Elbirliği Mülkiyetinde (İştirak Halinde Mülkiyet) Yönetim ve Tasarruf Yetkisi Sorunları
Giriş
Türk Medeni Kanunu (TMK) Eşya Hukuku hükmü, bir mal üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkına sahip olduğu iki temel ortaklık biçimini düzenler: Paylı (Müşterek) Mülkiyet ve Elbirliği (İştirak Halinde) Mülkiyeti . Bu iki ortaklık türü arasında, özellikle ortakların mal üzerindeki yönetim ve tasarruf yetkilerinin kullanımı açısından ayrıntılar mevcuttur. Paylı mülkiyette ortakların ödemeleri belirlidir ve ortakların kendi ödemeleri üzerinde tasarrufu tasarruf edebilirken; Elbirliği Mülkiyeti Yönetim ve tasarruf yetkisi, ortakların adeta “bir vücut” gibi hareket aralıkları, son derece kısıtlayıcı bir rejim tabidir.
TMK m. 701 ve devamında düzenlenen elbirliği mülkiyeti , genellikle miras, adi ortaklık veya mal birliği gibi yasal ya da sözleşmesel bir ilişki nedeniyle ortakların bir araya gelmesiyle oluşur. Bu mülkiyet biçiminin belirgin bir sorunu, ortakların tek tasarruf etme yetkilerinin olmaması ve önemli yönetim birimlerinin dahi oybirliği şartlarının düzenlenmesi. Ortakların aralarındaki anlaşmazlıkları ve anlaşmazlıklar, malın verimli bir şekilde çoğalmasını ve korunmasını engellediğinde, hukuki çözüm yolu olarak Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) davasının patlaması gelir. Bu makale, elbirliği mülkiyetinin zorlu yönetim ve tasarruf rejimini, ortaklar arası anlaşmaları ve bu çözümlerin nihai çözümü olan Ortaklığın Giderilmesi Davası’nın hukuki çerçevesini ayrıntılı bir analizle ortaya koyacaktır.
I. Elbirliği Mülkiyetinin Hukuki Niteliği ve Pay Kavramı
Elbirliği mülkiyeti, TMK’daki mülkiyetin özel bir türü ve paylı mülkiyetten temel olarak bölünmüştür.
A. Ortaklık ve Payların Belirsizliği
Elbirliği mülkiyetinde (iştirak halinde mülkiyet), ortakların mal üzerindeki ödemeleri belirlenmiş değildir . Ortaklar, malın tamamına elbirliğiyle sahiptirler ve her birinin hakkına, malin tamamına yayılmıştır.
-
TMK m. 701/II: “Kanun veya sözleşmesi devam etmeyen ortaklıklar arasında bir ilişki mevcut olup da bu ilişki dolayısıyla ortaklar, bir mülk sahibiseler, elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olur.”
-
Malvarlığı Bütünlüğü: Bu esneklik türü, ortaklık sona ermeden, ortakların mal üzerindeki bireysel hak sahibi olma durumlarını engeller . Paylar, payının süresi boyunca bir bütün halinde kalır. Bu bütünlük ilkesi, Elbirliği Mülkiyeti Yönetimi ve tasarruf sorunlarının ana mülkiyet teşkilatıdır.
B. Paylı Mülkiyetten Temel Farklar
| Kriter | Paylı (Müşterek) Mülkiyet | Elbirliği (İştirak Halinde) Mülkiyeti |
| Payların Durumu | Paylar bellidir ve tutarları belirlenmiştir (Örn: 1/3, 2/3). | Paylar belirlenmemiş, ortaklar malinin tamamına sahiptir. |
| Tasarruf Yetkisi | Ortaklar kendi payları üzerinde tasarruf sağlayabilir (satış, rehin). | Ortaklar, malın tamamı üzerinde birlikte hareket etmek zorundaydı. |
| Ortaklığın Sebebi | Ortaklar arası zorunlu bir ilişki aranmaz. | Ortaklık, yasa veya sözleşmeyle (miras, adi ortaklık) kalıcı bir şekilde ayakta kalır. |
II. Yönetim ve Tasarruf Yetkisinin Kısıtlayıcı Rejimi
Elbirliği mülkiyetinde, malin idaresi ve mal üzerindeki hukuki işlemler, birlikte hareket etme ilkesine dayanır. Bu ilke, birbirini tamamlayan büyük aksaklıklara ve ayrışmalara yol açar.
A. Birlikte Hareket Etme İlkesi ve Oybirliği Şartı
TMK m. 702/II hükmü, Elbirliği Mülkiyeti Yönetim ve tasarruf yetkisinin yetkilendirilmesini sağlar: “Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.”
-
Tasarruf İşlemleri: Malın aynına ilişkin tüm işlemler (satış, rehin, ayni hak sıcaklığı, devir, kiraya verme) için mutlak oybirliği sağlanır. Tek bir arkadaşınızın dahi rızası olmadan yapılan tasarruf işlemi, geçersizdir (kesin hükümsüzdür).
-
Yönetim İşlemleri: Malinin korunması, bakımı, olağan onarımları gibi yönetim işlemleri de kural olarak oybirliğine tabidir. Ancak yargılama kararları ve doktrin, olağan koruma önlemleri (malın değer kaybını önleyecek acil onarımlar) gibi zorunlu işler için onun bir arkadaşının tek başına hareket edebileceğini kabul etmiştir.
B. Temsil Sorunu ve Dava Açma Yetkisi
Elbirliği mülkiyetinde, ortaklığa ait hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi veya ortaklığa karşı açılmış davalarda birleşmenin temsil edilmesi önemlidir.
-
Temsil: Ortaklık, ya kanundan doğan distribütör (birbirinin miras ortaklığında atanan temsilci) ya da ortaklar tarafından oybirliğiyle yetkilendirilen bir temsilci aracılığıyla hareket eder.
-
Dava Ehliyeti (Pasif Taraf): Ortaklığa karşı açılacak davaların tüm ortaklara karşı birlikte yönlendirilmesi gerekir. Dava, tüm ortakların yer aldığı bir taraf teşkilatsız yürütülemez.
-
Dava Açma Yetkisi (Aktif Taraf): Elbir Mülkiyeti Yönetim çözmek için, ortaklığa ait bir hakkın korunması amacıyla açılacak davaları (istihkak, el atmanın önlenmesi vb.), ortaklardan biri tek . Ancak bu davanın açılabilmesi için, dava sonunda hükmolunacak şeyin de yine ortaklığa ait olması gerekir (TMK m. 702/IV).
III. Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davasının Hukuki Çerçevesi
Yönetim ve tasarrufta ortaya çıkamayan, ortaya çıkan anlaşmaların çözülmesinde, ortaklığın sona erdirilmesi kaçınılmaz hale gelir. TMK m. 703, birleşmenin giderilmesi davasını düzenler ve her ortağa, ortaklık ilişkisini ortadan kaldırmayı tanır.
A. Dava Şartları ve Taraflar
Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şüyu) , bir mal üzerindeki elbirliği (veya paylı) mülkiyetini sona erdirerek, arkadaşının mal üzerinde bağımsız hak sahibi olmasını sağlayan kendine özgü bir davadır.
-
Davanın Açılması: Ortaklardan her biri dava açma yetkisine sahiptir.
-
Davalılar: Dava, birleşmenin giderilmesi istenen mal üzerinde hak sahibi olan diğer tüm ortaklara karşı açılmak zorundaydı. Davada tüm ortakların (davacı ve davalı) taraf sıfatını taşıması bir zorunlu dava arkadaşlığı durumudur. Bu, Hukuk Muhakameleri Kanunu (HMK) açısından önemli bir usul şartıdır.
-
Hukuki Amaç: Mahkemeden beklenen, mülkiyetin aynen taksim veya satış yoluyla ödemenin birleştirilerek sona erdirilmesidir.
B. Ortaklığın Giderilmesi Usulleri (Taksim Yöntemleri)
Mahkeme, kural olarak, birleştirmenin giderilmesi talebinde iki temel yöntem uygular:
1. Aynen Taksim (Fiili Taksim)
Aynen taksim, ortaklık konusu malın fiziksel olarak bölünerek, ortakların her birinin kendi payı oranında bağımsız bir mülkiyet hakkıdır.
-
Şartlar: Taksitlendirmenin aynen uygulanabilmesi için sayılması gerekir:
-
İmar Hukuku ve Mevzuata Uygunluk: Taksimin, ilgili imar düzenlemelerine, özellikle parsel büyüklüklerine, geometrik bütünlüğe ve çevre düzenine uygun olması.
-
Değer Kaybı Olmaması: Bölme sonucunda malın değerinde önemli bir azalmanın meydana gelmemesi.
-
Talebin Varlığı: Ortaklardan birinin aynen taksim talebinde bulunursunuz.
-
-
Uygulama: Mahkeme, bilirkişi belgesi raporu taksim planını hazırlar ve bu plana göre ödemelerin ortaklara özgüleşmesini sağlar.
2. Satış Yoluyla Taksim
Aynen taksimin mümkün olmadığı veya ortaklardan birinin talep etmesi üzerine (özellikle ödemeli mülkiyette) satış yoluyla taksime karar verilir. Elbirliği mülkiyetinde, kural olarak, aynen taksim talebi yoksa veya mümkün değilse, malın satılmasına göre bedelinin ortakları arasında ödeme yapılması esastır.
-
Usul: Taşınmazlar için açık artırma (ihale) yoluyla satış, mahkemece atanacak icra dairesi veya satış memuruluğu süresince.
-
Önemli İstisna: Eğer tüm ortakların satışının sadece kendi aralarında talep edilirlerse, mahkeme bu yönde karar verebilir (TMK m.703 atfıyla Paylı Mülkiyet kararı verilir).
IV. Elbirliği Mülkiyetinin Sona Ermesi
Elbirliği mülkiyeti, kanun veya sözleşme ile kurulan ortaklık ilişkilerinin sona ermesiyle ortadan kalkar. Sona erme nedenleri genellikle birleşimin türüne bağlıdır (miras ortaklığı, adi ortaklık vb.).
A. Ortaklık İlişkisinin Sona Ermesi
Elbirliği mülkiyeti, dayandığı temel ilişkinin (miras paylaşımı) ortadan kalkmasıyla sona erer.
-
Miras Ortaklığı: Mirasın tamamen paylaşılması, mirasçıların kendi aralarındaki sözleşme ile bölünmesin paylı mülkiyete çevrilmesi veya birleştirmenin silinmesinin kesinleşmesiyle sona erer.
-
Adi Ortaklık: Ortaklık sözleşmesinde kesinti sürenin bitmesi, ortaklardan birinin ölümü, kısıtlanması veya iflası gibi Ticaret Kanunu’nda belirtilen sebeplerle sona erer.
B. Ortaklığın Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi
Ortaklar, kendi aralarında yapacakları bir sözleşme ile elbirliği mülkiyetini paylı mülkiyete çevirebilirler. Taşınmazlarda bu sözleşmenin resmi olarak (tapu müdürlüğü nezdinde) yapılması zorunludur.
-
Amacı: Bu dönüşüm, Elbirliği Mülkiyeti Yönetim kısıtlamalarını hafifleterek, arkadaşının kendi payı üzerinde tasarruf tasarrufu yapmasını sağlar.
V. Uygulamada Karşılaşılan Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Elbirliği eksikliğinden kaynaklanan en büyük sorun, malın verimli kullanılamaması ve ekonomik büyümenin düşmesidir.
A. Yönetimde Tıkanıklık ve Ekonomik Kayıp
Özellikle kalabalık mirasçı gruplarında, malın kiralanması, önemli onarımlarının yapılması veya satılması gibi seçeneklerin oybirliğinin sağlanamaması malın atıl tutulmasının nedeni olur. Bu durum, ortaklar için ciddi bir ekonomik kayıp demektir.
B. Hukuki Çözüm Yolları
-
Temsilci Atanması: Oybirliği sağlanamıyorsa, onun bir ortak mahkemeden bir temsilci atanmasını talep edebilir. Atanan bu temsilci, ortaklığın menfaatine uygun olarak yönetim işlerini gerçekleştirme yetkisine sahip olur.
-
Paylı Mülkiyete Geçişin Teşviki: Hukuk sistemi, ortakları, daha esnek olan paylı mülkiyete geçiş konusunda bilgilendirmesi ve teşvik etmesi, yönetim krizlerinin önüne geçebilir.
-
Kötüniyetli Davranışların Önlenmesi: Bir arkadaşın birlikteliğinin giderilmesi sorununa kötüniyetle ortaklaşa karşı çıkması (tuz diğerlerine zarar verme amacıyla), TMK m. 2. kuraldaki kurallara uygunluğa aykırılık teşkil eder ve mahkemece bu itirazın dikkate alınmaması gerekir.
Sonuç
Elbirliği Mülkiyeti Yönetim ve tasarruf rejimi, ortakların barındırdığı kişisel güven ve sıkı işbirliğine dayanır. Ancak, bu katı oybirliği şartı, ortaklar arası miktarların artması durumunda, malın kaderini kilitleyerek büyük hukuki ve ekonomik süreçlere yol açar. Bu tür anlaşmazlıklarda nihai ve en etkili hukuki çözüm, TMK’da açıkça belirtilen Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) davasıdır.
Mahkemenin, zorunlu dava arkadaşlık ilkesine dikkat ederek yürüttüğü bu davalarda, öncelikle malın bütünlüğünü titizlikle takip ederek taksim yoluna gidilmesi amaçlanır. Bunun mümkün olmaması halinde, malın satılarak bedelinin ödenmesinin sağlanması ortaklığa son verilir. Türk Hukukunda elbirliği mülkiyeti , bireysel haklar geçici olarak donduran bir geçiş süreci olarak görülmeli ve ortaklar, kötü verimli kullanım için birleştirme mümkün olan en kısa sürede sonlandırma çabasında olmalıdırlar. Aksi takdirde, mali idarenin üzerindeki hukuki kilitlenme, ekonomik değerin kaybolmasıyla sonuçlanacaktır.