Single Blog Title

This is a single blog caption

Eczacılık ve Kozmetik Sektöründe Ayırt Ediciliği Zayıf Markaların Tescil ve Hükümsüzlük Sorunları

Giriş

Marka hukuku açısından “ayırt edicilik”, bir işaretin tescil edilebilirliğinin ve piyasada marka olarak kullanılabilirliğinin en temel şartıdır. Ancak özellikle eczacılık ve kozmetik sektörü gibi ürün çeşitliliği ve regülasyon yoğunluğu barındıran alanlarda, ayırt ediciliği zayıf, jenerik veya tanımlayıcı ifadelerle yapılan marka başvuruları, ciddi hukuki sorunlara yol açmaktadır. Bu tür markalar yalnızca Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil sürecinde değil, daha sonra hükümsüzlük davaları veya marka ihlali şikâyetleri sırasında da sıkça gündeme gelir.

Bu makalede, özellikle eczacılık ve kozmetik sektöründe sıkça karşılaşılan ayırt edici olmayan veya düşük ayırt ediciliğe sahip markaların tescil sürecinde karşılaşılan hukuki engeller, tescil sonrası hükümsüzlük riskleri, Yargıtay ve Avrupa Birliği içtihatları, kamu düzeni ve tüketici algısı üzerindeki etkiler detaylı olarak ele alınacaktır.


1. Ayırt Edicilik Nedir ve Neden Önemlidir?

1.1. Tanım

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 5. maddesine göre, bir işaretin marka olarak tescil edilebilmesi için ticaret alanında bir mal veya hizmetin diğerlerinden ayırt edilmesini sağlayacak nitelikte olması gerekir. Ayırt edicilik:

  • Görsel
  • İşitsel
  • Anlamsal

düzeylerde olabilir. Bu özellik, markanın bir ürünün ticari kaynağını belirtme fonksiyonunu yerine getirebilmesini sağlar.

1.2. Ayırt Edicilik Eksikliği Hangi Hallerde Vardır?

  • Tanımlayıcı ifadeler: “Saç Serumu”, “Cilt Beyazlatıcı”
  • Jenerik kelimeler: “Pharma”, “Natural”, “Beauty”
  • Ürün özelliğine atıf: “Anti-Aging”, “Acne-Free”

Bu tür ifadeler, her firma tarafından kullanılabilir olması gerektiği için marka olarak tekelleşmeye konu edilemez.


2. Eczacılık ve Kozmetik Sektöründe Özel Durumlar

2.1. Sektörün Tanımlayıcı Dil Eğilimi

Bu sektörlerde ürün adları çoğu zaman ürünün işlevini, etkisini, içeriğini ya da hedeflediği kullanıcı grubunu tanımlar. Örneğin:

  • “BabyCare”: Bebek bakım ürünü olduğunu doğrudan tanımlar.
  • “DermaSoft”: Cilt yumuşaklığına atıf yapar.
  • “HairFix”: Saç sorunlarına çözüm vaat eder.

Bu ifadeler, her firma tarafından kullanılmak istenebilir ve bu nedenle markalaşma açısından sorunludur.

2.2. Tescil Başvurularında Sık Görülen Ret Gerekçeleri

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından sıklıkla öne sürülen ret gerekçeleri:

  • SMK m.5/1-(ç): “Mal veya hizmetin türü, niteliği, kullanım amacı, değeri, coğrafi kaynağı gibi hususlara ilişkin işaretler.”
  • SMK m.5/1-(d): “Ticaret hayatında herkes tarafından kullanılabilecek işaretler.”
  • SMK m.5/1-(e): “Mal veya hizmetin özgün niteliği bulunmaksızın yalnızca şekliyle ayırt edilenler.”

3. Hükümsüzlük Süreci ve Riskleri

3.1. SMK m.25 Kapsamında Hükümsüzlük Davası

Tescil edilmiş bir marka, her zaman geçerli kalmaz. SMK m.25 gereği, aşağıdaki durumlarda mahkemeden markanın hükümsüzlüğü talep edilebilir:

  • Markanın ayırt edici olmadığı sonradan anlaşılırsa,
  • Tescil başvurusunda dürüstlük kuralı ihlal edilmişse,
  • Önceden var olan haklar ihlal edilmişse.

Örneğin bir firma “AcnePure” markasını tescil ettirmişse ve bu marka sektörde genel kullanımdaysa, rakip firmalar bu markanın hükümsüzlüğünü isteyebilir.

3.2. Mahkeme Uygulamaları

Yargıtay 11. HD, 2021/2134 E., 2022/6749 K.: “Ürünün doğrudan etkisini tanımlayan ‘HairPlus’ ibaresi, ayırt edicilikten yoksundur. Hükümsüzlük kararı yerindedir.”

İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, 2019/298 E.: “Marka tescilinde kullanılan ‘Dermacare’ ibaresi jenerik olup sektörde genel kullanıma açık niteliktedir.”


4. Avrupa Birliği ve WIPO Uygulamaları ile Karşılaştırma

4.1. EUIPO Kararları

Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO), benzer değerlendirmeleri yapmaktadır. Örnek kararlar:

  • Case T-635/19: “SKINLOVE” markasının tescili, cilt ürünlerinde tanımlayıcı bulunarak reddedilmiştir.
  • Case R 274/2021-4: “BIOCURE” markası, “biyolojik tedavi” anlamı taşıdığı için sektörel olarak ayırt edici değildir.

4.2. WIPO ve Uluslararası Uygulama

Madrid Protokolü kapsamında yapılan tescil başvurularında da tanımlayıcı ve jenerik ibarelere karşı büyük hassasiyet gösterilmektedir. Birçok başvuru ülke otoriteleri tarafından ret ile karşılaşmaktadır.


5. Ayırt Ediciliği Artırma Yöntemleri

5.1. Grafik ve Tipografi Kullanımı Yeterli Değildir

Marka başvurularında görsel öğelerle zayıf kelime markasını güçlendirmek yaygındır. Ancak:

“Görsel unsurun güçlü olması, kelime unsurunun ayırt edici niteliğini taşımaz.”
Yargıtay 11. HD, 2020/3323 E.

5.2. Sektörel Bilinirlilik ve Kazanılmış Ayırt Edicilik (SMK m.5/2)

Marka zayıf olsa da, piyasada yaygın kullanım, reklam yatırımları ve bilinirlik sayesinde kazanılmış ayırt edicilik elde edilebilir. Bu durumda:

  • Pazar payı belgeleri
  • Reklam giderleri
  • Tüketici anketleri

ile Türk Patent nezdinde itiraz gerekçeleri sunulabilir.


6. Hukuki Tavsiyeler ve Önleyici Stratejiler

6.1. Marka Ön Araştırması Yapılmalı

Başvuru yapılmadan önce:

  • SMK m.5 kriterlerine uygunluk
  • Önceki benzer markalarla karşılaştırma
  • Sektörel dilde kullanılan jenerik ifadeler

kontrol edilmelidir.

6.2. Zayıf İbarelerde Kombinasyon Kullanımı

“Pharma”, “Bio”, “Skin”, “Derma” gibi kelimelerle tescil alınmak isteniyorsa, bu ifadeler:

  • Özgün sözcüklerle kombine edilmeli (örn. “Dermazen”, “Biotovia”)
  • Fantastik ya da uydurma sözcüklerle birleştirilmelidir

6.3. Savunma Stratejileri

Hükümsüzlük davasına karşı aşağıdaki savunmalar ileri sürülebilir:

  • Markanın sektörde ayırt edici hale geldiği
  • Kötü niyetli hükümsüzlük talepleri olduğu
  • Uzun süredir kullanım nedeniyle kazanılmış hak oluştuğu

Sonuç

Eczacılık ve kozmetik sektörü, markalaşmanın en yoğun yaşandığı alanlardan biridir. Ancak bu sektörün terminolojisi, ürün özelliklerine doğrudan gönderme yapan tanımlayıcı ve jenerik ifadeleri içerdiği için, ayırt edici olmayan markaların tescil edilmesi ve daha sonra hükümsüzlük tehdidiyle karşılaşılması kaçınılmaz hale gelmektedir.

Marka stratejisi oluşturulurken yalnızca tescil alınması değil, o tescilin uzun vadede ayakta kalıp kalamayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayırt edici, sektörde farklılaşmayı sağlayacak, yaratıcı ve hukuken güçlü markalar, eczacılık ve kozmetik dünyasında sürdürülebilir büyümenin temelidir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button