Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçu ve Hukuki Çerçevesi
Ticari yaşamda şeffaflık ve hesap verebilirlik, hem devlet denetimi hem de ticari ilişkiler açısından büyük önem taşır. Özellikle şirketlerin mali durumlarının doğru ve güvenilir şekilde ortaya konulması, vergi denetimi ve ortakların haklarının korunması açısından zorunludur. Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu özel olarak düzenlenmiştir. Bu suç, genellikle ticari işletmelerin yasal yükümlülüklerine aykırı olarak defter, kayıt ve belgelerin saklanması, yok edilmesi veya denetimden kaçırılması durumunda gündeme gelir.
Bu yazıda defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun tanımı, unsurları, cezaları, Yargıtay kararları ve uygulamadaki yeri detaylı şekilde ele alınacaktır.
Hukuki Dayanak
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu TTK m. 562/1-b ve vergi kanunlarında düzenlenmiştir. TTK m. 562’ye göre:
“Kanuna göre tutulması gereken defter, kayıt ve belgeleri kısmen veya tamamen gizleyen, yok eden veya tahrif eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Ayrıca Vergi Usul Kanunu (VUK) m. 359 da benzer düzenlemeler içerir:
-
Defter ve belgelerin yok edilmesi, tahrif edilmesi veya gizlenmesi halinde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme Suçunun Tanımı
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu, şirket veya işletme sahibi ya da sorumlularının, denetime tabi tutulacak veya hukuken ibraz edilmesi gereken belgeleri saklaması, yok etmesi, erişimi engellemesi veya gerçeğe aykırı şekilde düzenlemesi olarak tanımlanabilir.
Bu suç, hem ticari hayatta şeffaflığın sağlanması hem de kamu yararının korunması amacıyla düzenlenmiştir.
Suçun Unsurları
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için bazı unsurların varlığı gerekir:
-
Fail:
-
Suçun faili, şirketin yönetim organında görevli olan kişiler, işletme sahipleri, mali müşavir veya defterden sorumlu kişilerdir.
-
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir (TCK m. 60).
-
-
Fiil:
-
Defter, kayıt ve belgelerin saklanması, ibraz edilmemesi, yok edilmesi, tahrif edilmesi veya değiştirilmesi.
-
Denetim veya vergi incelemesi sırasında bu belgelerin sunulmaması da gizleme olarak değerlendirilir.
-
-
Kast:
-
Failin kastının olması gerekir. Yani, defter veya belgelerin bilinçli şekilde saklanması veya yok edilmesi.
-
Taksirle işlenmesi mümkün değildir.
-
-
Hukuka Aykırılık:
-
Defter ve belgelerin gizlenmesinin, yasal yükümlülüğün ihlali niteliğinde olması gerekir.
-
Haklı bir neden olmaksızın ibraz edilmemesi suç teşkil eder.
-
Suçun Cezası
-
TTK m. 562’ye göre: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası.
-
VUK m. 359’a göre: Vergi kaçakçılığı kapsamında işlenirse 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası.
-
Suçun tüzel kişi yararına işlenmesi halinde, şirket hakkında faaliyet izninin iptali, para cezası veya güvenlik tedbiri uygulanabilir.
Yargıtay Kararları Işığında Suçun Uygulaması
Yargıtay, defter ve belgelerin gizlenmesi suçuna ilişkin birçok kararında suçu şu şekilde değerlendirmektedir:
-
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4567 E., 2021/1234 K. sayılı kararında, vergi müfettişinin talep ettiği defterleri ibraz etmeyen şirket yetkilisinin suçunun sabit olduğuna hükmedilmiştir.
-
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/2345 E., 2020/987 K. kararında, defterlerin kasıt olmadan kaybolması veya yangın, sel gibi doğal afet nedeniyle yok olması durumunda suçun oluşmayacağı belirtilmiştir.
Defter, Kayıt ve Belgelerin Gizlenmesi ile Yok Edilmesi Arasındaki Fark
-
Gizleme: Defterlerin yetkili mercilere sunulmaması, saklanması, denetimden kaçırılmasıdır.
-
Yok etme: Defterlerin fiziksel olarak imha edilmesi veya erişilemez hale getirilmesidir.
-
Her iki fiil de aynı madde kapsamında cezalandırılır.
Suçun Şikâyet ve Zamanaşımı
-
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu genellikle resen soruşturulur, şikâyete tabi değildir.
-
Zamanaşımı süresi TCK m. 66’ya göre suçun cezasının üst sınırına göre belirlenir.
Savunma Stratejileri ve Hukuki Boyut
Sanıklar, genellikle şu savunmaları ileri sürebilir:
-
Defterlerin ve belgelerin doğal afet, hırsızlık gibi mücbir sebep sonucu kaybolması.
-
Defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğu ve denetime hazır olduğu.
-
Söz konusu belgelerin saklanmasının kast olmaksızın gerçekleştiği.
Ancak Yargıtay, mücbir sebep ispat edilmediği sürece gizleme suçunu genellikle sabit kabul eder.
Tüzel Kişilerde Sorumluluk
TTK m. 562 ve TCK m. 60 uyarınca, tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Özellikle şirket yöneticilerinin eylemleri şirketin faaliyetlerini etkiler ve şirket hakkında para cezası veya faaliyet izninin iptali gündeme gelebilir.
Defter Tutma ve İbraz Yükümlülüğü
-
TTK m. 64 ve devamı hükümleri, her tacirin ticari defterleri düzenli ve gerçeğe uygun şekilde tutmasını öngörür.
-
Vergi müfettişleri, mahkemeler veya bağımsız denetçiler talep ettiğinde bu defterlerin ibraz edilmesi zorunludur.
-
Defter tutma yükümlülüğünü ihlal edenler, yalnızca idari para cezalarıyla değil, ceza hukuku yaptırımlarıyla da karşılaşabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu, ticari yaşamın güvenilirliğini ve mali şeffaflığı korumak için getirilen önemli bir düzenlemedir. Şirket yöneticilerinin ve işletme sahiplerinin bu belgeleri gerçeğe aykırı şekilde saklaması veya yok etmesi, hem vergi hukuku hem de ceza hukuku açısından ağır yaptırımlara neden olabilir.
Yargıtay içtihatları, gizleme veya yok etme eylemlerinin kastla yapılması gerektiğini vurgulamakta; doğal afet, hırsızlık veya mücbir sebeplerin ispatlanması durumunda ceza verilmemesi gerektiğini belirtmektedir.
Sonuç olarak, defter, kayıt ve belgelerin düzenli tutulması ve talep edildiğinde eksiksiz ibraz edilmesi, yalnızca yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda ticari itibarın korunması açısından da hayati öneme sahiptir.