Single Blog Title

This is a single blog caption

Bono ve Poliçelerde Aval Verenin Sorumluluğunun Kapsamı

Bono ve Poliçelerde Aval Verenin Sorumluluğunun Kapsamı


1) Giriş: Avalin kambiyo sistemi içindeki fonksiyonu

Kambiyo senetleri (poliçe–bono–çek) hızlı tahsil ve standart teminat mekanizmalarıyla piyasalara likidite sağlar. Bu mimaride aval, “senedin üzerine işlenen” ve ciranta zinciri ile birlikte çalışan bir güçlendirilmiş ödeme güvencesidir. Alacaklı (hamil), vadesinde ödenmeyen senette yalnız asıl borçluya değil; avaliste de yönelebilir. Böylece senet, tek bir borçlunun ödeme gücüne bağlı kalmaz; çok katmanlı güvence üretir.

Avalin cazibesi üç nedenle yüksektir:

  • Senet üstü (on-bill) bir teminat olması;

  • Kural olarak asıl borçlu kadar ve onunla aynı şartlara bağlı sorumluluk doğurması;

  • Kambiyo takibinde ispat kolaylığı ve hızlı icra etkisi yaratması.


2) Normatif Çerçeve ve Kavramsal Ayrımlar

2.1. Aval nedir?

Aval, kambiyo senedinde (bono/poliçe) borçlulardan birinin borcunu kısmen veya tamamen garanti eden, senet üzerinde verilen tek taraflı bir taahhüttür. Aval veren kişiye avalist, lehine aval verilen kişiye aval lehtarı denir. Aval, kanunda düzenlenmiş tipik bir kambiyo teminatıdır; mücerret ve bağımsız bir borç yaratır: temeli çoğu kez sorulmaz; senet metni esas alınır.

2.2. Aval–kefalet farkı

  • Kaynak: Aval, kambiyo hukuku kurumudur; kefalet TBK rejiminde.

  • Sebebe bağlılık: Kefalet fer’î nitelikte ve çoğu durumda sebebe bağlıdır; aval ise mücerret (sebebe bağsız) ve bağımsız borç doğurur.

  • Şekil: Kefalette eş/ek imzalar, miktar üst sınırı, bilgilendirme gibi sıkı şekiller vardır; avalde senet üzerinde imza ve uygun “aval” ibaresi esastır.

  • Def’i rejimi: Kefil, asıl borçluya ait pek çok def’iyi ileri sürebilir; avalist için iyi niyetli hamile karşı bu alan çok daha dardır.

2.3. Aval–garanti mektubu farkı

Banka garanti mektubu, çoğu kez akreditif–teminat mimarisinde, lehtarın sözleşmeye aykırılığı halinde ilk talepte ödeme taahhüdü içeren bağımsız bir taahhüttür. Aval ise kambiyo senedine içkin, senet metnine bağlı ve kime aval verildiyse onun borcunun şartlarıyla sınırlı bir güvence sağlar. Uyuşmazlıkta uygulanan kurallar, delil rejimi ve savunmalar farklıdır.


3) Şekil ve Geçerlilik Koşulları

3.1. Senet üzerinde olma şartı

Aval mutlaka senet üzerinde (ya da alonjda) verilir. Ayrı bir kağıtla “aval” verilmesi, kambiyo hukukunda aval değil; olsa olsa kefalet/garanti benzeri bir taahhüt sayılabilir (somut olaya göre). Bu, ispat ve takip imkânları bakımından kritik farklar doğurur.

3.2. “Avaldir” ibaresi, imza ve yer

  • İbare: “Avaldir”, “aval içindir” gibi açık bir ibare tercih edilir; yalnızca imza da belirli şartlarda yeterli olabilir (özellikle muğlaklık yoksa ve imzanın aval kastıyla atıldığı anlaşılıyorsa).

  • Kimin lehine?: İbarede kimin lehine aval verildiği gösterilmelidir. Gösterilmemişse kural olarak düzenleyen lehine sayılır (bonoda düzenleyen; poliçede düzenleyen veya kabul eden yorum gündeme gelebilir).

  • Yer: Genellikle senedin yüzü; zorunlu hallerde alonj. Arkaya atılan imza, bazen ciro ile karışabilir; ibare bu riski bertaraf eder.

3.3. Kısmi aval, boşlukların tamamlanması

Aval kısmi olabilir (ör. 1.000.000 TL’lik bononun 400.000 TL’si için). Kısmi avalde, kapsam açıkça yazılmalı; aksi halde yorum, genelde tam aval yönündedir. Boşlukların sonradan tamamlanmasında menfi tespit/itiraz alanı açılır; hamile karşı iyi niyet koruması önemlidir.

3.4. Yetkisiz imza–temsil sorunları

Yetkisiz imza (ör. şirket adına yetkisiz kişi), aval taahhüdünü geçersiz kılabilir; fakat senedin dolaşımı, iyi niyetli hamil lehine sonuç doğurabilir. Uygulamada; imza sirküleri, temsil yetkisi ve yönetim kurulu kararları (banka avalinde) mutlaka dosyada aranmalıdır.


4) Bono ve Poliçede Taraf Yapısı ve Avalin Konumlanması

4.1. Hangi borçlu lehine aval?

Aval, düzenleyen, kabul eden (poliçede), ciranta gibi her borçlu lehine verilebilir. “Kimin borcunu garanti ediyorsa”, avalistin sorumluluğu o kişiyle aynı kapsam ve şartlarla doğar.

4.2. Poliçede kabul–kabul etmeme ve aval

Poliçede kabul, muhatabı asıl borçlu yapar. Aval, kabul eden lehine verilirse, avalist asıl borçlu kadar sorumludur. Poliçe kabul edilmemişse, avalin düzenleyen lehine verildiği hallerde, avalist “düzenleyenin sorumluluğu” ölçüsünde sorumlu olur; protesto/ihbar rejimi yakından etkiler.

4.3. Bonoda aval ve tek borçlu mantığı

Bonoda muhatap/kabul kurumu yoktur; düzenleyen borçludur. Aval, çoğu kez düzenleyen lehine verilir; avalistin sorumluluğu da düzenleyenin sorumluluğu kadardır. Ciro zincirindeki sorumlular (cirantalar) lehine aval, başvuru borçluluğu düzeyinde sonuç doğurur.


5) Sorumluluğun Kapsamı

Avalistin sorumluluğu, “kime aval verdiyse onun borcu ne ise o kadar” prensibiyle belirlenir. Bu kapsamı alt kırımlarla netleştirelim:

5.1. Ana para

Aval, kural olarak senette yazılı ana parayı (kısmi aval varsa o kısmı) kapsar. Senette bedel hem rakamla hem yazıyla yazılmışsa ve çelişki varsa, uygulamada yazıyla olan esas alınır.

5.2. Faiz (kanuni/sözleşmesel), temerrüt

  • Vade öncesi faiz: Senet metninde faiz öngörülebilir (özellikle bonoda).

  • Vade sonrası/temerrüt faizi: Ödenmeme hâlinde, avalistin sorumluluğu temerrüt faizini de içerir (kural olarak asıl borçluya paralel).

  • Sınırlar: Aşırı faiz oranları, kamu düzeni veya emredici hükümlere aykırılık tartışmasına yol açabilir; avalistin sorumluluğu bu sınırları aşmaz.

5.3. Protesto, ihbar, takip ve vekâlet ücretleri

Ödenmeme hâlinde protesto (poliçe/bono için kural), ihbar ve takip giderleri (başvuru masrafları, noter, icra harçları) avalistin sorumluluğuna dahil olur. Avukatlık vekâlet ücretleri, icra inkâr tazminatı gibi kalemler de somut olayda avaliste doğru yansıyabilir; ancak bu kalemlerde lehe–aleyhe yargısal uygulama ve takdir payı bulunur.

5.4. Kısmi avalde kapsamın tayini

Kısmi aval, açık rakam veya oran ile yazılmalı. Belirsizlik avalistin aleyhine yorumlanmamalıdır; fakat hamilin iyi niyeti ve tedavül güvenliği gözetilir. Kısmi avalde rücu ve halefiyet de kısım nispetinde doğar.

5.5. Kur farkı, reeskont, komisyon

Yabancı para senetlerinde kur farkı meselesi gündeme gelir; avalist, asıl borçlu gibi kur farkı/temerrüt rejimine maruz kalabilir. Reeskont ve komisyon talepleri, sözleşme ilişkisi ve ticari teamül ile sınırlıdır; senet metninde açık düzenleme yoksa genel hükümler ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilir.


6) Def’i Rejimi ve İyi Niyet

6.1. Mutlak def’iler–kişisel def’iler

  • Mutlak def’iler (sahte imza, ehliyetsizlik, senedin metninin bozukluğu, konunun hukuka/ahlaka aykırılığı) herkese karşı ileri sürülebilir.

  • Kişisel def’iler (temel ilişkiden doğan itirazlar, bedelsizlik, ayıp, takas vb.) iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemez.

6.2. Avalistin ileri sürebileceği itirazlar

Avalist, lehine aval verdiği borçluya ait kişisel def’ileri kural olarak iyi niyetli hamile karşı ileri süremez. Ancak mutlak def’iler ve bizzat aval taahhüdüne ilişkin sakatlıklar (ör. yetkisiz imza, sahtecilik) her hâlükârda savunma konusu yapılabilir. Hamilin kötü niyeti veya ağır kusuru da istisna doğurur.

6.3. İyi niyetli hamilin korunması

Kambiyo sisteminin kalbi olan iyi niyet koruması, avalistin savunma alanını daraltır. Bu yüzden, aval verilirken iç ilişki belgeleri, limit–sınır kayıtları, marj sözleşmeleri ve teminat sözleşmeleri büyük önem taşır; çünkü dış ilişkide savunulamayacak pek çok husus, iç ilişkide rücu aşamasında belirleyici olacaktır.


7) Zamanaşımı, İbraz ve Usulî Yükümlülükler

7.1. Poliçe–bono özel süreleri

  • İbraz–protesto–ihbar zinciri kaçırılırsa, avalistin sorumlu olduğu borçluluk türü etkilenebilir (özellikle başvuru borçluları yönünden).

  • Zamanaşımı poliçe ve bonoda kısadır; başlangıç anı vade, ödenmeme, protesto veya ihbar tarihlerine bağlanır. Avalist, lehine aval verdiği kişinin zamanaşımı rejimi ile bağlıdır.

7.2. Protesto/ihbarın avaliste etkisi

Protesto ve ihbar, zincirdeki sorumluların (cirantalar, avalistleri) sorumluluğunu sürdürmek için şarttır. Protestodan feragat gibi kayıtlar varsa, avalistin dış ilişkideki konumu değişmez; ancak bu kayıtlar iç rücu dengesini etkileyebilir.


8) Ödeme, Halefiyet ve Rücu Zinciri

8.1. Avalistin ödeme sonrası konumu

Avalist ödediğinde, lehine aval verdiği kişinin yerine geçer (halefiyet). Hamilin sahip olduğu alacak ve yan haklar, ölçüsünde avaliste geçer: ciro zincirine başvuru, rehin hakları, varsa teminatlar. Senedin aslını (ve varsa alonjları) avalist teslim almalı; delil mimarisi burada kurulur.

8.2. Halefiyet kapsamı ve delil sistemi

Halefiyet, ödeme kadar işler. Avalist, ödediği tutar ve yan giderleri (faiz, protesto, takip) içerecek şekilde rücu eder. Dosyada; ödeme belgesi, senedin aslı, protesto/ihbar evrakı ve hesap dökümü eksiksiz olmalıdır.

8.3. Birden çok avalistin iç ilişkisi ve paylaştırma

Birden çok avalistin bulunması hâlinde, dış ilişkide müteselsil sorumluluk esastır; iç ilişkide kusur–yarar–sözleşme–üstlenim oranı kriterlerine göre paylaştırma yapılır. İç ilişkide yazılı aval sözleşmesi (limit–oran–rücu şartları) çok değerlidir.


9) Banka Avali ve Kurumsal Uygulamalar

9.1. Banka avalinin risk ve teminat fonksiyonu

Bankalar, kurumsal müşterilerinin kambiyo senetlerine aval vererek piyasada “banka kredibilitesi” sağlar. Bu, senedin iskonto/temlik kabiliyetini artırır; finansman maliyetini düşürebilir. Banka avali, limit tahsisi, teminatlandırma (nakit marj, ipotek, temlik), komisyon ve kredi sözleşmesi ekleriyle birlikte yürür.

9.2. İç prosedürler, limit–marj ve muhasebe etkisi

Banka avalinde; kredi komitesi onayı, yetki cetvelleri, marj oranları ve teminat mektuplarına benzer iç kontrol süreçleri devreye girer. Muhasebede, şarta bağlı yükümlülük ve karşılık politikaları önemlidir. Uyuşmazlıkta banka, yetki–imza–karar dosyasını hızla ibraz edebilmelidir.


10) Uygulamada Sık Hatalar, Uyuşmazlık Kalıpları ve Stratejiler

Sık hatalar:

  • “Aval” ibaresi olmadan sıradan imza atılması (ciro/temlik ile karışma).

  • Kısmi avalin açık yazılmaması.

  • Yetkisiz imza ile aval taahhüdü, imza sirkülerinin kontrol edilmemesi.

  • Protesto–ihbar–ibraz sürelerinin kaçırılması.

  • Aval verilirken iç ilişki belgelerinin (limit, rücu, paylaştırma) yazılmaması.

  • Faiz–masraf kalemlerinin senet/ikincil belgelerde netleştirilmemesi.

Davacı (hamil) stratejileri:

  • Şekil ve zincir ispatı (senet aslı, alonjlar, protesto/ihbar).

  • Kapsam tablosu (ana para, faiz, masraf) ve kısmi aval varsa ayrıştırma.

  • Avalistin kim lehine aval verdiğini net gösterme; iyi niyet vurgusu.

Davalı (avalist) stratejileri:

  • Yetki–imza itirazı, mutlak def’iler; aval taahhüdünün sakatlığı.

  • Kısmi aval sınırına çekme, aşırı faiz/masraf kalemlerine itiraz.

  • Protesto/ihbar eksikleri; zamanaşımı.

  • Kötü niyet–ağır kusur iddiası (hamilin durumu bilmesi–bilmesi gerektiği).

  • Ödeme halinde halefiyet belgelerinin talebi ve iç rücu planı.


11) Örnek Senaryolar ve “Ne Yapmalı?” Listeleri

Senaryo 1: Bonoda düzenleyen lehine tam aval – ödenmeme

  • Ne olur? Avalist, düzenleyen gibi sorumlu. Hamil, avaliste doğrudan gidebilir.

  • Dikkat: Protesto/ihbar rejimi; faiz–masraf kalemleri.

  • Avalist için: İç ilişkide limit ve rücu belgeleri; ödeme sonrası senedin aslı ve belgeleri al.

Senaryo 2: Poliçede kabul eden lehine kısmi aval – protesto eksik

  • Ne olur? Kısmi aval, yazılı oran kadar işler. Protesto eksikliği başvuru borçluları için ağır sonuç doğurur; asıl borçlu (kabul eden) bakımından etki farklı.

  • Dikkat: Avalistin sorumluluğu, lehine aval verilen kişinin sorumluluğuna paralel.

Senaryo 3: Banka avali – yetkisiz imza iddiası

  • Ne olur? Banka, imza sirküleri–yetki belgesi–komite kararı ile savunur. Yetkisizlik ispatlanırsa, aval taahhüdü geçersiz olabilir; iyi niyetli hamile karşı bankanın kurumsal kusuru tartışılır.

  • Dikkat: İç prosedürlerin belgelenmesi, yetki zinciri ve marj dosyası.

Senaryo 4: Birden çok avalist – iç rücu

  • Ne olur? Dış ilişkide müteselsil; iç ilişkide paylaştırma (sözleşme, kusur, fayda).

  • Dikkat: Önceden aval sözleşmesi yapılmışsa rücu kolaylaşır.


12) Sonuç ve Öneriler

Aval, bonoda ve poliçede yüksek etkili bir teminat enstrümanıdır. Sorumluluk, lehine aval verilen borçlunun borcuna paralel ve eşdeğer kapsamda doğar; mücerretlik ve iyi niyet koruması nedeniyle avalistin dış ilişkideki savunma alanı sınırlıdır. Bu yüzden:

  • Şekil disiplini: “Avaldir” ibaresi, imza, kısmi/ tam kapsam, lehtar.

  • Süre disiplini: İbraz, protesto, ihbar ve zamanaşımı takvimi.

  • Kayıt disiplini: Yetki, limit, iç rücu, marj/teminat, faiz/masraf tablosu.

  • Ödeme sonrası: Halefiyet belgeleri, senet aslı ve alonjların teslimi.

  • Kurumsal süreç: Banka avalinde yetki zinciri, komite kararları, marj.

Bu iyi uygulamalar, hem hamil hem avalist açısından uyuşmazlık riskini düşürür; ortaya çıkması hâlinde ispat kolaylığı ve stratejik üstünlük sağlar.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button