Single Blog Title

This is a single blog caption

Bir Teşebbüsün Piyasada Hakim Durumda Bulunması ve Rekabeti Bozacak Şekilde Kullanılması

 

Giriş

Rekabet hukukunun temel amacı, serbest piyasa düzenini koruyarak tüketicilerin daha kaliteli ürün ve hizmetlere uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlamaktır. Türkiye’de bu amaca hizmet eden en önemli düzenleme, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’dur. Bu kanunun 6. maddesi, “hakim durumun kötüye kullanılması” yasağını düzenlemektedir. Hakim durum, bir teşebbüsün belirli bir pazarda rakiplerinden ve müşterilerinden bağımsız hareket edebilme gücünü ifade eder. Bu güç, yanlış kullanıldığında hem rakipleri hem de tüketicileri olumsuz etkileyebilir.


1. Hakim Durumun Tanımı ve Tespit Kriterleri

1.1. Hakim Durum Nedir?

Hakim durum, teşebbüsün belirli bir mal veya hizmet piyasasında, fiyat, üretim ve dağıtım gibi unsurları kendi lehine belirleyebilecek kadar güçlü olmasıdır. Bu güç, genellikle yüksek pazar payı, marka bilinirliği, finansal kaynaklar, dağıtım ağı ve teknolojik üstünlük gibi faktörlerden kaynaklanır.

1.2. Tespit Kriterleri

Rekabet Kurulu, hakim durumun varlığını değerlendirirken şu kriterleri göz önünde bulundurur:

  • Pazar Payı: Genellikle %40 ve üzeri pazar payı, hakim durum göstergesi olabilir.

  • Giriş Engelleri: Yüksek yatırım maliyetleri, lisans zorunlulukları, teknolojiye erişim kısıtları gibi faktörler.

  • Alıcıların Pazarlık Gücü: Tüketicilerin alternatif kaynaklara erişim imkanı.

  • Rakiplerin Pazara Giriş Hızı: Yeni rakiplerin piyasaya kolayca girebilip giremeyeceği.


2. Hakim Durumun Kötüye Kullanılması

Hakim durumun kötüye kullanılması, rekabetin bozulmasına veya kısıtlanmasına yol açan her türlü davranışı kapsar. 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi, bu duruma örnek teşkil eden eylemleri sıralamaktadır.

2.1. Fiyat Sıkıştırması (Margin Squeeze)

Hakim durumdaki teşebbüs, rakiplerinin karlı faaliyet göstermesini imkansız kılacak şekilde, toptan satış fiyatlarını yüksek, perakende satış fiyatlarını ise düşük belirleyebilir.

2.2. Yıkıcı Fiyatlama (Predatory Pricing)

Rakipleri piyasadan çıkarmak amacıyla maliyetin altında fiyatla satış yapılmasıdır. Kısa vadede tüketiciler düşük fiyatlardan faydalansa da uzun vadede rekabet azalacağı için fiyatlar tekrar yükselebilir.

2.3. Bağlama ve Paketleme

Bir ürünün satışını, başka bir ürünün alınmasına bağlamak. Örneğin, yazıcı satarken belirli bir marka kartuşun zorunlu tutulması.

2.4. Ayrımcı Davranışlar

Eşit durumda olan alıcılar arasında, fiyat veya ticari koşullarda haksız farklılık yaratılması.

2.5. Piyasadan Dışlama

Rakiplerin pazara girişini engelleyecek şekilde münhasır anlaşmalar yapılması veya dağıtım kanallarının kapatılması.


3. Rekabet Kurulu Kararlarından Örnekler

  • Türk Telekom Kararı: Türk Telekom’un toptan internet erişim fiyatlarını yüksek tutarak alternatif servis sağlayıcıların rekabet etmesini zorlaştırdığı tespit edilmiş ve idari para cezası verilmiştir.

  • Beko Kararı: Yetkili satıcıların başka marka ürün satmasını engelleyen sözleşme hükümleri rekabete aykırı bulunmuştur.

  • Google Kararı: Arama motoru pazarındaki hakimiyetin, rakip reklam hizmetlerinin görünürlüğünü azaltacak şekilde kullanılması yasaklanmıştır.


4. CEO’lar İçin Stratejik Uyarılar

Hakim durumdaki şirket yöneticileri, rekabet hukukuna aykırı uygulamaların yüksek para cezaları ve itibar kaybına yol açabileceğini unutmamalıdır. 4054 sayılı Kanun kapsamında verilen para cezaları, şirketin Türkiye içi cirosunun %10’una kadar çıkabilmektedir. Ayrıca, hakim durumun kötüye kullanılması, marka değerini zedeleyebilir ve yatırımcı güvenini sarsar.

4.1. Uyum Programları

  • Düzenli Eğitimler: Satış, pazarlama ve üst yönetim kadrosuna rekabet hukuku eğitimleri verilmelidir.

  • İç Denetim Mekanizmaları: Fiyatlama politikaları, dağıtım anlaşmaları ve promosyon kampanyaları düzenli olarak denetlenmelidir.

  • Hukuki Danışmanlık: Her stratejik karar öncesinde rekabet hukuku uzmanlarından görüş alınmalıdır.


5. Tüketici ve Piyasa Etkileri

Hakim durumun kötüye kullanılması, kısa vadede fiyat düşüşleri gibi cazip görünebilir. Ancak uzun vadede:

  • Piyasadaki rakipler azalır,

  • Ürün çeşitliliği düşer,

  • Yenilikçilik durur,

  • Fiyatlar tekrar yükselir.

Bu nedenle, rekabetin korunması yalnızca rakiplerin değil, aynı zamanda tüketicilerin de yararınadır.


6. Sonuç

Hakim durumda bulunmak, tek başına yasaya aykırı değildir. Aykırılık, bu gücün rekabeti kısıtlayacak veya ortadan kaldıracak şekilde kötüye kullanılması ile ortaya çıkar. Türkiye’de Rekabet Kurulu, hem yerli hem de uluslararası şirketlerin bu konuda hassasiyet göstermesini beklemektedir. CEO’lar ve üst düzey yöneticiler, stratejik kararlarını alırken rekabet hukuku risklerini göz önünde bulundurmalı, şirketlerini hem mali hem de itibar açısından koruyacak uyum programlarını devreye sokmalıdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button