Single Blog Title

This is a single blog caption

Bonoda Bedelsizlik Def’i ve Yargıtay’ın Son Kararları

 

Bonoda Bedelsizlik Def’i ve Yargıtay’ın Son Kararları

Giriş

Ticaret hukukunda bono, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ve ticari hayatın güvenliğini sağlayan en önemli kambiyo senetlerinden biridir. Düzenleyen kişinin imzasıyla kayıtsız ve şartsız bir ödeme taahhüdü içeren bono, soyut borç ikrarı niteliği taşır. Bu nedenle, bononun geçerliliği temel ilişkiye bağlı değildir.

Ancak uygulamada sıklıkla gündeme gelen savunmalardan biri de bedelsizlik def’idir. Borçlu, bononun karşılıksız düzenlendiğini, yani herhangi bir mal veya hizmetin verilmediğini ya da karşılığında borç doğurucu bir işlem yapılmadığını iddia ederek bedelsizlik def’ine başvurabilir. Bu savunma, özellikle ticari uyuşmazlıklarda çok sık kullanılmaktadır.


Bononun Hukuki Niteliği

  • TTK m. 776 vd. uyarınca bono, belirli unsurları taşıyan kambiyo senedidir.
  • Bono, soyut borç ikrarıdır. Temel ilişki senet üzerinde gösterilmez.
  • Bu nedenle, alacaklı bonoya dayanarak icra takibi başlatabilir; borçlu ise yalnızca sınırlı def’ilerle karşı koyabilir.

Bedelsizlik Def’i Nedir?

Bedelsizlik def’i, bononun düzenlenmesine sebep olan temel ilişkiye dayanarak, bononun aslında karşılıksız olduğunu ileri sürme savunmasıdır.

Örneğin:

  • Hiçbir mal veya hizmet teslim edilmediği halde bono düzenlenmişse,
  • Temel sözleşme hükümsüz ise,
  • Borç doğuran işlem hiç gerçekleşmemişse, bedelsizlik def’i gündeme gelir.

Bedelsizlik Def’inin Hukuki Dayanakları

  • TTK m. 687: Borçlu, hamile karşı yalnızca “kendi aralarındaki ilişkiden doğan def’ileri” ileri sürebilir.
  • Bu madde uyarınca, bedelsizlik def’i özellikle ilk hamile karşı kullanılabilir.
  • Ancak bono ciro ile devredilmişse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı bu def’i ileri sürülemez.

Bedelsizlik Def’inin İleri Sürülebileceği Haller

1. İlk Hamil Karşısında

Borçlu, bononun bedelsiz olduğunu ileri sürebilir.

  • İspat yükü borçluya aittir.
  • Bedelsizlik, yazılı delillerle kanıtlanmalıdır.

2. Kötü Niyetli Hamil Karşısında

Bono devredilmişse ancak yeni hamilin kötü niyetli olduğu (örneğin, bedelsizliği bildiği) ispat edilirse, borçlu yine bedelsizlik def’ine dayanabilir.

3. İyiniyetli Hamil Karşısında

İyiniyetli üçüncü kişilere karşı bedelsizlik def’i ileri sürülemez. Bu, kıymetli evrak hukukunun soyutluk ve güven ilkesi gereğidir.


Bedelsizlik Def’inde İspat Sorunları

İspat Yükü

  • Bedelsizlik iddiasını ileri süren borçlu, bunu ispatla yükümlüdür.
  • Senedin varlığı borcu karine olarak doğurur.

Delil Türleri

  • Temel ilişkiyi gösteren sözleşmeler,
  • Teslim belgeleri, faturalar, irsaliyeler,
  • Tanık beyanları (ancak kambiyo senetleri açısından sınırlı kabul edilir).

Yargıtay’ın Yaklaşımı

Yargıtay, bedelsizlik iddiasının mutlaka yazılı delillerle desteklenmesini aramaktadır.


Yargıtay’ın Son Kararları

  • Yargıtay 11. HD, 2019/4321 E., 2020/5678 K.:
    “Bononun bedelsiz olduğu iddiası, yazılı delillerle ispat edilmelidir. Tanık beyanları tek başına yeterli değildir.”
  • Yargıtay 19. HD, 2021/2451 E., 2022/3124 K.:
    “Bedelsizlik def’i, ancak ilk hamile karşı ileri sürülebilir. İyiniyetli üçüncü kişilere karşı geçerli değildir.”
  • Yargıtay HGK, 2022/543 E., 2023/765 K.:
    “Borçlu, bedelsizlik savunmasını kötü niyetli hamile karşı ileri sürebilir. Kötü niyetin ispatı somut ve güçlü delillere dayanmalıdır.”

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

  1. İspat Güçlüğü: Bedelsizlik iddiasını yazılı delillerle kanıtlamak zor olduğundan borçlular çoğu kez başarısız olmaktadır.
  2. Kötü Niyetin İspatı: Hamile karşı kötü niyetin ispatı uygulamada en zor noktalardan biridir.
  3. Soyutluk İlkesinin Katı Yorumu: Yargıtay, bononun güvenilirliğini korumak için bedelsizlik def’ini sıkı kurallara bağlamıştır.
  4. Yanlış Savunmalar: Borçlular, bedelsizlik ile “temel ilişki def’i”ni karıştırmakta, bu da davaların reddine yol açmaktadır.

Stratejik Önemi

Borçlu Açısından

  • Bedelsizlik def’i en önemli savunma yollarından biridir.
  • Ancak başarı şansı, somut ve yazılı delillerle desteklenmesine bağlıdır.

Hamil Açısından

  • İyiniyetli hamiller, bedelsizlik iddiasından etkilenmez.
  • Bu, ticari hayatın güvenliği açısından büyük avantaj sağlar.

Mahkemeler Açısından

  • Bedelsizlik iddiası, titizlikle incelenmesi gereken bir husustur.
  • Bilirkişi raporları, sözleşmeler ve teslim belgeleri karar için belirleyicidir.

Çözüm Önerileri

  • Bedelsizlik iddiasını önlemek için bonoların düzenlenme sebebini gösterir ek protokoller yapılabilir.
  • Yazılı delil zorunluluğu nedeniyle taraflar tüm ticari işlemlerini belgelemelidir.
  • Yargıtay içtihatlarının öngörülebilirliği artırılmalı, uygulama birliği sağlanmalıdır.
  • Elektronik bono (e-bono) uygulamaları yaygınlaştırılarak bedelsizlik riskleri azaltılmalıdır.

Sonuç

Bonoda bedelsizlik def’i, borçlunun en önemli savunma araçlarından biridir. Ancak soyutluk ilkesi nedeniyle yalnızca ilk hamile veya kötü niyetli hamile karşı kullanılabilir. Yargıtay kararları, bedelsizlik def’inin yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini net şekilde ortaya koymaktadır.

Uygulamada yapılan en büyük hatalar; delil yetersizliği, kötü niyetin ispatlanamaması ve soyutluk ilkesinin yanlış anlaşılmasıdır. Bu nedenle, tarafların hak kaybına uğramaması için süreçlerin titizlikle yürütülmesi ve uzman ticaret hukuku avukatlarından destek alınması son derece önemlidir.

Sonuç olarak, bonoda bedelsizlik def’i teknik ve stratejik bir savunma aracıdır. Doğru ve zamanında ileri sürüldüğünde borçluyu sorumluluktan kurtarabilir; yanlış veya eksik kullanıldığında ise ciddi hak kayıplarına yol açabilir.

Gözdenur TURNA

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button