Single Blog Title

This is a single blog caption

Deniz Ticareti Sözleşmelerinde Force Majeure (Mücbir Sebep) Kavramının Uygulama Alanları

1. Giriş

Deniz ticareti sözleşmeleri, uluslararası nitelikte olması sebebiyle sadece taraflar arasında yapılan düzenlemelerle değil, aynı zamanda devletlerarası anlaşmalar, ulusal hukuklar ve teamüllerle şekillenmektedir. Bu kapsamda, özellikle öngörülemeyen ve önlenemeyen olayların sözleşme ilişkilerine etkisi, “force majeure” yani mücbir sebep kavramı ile değerlendirilmektedir. Deniz taşımacılığında fırtına, savaş, ambargo, liman grevleri, salgın hastalıklar gibi olayların sözleşmenin ifasını engellemesi, bu kurumun önemini artırmaktadır.


2. Mücbir Sebep Kavramının Tanımı ve Unsurları

Türk hukukunda açıkça tanımlanmasa da mücbir sebep, Yargıtay kararları ve doktrinde genel kabul görmüş üç temel unsura dayanır:

  • Dış kaynaklı olma (sözleşmenin taraflarının kontrolü dışında gerçekleşmesi),
  • Öngörülemezlik (sözleşme kurulurken öngörülememiş olması),
  • Karşı konulamazlık (olayın sonuçlarına engel olunamaması).

Bu unsurların tamamının bir arada bulunması halinde, ifası imkânsız hale gelen borç için borçlunun sorumluluğu ortadan kalkabilecektir.


3. Deniz Ticareti Sözleşmelerinde Uygulama Alanları

a. Navlun Sözleşmeleri (Taşıma Sözleşmeleri)

Taşıyıcı ile yükleten arasında kurulan bu sözleşmelerde, geminin yükü teslim edememesi veya geç teslim etmesi durumunda mücbir sebep iddiası gündeme gelir. Örneğin:

  • Geminin ağır hava şartları nedeniyle limana ulaşamaması,
  • Savaş veya liman yasağı nedeniyle rota değişikliği yapılması,
  • COVID-19 gibi küresel salgınlar sonucu limanlarda kapanma yaşanması.

Bu tür durumlarda taşıyıcının gecikmeden veya ifasızlıktan dolayı sorumluluğu, mücbir sebep hükmü varsa bertaraf edilebilir.

b. Konşimento Kapsamında Taşıyıcının Sorumluluğu

Konşimentolar taşımanın belgelendirilmesi ve delillendirilmesinde kullanılır. Eğer taşıma sürecinde yük hasar görür veya zayi olursa, taşıyıcının mücbir sebebe dayanarak sorumluluktan kurtulması söz konusu olabilir.

Örneğin, fırtına nedeniyle yükün denize atılması (jettison) veya doğal afet sonucu gemi batması durumunda taşıyıcı mücbir sebep iddiasında bulunabilir.

c. Kiralama Sözleşmeleri

Zaman veya sefer esasına göre yapılan gemi kiralama sözleşmelerinde geminin hizmet dışı kalması ya da limanlar arası geçişin engellenmesi halinde kiraya verenin sorumluluğu tartışmalı hale gelir. Özellikle “off-hire” (hizmet dışı süreler) hükümleri burada önem arz eder.


4. Uluslararası Düzenlemelerde Force Majeure

a. ICC Force Majeure Klozu

Uluslararası Ticaret Odası (ICC), 2020 yılında yayımladığı yeni Force Majeure Klozu ile taraflara objektif ölçütlere dayalı bir mücbir sebep standardı sunmuştur. Klozda sayılan olaylar arasında:

  • Savaş, istila, abluka,
  • Salgın hastalıklar,
  • Doğal afetler ve resmi kısıtlamalar yer alır.

Bu kloz, deniz ticaretinde sıkça kullanılan uluslararası sözleşmelere (C/P, B/L) dahil edilmektedir.

b. Hague-Visby ve Hamburg Kuralları

Hague-Visby Kuralları, taşıyıcının sorumluluğunu sınırlandıran hükümler içerir. Özellikle 4. maddenin 2. fıkrasında doğal afet, yangın, savaş gibi olaylar taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran sebepler arasında sayılmıştır. Hamburg Kuralları ise daha katı bir sorumluluk rejimi benimsemekle birlikte mücbir sebebe açıkça yer verir.


5. Türk Hukuku ve Yargı Kararları Çerçevesinde Değerlendirme

Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1151. maddesi gereği taşıyıcının bazı sorumluluklardan kurtulabilmesi için kanunda belirtilen “kaçınılmaz olay”ın ispatı gerekir. Ancak bu durumun taşıyıcının organizasyonu dışında gelişmesi ve objektif mücbir sebep şartlarını taşıması gereklidir.

Yargıtay 11. HD., 2018/4826 E., 2020/2225 K. sayılı kararında; deniz taşımasında yaşanan liman grevinin, taşıyıcının kusuru dışında gelişen ve sözleşmenin ifasını imkânsız hale getiren bir durum olduğu kabul edilmiştir.


6. Sonuç ve Değerlendirme

Deniz ticareti sözleşmelerinde mücbir sebep, taraflar arasında ifa engellerinin doğması halinde hukuki koruma sağlayan önemli bir enstrümandır. Sözleşmelere açık ve somut force majeure hükümleri eklenmesi, taraflar arasında doğabilecek sorumluluk ihtilaflarının önüne geçebilir.

Uygulamada, taşıyıcıların bu savunmayı ileri sürerken olayın mücbir sebep niteliğinde olup olmadığını objektif olarak ispatlaması gerekmektedir. Bu nedenle taşıma sözleşmelerinin ulusal ve uluslararası metinlerle uyumlu şekilde hazırlanması büyük önem taşır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button