Single Blog Title

This is a single blog caption

Çekte İmza İnkarı Durumunda Nasıl Bir Hukuki Yol İzlenir?

Giriş

Ticari hayat, güvene dayalı ilişkiler üzerine kuruludur. Çek, alacaklıya hızlı ve güvenli ödeme sağlamak amacıyla kullanılan en yaygın kıymetli evrak türlerinden biridir. Ancak kimi zaman, çek üzerinde atılı imza borçlu veya avalist tarafından reddedilebilir. Bu durum imza inkârı olarak adlandırılır.

İmza inkârı, alacaklının elindeki senedin geçerliliğini sorgulamasına yol açarken, borçluya da haklarını koruma fırsatı verir. Bu makalede, imza inkârı durumunda izlenecek hukuki yol, borçlunun ve alacaklının hak ve yükümlülükleri, zamanaşımı ve ibraz süresi ile kurgusal bir örnek olay üzerinden detaylı olarak ele alınacaktır.


1. Çekte İmza İnkarı Nedir?

İmza inkârı, çek üzerinde yer alan imzanın borçluya veya avaliste ait olmadığının iddia edilmesidir. Borçlu veya avalist, çekin kendisi tarafından düzenlenmediğini veya onaylanmadığını ileri sürebilir.

İmza inkârının önemi:

  • Çekin geçerliliğini tartışmaya açar.

  • Alacaklının kambiyo senetlerine özgü icra hakkını doğrudan kullanmasını etkiler.

  • Borçluya, hukuki süreçte savunma ve itiraz hakları sağlar.

İmza inkârı yalnızca çekle sınırlı değildir; bono ve poliçe gibi kambiyo senetlerinde de geçerlidir.


2. İmza İnkarı Durumunda Hukuki Süreç

2.1. İcra Takibi Başlatılması

Alacaklı, çek bedelini tahsil etmek için icra dairesine başvurur. İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir ve borçluya 5 günlük itiraz süresi tanır.

2.2. Borçlunun İtiraz Hakkı

Borçlu, ödeme emrine karşı 5 gün içinde itiraz edebilir. İmza inkârı durumunda itiraz, icra takibini geçici olarak durdurur. Borçlu, iddiasını belge ve delillerle desteklemek zorundadır.

2.3. Mahkeme Süreci

  • Borçlu itiraz ederse icra takibi mahkemeye taşınır.

  • Mahkeme, çek üzerindeki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilirkişi raporu ile tespit eder.

  • Bilirkişi, imzanın borçluya ait olmadığını tespit ederse, takip iptal edilir.

  • İmza borçluya aitse, icra işlemleri devam eder ve alacaklı haciz yoluyla tahsilat yapabilir.

2.4. Zamanaşımı ve Süreler

İmza inkârı, ibraz süresi ve zamanaşımı sürelerini etkilemez. Ancak mahkeme süreci uzayabilir. Bu nedenle hem alacaklı hem borçlu, süreleri dikkatle takip etmelidir.


3. Kurgusal Örnek Olay

“XYZ Tekstil A.Ş., tedarikçi ABC Kumaş Ltd.’den 150.000 TL tutarında mal almıştır. Ödeme amacıyla bono düzenleyerek ABC Kumaş Ltd.’ye teslim etmiştir. Vade günü geldiğinde, ABC Kumaş Ltd. bonoyu icraya koymuştur. Bono üzerinde imzası bulunan şirket müdürü DEF İnşaat A.Ş., imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek icra dairesine itiraz etmiştir. İcra takibi geçici olarak durdurulmuş ve mahkemeye taşınmıştır. Mahkeme, bilirkişi aracılığıyla imzanın DEF İnşaat A.Ş. müdürüne ait olmadığını tespit etmiştir. Sonuç olarak takip iptal edilmiş ve borçlu hak kaybından korunmuştur.”

Bu olayda, borçlu imza inkârı hakkını doğru kullanarak takipten kurtulmuştur.


4. Borçlu ve Alacaklının Hak ve Yükümlülükleri

4.1. Borçlunun Hakları

  1. İtiraz Hakkı: Ödeme emrine karşı 5 gün içinde itiraz edebilir.

  2. Bilirkişi Talebi: Mahkeme sürecinde imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlamak için bilirkişi talep edebilir.

  3. Menfi Tespit Davası: Borçlu, senet bedelinden sorumlu olmadığını mahkemeden tespit ettirebilir.

  4. İcra Mahkemesine Şikâyet: İcra dairesinin işlemlerinin kanuna aykırı olduğunu düşünürse şikâyet hakkı vardır.

4.2. Alacaklının Hakları

  1. Ödeme Emri Gönderme: Borçluya icra takibi başlatabilir.

  2. Mahkeme Sürecinde Savunma: Borçlu itiraz ederse, imzanın geçerliliğini ispatla yükümlüdür.

  3. Haciz Talebi: Mahkeme imzanın borçluya ait olduğunu tespit ederse, haciz yoluyla tahsilat yapabilir.


5. Pratik Öneriler

  • İmza örneklerini saklayın: Şirketler, imza örneklerini muhafaza ederek olası inkâr durumlarında kendilerini koruyabilir.

  • Çekleri dikkatle inceleyin: Alacaklı, çeki teslim alırken imzaları kontrol etmelidir.

  • Bilirkişi raporuna itiraz: Taraflar, bilirkişi raporuna itiraz edebilir ve ek rapor talep edebilir.

  • Süreleri takip edin: İcra takibi ve itiraz süreleri çok kısadır; hak kaybını önlemek için zamanında işlem yapılmalıdır.


6. Sonuç

Çekte imza inkârı, ticari hayatta sık karşılaşılan bir durumdur. Borçlu, itiraz, bilirkişi incelemesi ve menfi tespit davası gibi haklarını kullanarak kendisini koruyabilir. Alacaklı ise imzanın geçerliliğini kanıtlamakla yükümlüdür. İmza inkârı, kambiyo senetlerinin güvenliğini test eden bir mekanizma olarak, ticari ilişkilerde dikkatle yönetilmelidir. Borçlu ve alacaklı, hak ve yükümlülüklerini bilerek hareket ettiğinde, sürecin sağlıklı yürütülmesi mümkün olur.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button