Bir Markanın Başkası Tarafından Sosyal Medyada Kullanılması Dava Konusu Olabilir mi?
Giriş
Günümüz dijital dünyasında sosyal medya; reklam, tanıtım ve marka bilinirliği açısından işletmelerin vazgeçilmez bir mecra haline gelmiştir. Ancak bu durum, marka haklarının ihlalini de oldukça kolaylaştırmıştır. Özellikle başkasına ait tescilli veya tanınmış bir markanın izinsiz şekilde sosyal medya içeriklerinde kullanılması, hak sahibi açısından telafisi güç zararlara yol açabilmektedir. Peki, böyle bir durumda marka sahibi hangi hukuki yollara başvurabilir? Bu makalede bu soruya hem teorik çerçevede hem de kurgusal bir olayla yanıt verilecektir.
1. Marka Hakkı Nedir?
Marka hakkı, bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğerlerinden ayırmaya yarayan işaretler üzerinde sağlanan münhasır bir haktır. Türk hukukunda marka hakkı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) ile korunmaktadır. SMK m.7 gereğince, marka tescil edildiği anda korunmaya başlar ve sahibine o markayı kullanma ve başkalarının kullanımını engelleme yetkisi verir.
2. Sosyal Medyada Marka Kullanımı ve İhlal Türleri
Sosyal medyada marka ihlali şu şekillerde gerçekleşebilir:
-
Başkasına ait markanın kullanıcı adı (örneğin Instagram’da @xyzmarka) olarak alınması,
-
Başkasına ait marka ile sahte ürünlerin tanıtılması veya satılması,
-
Markanın logoları ve içerikleri kullanılarak reklam yapılması,
-
Taklit veya yanıltıcı hesaplar üzerinden markayla karıştırılabilir görseller paylaşılması.
Bu tür kullanım halleri, markanın ayırt ediciliğini zayıflatabilir ve haksız kazanç elde edilmesine neden olabilir. Aynı zamanda tüketicinin kafasında karışıklık yaratabilir.
3. Hukuki Dayanaklar
a. Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK)
SMK m.29’a göre; marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında markanın sahibinden izinsiz olarak kullanılması ve ticaret unvanı veya internet alan adı içinde kullanılması da sayılmıştır. Bu bağlamda sosyal medya kullanıcı adları da bu madde kapsamında değerlendirilebilir.
b. Türk Ticaret Kanunu (TTK)
TTK m. 54-56 hükümlerine göre, ticari hayatta haksız rekabet teşkil eden davranışlara karşı dava açılabilir. Sosyal medyada başka bir işletmenin markasını kullanarak kendisini o marka ile bağlantılıymış gibi gösteren kişiler bu hüküm kapsamında sorumlu tutulabilir.
c. Türk Borçlar Kanunu (TBK)
TBK m.49 gereğince haksız fiil sorumluluğu kapsamında, bir kişinin hukuka aykırı eylemi nedeniyle uğradığı zararın tazmini mümkündür.
d. Türk Ceza Kanunu (TCK)
TCK m.157 ve m.158 maddelerinde düzenlenen “dolandırıcılık” suçu da, sosyal medyada başka bir markayı taklit ederek mal/hizmet satan kişiler bakımından gündeme gelebilir.
4. Marka Sahibinin Başvurabileceği Hukuki Yollar
a. İhtarname Gönderimi
İlk adım olarak marka sahibi, izinsiz kullanan kişiye noter aracılığıyla bir ihtarname göndererek, kullanımın derhal durdurulmasını ve doğan zararın giderilmesini talep edebilir.
b. Erişim Engeli ve İçeriğin Kaldırılması
5651 sayılı Kanun uyarınca sosyal medya üzerinden yapılan marka hakkı ihlali için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) veya ilgili Sulh Ceza Hâkimliği’nden içeriğin kaldırılması ve erişim engeli talep edilebilir.
c. Sivil Dava Yolları
Marka sahibi, Sınai Mülkiyet Hukuk Mahkemesi nezdinde;
-
Tecavüzün Tespiti
-
Tecavüzün Men’i
-
Zararın Tazmini
-
İhlale konu içeriklerin toplatılması
-
Hükmün ilanı
gibi taleplerle dava açabilir.
d. Ceza Soruşturması
Durumun ağırlığına göre Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunularak dolandırıcılık, marka hakkına tecavüz gibi suçlar bakımından ceza soruşturması başlatılması talep edilebilir.
5. Kurgusal Örnek Olay: “M Markası vs. K Sosyal Medya Kullanıcısı”
M Tekstil A.Ş., uzun yıllardır faaliyet gösteren ve “M” markasıyla bilinen bir iç giyim üreticisidir. Marka, hem Türkiye’de tescillidir hem de sektörde yüksek bilinirliğe sahiptir. Ancak K adlı bir kullanıcı, sosyal medyada @m_marka kullanıcı adıyla bir hesap açarak, Çin menşeli benzer ürünlerin tanıtımını yapmaya başlamıştır.
M Tekstil A.Ş., bu durumdan haberdar olduktan sonra;
-
Kullanıcıya ihtarname göndermiş, ancak yanıt alamamıştır.
-
Instagram’a başvurarak marka hakkını ihlal eden hesabın kapatılmasını talep etmiştir.
-
Ardından, Sınai Mülkiyet Mahkemesi’ne başvurarak markaya tecavüzün tespiti ve men’i ile tazminat davası açmıştır.
-
Ayrıca BTK’ya başvurarak erişim engeli kararı alınmasını sağlamıştır.
-
Olayın sistematik biçimde yürütüldüğü tespit edilince, savcılığa suç duyurusunda da bulunulmuştur.
Neticede mahkeme, markanın izinsiz kullanıldığını tespit etmiş ve içeriklerin kaldırılmasına, erişimin engellenmesine ve tazminata karar vermiştir.
6. Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
-
Sosyal medya hesaplarının yurtdışı kaynaklı olması nedeniyle erişim engeli kararlarının uygulanmasında gecikmeler olabilir.
-
Platformlar, her zaman hızlı dönüş sağlamaz; marka tescil belgelerinin İngilizce çevirileri gerekebilir.
-
Bazı kullanıcılar markaya benzer adları farklı uzantılarla yeniden açarak eylemlerine devam eder.
Bu nedenlerle marka sahiplerinin hızlı hareket etmesi, delil toplama sürecini iyi yürütmesi ve alanında uzman hukukçularla çalışması önemlidir.
Sonuç
Bir markanın sosyal medyada başkası tarafından izinsiz kullanılması hem marka hakkının ihlali hem de haksız rekabet teşkil eder. Bu durumda marka sahiplerinin ihtarname, içerik kaldırma talepleri, erişim engeli başvuruları ve hukuk/ceza davaları dahil olmak üzere geniş bir yelpazede hukuki yolları vardır. Özellikle dijital mecralarda hakların korunması için hızlı, etkili ve uzman destekli bir hukuki strateji oluşturulması büyük önem taşımaktadır.
Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut