Single Blog Title

This is a single blog caption

Küçük İşletmelerin Personelden Teminat Çeki Alması: Hukuken Mümkün mü, İş Kanunu Açısından Sonuçları Neler?

Küçük işletmelerde patron–çalışan ilişkisinin “aile ortamı” havasında yürütüldüğü, ama iş para ve güvenceye gelince işverenlerin personelden “teminat çeki” veya senet istediği çok sık görülür. Özellikle kasayı teslim eden, anahtar taşıyan, tahsilat yapan ya da şirket aracını kullanan personelden, işveren “her ihtimale karşı” çek ya da senet isteyebilmektedir.

Peki işverenin personelden teminat çeki alması hukuken gerçekten mümkün mü? Bu uygulamanın İş Kanunu bakımından sonuçları neler? Çalışan açısından doğuracağı riskler neler ve hangi durumlarda bu çek veya senede dayanarak talepte bulunmak hukuka aykırı sayılabilir?

Bu makalede, küçük işletmelerde teminat çeki uygulamasını; iş hukuku, borçlar hukuku ve icra hukuku açısından ele alıp, hem işveren hem çalışan yönünden doğurduğu sonuçları irdeleyeceğiz.


1. Teminat Çeki Nedir? Personelden Neden İstenir?

Teminat çeki, bir alacağın ya da riskin güvence altına alınması için verilen; normal ticari çekten farklı olarak “asıl borcu ödemek için değil, muhtemel zararları karşılamak amacıyla” düzenlenen çektir.

Küçük işletmelerde işverenler genellikle şu gerekçelerle teminat çeki ister:

  • Çalışan kasadan, tahsilattan, şirket POS’u ya da banka hesabından sorumludur,

  • Şirket aracını kullanır; kaza, ceza, yakıt kötüye kullanımı gibi riskler vardır,

  • İşveren, stok, emtia, altın, döviz, değerli eşya teslim etmiştir,

  • “İşi bırakıp giderse, zarar verirse, müşteri çalarsa” diye çalışanı baskı altında tutmak istenmektedir.

Bu teminat, çoğu kez şöyle alınır:

  • Çek yaprağı ya da senet boş veya kısmen doldurulmuş imzalatılır,

  • “Zaten güveniyoruz, bir şey olmaz, batırırsan kullanırız” denir,

  • İçeriği yazılı bir iş sözleşmesi veya protokolle düzenlenmez,

  • Çalışan işini kaybetme korkusuyla imzalamak zorunda kalır.

Tam da bu nedenle, teminat çeki konusu işçi lehine emredici hükümler içeren İş Kanunu çerçevesinde ciddi tartışmalara yol açmaktadır.


2. İş İlişkisinin Özelliği: Güç Dengesizliği ve Emredici Hükümler

İş hukuku, klasik borçlar hukukundan farklı olarak işçiyi korumaya odaklı bir alandır. Çünkü:

  • Taraflar arasında ekonomik ve hukuki güç dengesi yoktur,

  • İşçi çoğu zaman “imzalamazsam işsiz kalırım” psikolojisindedir,

  • Çalışanın ücret ve temel hakları emredici hükümlere bağlanmıştır.

Bu çerçevede:

  • İş sözleşmeleri, işçi aleyhine daraltıcı kayıtlar içerdiğinde,

  • İşverenin sorumluluklarını işçiye yıkan, ağır cezai şartlar öngören hükümler konduğunda,

  • İşçinin iradesini zayıflatan, aşırı borç altına sokan güvence talepleri gündeme geldiğinde,

hukuk düzeni işçiyi korumaya yönelik yorum yapar ve çoğu zaman bu tür kayıtları geçersiz sayar. Teminat çeki uygulaması da tam bu noktada tartışmalıdır.


3. İşveren Personelden Teminat Çeki Alabilir mi?

3.1. Genel Borçlar Hukuku Açısından

Borçlar hukuku açısından bakıldığında, teminat çekinin veya senedin alınması, şeklen mümkündür. Yani iki taraf serbest iradeleriyle, belirli bir risk için teminat çekine karar verebilir. Ancak bu teorik bakıştır; iş ilişkisi söz konusu olduğunda tablo değişir.

3.2. İş Hukuku Bağlamında Değerlendirme

İş Kanunu ve iş hukuku ilkeleri uyarınca:

  • İşveren, işçinin ücretini güvence altına almak için teminat isteyemez; tam tersine, yasa işçinin alacağını güvence altına alır.

  • İşverenin, kendi yönetim ve denetim görevini yerine getirmeyip, tüm riskleri teminat çekiyle işçiye yıkması iş hukukunun koruyucu yapısıyla bağdaşmaz.

  • İşçinin işi kaybetme korkusuyla imza attığı teminat çeki, çoğu durumda serbest irade ürünü değildir.

Bu nedenle uygulamada, personelden alınan teminat çekleri;

  • İşçinin ücretinden yasa dışı kesinti yapmak için kullanılıyorsa,

  • İşçinin kusuru tartışmalı veya hiç olmadığı halde, her türlü zararın otomatik sorumluluğu bu çeke bağlanmışsa,

  • İşçinin işe girmesinin şartı olarak “zorla” imzalatılıyorsa,

iş hukuku bakışıyla ağır şekilde eleştirilmekte ve çoğu durumda işçi lehine yorumla sınırlandırılmaktadır.


4. Ücret, Tazminat ve Teminat Çeki İlişkisi

4.1. İşçinin Ücretinden Kesinti Yasağı

İş Kanunu’nda ücret;

  • İşçinin ve ailesinin geçimini sağlayan,

  • Kamu düzeni niteliğinde korunan,

  • Haczi ve mahsup edilmesi bile belli oranlarla sınırlandırılmış bir alacaktır.

Bu nedenle:

  • İşveren, tek taraflı iradesiyle “kasada açık var, çekten tahsil ederiz” diyerek işçinin ücretini bertaraf edemez,

  • Disiplin cezası niteliğinde keyfî ücret kesintisi yapması yasaktır (disiplin cezası niteliğindeki kesintilerin de sınırları vardır),

  • Çalışanın alacakları daha sona ermeden, “çek zaten elimde, istediğim zaman tahsil ederim” mantığı hukuken kabul görmez.

Eğer teminat çeki işçinin uğranılan zarardan sorumlu tutulması amacıyla alınmışsa, her somut olayda:

  • Zararın kimin kusurundan kaynaklandığı,

  • İşverenin kendi gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği,

  • Zarar ile işçinin kusuru arasında makul illiyet bağının bulunup bulunmadığı

ayrıca incelenmelidir. Çek, bu tartışmanın üzerini örtüp, hiçbir araştırma yapmadan işçinin üzerine borç yıkma aracı olamaz.

4.2. İşverenin Zarar Tazmini Hakkı Vardır; Ama Sınırları Vardır

Elbette ki işçi, ağır kusuruyla işverene zarar verirse, işverenin bu zararı talep etme hakkı vardır. Ancak:

  • İşveren zararı ispatla yükümlüdür,

  • Kusurun varlığını ve oranını ortaya koymalıdır,

  • Zarar hesaplanmalı, ölçülü bir tazminat istenmelidir.

Teminat çeki, bu süreci atlayıp “çekin tamamını tahsil ettim, konu bitti” şeklinde kullanıldığında; hakkın kötüye kullanılması, işçi aleyhine haksız şart ve aşırı sorumluluk yükleme tartışması gündeme gelir.


5. İş Kanunu Açısından Teminat Çekinin Doğurabileceği Sonuçlar

5.1. İşveren Açısından Riskler

Küçük işletmeler çoğu zaman teminat çekini kendini güvenceye aldığını düşünerek alır; ancak hukuken bu uygulamanın işveren açısından da ciddi riskleri vardır:

  • İşçinin iradesinin sakatlandığı (baskı, tehditle imzalatma) iddia edilirse,

  • Çekin, işçinin temel işçilik alacaklarını bertaraf etmek amacıyla kullanıldığı ispatlanırsa,

  • Çek bedeli, doğan zararla kıyaslandığında fahiş ve ölçüsüz kalıyorsa,

işçi;

  • Haksız takip nedeniyle menfi tespit veya istirdat davası açabilir,

  • İşverenin kötü niyetini ispatlarsa ayrıca kötü niyet tazminatı talep edebilir,

  • İş ilişkisinde baskı ve istismar varsa, haklı fesih iddiasını gündeme getirerek kıdem tazminatı talep edebilir.

Kısacası, teminat çekini düşüncesizce kullanan işveren, beklemediği işçilik alacakları ve tazminat talepleriyle karşılaşabilir.

5.2. İşçi Açısından Riskler

Çalışan yönünden ise teminat çeki imzalamanın riskleri çok daha ağırdır:

  • İşveren, çeki kambiyo senedi olarak icraya koyabilir,

  • Kısa itiraz süreleri nedeniyle işçi süreci kaçırırsa, çek takipte kesinleşebilir,

  • İşçinin banka hesaplarına, maaşına, malvarlığına haciz gelebilir,

  • Çoğu zaman işçi, gerçek zarardan çok daha fazla tutarda borçlu konuma düşer.

Bu nedenle; işçinin, baskı altında dahi olsa teminat çeki imzalamadan önce sonuçlarını ciddi şekilde düşünmesi gerekir.


6. Teminat Çekinin Geçerliliği Nasıl Tartışılabilir?

Personelden alınan teminat çekinin geçerliliği, somut olayın özelliklerine göre şu argümanlarla tartışılabilir:

  1. İrade fesadı:

    • İşçinin işini kaybetme korkusuyla, zorlanarak imza attığı,

    • Tehdit, baskı, aldatma olduğu hallerde; çekin irade sakatlığı nedeniyle geçersizliği ileri sürülebilir.

  2. Aşırı yararlanma:

    • Çek bedeli işçinin kusuruyla doğabilecek muhtemel zarardan çok fazlaysa,

    • İşverenin, işçinin ekonomik zayıflığından ve işsizlik korkusundan yararlandığı iddia edilebilir.

  3. Haksız şart ve işçi aleyhine emredici hükümlere aykırılık:

    • İş sözleşmesi veya ek protokole “her türlü zarardan sınırsız sorumlu olursun, teminat çeki kayıtsız şartsız tahsil edilir” gibi kayıtlar konmuşsa,

    • İşçiyi koruyan emredici hükümlere aykırı bu şartların geçersizliği ileri sürülebilir.

  4. Temel borç ilişkisinin yokluğu veya sona ermesi:

    • Hiç zarar doğmamış, zarar tamamen işverenin kendi hatasından kaynaklanmış ya da sigorta tarafından karşılanmışsa,

    • Artık çekin sebepsiz kaldığı, yani bedelsiz senet olduğu savunulabilir.

Bu savunmalar, kambiyo takibine itiraz/şikâyet aşamasında veya ayrıca açılacak menfi tespit–istirdat davalarında gündeme gelebilir.


7. Küçük İşletmeler İçin Daha Hukuka Uygun Alternatifler

Küçük işletmelerin, gerçekten objektif bazı riskleri güvence altına almak istemesi anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bunun yolu, personelden teminat çeki almak değildir. Daha sağlıklı yöntemler şunlar olabilir:

  • İş sözleşmesinde görev tanımını ve sorumlulukları ayrıntılı yazmak,

  • Kasa, tahsilat, stok teslimlerinde protokol ve zimmet tutanakları düzenlemek,

  • Yüksek riskli işler için (örneğin yüklü nakit taşıma) sigorta veya güvenlik prosedürleri kullanmak,

  • Zararı tamamen işçinin ağır kusurundan kaynaklandığı ispatlandığında, genel hükümler çerçevesinde tazminat davası açmak.

Bu yöntemler, hem daha dürüst ve şeffaf, hem de ileride yargılama süreçlerinde işverenin elini güçlendirir. Teminat çeki ise kısa vadede “rahatlatıcı” görünse de uzun vadede ciddi uyuşmazlık kaynağıdır.


8. Sonuç: Teminat Çeki İş İlişkisini Güvenceye Almaz, Çoğu Zaman Daha da Riskli Hale Getirir

Küçük işletmelerin personelden teminat çeki alması, salt borçlar hukuku penceresinden bakıldığında mümkün görünse de, iş hukukunun koruyucu yapısı ve İş Kanunu’nun emredici hükümleri dikkate alındığında son derece sorunlu bir uygulamadır.

  • İşverenin, denetim ve yönetim yükümlülüklerini bırakıp tüm riskleri teminat çekiyle işçiye yıkması,

  • İşçinin işini kaybetme korkusuyla özgür iradesi olmaksızın çek imzalaması,

  • Ücret ve temel işçilik alacaklarının fiilen teminat çekine “rehin” edilmesi,

hukuken ciddi şekilde tartışılmakta; birçok durumda işçi lehine yorumla sınırlandırılmakta veya geçersiz kabul edilmektedir.

İşveren açısından doğru olan, şeffaf sözleşme, zimmet ve sigorta mekanizmaları ile gerçek zararı ispatlayıp talep etmek; işçi açısından doğru olan ise teminat çeki veya boş senet imzalamadan önce mutlaka hukuki destek almak ve işi kaybetme korkusuyla hayatını ipotek altına sokmamaktır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button