Single Blog Title

This is a single blog caption

Factoring Anlaşmaları Şirketin Alacak Yapısına Ne Şekilde Etki Eder?

Giriş

Finansman arayışı içindeki şirketlerin sıklıkla başvurduğu araçlardan biri factoring sözleşmeleridir. Alacakların temlik edilerek nakit akışının hızlandırılmasını sağlayan bu yapılar, işletme sermayesinin korunması açısından avantajlı görünmekle birlikte, alacakların gerçek sahibinin kim olduğu, rücu riski, temlik yasakları ve tahsilat problemleri gibi birçok hukuki ve finansal sorunu beraberinde getirebilir.

Özellikle şirket birleşmeleri, satın almalar veya yatırım süreçlerinde yürütülen due diligence çalışmaları sırasında factoring sözleşmeleri dikkatle incelenmelidir. Bu sözleşmelerin hukuki mahiyeti ve şirketin alacak yapısına etkisi, yatırımcı açısından değerleme ve risk analizi noktasında kritik rol oynar.

Bu makalede, factoring anlaşmalarının temel özellikleri, temlik yasağı, rücu koşulları ve alacak devri süreçleri detaylı olarak incelenecek, örnek olayla somutlaştırılacaktır.


1. Factoring Sözleşmesinin Hukuki Niteliği

Factoring, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca faaliyet gösteren faktoring şirketleri ile ticari alacaklarını temlik etmek isteyen işletmeler arasında yapılan bir finansman sözleşmesidir.

Sözleşme ile;

  • Şirketin vadeli alacakları faktoring şirketine temlik edilir,

  • Faktoring şirketi, belli bir ücret karşılığında tahsilat yapmayı ve/veya alacağı garanti etmeyi üstlenir,

  • Şirket erken nakit akışı sağlar.

Factoring işlemleri; garantili (rücusuz) ve garantisiz (rüculu) olarak ikiye ayrılır. Bu ayrım, risklerin hangi tarafta kaldığını belirler.


2. Due Diligence Sürecinde Factoring Sözleşmeleri Neden İncelenir?

Factoring sözleşmeleri yatırımcı için şu nedenlerle önemlidir:

  • Alacakların büyük bölümü faktoring şirketine temlik edilmiş olabilir,

  • Şirketin bilançosundaki alacaklar gerçekte tahsil edilemez durumda olabilir,

  • Rücu şartları nedeniyle alacak devredilse bile geri istenebilir,

  • Temlik yasağı olan alacaklar devredilmişse, üçüncü kişilerle uyuşmazlık çıkabilir,

  • Tahsilat riski yatırımın geri dönüşünü etkileyebilir.

Bu nedenle sözleşmeler yalnızca “var” olarak değil, içerdikleri hükümlerle birlikte analiz edilmelidir.


3. Temlik Yasağı: Due Diligence Açısından Neden Kritik?

a) Temlik Yasağı Nedir?

Borçlunun rızası olmadan alacağın başkasına devredilemeyeceğini öngören sözleşme kayıtlarına “temlik yasağı” denir. Bu yasak;

  • Alacağın üçüncü kişilere devrini engeller,

  • Faktoring şirketinin devraldığı alacağın hukuken geçersiz olmasına neden olabilir,

  • Şirketin factoring işlemini geri almak zorunda kalmasına yol açabilir.

b) Due Diligence’ta İncelenecek Belgeler

  • Temlik edilen alacakların hangi sözleşmelere dayandığı,

  • Bu sözleşmelerde temlik yasağı olup olmadığı,

  • Faktoring şirketinin borçluya bildirimde bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir.

Özellikle kamu kurumlarıyla ya da büyük özel holdinglerle yapılan sözleşmelerde temlik yasağı sıklıkla yer alır.


4. Rücu Koşulları: Yatırımcının Gizli Borç Riskidir

a) Rüculu vs. Rücusuz Factoring

  • Rüculu (with recourse) factoring: Borçlu ödeme yapmazsa faktoring şirketi, alacağı devreden firmadan tahsil eder.

  • Rücusuz (without recourse) factoring: Alacağın riski tamamen faktoring şirketine geçer.

Rüculu işlemlerde şirket riskten kurtulmuş gibi görünse de, gerçekte borç devam etmektedir.

b) Risk Değerlendirmesi

Due diligence sırasında şu sorulara cevap aranmalıdır:

  • Factoring şirketinin rücu hakkı var mı?

  • Şirketin bu borçla ilgili karşılık ayırıp ayırmadığı nedir?

  • Alacağın tahsili ne durumda?

Özellikle rüculu işlemler, yatırımcı açısından görünmeyen bir borç kalemi oluşturur.


5. Alacak Devir Süreci: Sadece Sözleşme Yetmez

a) Devir Bildirimi Yapılmış mı?

Borçluya alacağın devredildiği yazılı olarak bildirilmemişse, devralan üçüncü kişi (factoring şirketi) iyi niyetli sayılamaz. Bu durumda borçlu, ödemeyi hala alacaklı şirkete yapmakta haklı olabilir.

Bu durum:

  • Tahsilat problemlerine yol açar,

  • Borçlu yanlış kişiye ödeme yaparsa alacak düşer,

  • Faktoring şirketi yeniden şirkete döner.

b) Defter ve Muhasebe Kayıtlarıyla Uyum

Faktoring sözleşmeleri muhasebe kayıtlarıyla uyumlu olmalıdır. Örneğin:

  • Devir bedeli doğru yansıtılmış mı?

  • Komisyon ve faizler ayrı gösterilmiş mi?

  • Alacak bakiye bilgisi doğru mu?


6. Örnek Olay: Factoring İle Gizlenen Zarar

Durum:
Bir e-ticaret şirketi, son iki yılda ciddi nakit sıkışıklığı yaşamıştır. Bu nedenle tüm kurumsal müşterilerden olan vadeli alacaklarını rüculu factoring ile temlik etmiştir. Due diligence sürecinde alacaklar tahsil edilmiş gibi gösterilmiştir. Ancak borçlular ödemeleri yapmadığı için factoring şirketi, sözleşmeye göre şirketten toplam 4.8 milyon TL rücu talebinde bulunmuştur.

Yorum:
Alacakların tahsil edildiği sanılan bilanço yapısı, gerçekte yükümlülük barındırmaktadır. Bu durum yatırımcıyı hem nakit hem de güven kaybıyla karşı karşıya bırakabilir. Sorunun kaynağı, factoring sözleşmelerinin içeriğinin yeterince analiz edilmemesidir.


7. Yatırımcı İçin Due Diligence Kontrol Listesi

– Alacakların hangi sözleşmelere dayandığı
– Temlik yasağı içeren sözleşmelerin tespiti
– Factoring şirketi ile yapılan sözleşmenin rücu şartı
– Devir bildiriminin borçluya yapılıp yapılmadığı
– Faktoring işlemlerinin muhasebeleştirme biçimi
– Sözleşmelerde tahsilat garantisi olup olmadığı
– Geçmişte rücu taleplerinin gerçekleşip gerçekleşmediği
– Alacakların vade tarihleri ve gecikme süreleri


8. Factoring Sözleşmelerinin Riskli Hükümleri

* “Borçlunun temerrüdü halinde faktoring şirketi, alacaklı şirkete rücu edebilir.”
* “Temlik edilen alacağın geçerliliğinden şirket sorumludur.”
* “Borçluya bildirim yapılmamış olsa dahi alacak devri geçerlidir.”
* “Alacağın tahsilatı gecikirse faiz işletilir.”
* “Rücu edilecek tutara ek olarak komisyon bedeli talep edilir.”


Sonuç

Factoring anlaşmaları, şirketin likiditesini artırmak için kullanılan etkili araçlardır. Ancak bu sözleşmelerin yanlış yapılandırılması veya detaylı incelenmemesi, yatırımcı açısından gizli borç riski, tahsil edilemeyen alacak riski ve sözleşme ihlalleri gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Due diligence sürecinde factoring sözleşmeleri yalnızca imzalı belge olarak değil, içerdiği hükümler, dayandığı alacaklar ve muhasebe kayıtlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmelidir.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button