Bankacılık ve Sigorta Alanında Rekabet Sınırlamaları: Finansal Hizmetlerde Serbest Rekabetin Sınırları
1. Giriş
Bankacılık ve sigortacılık sektörleri, ekonominin istikrarı ve toplumun finansal güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Ancak bu alanların yapısı gereği, hem rekabetin korunması hem de finansal sistemin güvenliğinin sağlanması arasında hassas bir denge kurmak gereklidir. Özellikle aynı sektörde faaliyet gösteren bankalar veya sigorta şirketleri arasında örtülü iş birlikleri, fiyat koordinasyonu ve müşteri paylaşımı gibi rekabeti sınırlayıcı uygulamaların görülmesi, bu alanların serbest rekabet ortamını tehdit edebilmektedir.
Bu makalede, finansal hizmetlerde serbest rekabetin sınırları, rekabet hukuku çerçevesinde bankacılık ve sigorta alanlarındaki uygulamalar ile Türk Rekabet Kurumu ve AB içtihatları değerlendirilecektir.
2. Finansal Hizmetlerde Rekabet Hukukunun Önemi
Finansal piyasalar; bilgi asimetrisi, yüksek giriş maliyetleri, regülasyon bağımlılığı ve sistemik risk gibi nedenlerle tam rekabet koşullarından uzaktır. Ancak bu durum, rekabet hukukunun bu sektörde uygulanamayacağı anlamına gelmez. Aksine, finansal kurumların yüksek pazar gücü, koordinasyon yoluyla fiyatları ve ürün koşullarını belirleme riskini artırmaktadır.
📌 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi, sektör ayrımı yapmaksızın rekabeti sınırlayıcı her türlü anlaşmayı yasaklamıştır. Bankacılık ve sigorta gibi sektörlerde dahi bu hükmün uygulanabilirliği kabul edilmiştir.
3. Bankacılık Alanında Rekabet Sınırlamaları
3.1. Faiz ve Komisyon Koordinasyonu
Bankalar arasında zaman zaman kredi faiz oranları, mevduat faizleri, kredi kartı komisyonları gibi kalemlerde örtülü anlaşmalar yoluyla fiyat paralelliği oluşabilmektedir.
📌 Örnek Karar: Rekabet Kurulu’nun 2013/1 sayılı kararı kapsamında 12 büyük banka hakkında “faiz oranı belirleme ve müşteri paylaşımı” yoluyla rekabeti sınırladıkları gerekçesiyle yaklaşık 1,1 milyar TL idari para cezası verilmiştir.
Kurul, bankaların aralarında SMS, e-posta ve toplantılar yoluyla fiyat bilgisi paylaştığını ve bu bilgileri eşgüdüm sağlamak için kullandığını tespit etmiştir.
3.2. Tüketiciye Yansıtılan Yükler
Banka kart ücretleri, hesap işletim bedelleri gibi kalemlerde birlik içinde hareket edilmesi, tüketici refahını azaltmaktadır. Her ne kadar bu kalemler mevzuata dayalı olsa da farklı bankaların benzer fiyatlandırmalar uygulaması, örtülü koordinasyon şüphesi doğurur.
3.3. Kredi Pazarında Müşteri Paylaşımı
Bankaların belirli müşteri gruplarını hedefleyip diğer bankaların rekabet etmemesi yönünde sessiz bir anlaşma içinde olması da rekabet ihlali sayılır. Bu davranış, özellikle KOBİ ve tarım kredileri gibi alanlarda ortaya çıkabilmektedir.
4. Sigorta Alanında Rekabet İhlalleri
Sigorta sektörü, yüksek veri ihtiyacı, risk analizi temelli fiyatlama ve geçmişe dayalı poliçe değerlendirmeleri nedeniyle “koordine hareket etmeye elverişli” bir yapıya sahiptir. Bu özellik, rekabeti sınırlayıcı davranışlara zemin hazırlayabilmektedir.
4.1. Zorunlu Trafik Sigortası Örnekleri
📌 Rekabet Kurulu’nun 2021/6-50 sayılı kararı ile 33 sigorta şirketinin zorunlu trafik sigortasında prim belirleme süreçlerinde birlikte hareket ettikleri, “önceden haber verme”, “birlikte fiyat ayarlama” gibi davranışlarda bulundukları tespit edilmiş ve toplamda 100 milyon TL’yi aşan idari para cezası uygulanmıştır.
4.2. Bilgi Paylaşımı ve Pazar Koordinasyonu
Sigorta şirketlerinin ortak veri havuzlarından (örneğin SBM – Sigorta Bilgi Merkezi) elde ettikleri bilgileri, pazar paylaşımı veya örtülü fiyat koordinasyonu için kullanmaları hâlinde bu da rekabet ihlali anlamına gelebilir. Rekabet Kurumu, bilgi paylaşımının “rekabet dışı amaçla” kullanılıp kullanılmadığını incelemektedir.
4.3. Acentelik Sözleşmeleri ve Bağlılık Uygulamaları
Belli acentelerin yalnızca belirli şirketler için poliçe düzenlemesine izin verilmesi, pazar dışı bırakma (foreclosure) etkisi yaratabilir. Aynı şekilde, yüksek komisyon vaadiyle acentelerin diğer sigorta şirketleriyle çalışmaması teşvik ediliyorsa, bu durum da rekabet ihlali teşkil edebilir.
5. Sektörel Regülasyon ile Rekabet Hukuku İlişkisi
Bankacılık ve sigortacılık sektörleri, SPK, BDDK, TMSF ve Hazine gibi düzenleyici kurumların denetimindedir. Ancak bu durum, Rekabet Kurulu’nun müdahale yetkisini ortadan kaldırmaz.
📌 Danıştay 13. Dairesi, 2020/2853 E., 2021/1775 K. sayılı kararında, “bankacılık sektörü özel regülasyona tâbidir, ancak bu durum rekabet hukukunun uygulanmasına engel değildir” hükmüne yer vermiştir.
Bu yaklaşım, “ikili denetim” ilkesini benimsemekte; sektörel regülasyonların yanında rekabet hukukunun bağımsız bir norm alanı olarak işlev gördüğünü kabul etmektedir.
6. Karşılaştırmalı Hukuk Uygulamaları
6.1. Avrupa Birliği
Avrupa Komisyonu, bankalar arası kartel ve sigorta birlikleri üzerinden gerçekleşen anlaşmaları sert biçimde cezalandırmıştır.
📌 2016 yılında AB Komisyonu, İngiltere merkezli sigorta brokerlarının reasürans poliçelerinde fiyat koordinasyonu yaptığı gerekçesiyle ağır yaptırımlar uygulamıştır.
Ayrıca AB, sigorta sektöründe “bilgi değişiminin” sınırlarını çizmek amacıyla Sektörel Kılavuzlar yayımlamaktadır.
6.2. Amerika Birleşik Devletleri
ABD Antitröst Hukuku, finansal hizmetlerdeki bilgi paylaşımını “rekabet sınırlayıcı anlaşma” (per se unlawful agreement) olarak kabul edebilir. Özellikle LIBOR skandalı sonrası birçok global banka hakkında milyonlarca dolarlık ceza kararları verilmiştir.
7. Güncel Sorunlar ve Hukuki Çözüm Önerileri
7.1. Algoritmik Fiyatlama ve Risk Skorlama
Yapay zekâ destekli fiyatlama sistemleri, sigorta ve bankacılıkta hızla yayılmaktadır. Bu sistemlerin benzer algoritmalardan türemesi hâlinde örtülü eşgüdüm ortaya çıkabilir. Rekabet Kurumu, algoritmaların denetlenebilirliğini ve açıklanabilirliğini artıracak düzenlemelere yönelmelidir.
7.2. Veri Paylaşımı – İş Birliği Ayrımı
Sigorta ve bankacılıkta bilgi paylaşımı çoğu zaman sistemsel gereklilikten kaynaklansa da, bu paylaşımlar pazarın koordinasyonu için kullanıldığında ihlal oluşur. Rekabet Kurumu, “amaç” ve “etki” analizine dayalı daha teknik denetim mekanizmaları geliştirmelidir.
7.3. Uyum Programları
Bankalar ve sigorta şirketleri için özel rekabet uyum programları, sektörel eğitici kılavuzlar ve davranış kodları yayımlanmalıdır. Bu çerçevede sektöre özgü rekabet bilinci inşa edilmelidir.
8. Sonuç
Bankacılık ve sigorta sektörlerinde serbest rekabet, hem hizmet kalitesi hem de finansal kapsayıcılık açısından vazgeçilmezdir. Ancak bu sektörlerin doğası gereği rekabete en açık alanlardan biri değil, aksine rekabetin en sık gölgelendiği alanlardan biri olduğunu görmek gerekir.
Rekabet Kurumu, finansal hizmet sağlayıcılar arasında gerçekleşebilecek bilgi paylaşımı, fiyat eşgüdümü, müşteri sınırlaması gibi uygulamalara karşı daha teknik, sektörel bilgiye dayalı ve algoritmik denetimi kapsayan bir yaklaşım benimsemelidir.
Vatandaş açısından baktığımızda ise; şeffaf, erişilebilir ve rekabetçi finansal hizmetler, yalnızca tüketici hakkı değil, ekonomik adaletin de temelidir.