E-SPOR OYUNCULARININ ÇALIŞMA HAKLARI: İŞ KANUNU UYGULANIR MI?
GİRİŞ
Teknolojinin baş döndürücü gelişimiyle birlikte ortaya çıkan yeni meslek gruplarından biri de e-spor oyunculuğudur. Özellikle gençler arasında popülerleşen ve küresel çapta milyar dolarlık bir sektör haline gelen e-spor; sadece bir oyun değil, ciddi ekonomik, sosyal ve hukuki sonuçlar doğuran bir alandır. E-spor takımları, yayıncılar, sponsorluklar ve turnuvalar üzerinden şekillenen bu yapı, klasik anlamda işçi-işveren ilişkileriyle birçok benzerlik taşımasına rağmen henüz Türk hukuku açısından net bir statüye kavuşmuş değildir.
Bu makalede, e-spor oyuncularının işçi olup olmadıkları, 4857 sayılı İş Kanunu’nun uygulanıp uygulanamayacağı, kurgusal bir dava örneği, Yargıtay ve doktrin değerlendirmeleri, uluslararası uygulamalar ve çözüm önerileri çerçevesinde incelenecektir.
1. E-SPOR OYUNCULARININ ÇALIŞMA STATÜSÜNÜN BELİRSİZLİĞİ
E-spor oyuncularının çalışma statüsü hâlen Türk hukuk sisteminde net olarak tanımlanmamıştır. Oyuncular; kulüplerle yaptıkları yazılı veya çoğu zaman sözlü anlaşmalar, sponsorluk ilişkileri ve turnuva katılımları üzerinden gelir elde etmektedir. Ancak bu ilişkiyi “iş sözleşmesi” olarak nitelendirmek için bazı temel unsurların mevcut olması gerekir.
1.1. İş Kanunu Açısından İşçi Sayılmanın Şartları
İş Kanunu’na göre bir kişinin işçi sayılabilmesi için şu unsurların gerçekleşmiş olması gerekir:
-
Bir işverene bağımlı olarak çalışma,
-
Süreklilik arz etmesi,
-
Ücret karşılığı yapılması,
-
Bir hizmet sözleşmesine dayanması.
Bu şartlar sağlandığında oyuncu, İş Kanunu’na tabi bir işçi sayılabilecek ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir.
2. KURGUSAL OLAY: “KEREM – STORMZONE E-SPOR KULÜBÜ DAVASI”
Olay Özeti:
Kerem , 21 yaşında, Türkiye’deki tanınmış e-spor kulüplerinden biri olan StormZone E-Spor Kulübü ile bir yıldır faaliyet gösteren profesyonel bir oyuncudur. Günde 8 saat kulüp binasında antrenman yapmakta, teknik ekipten taktik eğitimi almakta, psikolog ve diyetisyen gözetiminde çalışmaktadır. Aylık sabit 40.000 TL maaş almakta, turnuva başarılarına bağlı olarak prim sistemi uygulanmaktadır.
Ancak Kerem, sosyal medyada yaptığı bir yorum nedeniyle yönetimle ters düşer ve kendisine herhangi bir yazılı bildirim yapılmadan takımdan çıkarıldığı, maaş ödemelerinin durdurulduğu bildirilir. Kerem, İstanbul İş Mahkemesi’nde, işe iade, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücretlerini talep eder.
Hukuki Sorun:
-
Kerem’in kulüp ile arasında iş ilişkisi mi, yoksa bağımsız bir hizmet sözleşmesi mi vardır?
-
İş Kanunu hükümleri uygulanabilir mi?
3. İŞ KANUNU’NUN UYGULANABİLİRLİĞİ
3.1. Bağımlılık ve Denetim İlişkisi
Kerem’in günlük çalışma saatleri, kulüp binasında bulunma zorunluluğu, teknik ekip tarafından verilen emir ve talimatlara uyması; onu klasik işçi tanımına yaklaştırmaktadır. Özellikle “bağımlılık” unsuru burada kritik bir öneme sahiptir. Kerem’in oyun performansı doğrudan kulüp tarafından yönlendirilmekte, kulüp disiplini içinde hareket etmektedir.
3.2. Süreklilik ve Ücret Unsuru
Kerem, yılda sadece belli turnuvalara değil, her gün düzenli şekilde antrenman yapmaktadır. Dolayısıyla bu faaliyet süreklilik arz etmektedir. Ayrıca, başarıdan bağımsız şekilde her ay sabit maaş aldığı göz önünde bulundurulduğunda, ücret karşılığı çalıştığı da sabittir.
Bu unsurlar dikkate alındığında, Kerem’in hizmet sözleşmesi kapsamında çalıştığı ve dolayısıyla İş Kanunu’na tabi olduğu yönünde bir kanaat oluşmaktadır.
4. YARGITAY KARARLARI VE DOKTRİN GÖRÜŞLERİ
Yargıtay, henüz doğrudan e-spor oyuncuları hakkında içtihat geliştirmemiş olsa da benzer nitelikteki iş ilişkileriyle ilgili kararlarında şu kriterleri esas almıştır:
“Bir kişi, belirli bir düzen içinde, işverene ait işyerinde, onun gözetimi ve denetimi altında, ücret karşılığı çalışıyorsa; iş sözleşmesi vardır.”
Spor hukukçuları ve iş hukuku akademisyenleri de, e-spor oyuncularının bazı durumlarda profesyonel futbolcular gibi “özel statülü işçi” kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu görüşler, genç oyuncuların korunması, gelir güvencesi ve iş güvenliği açısından oldukça değerlidir.
5. ULUSLARARASI UYGULAMALAR
5.1. Almanya
Almanya’da Federal İş Mahkemesi, 2020 yılında verdiği bir kararda, profesyonel e-spor oyuncularının iş sözleşmesiyle çalıştığını kabul etmiş, kulüplerin SGK yükümlülüğüne dikkat çekmiştir.
5.2. Fransa
Fransa’da e-spor federasyonu tarafından hazırlanan tip sözleşmeler, oyuncuların minimum gelir, izin hakkı ve çalışma saati gibi konularda korunmasını sağlar. Özellikle 16 yaş altı oyuncular için veli izni ve devlet denetimi şartı aranır.
5.3. Güney Kore
Dünyada e-sporun en yoğun yaşandığı ülke olan Güney Kore’de oyuncular, işçi statüsünde sigortalanmakta ve iş sözleşmeleri Bakanlık denetiminde tescil edilmektedir.
6. E-SPOR OYUNCULARININ SAHİP OLABİLECEĞİ HAKLAR
Eğer e-spor oyuncuları işçi olarak kabul edilirse aşağıdaki haklardan faydalanabileceklerdir:
Hak | Açıklama |
---|---|
Kıdem Tazminatı | En az 1 yıl çalışan oyuncuların işten çıkarılması halinde hakkı doğar. |
İhbar Tazminatı | Belirli süreli bildirim yapılmadan fesih durumunda alınır. |
Ücretin Zamanında Ödenmesi | İşverenin, her ay düzenli ödeme yükümlülüğü vardır. |
Fazla Mesai Ücreti | Günde 7,5 saatin üzerinde çalışma halinde ödenmesi gerekir. |
Yıllık Ücretli İzin | Her takvim yılı içinde 14 günden az olamaz. |
Sendikal Haklar | Oyuncular dernek veya sendika kurabilir, toplu pazarlık yapabilir. |
7. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
-
Yasal Tanım Geliştirilmelidir:
Türk hukukunda “e-spor oyuncusu” tanımı yapılmalı, özel düzenlemelere tabi tutulmalıdır. -
Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) Aktif Rol Almalıdır:
Tip sözleşmeler oluşturulmalı, oyuncu-kulüp ilişkileri denetlenmelidir. -
İş Kanunu’na Ek Madde Eklenmelidir:
Tıpkı gemi adamları veya gazeteciler gibi, e-spor oyuncuları da özel statüde işçi olarak düzenlenmelidir. -
Genç Oyuncular İçin Koruma Mekanizması Kurulmalıdır:
18 yaş altı oyuncuların çalıştırılması, veli iznine ve federasyon onayına bağlanmalıdır.
SONUÇ
E-spor oyunculuğu, 21. yüzyılın yükselen mesleklerinden biri olarak hem ekonomik hem de hukuki düzenlemeleri zorunlu kılmaktadır. E-spor oyuncularının, İş Kanunu’nun işçi tanımına uygun şekilde çalıştıkları durumlarda, iş güvencesi, tazminat hakları ve sosyal güvenlik yönünden korunmaları gerekir. Kurgusal olarak ele alınan “Kerem Yılmaz” davasında olduğu gibi, bağımlı, düzenli ve ücret karşılığı çalışan e-sporcuların “işçi” olarak tanınması, hem sektörel düzen açısından hem de gençlerin haklarının korunması bakımından önem arz etmektedir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut