Evlenirken Alınan “Söz Senedi” veya Aile İçi Borçlarda Kullanılan Senetlerin Hukuki Değeri
Aile içinde ve evlilik sürecinde imzalanan senetler, ilk bakışta “zaten aramızda, formalite olsun” gözüyle görülür. Ancak iş hukuka yansıdığında, bu belgeler bazen tam anlamıyla icra takibine dayanak olabilen ciddi alacak senetleri, bazen de hiçbir hukuki sonuç doğurmayan veya sadece ahlaki yükümlülük ifade eden metinler olarak karşımıza çıkar.
Evlenirken alınan “söz senedi”, “mehir senedi”, “çeyiz/ziynet senedi” ya da anne–babanın çocuğuna verdiği borç için düzenlenen aile içi senetlerin hepsi aynı kefeye konulamaz. Bu yazıda, bu tür senetlerin hangi hallerde geçerli, hangi hallerde geçersiz veya sınırlı etkili sayıldığını; temel kavramlar, kanun hükümleri ve uygulama çerçevesinde inceleyeceğiz.
1. Aile İçi ve Evlilikle İlgili Senet Türleri
Uygulamada “söz senedi” dendiğinde aslında farklı belgeler kastedilir:
-
Düğünden önce veya evlilik sırasında; eşlerden birinin diğerine belirli miktar altın, para, ev, araç verme taahhüdü içeren senetler,
-
Düğünde takılacak ziynet eşyaları ve çeyiz listesini içeren bordro veya senetler,
-
“Evlenmezsen/nişanı bozarsan şu kadar para ödersin”, “boşanırsan bedel ödersin” şeklinde cezai şart niteliğinde düzenlenen senetler,
-
Anne–babanın çocuğa, kardeşin kardeşe, kayınvalide–damat vb. arasında verilen borçlar için düzenlenen aile içi borç senetleri.
Bu belgelerin hukuki kaderini belirleyen en önemli unsur, arkasındaki temel borç ilişkisinin niteliği ve bu ilişkinin hukuka, ahlaka ve kamu düzenine uygun olup olmadığıdır.
2. Senedin Hukuki Değeri Ne Demektir?
Bir senedin “hukuki değeri”nden bahsettiğimizde;
-
Mahkemede delil olarak kullanılıp kullanılamayacağını,
-
Bu senede dayanılarak alacak talep edilip edilemeyeceğini,
-
Gerekirse icra takibine konu olup olamayacağını kastederiz.
Bazı senetler, şartları taşıyorsa tam geçerli borç senedi sayılır ve alacaklı bu belgeyle icra takibine gidebilir. Bazıları ise ahlaka aykırı, evlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı veya sırf ahlaki ödev niteliğinde olduğundan;
-
Ya tamamen geçersizdir (hiç hüküm doğurmaz),
-
Ya da yalnızca “ödenmişse geri istenemeyen” türden eksik borç niteliği taşır.
3. Evlenirken Alınan “Söz Senedi”: Hangi Tür Taahhütler Karşımıza Çıkar?
3.1. Mehir Benzeri Senetler
Bazı ailelerde, özellikle nişan ve nikâh sırasında, eşlerden birinin diğerine belirli miktarda altın, para veya taşınmaz vermesi konusunda senet düzenlenir.
Örnek:
-
“A evladıma, evlilikleri devam ettiği sürece veya boşanma halinde B eşine şu kadar çeyrek altın/para ödeyeceğim” şeklindeki senetler.
Bu tür taahhütler, çoğu zaman bağışlama vaadi niteliğinde kabul edilir. Yazılı şekilde yapılmış, taraf iradelerini yansıtan ve hukuka/ahlaka aykırı olmayan mehir benzeri senetler; kural olarak geçerli bir alacak hakkı doğurabilir. Eş veya lehine senet düzenlenen kişi, gerekli şartlar varsa bu senede dayanarak alacağını talep edebilir.
3.2. Çeyiz ve Ziynet Senetleri
Düğünde takılacak ziynetlerin, ev eşyalarının, çeyiz listenin yazıldığı ve taraflarca imzalanan belgeler; özellikle ziynet alacağı ve çeyiz eşyalarının iadesi davalarında yazılı delil niteliği taşır.
Bu belgeler:
-
Hangi eşyaların alındığını,
-
Kimin tarafından getirildiğini,
-
Kime ait olduğunu
ispatta önemli rol oynar. Böylece boşanma halinde “altınlar kimindi?”, “çeyiz kime ait?” tartışmasında mahkemeye rehberlik eder.
3.3. Evlenme veya Boşanmaya Bağlı Cezai Şart Senetleri
Daha problemli grup ise şunlardır:
-
“Evlenmezsen şu kadar tazminat ödersin”,
-
“Nişanı bozarsan şu kadar bedeli ödersin”,
-
“Boşanırsan bana şu kadar para vereceksin” içerikli senetler.
Bu tür senetler, evlenme özgürlüğünü, boşanma hakkını ve kişilerin aile hayatına ilişkin serbest karar verme hakkını baskı altına alabilir. Aşırı ve fahiş cezalar öngören, kişinin hareket serbestisini fiilen ortadan kaldıran senetler çoğu zaman ahlaka ve kamu düzenine aykırı kabul edilir. Bu durumda senet, şeklen doğru düzenlenmiş olsa dahi hükümsüz sayılabilir.
4. Başlık Parası ve Ahlaka Aykırı “Söz Senetleri”
Bazı bölgelerde hâlen “başlık parası” uygulaması görülmekte, bu bedelin ödenmesi için de senet düzenlenebilmektedir. Evlenmenin, bir anlamda “satış–bedel” ilişkisine indirgenmesi niteliğindeki bu uygulama, genel olarak ahlaka ve eşitlik ilkesine aykırı kabul edilir.
Başlık parası için düzenlenen senetlerde:
-
Konu, insan onuru ve evlilik kurumunun niteliğiyle bağdaşmamaktadır,
-
Evlilik bir “satış” sözleşmesi gibi kurgulanmaktadır,
-
Kadının/kocanın aileleri arasında adeta bedel pazarlığı yapılmaktadır.
Bu nedenle, başlık parasına ilişkin senetler çoğu kez geçersiz veya en azından dava yoluyla istenemeyen eksik borç niteliğinde değerlendirilir. Ödenmişse geri istenmesi ayrıca tartışma konusu olabilir; fakat ödenmemiş başlık parasının senede dayanılarak icra takibine konu edilmesi oldukça sorunludur.
5. Aile İçi Borçlarda Kullanılan Senetler: Borç mu, Bağış mı?
Anne–baba–çocuk, kardeşler, kayınpeder–gelin gibi yakın akrabalar arasında para alışverişi oldukça yaygındır. Bazı durumlarda aile büyükleri, verdikleri parayı “borç” olarak görmekte ve ileride sorun çıkmasın diye senet düzenlenmesini istemektedir.
Burada iki temel soru gündeme gelir:
-
Verilen para gerçekten borç mu, yoksa bağış mı?
-
Düzenlenen senet, bu borcu ispat için kullanılabilir mi?
5.1. Karine Olarak Bağış mı, Borç mu?
Aile içi yardımlarda çoğu zaman bağış karinesi gündeme gelir. Ebeveynin çocuğa, kardeşin kardeşe, evlilikte tarafların birbirine yaptığı birçok ödeme, günlük hayat algısında “yardım” veya “destek” olarak görülür.
Ancak;
-
Taraflar açıkça “borçtur, geri ödenecek” iradesiyle hareket etmişse,
-
Bu irade yazılı bir senetle veya mesaj, dekont, sözleşme gibi belgelerle destekleniyorsa,
artık bu ödeme borç ilişkisi olarak kabul edilebilir. Bu durumda aile içi de olsa senet, alacağın ispatında önemli rol oynar.
5.2. Yazılı Senedin Önemi ve İspat
Aile içi ilişkilerde, mahkemeler genellikle ilişkinin özelliğini dikkate alır. Yakın akrabalar arasındaki borç–bağış iddialarında, tanık deliline başvuru konusunda daha esnek olunabilse de, özellikle senetle ispat kuralı hâlâ önemlidir.
Şu ayrımı yapmak gerekir:
-
Senet “kambiyo senedi” (örneğin bono) şeklinde düzenlendiyse, alacaklı doğrudan kambiyo yoluyla icra takibi yapabilir. Borçlu, temel ilişkiye dayanarak savunma yapmak zorunda kalır.
-
Senet sadece “borç ikrarı” veya “ödemeyi taahhüt” içeren adi yazılı belge ise, yine güçlü bir delildir; ancak kambiyo senedi kadar hızlı ve sıkı bir takip imkânı sağlamaz.
Aile içinde bile imzalanmış senet, şekil şartlarına uyulmuşsa tamamen “hiç hükmü yok” sayılamaz. Fakat hâkim, aile bağlarını, ekonomik durumu, taraflar arasındaki dengeyi, senedin düzenleniş amacını birlikte değerlendirecektir.
6. Hangi Senetler Geçersiz veya Sınırlı Etkilidir?
Özetle bazı senetler, hukuken baştan sakat sayılır veya etkisi ciddi şekilde sınırlandırılır:
-
Evlenme özgürlüğünü aşırı derecede sınırlayan cezai şart senetleri:
-
“Evlenmezsen/nişanı bozarsan çok yüksek bedel ödersin” türü,
-
Kişiyi fiilen evlenmeye veya evlenmemeye zorlayan düzenlemeler.
-
-
Boşanma hakkını fiilen ortadan kaldıran senetler:
-
Boşanma halinde, makul sınırları aşan fahiş cezai şartlar,
-
Eşlerden birini evliliği sürdürmeye mahkûm edecek düzeyde ağır bedeller.
-
-
Başlık parası ve insan onuruyla bağdaşmayan taahhütler:
-
Evliliği açıkça “bedel karşılığı” hale getiren,
-
Kadının/erkeğin değeri üzerinden pazarlık içeren senetler.
-
Bu tip senetler ya tamamen hükümsüzdür ya da yalnızca ödenmişse geri istenemeyen nitelikte eksik borç oluşturur. Alacaklı, bu senede dayanarak etkin bir icra takibi yürütmekte veya dava açmakta zorlanır; borçlu güçlü savunma imkânlarına sahiptir.
7. Hangi Senetler Geçerli Sayılabilir?
Buna karşılık, belirli şartları sağlayan bazı aile içi ve evlilikle ilgili senetler, hukuken geçerlidir:
-
Eşler veya aile bireyleri arasında, açıkça borç verme amacıyla düzenlenen borç senetleri,
-
Mehir/altın/para verme taahhüdünü içeren ve hukuka/ahlaka aykırı unsur taşımayan bağışlama vaadi senetleri,
-
Düğünde takılan ziynet ve çeyiz eşyalarını listeleyen, taraflarca imzalanmış çeyiz/ziynet senetleri,
-
Boşanma protokolü çerçevesinde; nafaka, maddi–manevi tazminat veya mal devrini güvence altına almak için düzenlenen, mahkeme onayıyla uyumlu senetler.
Bu senetlerde önemli olan:
-
Temel ilişkinin hukuka ve ahlaka uygun olması,
-
Taraf iradelerinin serbestçe ve baskı altında olmadan oluşması,
-
Senedin içeriğinin açık, anlaşılır ve dengeli olmasıdır.
8. Uyuşmazlık Çıkarsa Ne Olur? (İcra Takibi, İtiraz, Dava)
Eğer bu tür bir senede dayanılarak icra takibi başlatılırsa, borçlu şu yolları değerlendirebilir:
-
Senedin evlenme/boşanma özgürlüğünü sınırlayan, başlık parası niteliğinde veya ahlaka aykırı olduğunu ileri sürerek,
-
Temel borç ilişkisinin hiç doğmadığını, sona erdiğini, ödendiğini ispat etmeye çalışarak,
-
Senedin baskı, korkutma, hile, aşırı yararlanma ile imzalatıldığını iddia ederek.
Bu iddialar;
-
İcra takibine süresinde yapılacak itiraz ve şikâyetlerde,
-
Gerekirse menfi tespit davası (borçlu olmadığının tespiti) veya istirdat davası (haksız ödenen paranın iadesi) ile gündeme getirilebilir.
Ayrıca çok ağır baskı, tehdit, hile veya sistematik istismar söz konusuysa; olayın ceza hukuku boyutu da doğabilir ve dolandırıcılık–tehdit–sahtecilik gibi suçlar bakımından savcılık nezdinde süreç başlatılabilir.
9. Pratik Öneriler: Aile İçi ve Evlilik Sürecinde Senet İmzalarken Nelere Dikkat Etmeli?
-
Aceleyle ve baskı altında senet imzalamayın.
“Zaten aile içindeyiz, ne olacak” düşüncesiyle imzalanan her belge, ileride ciddi uyuşmazlık sebebi olabilir. -
Ne için imza attığınızı mutlaka okuyun.
Başlık parası, evlenmeme/boşanmama karşılığı ceza gibi ifadeler varsa, hukuken sakat bir metne imza atmak üzeresiniz demektir. -
Borç mu, bağış mı netleştirin.
Aile içinde dahi borç veriyorsanız, ileride tartışma çıkmaması için borcun miktarı, ödeme zamanı, faiz olup olmadığı gibi hususları açıkça yazın. -
Çeyiz ve ziynet için listeleyici belgeler düzenleyin.
Eşyaların ve takıların kime ait olduğu yazılı hale getirilirse, boşanma halinde delil sıkıntısı büyük ölçüde azalır. -
Fahiş cezai şartlardan kaçının.
Boşanma halinde ödenecek bedeller, taraflardan birini evliliği istemediği halde sürdürmeye zorlayacak seviyede olmamalıdır. -
Şüpheli gördüğünüz senetlere imza atmadan önce hukuki destek alın.
Sonradan “keşke sorsaydım” dememek için, imzadan önce kısa bir hukuki görüş almak çoğu zaman büyük zararı önler.
Sonuç
Evlenirken alınan “söz senedi” ile aile içi borç senetleri, tek tip belgeler değildir.
-
Kimisi geçerli bir bağışlama vaadi veya borç ikrarı niteliğinde olup alacak hakkını güçlendirir,
-
Kimisi ise evlenme/boşanma özgürlüğünü sınırlayan veya başlık parası gibi ahlaka aykırı unsurlar taşıdığından hukuken geçersizdir.
Önemli olan; her belgede temel ilişkiyi, amacı, tarafların durumunu ve metnin içeriğini birlikte değerlendirmek, aile içi güven duygusunun arkasına sığınarak kişilerden hukuken sakat senetler alınmasına müsaade etmemektir.