa sloganlar, sıradan ifadelerse koruma dışında kalabilir; ama dil oyunları ve özgün kurgu taşıyan mikro-metinler eser sayılabilir.


10. Uygulama Örnekleri (Somutlaştırma)

  1. Açık Oturumun Kitaplaştırılması
    Bir TV tartışmasında akademisyen, özgün argümanlarla bir konu çerçevesi kurar. Programcı, bu konuşmaları izinsiz derleyip kitap yapar. Görüşlerin fikri içeriği serbesttir; fakat ifadenin özgün metne dökümü ve programın yapılandırılmış kurgusu ilim-edebiyat eseri niteliğindedir. İzin alınmadığı için işleme ve çoğaltma hakları ihlal edilmiştir.

  2. Dans Topluluğu – Koreografi Çatışması
    Bir dans topluluğu, halk oyunlarından esinle özgün bir koreografi üretir; başka bir ekip adımların sırasını, geçişlerini ve sahne yerleşimlerini birebir alır. Folklor anonim olabilir; ancak özgün düzenleme başkası tarafından tekrarlanamaz. Men-i, toplatma ve tazminat talepleri birlikte ileri sürülür.

  3. Mimari Proje ve Uygulama
    Mimarın proje çizimi (ilim-edebiyat eseri) rızası dışında kullanılarak standart bir yapı yapılır; üstelik projede değişiklikler yapılır. Proje, çoğaltma-işleme haklarına tecavüz edildiği için korunur. Yapı güzel sanat eseri niteliği taşımıyorsa bile, projenin izinsiz kullanımı sözleşme dışı ihlaldir.

  4. Fotoğrafın İnternetten Alınıp “Basın Görseli” Yapılması
    Moda çekimindeki fotoğraflar, “ticari tanıtım” amacıyla izinsiz kopyalanır. Fotoğraf, ışık-kompozisyon-kadraj tercihleriyle güzel sanat eseridir; hem çoğaltma/yayma hem de adın belirtilmesi gibi manevi haklar ihlal edilmiştir.

  5. Çevirmen ve İkinci Yayınevi Sorunu
    Çevirmen, asıl eserden izin almadan çeviri yapıp yayımlar; daha sonra başka bir yayınevi, çevirmenin metnini izinsiz basar. Asıl eser sahibi, her iki faaliyete karşı hak iddia edebilir. Öte yandan çeviri, hususiyet taşıdığı için ayrı bir işleme eserdir; ikinci yayınevine karşı çevirmen de kendi hakkına dayanarak talepte bulunabilir.

  6. Telefonla Çekilen Trafik Kazası
    Kazayı çeken kişinin videosu, haber bülteninde yayınlanır. Görüntü, seçilen açı/kadraj/düzenlemeyle yaratıcı iz taşıyorsa sinema eseri sayılabilir; hususiyet zayıfsa bağlantılı hak boyutu gündeme gelir. Her iki durumda da rızasız kullanım, men ve tazminat taleplerini doğurur.


11. Sonuç ve Avukatın Yol Haritası

FSEK korumasının mihenk taşları şunlardır:

  • Meydana gelme anında doğan koruma (tescilsiz sistem),

  • Eserin, kanundaki dört gruptan birine dahil olması,

  • Hususiyet (yaratıcının kişisel izi) ve algılanabilirlik,

  • İşleme-derleme yoluyla asıldan yararlanmanın izin ve bağımlılık koşulları,

  • Alenileşme-yayımlama ayrımı ve koruma süresine etkisi.

Somut bir uyuşmazlıkta ilk iş, ürünün eser niteliğini bu kriterlerle test etmektir. Ardından hakka tecavüzün türüne göre tespit ve men, toplatma/erişimin engellenmesi, maddi-manevi tazminat, karın iadesi, ilan-düzeltme ve gerekiyorsa cezai yollara başvurulmalıdır. Dijital deliller (zaman damgası, e-posta kayıtları, Git sürümleri, EXIF verileri, ekran görüntüsü-hash) ve ilk alenileşme/yayım tarihine ilişkin kanıtlar ispat stratejisinin merkezindedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button