Single Blog Title

This is a single blog caption

Eser Sözleşmesi ve Sorumluluklar

Eser Sözleşmesi Nedir?

Eser sözleşmesi sözleşmenin taraflarından birinin bir eseri meydana getirmeyi diğer tarafın da bunun karşılığında bedelini ödemeyi taahhüt ettiği sözleşmedir.

Kanunda,

Eseri meydana getirene yüklenici ,

Eserin meydana getirilmesi karşılığında bedeli ödemeyi taahhüt edene ise işsahibi  denilmektedir.

 

Eser Nedir?

Eser,bir binanın yapılması olabileceği gibi bir kıyafetin dikilmesi yahut bir programın yazılması gibi çeşitlilik gösteren bir kavramdır.Hatta denir ki eserde meydana getirilen değişiklikler  bile eser sözleşmesi olarak kabul edilir.Örneğin bir araçta meydana getirilen modifiyeler,bir bilgisayar düşünelim onun tamiri,mutfak dolaplarının yaptırılması gibi.

Eser sözeleşmesinde tartışma bir eserin maddi olup olmadığı durumda hangi sözleşme tipi olarak değerlendirileceği üzerine cereyan eder.

 

Şekil

Eser sözleşmesi kapsamında bir şekil şartı öngörülmemiştir.Dolayısıyla denebilir ki tarafların akdettiği sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurması için bir şekil şartı kural olarak yoktur.

Fakat kural böyle olmakla beraber örneğin HMK 200 gibi kanun hükümleri saklıdır.

Tarafların yapmak istedikleri eser sözleşmesinde bu gibi hususları göz önünde bulundurmaları ileride beklenmeyen koşullarla karşılaşmamaları için elzemdir.

 

Yüklenici ve İşverenin Eser Sözleşmesi Kapsamındaki Borçları

 

Yüklenicinin Borçları Nedir?

-Genel ve malzeme borçları

Yükleniciden beklenen ,kendisiyle  benzer  alanda faaliyet gösteren bir iş insanı gibi hareket etmesi ve işverenin menfaatlerini gözeterek borcunu yerine getirmesidir yani ifayı gerçekleştirmesidir.

Kendisi gibi benzer alanda faaliyet gösteren bir iş insanı gibi hareketten kasıt herhangi bir iş insanı değildir  mesleki ve teknik kurallara uygun davranan basiretli bir iş insanıdır.

Kural yüklenicinin eserin meydana getirilmesinde kullanılacak araçların,gereçlerin kendisi tarafından sağlanmasıdır.Bu durumda sağlanan eşyalardan yüklenici işsahibine karşı satıcı gibi sorumludur.

Fakat bu kural olmakla beraber işsahibi tarafından malzemelerin sağlanması da mümkündür.

Bu durumda ise yüklenicinin işsahibi tarafından sağlanan  malzemeleri özenli olarak kullanıp arta kalanları ise işsahibine geri vermesi beklenir. 

Hatta işsahibine gösterdiği yerin,sağladığı malzemenin ayıplı olması nedeniyle eserin gereği gibi yahut zamanında meydana getirilemeceği gibi bir tehlike doğarsa yüklenicinin bu durumda işsahibine derhal bildirimde bulunmak zorundadır.Bildirmemesinin ve tehlikenin gerçekleşmesi halinde de doğacak tehlikeden sorumludur denmektedir.

-İşe başlaması ve bunu yürütmesi ile ilgil borçları

Elbette bir sözleşme yapıldığında yüklenicinin işe zamanında başlaması ,işin zamanında bitirmesi ve yine eseri sözleşme hükümlerine uygun olarak meydana getirmesi beklenir.

Yani yüklenici işe zamanında başlamalı ve bu yükümlülüklerini eserin meydana getirilmesine kadar devam ettirmelidir.

Bunların aksine bir davranışla eserin meydana getirilmesi açıkça tehlikeye düşecek olursa işsahibi artık sözleşmeden belirlenen teslim gününü beklemeksizin sözleşmeden dönebilir denmektedir.

 

İşsahibinin Sorumlulukları Nedir?

Eser teslim alınır alınmaz gözden geçirmek bir işsahibinin sorumluluğudur.

Eserin gözden geçirilmesi ile ayıp söz konusu ise bunu uygun sürede yükleniciye bildirmelidir.

Eserin teslim bedelini ödeme borcu eserin teslim edildiği tarihte muaccel olur.

Dikkat:Eserin teslim edilmesi ile bedel muaccel hale geldiği fikri kabul ediliyorsa ki kanun kabul etmiştir artık şu koşulda kabul kabul edilir:Eserin tesliminden önce eser işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple yok olursa işsahibi eserin bedelini isteyemez.Fakat işsahibi eseri teslim almada temerrüde düşmüşse işin ücreti ve giderler istenebilir.

Fakat eserin yok olması işsahibinin talimatlarına uygun davranılmasından kaynaklanıyorsa ve bu konuda yüklenici tehlikelerin varlığı hususunda gereken bildirimleri işsahibinine yapmışsa işin değerini ve bu değerlere girmeyen giderlerin ödenmesini isteyebilir.Yİşsahibi kusurlu ise ayırca zararlarının giderilmesini de isteyebilir.

 

Ayıbın Varlığı Halinde İşsahibinin Hakları

Ayıbın varlığı halinde işsahibinin seçimlik hakları vardır denmektedir.

Bunlar

-Ayıp artık işsahibinin eseri kabul edemeyeceği ölçüde olup sözleşme hükümlerine aykırı  ise  işsahibinn sözleşmeden dönebileceği kabul edilir.Fakat bu eser işsahibinin bir taşınmazı üzerinde yapılmış ise ve sökülmesi ,kaldırılması büyük bir zarara yol açacaksa artık sözleşmeden dönme hakkı kullanılamaz.Fakat diğer hakların kullanılmasına engel olmayacaktır.

-Eserin ayıbı oranında bedel indirimi yapılıp eserin işsahibine bırakılması

-Eğer aşırı masraf gerekmiyorsa bu durumda eserin ücretsiz onarılmasını istemek.Fakat bu durumda masraflar yükleniciye aittir.

Fakat eserin ayıplı olması herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilir bir nedenden kaynaklanıyorsa artık işsahibi eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.

 

Zamanaşımı

Ayıplar söz konusu ise ve bundan ve işsahibi bundan  dolayı dava açılacaksa

Taşınmaz dışındaki eserler için  işsahibi teslim tarihinden itibaren başlayarak 2 yıl içinde,

Taşınmaz yapılarda ise işsahibi teslim tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açabilir.

Eğer eserin ayıplı olmasında yüklenici ağır kusurlu ise artık bu sürelere bakılmaksızın dava zamanaşımı 20 yıldır denir.

 

Eser sözleşmesine İlişkin Olarak Yargıtay Kararı

Yargıtay kararı  estetik amaçlı burun ameliyatının istenilenleri gerçekleştirmediği hatta burunda daha da sorunlara yol açtığından bahisle açılan davaya ilişkin olarak verdiği kararında söz konusu uyuşmazlığı eser sözleşmesi kapsamında ele almış eser sözleşmesinin kapsamına dair bir ipucu sunmuştur

 

  1. Hukuk Dairesi         2013/14704 E.  ,  2013/17733 K.

…’’Eser sözleşmesi, Borçlar Kanunu’nun 355.maddesinde (TBK 470.md); “eser sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki, onunla yüklenici, iş-eser sahibinin yüklendiği ücret karşılığında bir yapıt meydana getirmeyi borçlanır” şeklinde tanımlanmaktadır. Eser sözleşmeleri taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir işgörme akdidir. Yüklenicinin edimi eseri tebrik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin edimi de teslim olunan eserin bedelini ödemektir.
Somut olayda, maddi olgu burnun estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasıdır. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, yanlar arasında BK’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu açıklıkla ortadadır.’’

 

Yine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2007/138 E., 2007/1491 K. kararında hizmet sözleşmesi ile eser sözleşmesi arasındaki farkı açıkça ortaya koyarak bizi aydınlatmıştır.


‘’Taraflar arasındaki sözleşmenin veraseten iptali hukukuna ilişkin davada İstanbul 6. Tüketici ile Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

Dava, mutfak dolabı yapım işine dayalı eser sözleşmesi nedeniyle düzenlenen senetlerin iptali ve tazminat istemine ilişkindir.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/d maddesinde hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde; tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.

Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi (eser sözleşmesi) düzenlenmiş ve bir tarafın iş sahibi, bir tarafın ise, yüklenici konumunda olan ve bedeli karşılığında bir şeyin imalinin yapılması hususunun eser sözleşmesi olarak açıklandığı yer almıştır.

Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser de ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusudur.

Somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de Genel Hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasanın 3/d Maddesi kapsamında hizmet olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil genel mahkemelerdir.’’

Stajyer Öğrenci

Bedirhan TAŞÇI

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button