Amerika’da Şirket Kuran Türk Yatırımcının Çifte Vergilendirme Sorunu ve Çözüm Yolları
Günümüzde birçok Türk girişimci ve yatırımcı, küresel ticaretin merkezi konumundaki Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) şirket kurarak iş hacmini artırmakta, markasını uluslararası alana taşımakta ve ABD piyasasındaki büyük tüketici potansiyelinden yararlanmaktadır. Ancak, bu sürecin yalnızca ticari değil, aynı zamanda ciddi vergi boyutları vardır. Özellikle Türkiye’de mukim bir gerçek ya da tüzel kişinin ABD’de gelir elde etmesi, çifte vergilendirme sorununu doğurur.
Bu makalede, Türk vatandaşlarının ABD’de şirket kurması hâlinde hangi vergi yükümlülüklerinin doğduğu, çifte vergilendirme risklerinin nasıl önlenebileceği, Türkiye ile ABD arasındaki vergi anlaşmasının kapsamı, 2025 yılı itibarıyla yürürlükte olan uluslararası ve iç hukuk kuralları çerçevesinde detaylı şekilde ele alınacaktır.
1. Çifte Vergilendirme Sorunu Nedir?
Çifte vergilendirme, bir kişinin aynı gelir üzerinden birden fazla ülkede vergi ödemek zorunda kalması durumudur.
Örnek:
ABD’de şirket kuran bir Türk yatırımcı, bu şirketten gelir elde ettiğinde:
-
Bu gelir, ABD’de kaynakta vergilendirilir
-
Aynı yatırımcı, Türkiye’de de tam mükellef olduğu için bu gelir üzerinden Türkiye’de de vergi ödemek zorunda kalabilir
Bu durumda, aynı kazanç hem Türkiye’de hem ABD’de vergilendirilmiş olur. Bu sorunun çözümünde uluslararası vergi anlaşmaları devreye girer.
2. Hukuki Dayanak: Türkiye – ABD Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması
Türkiye ile ABD arasında, 3 Mart 1996 tarihinde yürürlüğe giren ve halen geçerli olan bir “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” (Double Taxation Convention) mevcuttur.
Anlaşmanın Temel Amaçları:
-
Aynı gelir üzerinden mükerrer vergilendirmeyi engellemek
-
Yatırımcıya vergisel güvenlik sağlamak
-
Her iki devletin vergi alma hakkını adil şekilde düzenlemek
-
Bilgi değişimi ve vergi kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği sağlamak
🧾 3. ABD’de Şirket Kurmanın Vergisel Sonuçları
ABD’de kurulan şirketin türüne göre farklı vergi yükümlülükleri doğar:
A. LLC (Limited Liability Company)
-
Tek kişilik LLC’ler “pass-through entity” olarak değerlendirilir
-
Şirketin geliri, doğrudan sahibinin kişisel gelir vergisine tabidir
-
ABD’de Federal Gelir Vergisi (IRS tarafından) uygulanır
-
Ayrıca eyalete göre eyalet gelir vergisi ve satış vergisi olabilir
B. Corporation (Inc. / C-Corp)
-
Şirketin kendisi ayrı bir vergi mükellefidir
-
%21 oranında federal kurumlar vergisi uygulanır (2025)
-
Temettü ödemeleri varsa, hissedarlar da ikinci kez vergilendirilir (çifte vergilendirme riski artar)
4. Türkiye Açısından Vergisel Durum
Türk Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ve Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) uyarınca:
-
Türkiye’de tam mükellef olan gerçek kişiler (örneğin şirket sahibi yatırımcı) dünya çapında gelirleri üzerinden beyanname vermekle yükümlüdür
-
ABD’deki şirketin gelirinden elde edilen kâr payları, menkul sermaye iradı olarak Türkiye’de beyan edilmelidir
-
Ancak ÇVÖA kapsamında, ABD’de ödenen vergi Türkiye’de vergi kredisi yoluyla indirilebilir
📌 Önemli:
Yatırımcının Türkiye’deki vergilendirme sürecini doğru yürütmemesi, hem cezai yaptırım hem de mükerrer vergilendirme riskini artırır.
5. Vergisel Koruma Mekanizmaları ve Çözüm Yolları
1. Vergi Kredisi Yöntemi (Tax Credit Method)
Türk mükellef, ABD’de ödediği vergiyi Türkiye’de ödeyeceği vergiden düşebilir (GVK m.123).
Örnek:
ABD’de 100.000 USD gelir elde edildi, 25.000 USD vergi ödendi. Türkiye’de bu gelirden dolayı doğan vergi yükümlülüğü 30.000 TL ise, 25.000 TL’si mahsup edilir, kalan 5.000 TL Türkiye’de ödenir.
2. İstisna Yöntemi (Exemption Method)
Anlaşmanın bazı hükümlerine göre, bazı gelirler yalnızca bir ülkede vergilendirilebilir. Örneğin:
-
Gayrimenkul gelirleri, bulunduğu ülkede vergilendirilir
-
Sabit iş yeri olmaksızın elde edilen ticari kazançlar, yalnızca mükellefin mukim olduğu ülkede vergilendirilebilir
3. Yapılandırılmış Ortaklıklar ve Vergi Planlaması
-
Holding şirketi kurulabilir
-
ABD şirketi, Türkiye’de kurulu bir şirketin iştiraki olarak yapılandırılabilir
-
Transfer fiyatlandırması politikaları uygulanabilir
Not: Tüm bu planlamalar için hem Türk vergi hukuku hem de IRS kodları dikkate alınmalıdır.
6. Riskler ve Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki Hususlar
1. Vergi Beyanının Yapılmaması
-
Türkiye’de gelir beyan edilmezse, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi uygulanır
-
ABD’de beyan yapılmazsa, IRS tarafından cezai işlem ve banka hesaplarına el koyma riski doğar
2. FATCA Bildirimi
ABD, FATCA (Foreign Account Tax Compliance Act) kapsamında, ABD vatandaşlarının ve ABD kaynaklı geliri olan yabancıların banka hesaplarını takip etmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren bazı bankalar bu kapsamda ABD’ye bilgi vermekle yükümlüdür.
3. Çifte Mukimlik Durumu
Eğer yatırımcı hem Türkiye’de hem ABD’de vergisel mukim sayılırsa (örneğin ABD’de 183 gün kuralı aşılmışsa), hangi devletin mukim olarak kabul edileceği ÇVÖA’nın bağlama kurallarına göre belirlenir.
7. Uygulamada Avukat ve Mali Müşavir Rolü
-
ABD’de kurulan şirketin vergi statüsünün doğru yapılandırılması,
-
Türkiye ile ABD arasındaki bilgi alışverişi süreçlerinin izlenmesi,
-
Beyanname ve belgelerin çift taraflı uyum içinde hazırlanması,
-
IRS ve GİB ile doğrudan iletişim süreçlerinin yürütülmesi,
yatırımcının uzun vadeli sorunlarla karşılaşmaması için kritik önemdedir.
8. Uygulamalı Örnek Senaryo (Basitleştirilmiş)
Ali Bey, Türkiye’de mukim bir iş insanıdır. Florida’da bir LLC kurmuş ve yıllık 200.000 USD net gelir elde etmiştir. ABD’de %20 oranında vergi ödemiştir.
Türkiye’de beyanı nasıl yapılmalıdır?
-
200.000 USD gelir, TL’ye çevrilerek menkul sermaye iradı olarak beyan edilir
-
ABD’de ödediği vergi (40.000 USD) Türkiye’de vergi kredisi olarak düşülür
-
Türkiye’de ödenecek vergi, toplam yükümlülükten mahsup edilen kısım dışında kalan tutardır
9. Türkiye – ABD ÇVÖA’dan Yararlanmak İçin Gereken Belgeler
-
ABD vergi makbuzu / IRS belgeleri
-
ABD’de ödenen verginin türü ve oranı
-
Türkiye vergi dairesine hitaben hazırlanmış çifte vergilendirme açıklama yazısı
-
Mukimlik belgesi (Certificate of Residence)
Sonuç:
ABD’de şirket kurmak, Türk yatırımcıya global pazarlara açılma ve uluslararası düzeyde büyüme fırsatı sunsa da, bu girişim aynı zamanda çifte vergilendirme riski, uluslararası bilgi paylaşımı, vergi cezaları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle;
-
Vergi anlaşmalarına hakim olunmalı
-
Beyan ve bildirim yükümlülükleri iki ülkede de eksiksiz yerine getirilmelidir
-
Profesyonel danışmanlık hizmeti alınmalıdır
Bu doğrultuda doğru yapılandırılmış bir yatırım planı, Türk yatırımcının hem kazancını korumasını hem de hukuki güvenliğini sağlamasını mümkün kılar.