Dijital Ortamdaki Hakaret Suçları: Sosyal Medya Paylaşımları Hakaret Suçu Doğurur mu?
1. Giriş
İnternet ve sosyal medya, ifade özgürlüğünü genişleten ve toplumsal iletişimi kolaylaştıran en önemli mecralardan biri hâline gelmiştir. Ancak bu özgürlük, başkalarının kişilik haklarını ihlal edecek boyutlara ulaştığında, Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde cezai sorumluluk doğurabilir. Özellikle sosyal medya platformlarında yapılan hakaret içerikli paylaşımlar, son yıllarda en çok gündeme gelen suç türlerinden biridir.
Bu yazıda, dijital ortamda hakaret suçunun oluşma şartları, sosyal medya paylaşımlarının hakaret suçu teşkil edip etmeyeceği, Yargıtay kararları ve güncel hukuki uygulamalar ışığında incelenecektir.
2. Hakaret Suçunun Hukuki Dayanağı
Hakaret suçu, TCK m.125’te düzenlenmiştir. Kanuna göre, “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”
Hakaret suçunun unsurları kısaca şunlardır:
-
Mağdurun belirli olması: Hedef alınan kişinin kim olduğunun anlaşılması gerekir. Sosyal medya paylaşımlarında bu durum, kişinin adının geçmesi veya profil bilgilerinden kolayca anlaşılabilmesi ile sağlanır.
-
Onur, şeref ve saygınlığa saldırı: Kullanılan ifadelerin kişinin toplum içindeki saygınlığını zedeleyecek boyutta olması gerekir.
-
Kast unsuru: Failin, mağdurun saygınlığını zedeleme kastıyla hareket etmesi aranır.
3. Sosyal Medya Paylaşımlarında Hakaret
Sosyal medya platformları (Twitter/X, Facebook, Instagram vb.), hızlı ve geniş kitlelere ulaşan iletişim araçlarıdır. Buradaki paylaşımların herkese açık veya belirli bir gruba özel olması, hakaret suçunun nitelikli hâllerini gündeme getirebilir. TCK m.125/4’te, “Hakaretin alenen işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.” denilmektedir. Sosyal medya, geniş kitlelere açık bir mecra olduğundan genellikle “alenen hakaret” kapsamında değerlendirilir.
Yargıtay Görüşü
-
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, E.2017/1860, K.2018/4039: Sosyal medya paylaşımlarının “aleni” olduğu, takipçi sayısı az bile olsa paylaşımın yayılma ihtimalinin bulunmasının bu kapsamda yeterli olduğu vurgulanmıştır.
-
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, E.2016/4393, K.2017/2456: Sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerin yazılı iletişim yoluyla işlendiği ve delil niteliği taşıdığı belirtilmiştir.
4. Hakaret Sayılabilecek Sosyal Medya Eylemleri
-
Açıkça küfür veya hakaret içeren ifadeler paylaşmak
Örneğin, bir kişiye doğrudan hakaret eden tweet atılması. -
İmâ ve alay içeren paylaşımlar
Alaycı veya küçük düşürücü görsel ve ifadeler hakaret suçu kapsamında değerlendirilir. -
Etiketleme ve mention kullanımı
Bir kişiyi doğrudan hedef alan etiketler veya hashtag’ler hakaret suçunu ağırlaştırabilir. -
Mizah veya eleştiri sınırının aşılması
Eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü korunur; ancak kişilik haklarına yönelik ağır ve küçük düşürücü sözler eleştiri olarak değil hakaret olarak kabul edilir.
5. Dijital Hakaret Suçlarında İspat Sorunları
Sosyal medya paylaşımları, ekran görüntüsü, zaman damgalı kayıtlar, noter onaylı tespitler gibi yollarla delillendirilebilir. Hakaret içeren bir paylaşım silinse bile, BTK kayıtları ve platform sunucuları üzerinden tespit yapılabilir.
Ayrıca, mağdurun suç duyurusunda bulunması için 6 aylık şikâyet süresi bulunmaktadır (TCK m.73).
6. Şikâyet ve Yargılama Süreci
-
Savcılığa şikâyet dilekçesi verilir.
-
Hakaret içeren paylaşımın delilleri (screenshot, link, vs.) sunulur.
-
Gerekirse bilirkişi raporu ve sosyal medya kayıtları istenir.
-
Hakaret suçu genelde uzlaştırma kapsamındadır (CMK m.253).
Eğer hakaret kamu görevlisine görevinden dolayı yapılmışsa veya aleniyet varsa, ceza artırılır ve uzlaştırma kapsamı dışında olabilir.
7. İfade Özgürlüğü ve Hakaret Arasındaki Sınır
Anayasa ve AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi), ifade özgürlüğünü korur. Ancak bu özgürlük sınırsız değildir.
AİHM kararlarına göre, ifade özgürlüğü; nefret söylemi, ağır hakaret ve kişilik haklarının zedelenmesi durumlarında sınırlandırılabilir.
Örneğin, AİHM (Delfi AS v. Estonia, 2015) kararında, internet platformlarının dahi kullanıcı paylaşımlarından sorumlu olabileceği belirtilmiştir. Bu içtihat, sosyal medya kullanıcıları için de hakaret içerikli yorumların ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
8. Yargıtay Kararlarından Örnekler
-
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E.2020/100, K.2021/458: “Facebook üzerinden paylaşılan küfür içerikli mesajların hakaret suçunu oluşturduğu, silinmiş olsa dahi tespit edilmesi hâlinde delil sayılacağı” vurgulanmıştır.
-
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, E.2019/5237, K.2020/712: “Twitter’da bir kullanıcıya doğrudan hakaret içeren yorum yapmak, aleniyet unsuru sebebiyle daha ağır cezayı gerektirir.”
9. Sonuç ve Değerlendirme
Dijital ortam, özgür iletişim imkânı sağlarken, sorumluluk doğuran paylaşımlar bakımından da dikkatli olunması gereken bir alandır. Sosyal medya paylaşımları, hakaret suçunu doğurabilir ve bu suçun ispatı dijital kayıtlarla kolayca yapılabilir. Bu nedenle kullanıcılar, eleştiri hakkını kullanırken kişilik haklarına saygılı, ölçülü ve hukuka uygun ifadeler kullanmalıdır.
Hakaret içeren paylaşımlar nedeniyle mağdur olan kişiler, delillerini toplamalı, noter veya BTK üzerinden tespit yaptırmalı ve şikâyet süresini kaçırmadan savcılığa başvurmalıdır.