Single Blog Title

This is a single blog caption

Arkadaş İçin Kefil Olarak Senet İmzalamak: Kefil mi Avalist mi? Sorumluluk Sınırları Neler?

Günlük hayatta en tehlikeli cümlelerden biri şudur:
“Abi merak etme, bir şey olmaz; sen sadece imza at, kefil gibi düşün.”

Arkadaşınıza, akrabanıza, iş ortaklarınıza destek olmak isterken bir bononun veya çekin üzerine attığınız tek imza; sizi asıl borçlu kadar hatta ondan daha zor durumda bırakabilir. Çünkü uygulamada çoğu kişi, “kefil” olduğunu sanırken hukuken aslında “avalist” sıfatını kazanmakta; kefalet ve aval arasındaki farkları bilmediği için de sorumluluğunu hafife almaktadır.

Bu yazıda;

  • Arkadaş için senet (özellikle bono) imzalarken kefil misiniz, avalist mi,

  • Kefalet ile aval arasındaki temel farklar neler,

  • Hangi hallerde eş rızası, azami tutar ve süre şartı aranır,

  • Kefil ve avalistin sorumluluk sınırları ile rücu hakkı nasıl işler,

bunları hukuki bir dille, ama anlaşılır şekilde ele alacağız.


1. Senet İmzalamak Ne Anlama Geliyor? (Temel Ayrım)

Gündelik dilde “senede imza attım” denince tek bir şey yapıldığı sanılır; oysa hukuken çok farklı ihtimaller vardır. Özellikle bonoda:

  • Senedi düzenleyen kişi (keşideci) → Asıl borçlu,

  • Lehtar → Paranın ödeneceği kişi,

  • Ciro edenler → Senedi devredenler,

  • Aval veren → Kambiyo senedinde bir borçlunun borcunu garanti eden kişi,

olarak farklı roller vardır.

Arkadaşınızın borcunu güvenceye almak için imza attığınızda siz:

  • Ya TBK anlamında kefil olmuşsunuzdur,

  • Ya da kambiyo hukuku anlamında avalist olmuşsunuzdur.

Bu ikisinin hukuki rejimi, sorumluluk kapsamı ve hatta eş rızası şartı bile birbirinden farklıdır.


2. Kefil Nedir? Kefalet Sözleşmesinin Özellikleri

Kefalet, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen, bir başkasının borcunu güvence altına alan kişisel teminat sözleşmesidir.

2.1. Kefaletin Temel Nitelikleri

  • Fer’i borçtur: Asıl borç varsa kefalet de vardır, asıl borç sona ererse kural olarak kefalet de biter.

  • Yazılı şekil şartı vardır: Belirli unsurlar (azami tutar, tarih, kefilin el yazısıyla yazacağı bazı ibareler vb.) aranır.

  • Eşin rızası gerekir (çoğu durumda): Evli bir kişinin, önemli miktarda kefalet altına girmesi için eş rızası ciddi öneme sahiptir (istisnalar hariç).

  • Sınırlandırılabilir: Kefil, hangi tutara, ne zamana kadar ve hangi borç için sorumlu olacağını sözleşmede belirleyebilir.

2.2. Kefilin Sorumluluğu Nasıl İşler?

Kefil;

  • Asıl borçlu borcunu ödemezse,

  • Sözleşmede belirlenen sınırlar içinde,

  • Alacaklıya karşı ödeme yapmakla yükümlüdür.

Kefalet türüne göre (adi kefalet, müteselsil kefalet vb.) alacaklının doğrudan kefile gidip gidemeyeceği değişebilir. Ancak özünde kefil; “borçlu ödemezse ben öderim” demektedir.

Kefaletin en önemli avantajı, kanunun kefil lehine koyduğu koruma hükümleridir:

  • Eş rızası aranması,

  • Azami tutarın yazılı olarak belirtilmesi zorunluluğu,

  • Bazı defilerin alacaklıya karşı ileri sürülebilmesi,

gibi unsurlar kefili bir miktar korur.


3. Aval Nedir? Kambiyo Senetlerinde Avalist Olmak

Aval, kambiyo senetlerinde (özellikle bono ve poliçede) karşımıza çıkan bir teminat türüdür. Bir anlamda “kambiyo hukukuna özgü kefalet” gibi görünse de, klasik kefaletten çok daha sert ve borçlu aleyhine sonuç doğuran bir yapıya sahiptir.

3.1. Avalin Temel Özellikleri

  • Aval, belirli bir borçlu lehine verilir (keşideci, ciranta vb.).

  • Aval veren kişi, senedin ön yüzüne veya bazen arkasına imza atarak; “bu kişinin borcunu ben de üstleniyorum” demektedir.

  • Aval borcu, çoğu kez asıl borçtan bağımsız ve müteselsil nitelikte değerlendirilir.

  • Avalist, çekilen bono bedeli, faiz, protesto masrafları gibi kalemler yönünden çoğu zaman asıl borçlu kadar sorumludur.

3.2. Avalin Kefaletten En Önemli Farkları

  • Eş rızası aranması kefalete göre çok daha tartışmalıdır; avalde kefalet hükümlerinin doğrudan uygulanmaması görüşü ağır basar.

  • Aval, kambiyo hukukuna tabi olduğundan, daha sıkı ve hızlı icra takibi imkânına yol açar.

  • Klasik kefalette göz önüne alınan “işçinin korunması, eşin korunması” gibi düşünceler avalde çok daha sınırlı uygulanır.

Sonuç: Arkadaşınızın bonosu üzerine attığınız imza, çoğu kez sizi avalist konumuna getirir ve kefile göre daha ağır bir sorumlulukla karşı karşıya kalırsınız.


4. Arkadaş İçin Senet İmzalanırken Hangi Hallerde Kefil, Hangi Hallerde Aval Olursunuz?

Bu noktada en kritik soru şudur:

“Ben arkadaşım için senede imza attım, kefil olmak istemiştim. Ama mahkeme beni avalist sayabilir mi?”

Ne yazık ki evet, bu risk ciddi şekilde vardır. Çünkü senet üzerindeki imzanın yeri ve şekli, sorumluluğun niteliğini belirlemede çok önemlidir.

4.1. Senedin Ön Yüzüne Sadece İmza Atarsanız

Bononun ön yüzünde asıl borçlunun imzası dışında, bir de sizin imzanız varsa ve yanına açıkça “kefil”, “kefalet içindir” gibi bir ibare yazılmamışsa;

  • Uygulamada bu imza çoğu kez aval imzası olarak yorumlanır.

  • Siz, kendinizi “kefil” sanıyor olsanız bile, hukuken avalist sayılabilirsiniz.

Bu durumda:

  • Kambiyo senedine özgü takipte, asıl borçlu ile birlikte siz de doğrudan takibe uğrayabilirsiniz.

  • Eş rızası, kefaletin korunması gibi hükümlerden yararlanmanız oldukça sınırlıdır.

4.2. Arka Yüze “Kefil” İbaresini Yazarak İmza Atarsanız

Bazı durumlarda senedin arka yüzüne şu tarz notlar düşülür:

  • “Şu kişinin kefiliyim”,

  • “Kefil olarak imzalıyorum”,

  • “Kefaletim şu tutarla sınırlıdır” gibi.

Bu durumda niyetiniz kefil olmak olsa da, senedin niteliği gereği bu imza yine aval olarak yorumlanabilir. Çünkü kambiyo hukukunda, senet üzerindeki imza, çoğu kez aval hükümlerini tetikler.

Pratikte güvenli olan, senetlerden tamamen uzak durmak ve kefalet ilişkisini ayrı bir kefalet sözleşmesi ile düzenlemektir. Senet üzerinde atılan her imza, “ben sadece kefilim” demenize rağmen aval riskini canlı tutar.


5. Kefil ile Avalistin Sorumluluk Sınırları Nasıl Farklı?

5.1. Kefilin Sorumluluk Sınırı

Kefalet sözleşmesinde:

  • Kefilin sorumlu olacağı azami tutar belirtilmelidir.

  • Tarih, kefalet türü, varsa süre ve şartlar sözleşmede açık olmalıdır.

  • Birçok durumda kefilin, borçluya ait defileri alacaklıya karşı ileri sürme imkânı vardır.

Kefil, çoğu kez:

  • Belirli miktarla,

  • Belirli süreyle,

  • Belirli borç için sorumlu tutulur.

Bu sınırlar, kefilin hem alacaklıya hem borçluya karşı konumunu belirler.

5.2. Avalistin Sorumluluk Sınırı

Avalde ise:

  • Senet bedeli ne ise, avalistin sorumluluğunun üst sınırı da çoğu kez odur.

  • Senet faize, masraflara, protesto giderlerine konu olduğunda, avalist de bu kalemlerden birlikte sorumlu olabilir.

  • Avalistin sorumluluğu, şekil olarak senetle çizildiği için, “ben aslında daha azına kefil olmuştum” iddiası pratikte son derece zordur.

Yani, kefalette koruyucu hükümler varken, avalde kambiyo hukukunun sertliği baskındır.


6. Kefil ve Avalistin Defi ve Rücu Hakları

6.1. Kefilin Defileri

Kefil, alacaklıya karşı çoğu zaman şu savunmaları yapabilir:

  • Asıl borç hiç doğmamıştır veya sona ermiştir,

  • Borcun tutarı yanlış hesaplanmıştır,

  • Alacaklı, borçlunun borcu ödeyebileceği bir durumda iken makul olmayan davranışlarda bulunmuştur (kusurlu davranış),

  • Kefalet süresi dolmuştur, azami tutar aşılmıştır.

Kefil, ödeme yaptıktan sonra borçluya rücu eder; yani “ben senin yerine ödedim, şimdi sen bana öde” diyebilir.

6.2. Avalistin Defileri

Avalist ise kambiyo hukukunun doğası gereği, alacaklıya karşı daha sınırlı savunma imkânına sahiptir:

  • Senedin şeklen geçersizliğine ilişkin itirazlar,

  • Kendi imzasına ilişkin sahtecilik iddiaları,

  • Zamanaşımı gibi kambiyo hukukuna özgü defiler gündeme gelebilir.

Buna karşılık, çoğu durumda temel borç ilişkisine dair defiler, avalisti alacaklıya karşı korumakta yetersiz kalır. Avalist de ödeme yaptıktan sonra borçluya rücu eder; ama borçlunun malvarlığı yoksa, bu hak pratikte kâğıt üzerinde kalabilir.


7. Arkadaş İçin Senet İmzalamadan Önce Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Arkadaşlık, akrabalık veya “ortak iş yapma” motivasyonuyla senede imza atmadan önce şu soruları sormak hayatîdir:

  1. Bu borcu, kendi borcum gibi ödemeye hazır mıyım?

    • Cevap “hayır” ise senede imza atmak gerçekçi değildir.

  2. İmzamın kefalet mi, aval mi doğuracağını biliyor muyum?

    • Bononun, çekin neresine imza attığınızı; bu imzanın sizi kambiyo borçlusu yapıp yapmadığını mutlaka anlamalısınız.

  3. Azami sorumluluk tutarı açıkça yazılmış mı?

    • Özellikle kefalet sözleşmesi düzenleniyorsa, hangi miktara kadar ve ne zamana kadar sorumlu olduğunuz net olmalıdır.

  4. Eş rızası gerekip gerekmediğinin farkında mıyım?

    • Evli iseniz, yüksek meblağlı kefalet ilişkilerinde eş rızasının aranabileceğini göz ardı etmeyin.

  5. Borçlunun ödeme gücü gerçekçi mi?

    • Zaten ağır borç yükü taşıyan, geliri düzensiz, mali durumu kötü bir arkadaş için senet imzalamak, ileride doğrudan sizin cüzdanınıza yansıyabilir.


8. Sonuç: “Sadece İmza” Diye Bir Şey Yok; Kefil mi Avalist mi Olduğunuzu Bilmeden İmza Atmayın

Arkadaş, akraba veya iş ortağı için senet imzalamak; “ufak bir destek” değil, çoğu zaman tüm borcu üstünüze almak anlamına gelir.

  • Klasik anlamda kefil olduğunuzu düşünseniz bile, senet üzerindeki imzanız sizi çoğu kez avalist konumuna getirir.

  • Kefalette dahi sorumluluk sınırları ciddi olmakla birlikte, avalde kambiyo hukuku devreye girer ve iş, hızlı icra takibiyle malvarlığınızın hedef alınmasına kadar gider.

  • Ödeme yaptıktan sonra borçluya rücu hakkınız vardır; fakat borçlunun zaten ödeme gücü yoksa, bu hak çoğu kez teoride kalır.

Bu nedenle;

  • “Senetlere imza atmam, kefalet ilişkisini de ancak neye imza attığımı tam anlarsam kabul ederim” yaklaşımı,

  • Hem kişisel mali güvenliğiniz hem de ailenizin geleceği açısından en sağlıklı tutumdur.

Unutmayın: Senetteki tek imza, bir arkadaşlık jesti değil; bazen bir ömür boyu sürebilecek ekonomik sorumluluk demektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button