DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
Hukuka aykırı bir şekilde ölen bir kişinin(eceliyle olmaması gerekiyor) hayattayken maddi yardımda bulunduğu kişilerin, onun ölümü sonucunda destekten mahrum kalması sonucunda destek alanların uğradığı zarardır. Zarardan kasıt malvarlığının eksilmesidir. Buna göre yoksun kaldıkları desteği tazminat olarak sorumludan isteyebilirler. Destekte bulunana kişinin ölmeyip yoğun bakımda kalması bile, destekten yoksun kalma tazminatına konu oluşturmaz ve böyle bir tazminat davası açılamaz. Desteğin sürekli bir şekilde devam etmesi gerekir yani bir kereliğine yardımda bulunmak destekten yoksun kalma tazminatı istenmesini sağlamaz.
Destekten kasıt bir kişinin bir başka kişinin bakımını kısmen veya tamamen üstlenmesidir. Bu bakım mutlak surette ihtiyacı olan kişiye yönelmelidir.
Ölüm olayı gerçekleşmeseydi ölenin muhtemel yaşama süresi, muhtemel çalışma ve destek olma süresi, destekten yoksun kalanların muhtemel yaşama süresi, destek alabilme süreleri, gelir durumu gibi unsurlara bağlıdır.
Maddi tazminat türüdür. Bunun yanında manevi tazminat da istenebilir. Manevi tazminat belirlenirken bazı unsurlar göz önüne alınır: Olayın tarihi, olayın nasıl meydana geldiği gibi. Manevi tazminatın amacı kişinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve ıstırabın kısmen de olsa giderilmesidir. Maddi tazminatın verilmesindeki amaç ölenin destek verdiği kişilerin hayatlarının ölüm nedeniyle kötüleşmesini önlemek, onların ölümden önceki ekonomik ve sosyal devam ettirebilmelerini sağlamak.
Destekten yoksun kalma tazminatını açabilmek için ölen kişiden yaşarken maddi destek alınması gerekiyor. Yaşarken destek almayan kişinin ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı alması mümkün değildir.
Destekten yoksun kalabilmek için öncelikle bu desteğe ihtiyaç duymak lazım. Eğer bu destek olmazsa hayatlarında ekonomik bir boşluk meydana gelecek olan herkes bu desteğe ihtiyaç duyar.
Destekten yoksun kalma tazminatı alabilmek için illa akrabası (kan bağının bulunmasına) olmasına gerek yoktur. Destekten yoksun kalan kişinin mirasçı da olmasında gerek yoktur ayrıca mirası ret etmiş kişi de destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilir. Hiçbir akrabalığı bulunmayan kişiler de bu tazminatı isteyebilir. Fakat bu kişilerin ölenden yaşarken destek aldıklarını kanıtlamaları gerekiyor. Ayrıca faydalanılan kişinin yardımı olmadan da ekonomik olarak seviyesini koruyabilen kişinin tazminat hakkı bulunmaz.
Birinci derece yakınların ( eşlerin birbirlerine, çocukların anne babalarına ve anne babaların çocuklarına) ise yaşarken birbirlerine destekte bulundukları karine olarak kabul edilmektedir. Bu kişilerin destek aldıklarını ispatlamalarına gerek yoktur.
Hayatın olağan akışı içerisinde çocukların anne ve babalarına ileride bakacağı kabul edilir. Bu yüzden çocuğun ölmesi halinde onu öldüren kişiden de destekten yoksun kalma tazminatı istenebilir.
Destekten yoksun kalma tazminatında belirtilen destek ifadesinde yalnızca maddi destek anlaşılmamalıdır eylem ve düzenli olarak yapılan her türlü hizmet yardımları da bu tazminat türü kapsamında destek olarak kabul edilmiştir. Destek parasal yardım olabileceği gibi hizmet veya daha farklı şekillerde de olabilir.
Destekten yoksun kalma tazminatı davasında zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispatlamakla yükümlüdür. Uğranılan zarar net olarak tespit edilemiyorsa hakim hakkaniyete bağlı olarak tazminat bedelini belirler. Zarar görenin kusurlu davranışı olduğu ispatlanırsa hakim tazminat miktarını, kusuru oranında indirmesi gerekir. Zarar görenin ağır kusuru olması halinde ise tazminat istenen kişi tazminat sorumluluğundan kurtulur, bunu ölenden sorumlu tutulan kişi ispatlar.
Türk Borçlar Kanunu madde 53\3’te destekten yoksun kalma tazminatına yer verilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatında yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise genel olarak asliye hukuk mahkemesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatında zamanaşımı, destekten yosun kalan kişinin destek aldığı kişinin ölümünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halukarda 10 yıldır. Ancak diğer kanunlarda düzenlenen fiilden kaynaklandıysa oradaki zamanaşımı geçerli olur.
Tazminatın hesaplanmasında birçok unsur göz önüne alınır. Destekte bulunan kişinin ekonomik durumu, ölmeseydi elde edeceği gelirler, aile durumu gibi unsurlar örnek olarak verilebilir.
Destekten yoksun kalma tazminatına karşı haciz işlemi uygulanamaz.
Destekten yoksun kalma tazminatı kural olarak haksız fiile dayanır ancak kanunda istisna olarak sözleşmeye dayanan bu tazminata örnek olarak taşıma, trafik ve iş hukuku düzenlenmiştir.
Zarar iki döneme ayrılır: bilinen dönem ve bilinmeyen dönem. Bilinen dönem zararı destek veren kişinin ölümünden zararın hesaplandığı güne kadar olan zaman dilimini içerir. Bilinmeyen dönem zararı ise raporun hazırlandığı tarihten itibaren destekten yoksun kalan kişinin desteğe muhtaç olduğu dönemi kapsar.
Destekten yoksun kalma tazminatını hesaplarken alınması gereken kriterler vardır. Özellikle birden fazla destekten yoksun kalan varsa ölene ait gelirin tamamının paydaşlar arasında paylaştırılmasının kabul edilmesi mümkün değildir. Ölenin, yaşamış olsaydı kendi yaşamsal ve sosyal ihtiyaçları için bir miktarını kendisi için ayıracağının kabul edilmesi gerekir. Bu pay Yargıtay’a göre en az, kişi kendi gelirinin yüzde otuzluk kısmını kendisine ayırır; kalan kısmını dağıtır. Sosyal Güvenlik Yasasına bakıldığında hak sahiplerine bağlanacak maaşlar da ölenin sağlığında almış olduğu gelirin, primi esas kazancının tamamı değildir. Burada dağıtılacak olan pay veya bağlanacak olan maaşlar kişiye ait gelirin yüzde yetmişi civarında bağlanır ve bu pay diğer paydaşlara maaş olarak paylaştırılır. Bu hesaplamalarda paylaştırmanın birtakım kıstasları var. Bu paylaştırma yapılırken öncelikle ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacı olan miktarın dikkate alınması lazım.