Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖLÜMLÜ VE YARALAMALI TRAFİK KAZALARI

Trafik kazaları, modern dünyanın kaçınılmaz bir gerçeği haline gelmiştir. Her yıl dünya genelinde milyonlarca insan trafik kazaları sonucu hayatını kaybetmekte veya ciddi şekilde yaralanmaktadır. Bu durum, sadece sağlık ve güvenlik açısından değil, aynı zamanda hukuki ve sosyal boyutlarıyla da büyük önem taşımaktadır. Özellikle ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları, mağdurların ve ailelerinin haklarının korunması açısından titiz bir hukuki süreci gerektirmektedir.

Trafik kazaları, kara yollarında motorlu veya motorsuz araçların karıştığı, insan ölümü, yaralanması veya maddi hasarla sonuçlanan olaylar olarak tanımlanabilir. Hukuki açıdan trafik kazaları, ceza hukuku, tazminat hukuku ve sigorta hukuku gibi çeşitli alanlarla ilişkilidir.

 

Ceza Hukuku Boyutu: Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında sürücünün kusurlu davranışı tespit edilirse, bu durum ceza hukukunu ilgilendirir. Trafik kazasına sebebiyet veren kişinin, taksirle öldürme veya yaralama suçlarından yargılanması söz konusu olabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 85. ve 89. maddeleri bu konuda hüküm içermektedir.

Taksirle öldürme

Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksirle yaralama

Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

 

Tazminat Hukuku Boyutu: Trafik kazaları, mağdurların uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini açısından da büyük önem taşır. Bu durumda mağdurlar, sürücüye veya sigorta şirketine karşı tazminat davası açabilirler.

Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve 50. maddeleri bu konuda hüküm içermektedir.

  • TBK Madde 49: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren kişi, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
  • TBK Madde 50: “Bir zarar birden çok kişinin kusuruyla ve hukuka aykırı fiiliyle meydana gelmişse, zarara birlikte sebebiyet verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.”

 

Sigorta Hukuku Boyutu: Trafik kazalarında, zorunlu trafik sigortası ve kasko sigortası gibi sigorta türleri devreye girer. Bu sigortalar, kazazedelerin zararlarının karşılanmasında önemli bir rol oynar.

Hukuki Sorumluluk ve Kusur Tespiti

Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında hukuki sorumluluğun belirlenmesi, kazanın meydana gelme şekline ve tarafların kusur oranlarına bağlıdır. Kusur tespiti, olay yerinde yapılan incelemeler, tanık ifadeleri, güvenlik kamerası kayıtları ve bilirkişi raporları gibi delillerle gerçekleştirilir. Kusur oranları, kazanın meydana geldiği şartlara ve tarafların davranışlarına göre değişkenlik gösterebilir.

Trafik Kazalarında Kusur Türleri:

  1. Taksirle Kusur: Trafik kurallarına aykırı davranışlar sonucunda, istem dışı olarak kazaya sebebiyet verilmesi durumudur. Hız sınırının aşılması, trafik ışıklarına uymama gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilebilir.
  2. Kasıtlı Kusur: Trafik kazasının bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesi durumudur. Bu tür kazalar, ceza hukuku açısından daha ağır yaptırımlarla karşılanabilir.

 

Hukuki Süreçler ve Yargılama

Trafik kazaları sonrası hukuki süreçler, ceza yargılaması ve tazminat davaları olarak iki ana başlıkta incelenebilir.

  1. Ceza Yargılaması: Kazada bir ölüm veya yaralanma söz konusuysa, olay savcılığa intikal eder ve adli soruşturma başlatılır. Savcılık, delillerin toplanması ve kusur tespitinin yapılmasının ardından, sürücü hakkında dava açabilir. Mahkeme, tarafların ifadelerini, bilirkişi raporlarını ve diğer delilleri değerlendirerek kararını verir.
  2. Tazminat Davaları: Kazazede veya yakınları, uğradıkları zararların tazmini için sürücü veya sigorta şirketine karşı tazminat davası açabilirler. Tazminat davalarında, maddi zararlar (tedavi masrafları, iş gücü kaybı, araç hasarı vb.) ve manevi zararlar (acı, elem, keder) dikkate alınır. Türk Borçlar Kanunu’na göre, zarar gören taraflar bu tür tazminat taleplerinde bulunabilirler.

Sigorta Şirketlerinin Rolü

Trafik kazalarında sigorta şirketleri, mağdurların zararlarının karşılanmasında önemli bir rol oynar. Türkiye’de zorunlu trafik sigortası, her araç sahibinin yaptırması gereken bir sigorta türüdür ve kazalarda üçüncü kişilere verilen zararların belirli bir kısmını karşılar. Bunun yanı sıra, isteğe bağlı olarak yaptırılan kasko sigortası da, araç sahibinin kendi zararlarını karşılamada etkilidir.

 

Zorunlu Trafik Sigortası:

Zorunlu trafik sigortası, kazada kusurlu bulunan sürücünün üçüncü kişilere verdiği zararları karşılar. Sigorta şirketi, poliçede belirtilen limitler dahilinde maddi ve bedeni zararları tazmin eder. Ancak, sigorta teminatının aşılması durumunda, zarar gören taraflar doğrudan kusurlu sürücüye başvurabilirler.

 

Kasko Sigortası:

Kasko sigortası ise, araç sahibinin kendi aracında meydana gelen zararları karşılar. Kasko poliçeleri, kazanın türüne, aracın değerine ve sigorta şirketinin sunduğu teminatlara göre değişiklik gösterebilir. Kasko sigortası, araç sahibine geniş kapsamlı bir koruma sağlar ve çoğu zaman zorunlu trafik sigortasının yetersiz kaldığı durumlarda devreye girer.

  • Yargıtay 12. Ceza Dairesi Kararı: “Trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda, kusur oranlarının tespiti konusunda olay yerinde yapılan bilirkişi incelemeleri ve tanık ifadeleri büyük önem taşımaktadır. Yargıtay, kusur tespiti yapılırken her iki tarafın da olay anındaki hız, trafik kurallarına uyum ve dikkat durumlarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.”
  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Kararı: “Trafik kazası sonucu meydana gelen zararlarda, tazminat miktarının belirlenmesinde zarar görenin ekonomik durumu, iş gücü kaybı ve manevi acıları dikkate alınarak adil bir hesaplama yapılmalıdır. Yargıtay, tazminat davalarında mağdurların zararlarının tam ve eksiksiz olarak karşılanması gerektiğini belirtmektedir.”
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Kararı: “Zorunlu trafik sigortası kapsamındaki zararların tazmini konusunda, sigorta şirketlerinin sorumluluklarının poliçede belirtilen limitlerle sınırlı olduğu, ancak zararların bu limitleri aşması durumunda, ek tazminat taleplerinin doğrudan kazaya sebebiyet veren sürücüye yöneltilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.”

 

17. Hukuk Dairesi         2014/22586 E.  ,  2017/5506 K.

 

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili 27/05/2013 günü saat 22:50 sıralarında Seferihisar -… Karayolunun 62 km’si 850. metresindeki … Gazinosu’nun önünde çift taraflı ölümlü-yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı şirketi sigortalısı sürücüsü … …’ın 35 ZK 897 plakalı otomobil ile 240.8 Promil Alkollü olduğu halde alkolün uyarıcı etkileri altında iken trafiğe çıkıp dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürerek ölümlü-yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebep olduğundan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 48/5 maddesi ile 84.maddesi gereğince asli ve tam kusurlu olduğu sürücü …’ın ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığını, trafik kazası neticesinde davacının eşinin vefat ettiğini beyan ederek, davacının eşinin trafik kazasından dolayı ölümü ile desteğinin yoksun kalmasından doğan 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah ile talebini 70.431,10 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile, 60.729,43 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.111,27 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 15/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Stajyer Öğrenci

Behiye Zeynep Öztürk

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button