Single Blog Title

This is a single blog caption

Devlet Destekli Tarım Kredileri, Hibe ve Teşviklerden Usulsüz Yararlanmak Dolandırıcılık Suçu Sayılır mı? Yanıltıcı Beyan, Sahte Fatura ve ÇKS Hilelerinin Cezai Sorumluluğu

1. Giriş

Tarım sektörü, hem Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturması hem de kırsal nüfusun geçim kaynağı olması nedeniyle stratejik öneme sahiptir. Ancak devlet destekleri, teşvik uygulamaları, tarımsal kredi sistemleri ve kooperatif yapıları gibi alanlarda gerçekleştirilen suiistimaller, sektörün şeffaflığını ve güvenilirliğini zedelemektedir.

Tarımda yolsuzluk ve nitelikli dolandırıcılık, yalnızca kamu kaynaklarının israf edilmesine yol açmakla kalmayıp, küçük üreticilerin rekabet şansını azaltmakta ve toplumsal adalet ilkesini tehdit etmektedir. Bu bağlamda, Tarım ve Orman Bakanlığı uygulamaları, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri destekli projeler çerçevesinde karşılaşılan dolandırıcılık faaliyetleri hukuken ele alınmalıdır.


2. Kavramsal Ayrımlar: Yolsuzluk ve Nitelikli Dolandırıcılık

2.1. Yolsuzluk Kavramı

Yolsuzluk, en genel anlamıyla bir kamu görevinde bulunan kişinin, görevini kötüye kullanarak kendisi veya başkası lehine haksız menfaat sağlamasıdır. Tarım sektöründe yolsuzluk genellikle aşağıdaki yollarla ortaya çıkar:

  • Usulsüz teşvik alımı

  • Sahte çiftçi kaydı oluşturulması

  • Hasat yapılmamış ürünler için destek alınması

  • Kamu ihalesinde çıkar amaçlı yönlendirme

  • Tarım il müdürlükleri personelinin rüşvet veya nüfuz kullanımı

2.2. Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m.158)

Tarım sektörüne yönelik dolandırıcılık fiilleri, genellikle kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği için TCK m.158/1-d ve e bentleri kapsamında değerlendirilir. Örnek olarak:

  • Tarım destekleme başvurularında sahte belge düzenlenmesi,

  • Devlet desteği alınması için hayali üretim raporları verilmesi,

  • Proje bazlı desteklerde sunulan raporların gerçeğe aykırı olması

Bu gibi eylemler, dolandırıcılık suçunu ağırlaştırıcı nedenlerle birlikte doğurur.


3. Tarım Sektöründe Suça Elverişli Alanlar ve Yöntemler

3.1. Tarımsal Desteklemelerde Suistimal

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın her yıl yayımladığı “Mazot ve Gübre Desteği”, “Fındık Alan Bazlı Gelir Desteği”, “Küçükbaş Hayvan Destekleri” gibi uygulamalarda, çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) hileli girişler yapılmakta ve hak edilmeyen ödemeler alınabilmektedir.

Somut Örnek:
Gerçekte ekim yapılmamış bir arazi için, farklı kişilerin adına sahte ekim beyannamesi düzenlenerek, her birine ayrı ayrı destek ödemesi alınması.

3.2. Tarım Kredi Kooperatifleri Üzerinden Dolandırıcılık

Kooperatiflerin ortaklarına sağladığı düşük faizli tarımsal krediler, özellikle sahte alım-satım faturaları düzenlenerek kişisel menfaat için kullanılmakta; kimi zaman da üretim faaliyeti hiç yapılmadan kredi temin edilmektedir.


4. Suç Tipleri ve Cezai Sorumluluk

4.1. TCK m.158/1-d, e: Kamu Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması

Bu bentlerde, dolandırıcılığın kamu kurum ve kuruluşlarının araç kılınması suretiyle işlenmesi ağırlaştırıcı neden olarak öngörülmüştür.

4.2. TCK m.204: Resmi Belgede Sahtecilik

Destekleme başvurularında kullanılan sahte belgeler, bu madde kapsamında değerlendirilmektedir. Özellikle ÇKS belgeleri, kira sözleşmeleri, alım-satım faturaları gibi evrakların sahteliği halinde bu madde uygulanır.

4.3. TCK m.247: Görevi Kötüye Kullanma

İl/ilçe tarım müdürlüklerinde görevli personelin rüşvet karşılığı usulsüz evrak düzenlemesi, bu suçu oluşturur. Yargılamada memurun kastı ve menfaat ilişkisi açıkça ortaya konulmalıdır.

4.4. 3628 Sayılı Mal Bildirimi, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu

Kamu görevlisinin çıkar sağlama amacıyla işlem yapması hâlinde, bu özel kanun hükümleri de uygulanır.


5. Yargıtay Uygulaması ve İçtihatlar

  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi, “Sanıkların, Tarım İl Müdürlüğü personeliyle işbirliği içinde gerçeğe aykırı evrak sunmak suretiyle, hayali hayvancılık faaliyetleri üzerinden destekleme ödemesi aldığı ve bu fiilin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu sabittir.”

  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi,  Tarımsal destek başvurusunda usulsüz belge ve kira sözleşmesi ile kamu kurumunun aldatılması yoluyla nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna kanaat getirmiştir.

 

ÖRNEK OLAY

Bir kırsal bölgede tarımsal faaliyet gösterdiğini beyan eden bir kişi, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) üzerinden tarımsal destek başvurusu yapmıştır. Başvuruda, farklı kişilere ait toplam 120 dönümlük tarla için kira sözleşmeleri sunulmuş, ekim yapıldığına ilişkin üretim beyannameleri, gübre ve yem alım faturaları ile hayvan varlığına ilişkin listeler dosyaya eklenmiştir.

Tarım İlçe Müdürlüğü başvuruyu onaylamış, destekleme ödemeleri kapsamında başvuru sahibine 240.000 TL ödeme yapılmıştır. Ancak aynı bölgede gerçek üretim yapan kişilerin şikâyeti üzerine yapılan yerinde denetimlerde:

  • Beyan edilen arazilerin büyük kısmında fiilen ekim yapılmadığı,

  • Kira sözleşmelerinin gerçekte mevcut olmayan maliklere ait olduğu,

  • Yem ve gübre alımına ilişkin faturaların düzenlenmediği,

  • Sunulan hayvan listesinin gerçeği yansıtmadığı,

  • Projede belirtilen tesisin başvuru sahibine değil, üçüncü kişilere ait olduğu tespit edilmiştir.

Yapılan tespitler ve toplanan belgeler doğrultusunda, başvuruda bulunan kişinin haksız yere kamu desteklerinden yararlanmak amacıyla organize biçimde hareket ettiği, gerçeğe aykırı belgeler ibraz ederek kamu kurumunu yanılttığı ve bu yolla devlet zararına sebebiyet verdiği sonucuna varılmıştır.

Bu eylemin;

  • Türk Ceza Kanunu m.158/1-e kapsamında “kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu,

  • TCK m.204 kapsamında “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu,

  • Kamu zararının büyüklüğü ve failin elde ettiği doğrudan maddi menfaatin bulunması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına hukuki imkân bulunmadığı değerlendirilmiştir.

 6. Alınabilecek Önlemler

A. Hukuki ve Kurumsal Önlemler

 a) Denetim ve Kontrol Sistemlerinin Dijitalleştirilmesi

  • Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), IPARD ve TKDK başvuruları, uydu görüntüleri, drone destekli tarım haritaları ve e-tapu verileriyle çapraz kontrol edilmelidir.

  • Ekim, hayvan varlığı ve tesis görüntüleri sistematik olarak dijital ortama işlenmeli, sahada denetime gerek kalmaksızın takibe alınabilmelidir.

 b) Fatura ve Evrak Doğrulama Sistemi

  • Tarım desteklerinde sunulan gübre, yem ve mazot faturaları gibi belgeler e-fatura sistemine entegre edilerek otomatik teyit mekanizması kurulmalıdır.

  • Tarımsal bayiler ve kooperatifler, düzenledikleri belgeleri tarım il müdürlükleriyle eş zamanlı paylaşmakla yükümlü olmalıdır.

c) İhbar Hattı ve Tanıklık Teşviki

  • Gerçek üreticilerin ve köy tüzel kişiliklerinin, anonim ve korumalı şekilde ihbarda bulunabilecekleri bir sistem oluşturulmalıdır.

  • Bilgi veren kişilere “kamu zararının önlenmesine katkı” kapsamında idari takdir indirimi sağlanabilir.


B. İdari ve Personel Odaklı Tedbirler

a) Tarım Müdürlüklerinde Personel Dönüşümü ve Görev Değişimi

  • İlçe Tarım Müdürlükleri’nde uzun yıllardır aynı bölgede görev yapan personel için dönemsel rotasyon zorunluluğu getirilmelidir.

  • Bu uygulama, yerel çıkar çevreleriyle oluşabilecek bağları zayıflatacaktır.

 b) Kamu Personeline Yönelik Eğitim ve Sorumluluk Bilinci

  • Tarım destekleriyle ilgili görev yapan memurlara her yıl zorunlu olarak kamu zararı, görevi kötüye kullanma ve cezai sorumluluk eğitimi verilmelidir.

  • Bilerek usulsüz evraklara onay veren memurların ceza sorumluluğu netleştirilmeli, uygulama Yargıtay kararlarıyla desteklenmelidir.


C. Toplumsal Farkındalık ve Eğitim Faaliyetleri

a) Çiftçilere Yönelik Bilgilendirme Kampanyaları

  • Köy kahvelerinde, tarım odalarında ve kooperatif merkezlerinde afiş, broşür ve kısa film formatında “Usulsüz destek almanın cezai sonuçları” anlatılmalıdır.

  • Özellikle şu sorulara sade yanıtlar verilmelidir:

    • Gerçek üretim yoksa destek almak suç mudur?

    • Sahte belge verirsem ne olur?

    • Memurla anlaşarak belge düzenlersem cezayı paylaşır mıyım?

b) Genç Çiftçi Eğitimleri

  • Tarım Bakanlığı ve Ziraat Odaları iş birliğiyle genç üreticilere yönelik yıllık etik-farkındalık seminerleri düzenlenmelidir.

  • Bu seminerlerde, hem finansal bilinç hem de hukuki sorumluluk bilinci kazandırılmalıdır.

c) Kamu Spotları ve Sosyal Medya İçerikleri

  • RTÜK onaylı kamu spotlarında, “destek alıyorum ama üretim yapmıyorum” zihniyetinin cezai karşılığı sade ve çarpıcı bir dille anlatılmalıdır.

  • İl tarım müdürlükleri, Instagram ve YouTube gibi platformlarda örnek olaylara dayalı bilgilendirici kısa videolar yayınlamalıdır.


7. Sonuç

Tarım sektöründe gerçekleşen yolsuzluk ve nitelikli dolandırıcılık eylemleri, yalnızca ekonomik zarar doğurmakla kalmamakta; devlet destek sistemine olan güveni sarsmakta ve üretici adaletsizliğine yol açmaktadır. TCK hükümleri, özellikle m.158 ve m.204, bu suçlarla mücadelede önemli dayanaklar sunmakta; Yargıtay da içtihatlarıyla bu alandaki hukuki sınırları netleştirmektedir.

Ancak, mevzuat yeterli olsa dahi, denetim mekanizmalarının zayıflığı, cezai yaptırımların caydırıcılıktan uzak oluşu ve yerel bürokrasideki ihmal ya da suistimaller, bu suçların köklenmesine neden olmaktadır.

Tarım sektöründe etkin bir yolsuzlukla mücadele için hem cezai hukuk hem de idari hukuk araçlarının birlikte kullanılması, denetim sistemlerinin dijitalleştirilmesi ve faillerin cezasız kalmamasına yönelik kararlı yargı politikaları büyük önem arz etmektedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button