Single Blog Title

This is a single blog caption

Deniz Sahasında İşlenen Suçlarda Devletlerin Yargılama Yetkisi

I. Giriş

Uluslararası hukukun en karmaşık alanlarından biri, deniz sahasında işlenen suçlarda devletlerin yargılama yetkisinin nasıl belirlendiğidir. Karasularında egemenliğin tam olduğu durumlar dışında, açık denizlerde (high seas), münhasır ekonomik bölgelerde veya yabancı bayraklı gemilerde işlenen suçlar çok taraflı sözleşmelere, deniz hukukuna ve teamül hukukuna göre değerlendirilir. Bu karmaşık yapı, hem devletlerin ceza yargılama yetkilerinin sınırlarını hem de bireylerin haklarını doğrudan etkiler.


II. Temel Kavramlar ve Hukuki Kaynaklar

Deniz sahası; karasuları, bitişik bölge, münhasır ekonomik bölge (MEB), kıta sahanlığı ve açık denizler olmak üzere beş ana bölgeye ayrılır. Devletlerin her bir bölgedeki yargılama yetkisi farklı düzeyde tanınmıştır.

A. Başlıca Hukuki Kaynaklar

    1. 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS / UNCLOS)

    2. Türk Ceza Kanunu (TCK), m.8-13

    3. Türk Bayrak Kanunu

    4. Uluslararası teamül hukuku

    5. İkili ceza adli yardımlaşma anlaşmaları


🌊 III. Deniz Alanlarına Göre Yargılama Yetkisi

 1. Karasuları (TCK m.8)

Her devletin kendi karasuları üzerinde tam egemenlik hakkı vardır (BMDHS m.2). Türkiye’nin karasuları (12 deniz mili) içerisinde işlenen tüm suçlar, doğrudan Türk yargı yetkisine tabidir. Gemi yabancı bayrak taşısa dahi Türkiye yargılayabilir. Bu, Türkiye’nin egemenlik alanıdır.

Kıyı devletin egemenliği, karasularına kadar uzanır. Karasuları üzerindeki bu egemenlik; hava sahasını, deniz yatağını, deniz altını ve doğal kaynakları da kapsar.

  • Yabancı bayraklı gemiler, “zararsız geçiş” hakkına sahiptir (m.17-19).

  • Ancak geçiş sırasında kamu düzenini bozucu bir suç işlenirse, kıyı devleti müdahale edebilir (m.27).

🔹 Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E.2012/1935 K.2013/2633:
“Karasularımızda yabancı bayraklı teknede işlenen kasten yaralama suçu bakımından Türk mahkemelerinin yargı yetkisi vardır.”


 2. Bitişik Bölge (Contiguous Zone)

Karasularının 12 mil ötesine kadar olan ve 24 deniz miline kadar uzanan alandır. Türkiye burada gümrük, vergi, sağlık ve güvenlik yönünden denetim hakkına sahiptir. Ancak ceza yargılaması bakımından doğrudan yetki yoktur; sadece önleme hakkı bulunur.Ancak devlet, suçun karasularına etkisi varsa müdahalede bulunabilir.

  • ✅ 1. Suç veya İhlal Riski Karasularını Etkilemeli

    • Gemi henüz karasularına girmemiş olsa bile, karasularına doğru ilerleyen ve ihlal teşkil edecek bir hareket varsa (örneğin kaçak yolcu taşıyan gemi), kıyı devleti müdahale edebilir.

    ✅ 2. Müdahale, Belirli Konularla Sınırlı Olmalı

    • Müdahale yalnızca yukarıda sayılan dört başlık için mümkündür.

    • Ceza yargısı, korsanlık veya ciddi suçlar dışında genelde uygulanamaz.

    ✅ 3. Müdahale Ölçülülük İlkesine Uygun Olmalı

    • Kullanılan güç, ihlalin ağırlığıyla orantılı olmalıdır.

    • Gemiyi batırmak veya ölümcül müdahale son çaredir.

    ✅ 4. Sıcak Takip Başlatılabilir (BMDHS m.111)

    • Eğer gemi, karasularda suç işleyip bitişik bölgeye kaçtıysa, sıcak takip (hot pursuit) hakkı doğar.

    • Ancak takip:

      • Kesintisiz olmalı,

      • Gözle görülebilir bir şekilde başlatılmalı,

      • Karasular içinde başlamış olmalıdır.


 3. Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)

Sahilden 200 deniz miline kadar uzanır. Burada egemenlik değil, ekonomik haklar söz konusudur(balıkçılık, petrol, gaz arama gibi). MEB içinde işlenen suçlar, genellikle bayrak devleti tarafından yargılanır. Çevreye zarar verme, uyuşturucu kaçakçılığı gibi bazı suçlarda sahildar devlete müdahale hakkı tanınabilir (BMDHS m.56 ve m.73).


 4. Açık Deniz (High Seas)

Uluslararası sulardır. Açık denizler herhangi bir devletin egemenliği altında değildir.“Her devlet yalnızca kendi bayrağını taşıyan gemilere ceza hukuku bakımından yetkilidir.”  Burada işlenen suçlar bayrak devletinin yargı yetkisine tabidir. Ancak korsanlık, köle ticareti gibi erga omnes suçlar tüm devletlerce kovuşturulabilir (BMDHS m.100-107).

Ancak istisnai durumlar vardır:

  • Korsanlık (BMDHS m.100-107)

  • İzinsiz yayın yayma (unauthorized broadcasting)

  • Köle ticareti

  • Uyuşturucu kaçakçılığı

  • Vatansız gemiler

Bu suçlarda evrensel yargı yetkisi geçerlidir. Her devlet suçlu gemiyi durdurabilir ve yargılayabilir.

 5. Limanlar ve İç Sular

Devletin tam yargı yetkisi vardır. Geminin bayrağına bakılmaksızın limanda işlenen suçlar ilgili devletin mahkemelerinde görülür.


🚢 IV. Geminin Bayrağına Göre Yargılama Yetkisi

  • Gemi Türk bayraklı ise nerede olursa olsun, gemi Türk toprağı sayılır.
    → TCK m.8’e göre Türk mahkemeleri yetkilidir.

  • Gemiler, tıpkı devletlerin kara parçaları gibi, bayrağını taşıdığı ülkenin yargı yetkisine tabidir. Örneğin, Türk bayrağı taşıyan bir gemi, açık denizlerde bile işlenen suçlar açısından Türk ceza hukukuna tabidir (TCK m.8-13).

    • Eğer gemisiz, vatansız veya sahte bayraklı ise; suçun işlendiği yere en yakın devlet veya etkilenen devlet müdahale edebilir.

    • Bazı suçlarda çoklu yargı yetkisi doğar (örneğin Türk vatandaşı mağdur ise, TCK m.11).

  • Gemi yabancı bayraklı ve Türkiye’nin iç sularında/karasularında ise:

    • Türk mahkemeleri yetkilidir.

    • Ancak bazı istisnalar olabilir (bayrak devletiyle diplomatik ilişki, seyrüsefer hakkı).


🛠️ V. Suçun Niteliğine Göre Yargı Yetkisi

A. Korsanlık

  • BMDHS m.100 ve devamı uyarınca evrensel yargı yetkisi geçerlidir.

  • Her devlet kovuşturabilir, yakalayabilir ve yargılayabilir.

B. Uyuşturucu Kaçakçılığı

  • Gemi Türk bayraklıysa → Türk mahkemeleri yetkilidir.

  • Yabancı gemideyse → Bayrak devleti izin verirse Türkiye müdahale edebilir.
    Uyuşturucuya Karşı 1988 Viyana Sözleşmesi uygulanır.

C. Çevre Suçları

  • Sahildar ülkenin karasularında gerçekleşirse o ülke yetkilidir.

  • Açık denizlerde çevreye zarar veriliyorsa, bazı durumlarda etkilenen devlet dava açabilir.


📍VI. Hukuki Süreç: Soruşturma ve Kovuşturma

1. Yetkili Mahkemeler

  • Suç Türkiye’nin egemenlik alanındaysa → Asliye Ceza / Ağır Ceza Mahkemeleri yetkilidir.

  • Gemi Türk bayraklıysa → Türkiye’deki deniz mahkemeleri veya genel yetkili ceza mahkemeleri devreye girer.

  • İhtiyaç hâlinde ön inceleme ve delil tespiti yapılır.

2. Soruşturma Aşaması

  • Deniz kuvvetleri, sahil güvenlik ve liman başkanlıkları rapor hazırlar.

  • Cumhuriyet savcılığı, tanık, kaptan, mürettebat ve yolcu ifadelerini alır.

  • Teknik deliller (AIS kayıtları, radar, uydu verileri) toplanır.

3. Kovuşturma ve Yargılama

  • Mahkeme, olay yeri keşfi, bilirkişi raporu, uluslararası adli yardım taleplerini kullanır.

  • Gerekirse yabancı devletlerle adli iş birliği yapılır.

  • Sanık yabancıysa ve iade edilmeyecekse Türkiye’de gıyaben yargılanabilir.


📌VII. Uygulamada Örnekler

🔹 Yargıtay 9. Ceza Dairesi, E.2015/4561 K.2017/1654:

“Karasularımızda seyreden Türk bayraklı bir yük gemisinde meydana gelen ölümlü iş kazası nedeniyle, Türk ceza mahkemeleri yargı yetkisine sahiptir.”

🔹 Danıştay 1. Dairesi, E.2008/567 K.2009/86:

“Gemi personeline ilişkin idari yaptırımlar bakımından geminin Türk bayrağı taşıması yargı yetkisini doğurur.”


⏳ VIII. Zamanaşımı ve Yetki Çakışmaları

  • Yabancı ülkelerle yetki çakışması olduğunda önce bayrak devleti yetkili sayılır.

  • Ancak Türkiye, ulusal çıkarları doğrudan etkilenmişse müdahale edebilir.

  • Uluslararası iş birliği mekanizmaları (Interpol, deniz güvenliği protokolleri) devreye girer.


🧭 IX. Sonuç

Deniz sahasında işlenen suçlarda yargılama yetkisi; suçun işlendiği deniz bölgesi, geminin bayrağı, suçun niteliği ve mağdur ile failin vatandaşlığı gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir. Karasularında tam egemenlik varken, açık denizlerde yalnızca sınırlı durumlarda evrensel yargı yetkisi tanınır. Türkiye, hem ulusal mevzuatı hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler çerçevesinde deniz sahasında işlenen suçları etkin biçimde soruşturma ve kovuşturma yetkisine sahiptir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button