Single Blog Title

This is a single blog caption

Ceza Muhakemesinde Güvence Bedeli (Kefaletle Serbest Kalma)

Ceza muhakemesi hukuku, bir yandan toplumun güvenliğini korumayı, diğer yandan bireyin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almayı hedefler. Bu iki değer arasında hassas bir denge kurmak, hukuk devletinin en önemli görevlerinden biridir. Tutuklama, kişinin özgürlüğünü tamamen ortadan kaldıran en ağır koruma tedbiri olup ancak zorunlu hâllerde uygulanmalıdır. Bu nedenle, tutuklama yerine daha hafif ama aynı amaca hizmet eden önlemler geliştirilmiştir. İşte bunlardan biri de güvence bedelidir.

Güvence bedeli, halk arasında çoğu zaman “kefalet” olarak bilinir. Sanık veya şüphelinin özgürlüğünden tamamen yoksun bırakılması yerine, belirli bir para tutarı karşılığında serbest kalmasıdır. Ancak bu serbestlik mutlak değildir; kişi adli kontrol yükümlülükleri ile denetim altında tutulur. Güvence bedeli, yargılamanın selametle yürütülmesini, sanığın duruşmalara katılmasını ve hüküm sonrası doğacak mali yükümlülüklerin karşılanmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

Hukuki Dayanak

Türk hukukunda güvence bedeli, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109, 111 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. CMK m.109, adli kontrol tedbirlerini genel olarak sayarken, güvence bedeli bu tedbirler arasında önemli bir yer tutar. CMK m.111 ise güvence tedbirinin kapsamını, yatırılma usulünü ve hangi hâllerde iade edileceğini ayrıntılı biçimde düzenler.

Kanun koyucu, bu hükümlerde güvence bedelinin yalnızca serbest bırakma aracı olmadığını; aynı zamanda sanığın yükümlülüklerine bağlılığını sağlayan caydırıcı bir teminat olduğunu vurgulamıştır. Böylece kişi, özgürlüğünü korumak için kendisine yüklenen kurallara uymak zorunda kalır.

Güvence Bedelinin Amacı

Güvence bedelinin en temel amacı, tutuklamaya alternatif bir koruma tedbiri sağlamaktır. Tutuklama, kişinin temel hak ve özgürlüklerini en ağır şekilde sınırlayan bir tedbirdir. Oysa güvence bedeli sayesinde kişi, özgürlüğünden tamamen yoksun bırakılmadan da yargılama sürecinde denetim altında tutulabilir.

Güvence bedeliyle amaçlanan hususlar şunlardır:

  • Şüpheli veya sanığın duruşmalara ve savcılık işlemlerine katılmasını güvence altına almak.

  • Kaçma veya saklanma ihtimalini caydırıcı şekilde ortadan kaldırmak.

  • Delillerin karartılmasını ve tanıklara baskı yapılmasını önlemek.

  • Yargılama sonucunda hükmedilecek para cezaları, yargılama giderleri ve tazminatların tahsilini güvenceye almak.

Dolayısıyla güvence bedeli, sadece kişinin serbest kalması için ödenen bir meblağ değil; aynı zamanda yargılamanın sağlıklı yürütülmesinin hukuki teminatıdır.


Uygulama Şartları

Güvence bedeli, her durumda otomatik olarak uygulanmaz. Bunun için bazı şartların oluşması gerekir. Öncelikle kişi hakkında tutuklama sebeplerinin varlığı aranır. Eğer kaçma şüphesi, saklanma riski veya delilleri karartma ihtimali bulunuyorsa hâkim tutuklamaya karar verebilir. Ancak bu ihtimaller daha hafif tedbirlerle de bertaraf edilebiliyorsa, tutuklama yerine güvence bedeli ile adli kontrol uygulanır.

Hâkim, güvence bedelinin miktarını belirlerken sanığın ekonomik durumunu, işlenen suçun niteliğini, isnat edilen cezanın ağırlığını ve kaçma riskini dikkate alır. Burada amaç, hem caydırıcı hem de orantılı bir tutar belirlemektir. Çok düşük bir miktar caydırıcılığı ortadan kaldırırken, çok yüksek bir miktar da adaletsiz sonuç doğurabilir. Bu nedenle hâkim, somut olayın tüm özelliklerini göz önünde bulundurarak bir denge kurar.


Güvencenin Kapsamı ve İçeriği

Güvence bedeli yalnızca kişinin duruşmalara katılmasını sağlamakla sınırlı değildir. Kanuna göre, güvence bedeli şu yükümlülükleri de kapsar:

  1. Sanığın adli kontrol yükümlülüklerine uymasını güvence altına alır.

  2. Yargılama giderleri, para cezaları ve tazminatlar bu bedelden karşılanabilir.

  3. Sanığın kaçması veya yükümlülüklerini ihlal etmesi hâlinde güvence bedeli kısmen ya da tamamen gelir kaydedilir.

Dolayısıyla güvence bedeli çok yönlü bir güvence mekanizmasıdır. Hem sanığın yükümlülüklerini yerine getirmesini teşvik eder hem de alacaklıların ve devletin mali haklarını güvenceye alır.


Yatırılma Usulü

Güvence bedeli, mahkemenin belirlediği şekilde adli emanet veznesine veya banka hesabına yatırılır. Kimi zaman sanığın kendisi, kimi zaman yakınları ya da üçüncü kişiler bu bedeli ödeyebilir. Ödeme yapıldığında sanık serbest bırakılır, ancak yükümlülükleri devam eder.

Önemli olan husus, güvence bedelinin mahkemenin gözetiminde tutulmasıdır. Yargılama sonunda sanık yükümlülüklerine uygun davranmışsa ve herhangi bir gelir kaydedilme sebebi oluşmamışsa, güvence bedeli iade edilir.


İhlal Hâlinde Sonuçlar

Sanık güvence bedeli karşılığında serbest kaldıktan sonra yükümlülüklerini ihlal ederse, bu bedel kısmen ya da tamamen devlete gelir kaydedilir. Örneğin:

  • Sanık duruşmaya katılmazsa,

  • Kaçarsa veya saklanırsa,

  • Delilleri karartırsa,

  • Tanıklara baskı yaparsa,

hâkim güvence bedelinin yanmasına karar verebilir. Bu durumda sanık hakkında yeniden tutuklama kararı verilmesi de mümkündür.


Güvence Bedelinin İadesi

Eğer sanık yargılama süresince yükümlülüklerini yerine getirirse, yargılama sonunda güvence bedeli kendisine iade edilir. Bu iade, faizleriyle birlikte yapılır. Ancak güvence bedeli üzerinden mahkeme giderleri veya hükmedilen para cezaları mahsup edilebilir. Yani bedel, sanığın yerine getirmesi gereken mali yükümlülükleri karşılamada da kullanılır.


Uygulamada Güvence Bedeli

Uygulamada güvence bedeli en çok ekonomik suçlarda, mala karşı işlenen suçlarda, şiddet içermeyen suçlarda ve toplum güvenliği açısından sanığın tutuklanmasının zorunlu olmadığı durumlarda kullanılır. Örneğin hırsızlık, dolandırıcılık veya tehdit gibi suçlarda sanığın kaçma riski bulunmakla birlikte tutuklama ağır görüldüğünde güvence bedeli ile serbest bırakma tercih edilebilir.

Güvence Bedelinin Miktarının Belirlenmesinde Kriterler

Hâkim, güvence bedelinin miktarını belirlerken geniş bir takdir yetkisine sahiptir; ancak bu yetki sınırsız değildir. CMK m.111 açıkça, güvence miktarının kişinin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak belirlenmesi gerektiğini düzenler. Çünkü çok yüksek bir güvence bedeli, sanık açısından ödenemez hale gelebilir ve fiilen tutuklama sonucunu doğurur. Bu, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelir.

Miktar belirlenirken dikkate alınan kriterler şunlardır:

  • Sanığın ekonomik gücü, gelir durumu ve malvarlığı.

  • İşlenen suçun niteliği ve ağırlığı.

  • Sanığın sabıkası ve suç geçmişi.

  • Kaçma ihtimalinin bulunup bulunmadığı.

  • Sanığın toplum içindeki sosyal bağları (ailesi, iş yeri, ikametgâh).

Bu kriterler, güvence bedelinin ne çok düşük ne de çok yüksek olmasını sağlamaya yöneliktir. Amaç, sanığı yükümlülüklere uymaya zorlamak ve yargılamanın selametini korumaktır.

Yargıtay Kararı Özet

Yargıtay, güvence bedeline ilişkin verdiği birçok kararında ölçülülük ve orantılılık ilkelerine vurgu yapmaktadır. Yüksek Mahkeme, güvence bedelinin bir “ceza” olmadığını, sadece bir “teminat” olduğunu hatırlatır. Örneğin Yargıtay 16. Ceza Dairesi, bir kararında sanığın ekonomik durumuna göre aşırı yüksek güvence belirlenmesini hukuka aykırı bulmuş, “ödenmesi imkânsız bir güvence tutarı adli kontrol kurumunu işlevsiz kılar” diyerek bozma kararı vermiştir.

Başka bir kararında ise Yargıtay, güvence bedelinin sadece sanığın serbest kalmasını değil, aynı zamanda yargılama sonunda doğacak para cezası ve giderlerin tahsilini de güvence altına aldığını belirtmiştir. Böylece güvence bedelinin çok yönlü işlevine dikkat çekilmiştir.

Sonuç

Ceza muhakemesinde güvence bedeli, bireyin özgürlüğü ile toplum güvenliği arasındaki dengeyi kuran modern bir kurumdur. Tutuklamanın ağır sonuçlarını önlerken, sanığın yükümlülüklere bağlılığını parasal teminat ile sağlar. Doğru uygulandığında hem adil yargılanma hakkını korur hem de adaletin etkinliğini garanti altına alır.

                                                                                                                                           Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ada Ceren KENDİGELEN

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button