Çatma Halinde Gemi Sahibinin İsteyebileceği Tazminatlar ve İzleyeceği Süreç (Yargıtay Kararlarıyla)
I. Giriş
Deniz ticaretinde çatma, deniz aracının diğer bir deniz aracına veya sabit bir yapıya çarpması sonucu ortaya çıkan zararlı bir olaydır. Çatma hâli, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)‘nun 1328 ila 1335. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu olayın meydana gelmesi hâlinde gemi sahipleri çeşitli tazminat taleplerinde bulunabilir. Tazminatın niteliği, çatmanın kusurlu olup olmadığına ve zararın kapsamına göre değişmektedir. Uygulamada Yargıtay da birçok kararında bu ilkelere açıklık getirmiştir.
II. Çatma Tanımı ve Hukuki Niteliği
A. Tanım
TTK m. 1328’e göre, çatma, deniz gemilerinin karasuları, liman, iç su yolları veya açık denizlerde birbirleriyle çarpışması hâlidir. Bu çarpışma sonucunda bir veya her iki gemide maddi zarar meydana gelebilir.
B. Çatma Türleri
-
Kusurlu çatma: Bir geminin veya gemilerin kusurlu hareketiyle meydana gelir.
-
Tesadüfi çatma (force majeure): Taraflardan hiçbirinin kusurunun olmadığı, örneğin doğal afet nedeniyle gerçekleşen çatmalardır.
-
Şüpheli çatma: Kusurun kimde olduğu belirlenemeyen çatmalardır.
III. Gemi Sahibinin Talep Edebileceği Tazminatlar
A. Maddi Zararın Tazmini
Çatma neticesinde gemide meydana gelen hasar, gemi sahibine tamir masrafları, kazanç kaybı, yük hasarı, kira (charter) kaybı gibi zararlara neden olabilir.
-
Tamirat Giderleri: Gemiye gelen doğrudan fiziksel zarar.
-
Yük Kaybı: Eğer gemide taşıma faaliyeti varsa, taşıma konusu eşyanın zedelenmesinden doğan zarar.
-
Gelir Kaybı: Gemi arızalandığı için sefer yapamamasından doğan kira veya navlun kaybı.
-
Römorkör masrafları: Gemi, çatma sonrası çekilmek zorunda kaldıysa ortaya çıkan masraflar.
-
Liman ve demirleme ücretleri: Zorunlu demirleme ve acil liman maliyetleri.
B. Dolaylı Zararların Tazmini
-
İtibar Kaybı: Ticari prestij ve itibarın zedelenmesi (ancak bu zararların ispatı zordur).
-
Cezai Sözleşme Yaptırımları: Gemi sahibi başka bir sözleşmesini yerine getiremediği için cezai şart ödemek zorunda kalmışsa, bu da talep edilebilir.
C. Zararın Tespitine İlişkin Masraflar
Çatma sonrası zararın boyutunu tespit etmek üzere yapılan ekspertiz, bilirkişi ve raporlama giderleri de tazminat kapsamında talep edilebilir.
IV. Süreç: Gemi Sahibinin İzlemesi Gereken Hukuki Yol
A. Delil Tespiti (TTK m. 1334)
Gemi sahibi öncelikle çatma olayının oluş şekli ve zararın boyutuna ilişkin delil tespiti yaptırmalıdır. Gemi jurnal defteri, radar ve GPS kayıtları, liman kayıtları ve varsa gözetmen raporları bu sürecin temel belgeleridir.
B. Tazminat Talebi ve Müzakere Süreci
İlgili gemi sahibine noter ihtarı veya denizcilik acenteleri aracılığıyla resmi yazı gönderilerek tazminat talep edilir. Taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa dava yoluna gidilir.
C. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde Dava Açılması
Dava, Asliye Ticaret Mahkemesi‘nde açılır. Dava konusu, “haksız fiilden doğan tazminat” niteliğindedir. Görevli ve yetkili mahkeme, zarara uğrayan gemi sahibinin yerleşim yeri veya olayın meydana geldiği yer mahkemesidir (HMK m. 6, m. 16).
D. Bilirkişi İncelemesi ve Keşif
Mahkeme, teknik hususlar bakımından bilirkişi incelemesi ve gerekiyorsa keşif yaparak çatmanın oluş şeklini, kusur oranlarını ve zarar miktarını tespit ettirir.
E. Kusur Dağılımına Göre Tazminata Hükmedilmesi
TTK m. 1330’a göre, çatma kusurlu ise her gemi sahibi kusur oranında zarardan sorumludur. Kusur belirlenemiyorsa veya tesadüfi ise taraflar kendi zararlarına katlanır.
V. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
🔹 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2017/5707 K. 2019/2479 T. 16.04.2019
“Tarafların gemileri arasında meydana gelen çatmada, her iki tarafın da kusur oranları uzman bilirkişi tarafından belirlenmiş olup, mahkeme kusur oranına göre tazminata hükmetmiştir. Gemi sahibi, zararın belirlenmesinde eksik sigorta poliçesi ve geminin yaşı gibi faktörleri dikkate almadan hüküm kurulmasını istinaf etmiştir.”
📌 Bu kararda, Yargıtay, bilirkişi incelemesinin teknik yeterlilik taşıması ve sigorta boyutunun dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır.
🔹 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2004/6306 K. 2005/1076 T. 10.02.2005
“Gemi çatması sonucu oluşan zararda, yalnızca fiziksel hasar değil, ticari seferin iptal edilmesi nedeniyle uğranılan gelir kaybı da tazminat kapsamına girer.”
📌 Bu içtihat, gelir kaybının da doğrudan tazmin edilebilir zararlar arasında sayılabileceğini göstermektedir.
VI. Sigorta ve Tazminat İlişkisi
Gemi sahipleri genellikle P&I (Protection & Indemnity) sigortası kapsamında bu tür çatmalardan doğan zararları karşılamak üzere sigorta teminatına sahiptir. Ancak karşı tarafa yöneltilecek tazminat talebinde bu sigorta tazminatı mahsup edilemez; talep hakları bağımsızdır.
VII. Zamanaşımı
TTK m. 1335’e göre çatmadan doğan tazminat talepleri, 2 yıl içinde dava edilmezse zamanaşımına uğrar. Bu süre çatma tarihinden itibaren başlar. Ancak taraflar arasında görüşmeler olmuşsa kesilme ihtimali vardır.
VIII. Sonuç ve Değerlendirme
Çatma hâli denizcilik hukuku bakımından sık karşılaşılan bir olgu olup, gemi sahibinin uğradığı zararlar yalnızca gemiye gelen fiziksel hasarla sınırlı değildir. Gelir kayıpları, yük hasarı, römork masrafları ve itibar zararları da tazminat kapsamında değerlendirilebilir. Gemi sahibinin etkin bir delil tespiti süreci yürüterek, kusur oranını teknik delillerle ispatlaması ve hak düşürücü sürelere dikkat etmesi büyük önem arz eder.
Yargıtay kararları da uygulamada çatma olaylarında kusur oranına dayalı sorumluluğun esas alındığını ve ticari zararların da tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.