Single Blog Title

This is a single blog caption

HAKSIZ FİİL NEDİR? UNSURLARI, SORUMLULUK TÜRLERİ VE TAZMİNAT DAVASI ZAMANAŞIMI

Haksız Fiil Sorumluluğu:

Haksız fiil; bir kişinin, hukuka aykırı bir davranışla diğer kişilere maddi veya manevi olarak zarar vermesidir. Bu zarar; kişinin, kasıtlı veya kusurlu davranışlarından dolayı meydana gelebilir ve haksız fiil sorumluluğunu doğurur. Haksız fiilden söz edebilmemiz için davranışın hukuka aykırı olması gerekir. Yani zarar veren davranışın kanunun emredici hükümlerine aykırı olması gerekir. Haksız fiil sebebiyle maddi veya manevi bir zarar meydana gelmelidir. Meydana gelen zarar ile haksız fiil arasında bir neden sonuç ilişkisi bulunmalıdır ve bu ilişki ispatlanmalıdır. Haksız fiil sorumluluğu genellikle kusur temeline dayalıdır. Kusur kasten veya dikkatsizlikten dolayı meydana gelebilir. Ancak bazı durumlarda kusursuz sorumluluk da var olabilir.

Haksız Fiilin Unsurları

  1. Fiil: Haksız fiil, bir kişinin yaptığı veya yapmadığı bir eylemle ortaya çıkar. Bu fiil aktif bir davranış olabileceği gibi, yapılması gereken bir şeyin yapılmaması (ihmal) durumu da olabilir.
  2. Hukuka Aykırılık: Fiil, hukuka aykırı olmalıdır. Hukuka aykırılık, bir fiilin mevcut hukuk düzenine aykırı olması demektir. Yani, fiilin kanunlar, örf ve adet kuralları veya toplumun genel kabul görmüş ahlaki normlarına aykırı olması gerekir. Hukuka uygunluk nedenleri (meşru müdafaa, kanun hükmü, rıza gibi) bu durumu ortadan kaldırabilir.
  3. Zarar: Haksız fiil sonucu, mağdur olan kişi bir zarara uğramış olmalıdır. Zarar maddi veya manevi olabilir. Maddi zarar, malvarlığında meydana gelen eksilmeleri ifade ederken, manevi zarar, kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu duyulan elem, ıstırap veya onur kırıcı durumları ifade eder.
  4. Nedensellik Bağı: Fiil ile zarar arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani, fiilin zararın meydana gelmesinde doğrudan etkisi olması gerekir. Eğer zarar, fiilin bir sonucu değilse, nedensellik bağı kurulamaz.
  5. Kusur: Haksız fiil, kusura dayanmalıdır. Kusur, fiilin kasten veya ihmal suretiyle gerçekleştirilmiş olmasını ifade eder. Ancak bazı durumlarda, kusursuz sorumluluk halleri de söz konusu olabilir (örneğin, tehlikeli faaliyetlerde bulunanların sorumluluğu).

 

Haksız Fiil Sorumluluk Türleri:

Kusurlu Sorumluluk: Kusurlu sorumluluk, bir kişinin zarar verme eylemini kasıtlı veya dikkatsiz bir şekilde gerçekleştirmesi durumunda ortaya çıkar. Kast; zarara sebebiyet veren kişinin, zararın doğmasını amaçlayarak ya da zararın doğacağını bilerek hareket etmesidir. Dikkatsizlik ise kişinin, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek zararın doğmasına sebep olmasıdır. Kusurlu sorumluluğun varlığı halinde zarar gören kişi, zararının tamamının karşılanmasını zarar verenden talep edebilir.

Kusursuz Sorumluluk: Kusursuz sorumluluk; kişinin, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmasa da sorumlu tutulmasıdır. Kanunda belirlenmiş belli başlı kusursuz sorumluluk halleri vardır:

Hakkaniyet Sorumluluğu: TBK. m. 65’te belirtildiği üzere hukuka aykırı bir fille bir başkasına zarar veren ayırt etme gücü olmayan biri bile olsa hakkaniyet gerektirdiği durumlarda hâkim, zararın kısmen veya tamamen giderilmesine karar verebilir.

Özen Sorumluluğu: Kanun; bazı kişilerin, meydana gelen zararların oluşmasında kusurları olmasa bile gerekli dikkat ve özeni göstermemelerinden dolayı başkalarında maddi veya manevi zararlar meydana gelmemesi amacıyla bu sorumluluk halini düzenlemiştir. Özen sorumluluğunun çeşitleri; adam çalıştıranın, hayvan bulunduranın ve yapı malikinin sorumluluğudur.

Tehlike Sorumluluğu: TBK. m. 70’ten de anlaşılacağı üzere büyük ölçüde tehlike bulunduran bir işletmenin zarara sebebiyet vermesi durumunda, işletme sahibi ve varsa işleten birlikte sorumludurlar.

Haksız Fiilde Tazminat Davası ve Zamanaşımı:

Hukuka aykırı bir fiille zarara uğrayan kişi, malvarlığında meydana gelen azalmaların ve kişisel haklarının ihlali sonucu yaşadığı acıların giderilmesi için tazminat talep edebilir.

  1. Maddi Tazminat Davası:
    • Maddi zarar, zarar görenin malvarlığında meydana gelen eksilme olarak tanımlanır. Bu zarar, örneğin bir trafik kazasında araca verilen zarar, iş kazasında oluşan bedensel zarar veya çevresel faktörlerden kaynaklanan zararlar olabilir.
    • Maddi tazminat, zararın miktarına göre hesaplanır ve zararın tam olarak karşılanması amaçlanır. Hesaplama yapılırken, zarar görenin fiil öncesindeki malvarlığı durumu ve fiil sonrasında meydana gelen eksilme dikkate alınır.
  2. Manevi Tazminat Davası:
    • Manevi zarar, kişilik haklarına yapılan saldırılar sonucu kişinin duyduğu acı, ıstırap, onur kırıcı durumlar gibi maddi olmayan zararları kapsar. Örneğin, kişinin toplum içinde itibarının zedelenmesi veya bir kazada yakın birinin kaybı gibi durumlar manevi zarara örnektir.
    • Manevi tazminat miktarı, zarar görenin çektiği acı ve ıstırabın derecesine göre hâkim tarafından takdir edilir. Bu tazminatın amacı, zarar görenin manevi acısını hafifletmek ve bir tür adalet sağlamak olsa da, parasal bir ölçüye bağlanmak zorundadır.

Haksız Fiilde Zamanaşımı

Haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süreleri önemli bir rol oynar. Türk Borçlar Kanunu, haksız fiillerde zamanaşımı sürelerini belirlemiştir:

  1. Genel Zamanaşımı Süresi:
    • Zarar gören kişi, zararı ve zarar veren kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde tazminat davası açmak zorundadır. Bu süre, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  2. Münhasır Zamanaşımı Süresi:
    • Zarar gören, zararı öğrendiği tarihten bağımsız olarak, her hâlükârda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açmak zorundadır. Bu süre, fiilin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  3. Özel Zamanaşımı Süreleri:
    • Bazı özel hallerde daha farklı zamanaşımı süreleri öngörülmüştür. Örneğin, haksız fiil aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa ve bu suç için öngörülen zamanaşımı süresi daha uzun ise, tazminat davası için bu daha uzun süre uygulanabilir.

Zamanaşımı Süresinin İşleyişi

Zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve failin kim olduğunu öğrenmesiyle başlar. Eğer bu süre içinde dava açılmazsa, zamanaşımı defi ileri sürülebilir ve dava reddedilebilir. Ancak zamanaşımı süresi içinde dava açıldığında, zarar verenin bu süreyi aşmamış olması, davanın esastan incelenmesi için yeterlidir.

Zamanaşımı süresinin kesilmesi veya durması gibi haller de olabilir. Örneğin, zarar verenin zararı kabul etmesi, uzlaşma süreçleri, ya da taraflar arasında dava sürecinin başlaması gibi durumlar zamanaşımı süresinin durmasına veya kesilmesine neden olabilir.

Haksız fiil nedeniyle açılan tazminat davalarında, zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi büyük önem taşır. Zarar görenin, zararı öğrendiği anda dava açma yoluna gitmesi, hak kaybını önlemek açısından önemlidir. Tazminat davalarında hukuki sürecin doğru ve zamanında işletilmesi, zarar görenin zararının giderilmesi için kritik bir rol oynar.

 

Hukuk Öğrenci Stajyeri Nursena İbanoğlu

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button