Single Blog Title

This is a single blog caption

İflas Erteleme Nedir ?

İflasın Ertelenmesinin Tanımı ve Hukuki Niteliği

Borçlarını ödeyemez hale gelen bir işletmenin iflas etmesi yerine, varlığını sürdürerek mali durumunu düzeltmesine olanak tanıyan bir çözüm yolu olarak “iflasın ertelenmesi” kurumu bulunmaktadır. İflasın ertelenmesi, borçlarını ödeyemeyen bir sermaye şirketi veya kooperatif için muhtemel bir iflas kararının, belirli şartların mevcut olması halinde, geçici olarak ertelenerek iflasın önlenmesini amaçlayan bir mekanizmadır. Borca batıklık hali, kanunda özel bir iflas nedeni olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin amacı, alacaklıların daha fazla zarar görmesini engellemek ve korunmalarını sağlamaktır.

İflasın ertelenmesi talebinde bulunabilecek tüzel kişi tacirler anonim şirketler, limited şirketler ve kooperatiflerdir. İflasın ertelenmesi için şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunun düzeltilmesinin mümkün olması gerekmektedir. Ayrıca iflasın ertelenmesi için yetkili mahkeme, borca batık şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. İflasın ertelenmesini talep etme yetkisi ise, şirketi idare ve temsil ile görevlendirilmiş kişiler, tasfiye memurları veya alacaklılara aittir.

İflasın Ertelenmesinin Amacı ve Önemi
İflasın ertelenmesinin amacı konusunda doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Bu görüşler iflasın ertelenmesinin kimin yararına olduğu noktasında yoğunlaşmaktadır. Görüşler arasında farklılıklar olmasına rağmen iflasın ertelenmesi kurumunun genel amacı konusunda ciddi bir fikir ayrılığı bulunmamaktadır. İflasın ertelenmesi kurumunun amacı hakkında dört ana görüş bulunmaktadır:

1. İflasın ertelenmesinin, öncelikle hakkında erteleme kararı verilen şirketin yararına olduğu,
2. İlk planda alacaklıların çıkarının korunduğu,
3. Hem şirketin hem de alacaklıların korunmuş olduğu,
4. Ertelemenin, şirketin devamında menfaati olan herkesin yararına olduğu.

Yargıtay kararlarında da iflasın ertelenmesinin gerek borca batık şirketin, gerek alacaklıların yararına olduğu hususu vurgulanmaktadır.

Borçlarını ödeyemeyen bir şirketin iflas etmeyip faaliyetine devam etmesi, başta şirket ve alacaklıların çıkarı olmak üzere, ilgili pek çok kimsenin menfaatine olacaktır. Özellikle iflasın yıkıcı ve olumsuz sonuçlarının olması, ayrıca pahalı ve çok da tatminkar olmayan bir tasfiye usulü olduğu göz önüne alındığında, iflasın ertelenmesi kurumunun uygun bir araç olarak kullanılması, ekonomik sistemin sağlıklı bir şekilde işlemesine katkı sağlayacak ve alacaklıların kendi çıkarları açısından daha fazla tatmin olmalarını sağlayacaktır.

 İflasın Ertelenmesinin Şartları
**Sermaye şirketi ya da kooperatifin borca batık durumda bulunması:**
6102 sayılı TTK’nın 376. maddesinde iflasın ertelenmesinin düzenlendiği maddede ve üçüncü fıkrasında “borca batıklık” kavramına yer verilmiştir ve bu kavram “aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmemesi” şeklinde tanımlanmıştır.

Borca batıklık durumunun mahkemeye bildirilmesi:
Şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılacak olan borca batıklık bildirimi, iflasın ertelenmesinin talep edilebilmesinin ve buna ilişkin yargılamanın başlayabilmesi için gerekli şekli şartlardan biridir. Mahkemeye yapılan borca batıklık bildiriminin amacı, borca batık olduğu bildirilen şirketin gerçekten borca batık durumda olup olmadığının tespit edilmesidir.

İflasın ertelenmesinin talep edilmesi:
İflasın ertelenmesi talebi, borca batık durumda bulunan bir şirketin iflasının ertelenebilmesi için mahkemeye yöneltilmesi gereken bir beyandır. İflasın ertelenmesi talebi, niteliği gereği yapılması zorunlu değildir fakat iflasın ertelenebilmesi için zorunlu olan şekli şartlardan biridir. İdare ve temsille görevli kişiler ve alacaklılar iflasın ertelenmesini talep etme yetkisine sahiptir. Anonim şirketlerde iflasın ertelenmesi talebi yönetim kuruluna verilmiş bir yetkidir. Alacaklılara da iflasın ertelenmesi talebinde bulunma yetkisi tanınmıştır çünkü iflasın ertelenmesi kurumunun alacaklıların da menfaatine olduğu kabul edilmektedir.

İyileştirme projesinin hazırlanması ve mahkemeye sunulması:
İİK’nın 179. maddesinde, şirketin mali durumunun iyileştirilebilmesi olanağının bulunup bulunmadığının, kanunda belirtilen özelliklere sahip bir iyileştirme projesi çerçevesinde belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca iflasın ertelenmesinin talep edilebilmesi için sadece iyileştirme projesinin değil, bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur. İyileştirme projesinde, mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğu tedbir ve yöntemler açıkça belirtilmelidir. Proje ciddi, inandırıcı ve objektif olmalıdır. İyileştirme projesine dayanak teşkil eden bilgi ve belgeler mahkemeye sunulmalıdır.

Fevkalade mühletten yararlanılmamış olması:
İİK’nın 329/a maddesinin birinci fıkrasına göre, fevkalade mühlet elde eden bir sermaye şirketi veya kooperatif, mühletin bitiminden itibaren bir yıl içinde iflasın ertelenmesine ilişkin hükümlerden yararlanamayacağı gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, iflasın ertelenmesi hükümlerinden yararlanan sermaye şirketi veya kooperatif, erteleme süresinin bitiminden itibaren bir yıl geçmedikçe fevkalade mühlete ilişkin hükümlerden de yararlanamayacaktır.

Erteleme masraflarının yatırılması:
İflasın ertelenmesi olanağından yararlanabilmek ve iflasın ertelenmesine ilişkin yargılamanın yapılabilmesi için talepte bulunan kişi, erteleme masraflarını peşin olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır.

İflasın Ertelenmesi Kararının Verilmesi
Asliye Ticaret Mahkemesi, iflasın ertelenmesi davasına ilişkin karar verirken, önerilen tedbirlerin şirketin borca batıklık durumunu düzeltip düzeltemeyeceğini, mali durumunu iyileştirip iyileştiremeyeceğini, alacaklıların iflasın açılmasına oranla daha az tatmin edilip edilmeyeceklerini inceleyerek bir karara varacaktır. Şirketin borca batıklığının sabit olması ve iyileştirme projesinin gerçekleşebilir kabul edilmesi durumunda, iflasın ertelenmesine karar verilecektir. Borca batıklık sabit olmakla birlikte iyileştirme mümkün görülmezse, iflasın ertelenmesi talebi reddedilecek ve şirketin iflasına karar verilecektir. Erteleme kararı İİK madde 179/b’ye göre en fazla bir yıl için verilecek olup, bu süre kayyımın vereceği raporlar doğrultusunda en fazla dört yıl daha uzatılabilir.

Kararın Şirket Tasarruflarına Etkisi
İflas durumundan farklı olarak, şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesiyle birlikte şirket, malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisini tam olarak sürdürmektedir. Ancak mahkeme, şirket malvarlığının ve alacaklıların menfaatlerinin korunması amacıyla şirketin tasarruf yetkisini kısıtlayabilmektedir. Bu kısıtlamanın, şirket malvarlığı ve alacaklıların korunması amacına uygun nitelikte ve ölçüde olması gerekmektedir.

 Kararın İcra Takiplerine Etkisi
İflasın ertelenmesinin en önemli etkilerinden biri İİK m. 179/b’de düzenlendiği üzere, takiplerin durmasıdır. Bu maddeye göre, amme alacakları da dahil olmak üzere borçluya karşı yeni bir takip yapılamayacağı gibi başlamış olan takipler de duracaktır.

 İflas Davasına Etkisi
Doktrinde iflasın ertelenmesi davasının iflas davası bakımından bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilmiştir. İflasın ertelenmesi davası, iflas kararı verilebilmesine engel bir hukuki durum oluşturacağı için, bu engel kalkmadığı sürece mah

keme iflas kararı veremeyecektir. İflasın ertelenmesi kararının verilmesinden sonra açılacak olan iflas davasına devam edilemeyecek olup aynı zamanda yeni bir iflas davası da açılmamalıdır. İflasın ertelenmesi kararından sonra borca batıklık dışındaki bir nedenle iflas davasının açılabilmesine olanak verilmesi, iflasın ertelenmesi kurumu ile çelişki oluşturacağı için kabul edilmemelidir.

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button