Bono ile Poliçe Arasındaki Temel Farklar Nelerdir, Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmelidir?
1) Giriş
Ticari hayatta nakit akışını planlamak, alacakları güvence altına almak ve ödemeyi disipline etmek için kambiyo senetleri kritik araçlardır. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) düzenlenen bono ve poliçe, hem şekil hem de işleyiş bakımından birbirine benzese de, pratikte farklı ihtiyaçları karşılar. Yanlış senet türü seçimi, takipte gecikme, delil yetersizliği, hatta tahsilat güçlüğü doğurabilir. Bu nedenle, “Hangi durumda bono, hangi durumda poliçe?” sorusunun cevabı; taraflar, akış, risk dağılımı ve sektör dinamikleri dikkate alınarak verilmelidir.
2) Tanım ve Taraf Yapısı
Bono (Emre Muharrer Senet)
-
Tek taraflı ödeme vaadi içerir.
-
Keşideci (borçlu), lehdara (alacaklı) belirli bir bedeli vade tarihinde ödemeyi taahhüt eder.
-
Taraflar: Keşideci – Lehdar (gerekirse cirantalar, aval verenler eklenir).
-
Ödeme, kural olarak keşideci tarafından yapılır; muhtap yoktur.
Poliçe (Draft)
-
Havale niteliğindedir: Keşideci, muhataba (genellikle borçluya veya bankaya) lehdara ödeme yapmasını emreder.
-
Taraflar: Keşideci – Muhatap – Lehdar (sonradan ciro ve aval ile genişleyebilir).
-
Poliçe, muhatabın kabulü ile güç kazanır; kabul, muhatabın senet borcunu üstlenmesidir.
Özet fark: Bono “ben ödeyeceğim”, poliçe “sen (muhatap) lehdara öde” mantığıyla çalışır.
3) Zorunlu Unsurlar ve Şekil
Her iki senet türü de sıkı şekil şartlarına tabidir. Eksiklik, kambiyo vasfını ortadan kaldırabilir.
Bonoda başlıca unsurlar:
-
“Bono” veya “emre muharrer senet” ibaresi,
-
Kayıtsız şartsız belirli bedeli ödeme vaadi,
-
Lehdarın adı,
-
Vade (yoksa görüldüğünde sayılır),
-
Keşide yeri ve tarihi,
-
Keşidecinin imzası.
Poliçede başlıca unsurlar:
-
“Poliçe” ibaresi,
-
Kayıtsız şartsız ödeme emri,
-
Muhatabın adı,
-
Lehdar,
-
Vade, keşide yeri ve tarihi,
-
Keşidecinin imzası.
Pratik uyarı: Keşide yeri/tarihi, vade ve bedeldeki yazım hataları; yetkisiz imza; lehdar bilgilerinin muğlaklığı; senedin boş bırakılıp sonradan doldurulması gibi durumlar uyuşmazlıkların en büyük kaynağıdır.
4) Kabul (Acceptance) ve Ödeme
Bonoda Kabul
-
Bono kabul kurumuna tabi değildir; keşideci zaten borçludur. Ödeme günü geldiğinde keşideci öder.
Poliçede Kabul
-
Poliçede kabul kritik önemdedir. Muhatap, poliçeyi kabul ederek asal borçlu konumuna geçer.
-
Kabul edilmezse, lehdar/ciranta rücu haklarını kullanabilmek için protesto ettirebilir.
Sonuç: Muhatabın ödeme gücüne güvenilen ilişkilerde poliçe + kabul kombinasyonu, alacaklıyı güçlendirir.
5) Aval (Kambiyo Kefaleti)
-
Hem bono hem poliçede aval mümkündür.
-
Aval, belli bir borçlu lehine (keşideci, kabul eden muhatap veya cirantalardan biri) verilir ve kambiyo kefilliği doğurur.
-
Aval verenin sorumluluğu asli ve müteselsildir; tahsil kabiliyetini artırır.
Strateji: Borçlunun finansal durumu zayıfsa güçlü bir aval (örneğin grup şirketi/ortak) ciddi teminat sağlar.
6) Ciro, Devir ve Temlik
-
Her iki senet de emre yazılı düzenlenmişse ciro ile devredilebilir.
-
Ciro zinciri rücu sorumluluğu yaratır; ciranta, sonraki hamile karşı garantör gibi sorumlu olur (kayıtsız ve şartsız ciro kuralı).
-
“Nama yazılı” düzenleme, devri güçleştirir; ciro yerine alacağın temliki hükümleri devreye girebilir.
Uyarı: Zincirin kopukluğu (imza/mühür uyumsuzlukları) veya ciroların geçersizliği tahsilatı tehlikeye atar.
7) Protesto ve Süreler
-
Poliçede, kabul veya ödeme reddi halinde protesto (belirli sürelerde) rücu hakları için önemlidir.
-
Bonoda, ödeme reddi durumunda da protesto rücu bakımından gündeme gelebilir; ancak pratikte bono, doğrudan keşideciye yöneldiği için protesto, poliçedeki kadar merkezî rol oynamaz.
Pratik not: Protesto sürelerine uyulmaması, rücu haklarının zayıflamasına neden olabilir.
8) Zamanaşımı
-
Kambiyo senetlerinde zamanaşımı, tarafa göre değişir. Örneğin poliçede, lehdarın kabul eden muhataba karşı alacağı için süre farklı, cirantalara karşı farklıdır.
-
Bonoda, keşideciye karşı süre ile cirantalara karşı süre ayrışabilir.
-
Uygulamada vade tarihinden itibaren başlayan süreler ve protesto/ihbar ilişkisi önemlidir.
Öneri: Tahsil stratejisi kurulurken en kısa zamanaşımı dikkate alınmalı; ihtiyati haciz ve uygun takip yolu erkenden planlanmalıdır.
9) Takip (İcra) ve Delil Etkisi
-
Bono ve poliçe, kambiyo yoluyla ilamsız takip imkânı sağlar; bu yol, hızlı ve etkilidir.
-
Borçlunun itiraz sebepleri sınırlıdır ve süreler kısadır.
-
Tüketici işlemlerinde ayrıca “tüketici işlemidir” şerhi aranır; yoksa senet kambiyo vasfıyla tüketiciye karşı ileri sürülemeyebilir (genel hükümlere göre talep gerekir).
Pratik fark:
-
Bonoda muhatap yok, doğrudan keşideci hedeflenir → daha basit takip mimarisi.
-
Poliçede kabul edilmişse, muhatap asal borçlu olduğundan tahsil gücü artar → özellikle kurumsal muhatap + kabul = yüksek tahsil kabiliyeti.
10) Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmeli?
-
Alacağını ödeyecek kişi doğrudan borçlu mu?
-
Evet → Bono genellikle yeterli.
-
Hayır, üçüncü bir firma/ banka/ alıcı ödeyecek → Poliçe düşün.
-
-
Üçüncü kişinin ödeme gücü ve sicili güçlü mü?
-
Evet → Poliçe + kabul idealdir.
-
Hayır → Poliçeye ilave aval veya alternatif teminat ekle.
-
-
Süre ve işlem basitliği öncelik mi?
-
Evet → Bono (daha basit taraf yapısı).
-
-
Devir kabiliyeti ve iskonto imkânı önemli mi?
-
Evet → Her ikisi de uygun; fakat kurumsal muhatap kabulü varsa poliçe iskonta ve finansman için daha cazip olabilir.
-
Senaryo A – Tedarik Zinciri (Kurumsal Ödeme)
Bir üretici, malları bayisine satar; bedeli bayinin çalıştığı banka ödeyecektir.
-
Tercih: Poliçe; muhatap banka, poliçeyi kabul eder → tahsil gücü çok yüksek.
-
Ek güvence: Aval (bayi grubu), teminat mektubu.
Senaryo B – Hizmet Sözleşmesi (Doğrudan Borçlu Ödeyecek)
Bir ajans, 6 aylık hizmet için müşteriden taksitli ödeme alacak.
-
Tercih: Bono (her taksit için ayrı senet) + aval (mümkünse ortak/garantör).
-
Pratik: Basit takip, net borçlu, düşük işlem maliyeti.
Senaryo C – İhracat/İthalat (Ticari Bankacılık Entegrasyonu)
Satıcı, alıcı ülkesindeki bankanın ödeme gücüne güveniyor.
-
Tercih: Poliçe + kabul; kabul eden muhatap banka olduğunda iskonto ve nakit akışı yönetimi kolaylaşır.
Senaryo D – Tüketiciye Yönelik İşlem
Örn. güzellik paketi, özel okul ücreti.
-
Uyarı: Tüketici işlemlerinde senet “tüketici işlemidir” şerhiyle düzenlenmeli; aksi halde kambiyo takibinde sorun çıkar.
-
Tercih: Çoğu vakada bono kullanılır; fakat şerh, şekil ve bilgilendirme şartlarına sıkı uyulmalı.
11) Risk Yönetimi ve Kontrol Listesi
-
Kim borçlu? (Keşideci mi, muhatap mı?)
-
Ödeme gücü nerede? (Asıl risk kimde?)
-
Kabul şart mı? (Poliçede muhatap kabulü alınabilecek mi?)
-
Aval kimden? (Finansal olarak güçlü mü?)
-
Ciro planı var mı? (İskonto/temlik öngörülüyor mu?)
-
Şekil şartları tam mı? (Vade, bedel, keşide yeri, isimler, imza)
-
Zamanaşımı ve protesto süreleri ajandaya işlendi mi?
-
Tüketici işlemi mi? (Şerh zorunluluğu, bilgilendirme, KVKK)
-
Alternatif teminat düşünüldü mü? (Teminat mektubu, rehin, alacağın temliki, garanti mektubu)
12) Sık Sorulan Sorular
Bono mu daha güvenli, poliçe mi?
-
Duruma göre: Doğrudan borçlu ödeme yapacaksa bono pratik ve hızlıdır. Üçüncü kişinin güçlü ödeme sözü/alışkanlığı varsa poliçe + kabul daha güvenlidir.
Poliçe kabul edilmezse ne yaparım?
-
Protesto ve rücu imkânlarını zamanında kullan; keşideci ve cirantalara dön. Alternatif güvence (aval/teminat mektubu) varsa devreye sok.
Birden fazla taksit için tek senet mi, ayrı senet mi?
-
Ayrı bono uygulamada daha sık; her vadede bağımsız takip kolaylığı sağlar. Ancak sayının artması idari yük ve tüketici işlemlerinde hakkaniyet tartışması doğurabilir.
13) Sonuç:
-
Bono, basit yapı ve doğrudan borçlu odaklı ilişkilerde hızlı tahsil ve kolay takip sağlar.
-
Poliçe, üçlü yapı sayesinde, muhatap kabulü alınabildiğinde yüksek tahsil gücü ve finansmana uygun zemin sunar.
-
Tüketici işlemlerinde şerh, bilgilendirme ve ölçülülük ilkelerine özen gösterilmelidir.
-
Hangi senet türünün uygun olduğuna; taraf mimarisi, ödeme gücü, finansman planı ve devir/iskonto hedefleri birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut