Deniz Ticareti Hukukunda Tanınma (Çağrı) İşareti Nedir?
Deniz Ticareti Hukukunda Tanınma (Çağrı) İşareti
Giriş
Denizcilik, doğası gereği uluslararası bir faaliyettir. Farklı ülkelerden gemilerin aynı sularda seyretmesi, limanlara uğraması ve ticaret yapması, bu araçların kimliklerinin açık ve güvenilir şekilde belirlenmesini zorunlu kılmıştır. Gemilerin kimliği yalnızca adlarından ibaret değildir; çünkü dünya denizlerinde aynı adı taşıyan birçok gemi bulunabilir. Bu nedenle ulusal ve uluslararası hukukta, gemilerin birbirinden ayırt edilmesini sağlayan ek bir kimlik unsuru geliştirilmiştir: tanınma işareti ya da diğer adıyla çağrı işareti (call sign).
Çağrı işareti, bir geminin radyo iletişimi ve denizcilik haberleşmesinde kullanılan, benzersiz nitelikteki resmi kodudur. Tıpkı bir vatandaşın T.C. kimlik numarası gibi, çağrı işareti de her gemiye özel olup karışıklığı önler.
Tanınma (Çağrı) İşaretinin Hukuki Dayanağı
1. Türk Hukukunda Düzenleme
Türk Ticaret Kanunu’nun 949. maddesi, tanınma işaretini şu şekilde düzenler:
“Her gemi, ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun bir tanınma işaretine sahip olmak zorundadır. Bu işaret, gemi siciline kaydedilir.”
Buradan çıkan sonuçlar:
- Tanınma işareti zorunlu bir kimlik unsurudur.
- Gemi siciline kayıt edilir; böylece resmiyet kazanır.
- Geminin adı gibi tanınma işareti de ayırt edici kimlik unsuru olarak hukuki işlemlerde kullanılır.
2. Uluslararası Düzenlemeler
Çağrı işareti, yalnızca ulusal değil aynı zamanda uluslararası denizcilik hukukunun da bir parçasıdır.
- Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), gemilere verilen çağrı işaretlerinin kodlarını belirler.
- Türkiye’de çağrı işaretleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile koordineli şekilde tahsis edilir.
- Her devlet, kendi bayrağını taşıyan gemilere benzersiz çağrı işareti verir.
Çağrı İşaretinin Fonksiyonları
Çağrı işareti, deniz ticaretinde birden çok işlev görür:
1. İletişim ve Haberleşme
Deniz araçları, radyo ve telsiz sistemleri aracılığıyla sürekli iletişim halindedir. Çağrı işareti, haberleşmede geminin kimliğini belirtir. Böylece:
- Kaza veya acil durumlarda yardım çağrısı, doğru gemiye ulaşır.
- Liman yetkilileri, çağrı işaretini kullanarak geminin kimliğini teyit eder.
- Uluslararası sularda karışıklık önlenir.
2. Hukuki Kimlik
Geminin adı değişebilir; fakat çağrı işareti belirli bir süre için sabit kalır. Bu nedenle çağrı işareti, özellikle:
- Gemi ipotek ve rehin işlemlerinde,
- Sigorta poliçelerinde,
- Yargı süreçlerinde delil olarak,
önemli bir hukuki kimlik unsurudur.
3. Güvenlik ve Denetim
Uluslararası deniz güvenliği açısından çağrı işareti, zorunlu bir kimlik doğrulama aracıdır.
- Liman devleti kontrollerinde, geminin çağrı işareti ile IMO numarası karşılaştırılır.
- Sahte belge düzenleyen veya korsan faaliyetlerde bulunan gemiler, çağrı işareti takibiyle tespit edilebilir.
Çağrı İşaretinin Belirlenmesi ve Kullanımı
1. Belirleme Usulü
Türkiye’de çağrı işaretleri, ITU tarafından ülkelere tahsis edilen kod bloklarına göre verilir.
- Türk gemilerinin çağrı işaretleri genellikle “TC” ile başlar (örneğin TCAB, TCGH).
- Her gemi için benzersizdir ve aynı anda iki gemiye aynı işaret verilmez.
2. Kullanım Zorunluluğu
- Gemiler, telsiz iletişimlerinde çağrı işaretlerini kullanmak zorundadır.
- Gemi siciline kayıt sırasında çağrı işareti resmi kayıtlara işlenir.
- Çağrı işareti, gemi belgelerinde (bayrak şahadetnamesi, sefer ruhsatı, tonilato belgesi vb.) yer alır.
Çağrı İşaretinin Değiştirilmesi
Çağrı işareti de tıpkı gemi adı gibi değiştirilebilir; ancak bunun sıkı kuralları vardır:
- Değişiklik, bayrak devleti otoritesinin iznine tabidir.
- Sicile işlenmedikçe üçüncü kişilere karşı hüküm doğurmaz.
- Değişiklik, uluslararası sistemde de güncellenmek zorundadır.
Uygulamada, çağrı işareti genellikle bayrak değişikliği veya mülkiyet devri halinde değiştirilmektedir.
Yargıtay İçtihatlarında Çağrı İşareti
Yargıtay kararlarında, çağrı işaretinin önemi dolaylı olarak vurgulanmaktadır:
- Bir kararında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, gemi sicilinde çağrı işaretinin yanlış yazılmasının, ipotek işlemlerinde geçerlilik sorunu doğurabileceğini belirtmiştir.
- Başka bir kararda ise, sigorta poliçesinde gemi adı doğru, fakat çağrı işareti yanlış yazıldığından, poliçenin hangi gemiye ait olduğu hususunda tereddüt doğmuş ve davada çağrı işaretinin belirleyici unsur olduğu kabul edilmiştir.
Bu kararlar, çağrı işaretinin geminin hukuki kimliği için vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Uluslararası Hukukta Çağrı İşareti ve IMO Numarası
Gemi kimliği yalnızca çağrı işaretiyle sınırlı değildir.
- IMO Numarası, gemiye ömür boyu verilen bir kimlik numarasıdır.
- Çağrı işareti, geminin radyo haberleşmesi için kullanılan kodudur.
- İki unsur birlikte kullanıldığında, geminin kimliği tartışmasız hale gelir.
Uluslararası liman denetimlerinde, çağrı işareti ile IMO numarasının uyumu özellikle kontrol edilir. Uyumsuzluk halinde gemi hakkında idari yaptırım uygulanır.
Doktrindeki Görüşler
Deniz ticareti hukuku öğretisinde çağrı işareti üzerine çeşitli görüşler ileri sürülmektedir:
- Bazı yazarlar, çağrı işaretinin gemi kimliği için ad ve sicilden daha güvenilir olduğunu savunur.
- Diğer görüşe göre ise, çağrı işareti teknik bir unsur olup hukuki işlemlerde tek başına yeterli değildir; mutlaka gemi adı ve IMO numarası ile birlikte kullanılmalıdır.
Her iki görüşün de haklı yönleri vardır. Günümüzde elektronik sicil sistemleri, geminin adı, IMO numarası ve çağrı işaretini bir bütün halinde kaydetmekte; böylece hukuki güvenlik en üst seviyeye çıkarılmaktadır.
Çağrı İşaretinin Ekonomik ve Ticari Önemi
- Sigorta İşlemleri: Sigorta şirketleri poliçelerinde çağrı işaretini kullanarak gemiyi tanımlar.
- Kredi ve Finansman: Bankalar, gemi ipoteği verirken çağrı işaretini de sözleşmeye dahil eder.
- Ticari İtibar: Tanınmış şirketlere ait gemilerin çağrı işaretleri, piyasada güven unsuru olarak görülür.
- Deniz Kazaları: Çatışma, batma veya kirlilik olaylarında çağrı işareti, sorumluların belirlenmesinde temel delildir.
Sonuç
Deniz ticareti hukukunda tanınma (çağrı) işareti, geminin adından bağımsız, teknik ama aynı zamanda hukuki sonuçlar doğuran bir kimlik unsurudur. Türk Ticaret Kanunu ve uluslararası düzenlemeler, her gemiye benzersiz bir çağrı işareti verilmesini zorunlu kılmıştır.
Çağrı işareti, haberleşme, güvenlik, sigorta, ipotek, finansman ve yargı süreçlerinde belirleyici rol oynar. Yargıtay kararları da çağrı işaretinin, gemi kimliği konusunda şüpheleri ortadan kaldıran bir unsur olduğunu teyit etmektedir.
Sonuç olarak, çağrı işareti; deniz ticaretinde güvenilirliğin, şeffaflığın ve hukuki istikrarın sağlanması için vazgeçilmez bir araçtır. Geminin adı, IMO numarası ve çağrı işareti bir araya geldiğinde, deniz ticaretinde hukuki güvenliğin temeli sağlanmış olur.