Deniz Ticareti Hukukunda Taşıtanın Sözleşmeyi Feshetmesi | TTK ve Yargıtay Kararları
Deniz Ticareti Hukukunda Taşıtanın Sözleşmeyi Feshetmesi
Deniz ticareti hukukunda taraflar arasında kurulan navlun sözleşmesi, taşıyanın yükü gemiyle taşımayı üstlendiği, taşıtanın ise bunun karşılığında navlun ödemeyi kabul ettiği sözleşmedir. Ancak ticaretin dinamik yapısı, taraflardan birinin sözleşmeyi feshetmesini gündeme getirebilir. Özellikle taşıtanın sözleşmeyi feshi, yükün ticari değerinin düşmesi, piyasa koşullarının değişmesi veya seferin ticari olarak anlamını yitirmesi gibi nedenlerle sıkça karşılaşılan bir durumdur.
1. Hukuki Dayanaklar
Türk Ticaret Kanunu
- TTK m. 1152 – 1160 arasında taşıtanın sözleşmeyi fesih halleri düzenlenmiştir.
- Taşıtanın fesih hakkı, navlun sözleşmesinin kurulmasından seferin başlamasına kadar geçen süre ve yükleme aşamaları dikkate alınarak sınırlı koşullara bağlanmıştır.
Uluslararası Düzenlemeler
- Lahey-Visby Kuralları ve Hamburg Kuralları, fesih hakkına doğrudan yer vermemekle birlikte sözleşmenin sona ermesine ilişkin hükümler içermektedir.
- Uygulamada tarafların fesih hakları genellikle navlun sözleşmesine veya “charter party” hükümlerine dayanır.
2. Taşıtanın Sözleşmeyi Fesih Sebepleri
a) Ticari Sebepler
- Yükün alıcı bulamaması,
- Piyasa fiyatlarının düşmesi,
- Yükün artık gönderilmesinin ekonomik fayda sağlamaması.
b) Hukuki Sebepler
- Mücbir sebep (örneğin savaş, ambargo),
- Yükün ihracat veya ithalatının yasaklanması,
- İlgili otoritelerin müdahalesi.
c) Taşıyanın Kusurundan Kaynaklanan Sebepler
- Gemi sefer için denize elverişsiz hale gelmişse,
- Taşıyan yükleme süresine riayet etmemişse,
- Taşıyan yükün güvenliği için gerekli önlemleri almamışsa.
3. Feshin Zamanlamasına Göre Hukuki Sonuçlar
a) Yükleme Öncesi Fesih
- Sözleşme kurulduktan ancak yükleme yapılmadan önce feshedilirse, taşıyan navlunun bir kısmını talep edebilir.
- TTK’ya göre bu durumda taşıyan, genellikle yarım navlun talep hakkına sahiptir.
b) Yükleme Sonrası Fesih
- Yük gemiye yüklendikten sonra taşıtanın tek taraflı feshi mümkün değildir.
- Bu durumda taşıtan yükünü geri almak isterse, tam navlunu ödemek zorundadır.
c) Sefer Başladıktan Sonra Fesih
- Sefer başladıktan sonra taşıtanın fesih hakkı ortadan kalkar.
- Ancak taşıyanın ağır kusuru veya sözleşmeye aykırı davranışı varsa, taşıtan sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir.
4. Fesih ve Tazminat İlişkisi
Deniz ticareti hukukunda taşıtanın sözleşmeyi feshi, çoğu durumda tek başına sonuç doğurmaz; beraberinde tazminat sorumluluğu gündeme getirir. Burada tazminatın niteliği, fesih sebebine, feshin zamanına ve tarafların kusur durumuna göre değişmektedir.
1. Haklı Sebeple Fesih ve Tazminat
Taşıtanın fesih hakkını haklı bir nedene dayandırması halinde tazminat sorumluluğu doğmaz. Haklı sebepler şunlardır:
-
Taşıyanın Kusuru: Gemi denize elverişsizse, taşıyan yüklemeyi zamanında başlatmamışsa veya yükün güvenliği için gerekli tedbirleri almamışsa.
-
Mücbir Sebep: Savaş, ambargo, seferin yasaklanması gibi öngörülemeyen haller.
-
Hukuki Engeller: İhracat veya ithalat yasağı, idari makamların doğrudan müdahalesi.
Bu hallerde taşıtanın fesih hakkı zararsız bir çıkış yolu olarak kabul edilir ve taşıtan navlun ödemek veya tazminat vermek zorunda kalmaz.
2. Haksız Sebeple Fesih ve Tazminat
Taşıtan, ekonomik gerekçeler veya tamamen kendi menfaatine dayalı sebeplerle sözleşmeyi feshederse, bu fesih haksız sayılır.
-
Bu durumda taşıyanın navlun alacağı saklı kalır.
-
Taşıyan ayrıca uğradığı zararları ve kayıpları (örneğin geminin boş kalması, başka yük bulamaması, liman masrafları) da talep edebilir.
-
Yargıtay uygulamasında bu zararların kapsamı geniş yorumlanmakta ve taşıyan lehine hükmedilmektedir.
3. Yarım Navlun – Tam Navlun Ayrımı
-
Yükleme Öncesi Fesih: Taşıtan sözleşmeyi yükleme başlamadan feshederse, yarım navlun ödemekle yükümlüdür. Bu, taşıyanın gemiyi hazırlaması ve sefer için yaptığı masrafları karşılamaya yöneliktir.
-
Yükleme Sonrası Fesih: Yük gemiye yüklendikten sonra taşıtanın feshi halinde tam navlun ödenmelidir. Çünkü taşıyan yükü kabul ederek sefer için bağlayıcı hazırlıkları tamamlamıştır.
-
Sefer Başladıktan Sonra Fesih: Bu aşamada taşıtanın tek taraflı fesih hakkı ortadan kalkar. Yükü geri almak isterse yine tam navlun ve ek masrafları ödemek zorundadır.
4. Dolaylı Zararların Tazmini
Taşıtanın feshi sebebiyle taşıyan yalnızca navlun kaybını değil, aynı zamanda:
-
Liman giderlerini,
-
Yükleme-boşaltma hazırlıkları için yaptığı masrafları,
-
Geminin boş kalması nedeniyle uğradığı kazanç kaybını,
-
Alternatif taşımacılık imkanlarını kaçırmış olmasını da ileri sürebilir.
Bu zarar kalemleri, TTK m. 1152 vd. ve Yargıtay içtihatlarında “fesih nedeniyle doğan doğrudan ve dolaylı zararlar” başlığı altında değerlendirilir.
5. Sigorta Boyutu ile İlişki
Fesih-tazminat ilişkisinin sigorta ayağı da önemlidir:
-
Navlun Sigortası: Taşıyanın, fesih nedeniyle kaybedeceği navlun alacağını güvence altına alabilir.
-
P&I Sigortaları: Feshe bağlı bazı sözleşmesel sorumluluklarda taşıyanı koruyabilir.
-
Yük Sigortası: Taşıtanın fesih nedeniyle uğradığı ticari kayıplar genellikle yük sigortası kapsamında değildir; bu da tazminat sorumluluğunu daha kritik hale getirir.
6. Yargıtay Kararlarında Fesih – Tazminat Dengesi
-
Yargıtay, yükleme başlamadan yapılan fesihte yarım navlun ödenmesi gerektiğini kabul etmektedir.
-
Yükleme sonrası fesihte ise tam navlun ve ek masrafların taşıtandan tahsiline hükmetmiştir.
-
Taşıyanın gemiyi zamanında hazır etmemesi gibi kendi kusurundan kaynaklanan hallerde, taşıtanın feshi haklı kabul edilerek tazminat yükümlülüğü kaldırılmıştır.
5. Yargıtay Kararlarında Taşıtanın Feshi
Yargıtay, taşıtanın fesih hakkını sıkı yorumlamaktadır:
- Yükleme başlamadan yapılan fesihte yarım navlun ödenmesine hükmedilmiştir.
- Yükleme sonrası fesihlerde taşıtanın tam navlun ödeme borcu doğduğuna karar verilmiştir.
- Taşıyanın gemiyi zamanında hazır bulundurmaması halinde taşıtanın feshi haklı bulunmuştur.
6. Feshin Sigorta Boyutu
- Taşıtanın feshi nedeniyle ortaya çıkan zararlarda navlun sigortası devreye girebilir.
- Taşıyan, P&I kulüpleri üzerinden feshe bağlı zararlarını güvence altına alabilir.
- Taşıtanın yükü için yaptırdığı sigorta, fesih sebebiyle oluşan mali kayıpları genellikle kapsamaz; bu nedenle fesih halleri taraflar arasında ciddi mali risk taşır.
7. Uygulamadaki Önemi
- Konteyner taşımacılığı ve dökme yük taşımacılığı gibi alanlarda sıkça görülür.
- Ticari dalgalanmalar nedeniyle taşıtan fesih yoluna başvurduğunda, taşıyanın mağdur olmaması için kanun koyucu belirli navlun alacağını güvence altına almıştır.
- Bu düzenleme, taraflar arasında denge ve öngörülebilirlik sağlar.
Sonuç
Deniz ticareti hukukunda taşıtanın sözleşmeyi feshi, tarafların menfaatlerini doğrudan etkileyen bir konudur.
- Yükleme öncesinde fesihte taşıtan yarım navlun, yükleme sonrasında ise tam navlun ödemekle yükümlüdür.
- Mücbir sebep veya taşıyanın kusuru gibi haklı nedenler varsa, taşıtan tazminat ödemeden fesih hakkını kullanabilir.
- TTK ve Yargıtay kararları, fesih hakkını sınırlandırarak ticari güvenliği ve taşıyanın menfaatlerini korumaktadır.
Sonuç olarak, taşıtanın sözleşmeyi feshi, ticari hayatın ihtiyaçlarına cevap veren ama aynı zamanda taşıyanı koruyan bir hukuki enstrümandır.