Saklı Payın Korunması ve Tenkis Davaları
1. Giriş: Saklı Pay Nedir, Neden Bu Kadar Önemli?
Miras hukuku, yalnızca malvarlığının kime geçeceğini düzenleyen teknik bir alan değildir; aynı zamanda aile içi dengeyi, miras bırakanın (muris) iradesini ve yakınların korunmasını birlikte gözeten karmaşık bir yapıya sahiptir. Türk Medeni Kanunu’nda “saklı pay” kurumu bu dengenin en kritik unsurlarından biridir.
Basitçe ifade etmek gerekirse, saklı pay;
Miras bırakanın, belirli mirasçıları için kanunen ayırmak zorunda olduğu, üzerinde tasarruf edemeyeceği miras payıdır.
Muris, vasiyetname yaparak veya miras sözleşmesi ile ya da sağlığında yaptığı karşılıksız kazandırmalarla malvarlığını istediği kişilere bırakmakta serbesttir; ancak bu serbesti, saklı paylı mirasçıların asgari miras haklarını zedeleyecek dereceye ulaşamaz. Bu sınır aşıldığında devreye tenkis davası girer ve saklı pay kurumu fiilen korunmuş olur.
Bu makalede;
-
Saklı paylı mirasçıların kimler olduğu,
-
Saklı pay oranlarının nasıl belirlendiği,
-
Saklı payın hangi işlemlerle ihlal edilebildiği,
-
Tenkis davasının şartları, süresi ve usulü,
-
Yargıtay’ın tenkis davalarına yaklaşımı
ayrıntılı ve uygulamaya yönelik bir şekilde ele alınacaktır.
2. Saklı Paylı Mirasçılar Kimlerdir?
Türk Medeni Kanunu sisteminde herkes saklı paylı mirasçı değildir. Saklı pay, kanunda sayılan belirli yakınlara tanınmış özel bir korumadır. Genel hatlarıyla:
-
Altsoy (çocuklar, torunlar, torunların altsoyu)
-
Ana ve baba
-
Sağ kalan eş
saklı paylı mirasçılar arasındadır. Ancak uygulamada özellikle altsoy ve sağ kalan eşin saklı payı ön plana çıkar; ana-baba için saklı pay, mirasçı olabildikleri durumlarda söz konusudur (örneğin murisin altsoyu yoksa).
2.1. Altsoy (Çocuklar ve Torunlar)
-
Murisin çocukları, torunları ve onların altsoyu, miras hukukunda birinci zümre mirasçıdır.
-
Altsoy, saklı paylı mirasçılar arasında en güçlü korumaya sahip gruptur.
-
Muris, malvarlığının tamamını bir vakfa, bir üçüncü kişiye veya tek bir çocuğa bırakmak istese bile; diğer çocukların saklı pay oranı kadar hakları tenkis davası ile korunur.
2.2. Ana ve Baba
-
Murisin altsoyu yoksa, yani çocuk ve torun bulunmuyorsa, ana ve baba zümresi devreye girer.
-
Ana ve baba, belirli oranlarda saklı pay hakkına sahiptir.
-
Ancak uygulamada, Türkiye’de nüfus yapısı gereği, çoğunlukla altsoy varsa onların saklı payı gündeme geldiğinden, ana-baba saklı payı daha az tartışma alanı bulur.
2.3. Sağ Kalan Eş
Sağ kalan eş, hem yasal mirasçı hem de saklı paylı mirasçıdır. Ancak eşin miras payı ve saklı pay oranı; mirasçı olduğu zümreye göre değişir:
-
Altsoy ile birlikte mirasçıysa,
-
Ana ve baba ile mirasçıysa,
-
Murisin kardeşleri veya daha uzak hısımlar ile mirasçıysa,
-
Mirasın tamamına tek başına mirasçı oluyorsa,
duruma göre farklı oranlar söz konusu olur. Dolayısıyla, somut olayda önce “eş hangi zümre ile birlikte mirasçı?” sorusuna cevap verilir, ardından saklı pay oranı bu çerçevede hesaplanır.
3. Saklı Pay Oranları ve Tasarruf Edilebilir Kısım
Muris, Türk Medeni Kanunu’na göre malvarlığının tamamı üzerinde özgürce tasarrufta bulunamaz. Önce saklı paylar ayrılır, geriye kalan kısım üzerinde murisin tasarruf serbestisi söz konusu olur. Bu kısma “tasarruf edilebilir kısım” denir.
3.1. Saklı Pay Oranları Kabaca Nasıl Hesaplanır?
Detaya girmeksizin, genel yaklaşım şu şekildedir (somut olayda mutlaka kanun maddelerine göre rakamsal hesap yapılmalıdır):
-
Altsoy için yasal miras payının belirli bir kısmı saklı paydır.
-
Ana ve baba için yasal miras payının daha düşük bir kısmı saklı paydır.
-
Sağ kalan eş için ise, hangi zümre ile birlikte mirasçı olduğuna göre saklı pay oranı değişir.
Örnek mantık kurgusu:
-
Murisin iki çocuğu ve eşi varsa; her bir çocuk ve eşin yasal miras payı belirlendikten sonra, kanunda öngörülen oranlarda saklı payları hesaplanır.
-
Muris, vasiyetname ile tüm mallarını üçüncü bir kişiye bırakmış olsa bile; çocuklar ve eş, kendi saklı paylarını tenkis davası ile talep edebilir.
3.2. Tasarruf Edilebilir Kısım Nasıl Bulunur?
Tasarruf edilebilir kısım hesaplanırken izlenen temel adımlar:
-
Net terekenin belirlenmesi
-
Önce murisin ölüm anındaki malvarlığı + sağlararası bazı kazandırmalar (örneğin bağışlar) dikkate alınır.
-
Borçlar, defin ve terekenin idaresine ilişkin giderler, gerekirse bazı vergiler gibi kalemler düşülerek “net tereke” bulunur.
-
-
Saklı payların hesaplanması
-
Her bir saklı paylı mirasçı için, yasal miras payı esas alınarak saklı pay oranları uygulanır.
-
Toplam saklı pay tutarı bulunur.
-
-
Tasarruf edilebilir kısmın tespiti
-
Net terekeden toplam saklı paylar düşülür.
-
Geriye kalan miktar, murisin vasiyetnameyle veya sağlararası kazandırmalarla özgürce tasarruf edebileceği tasarruf edilebilir kısımdır.
-
Muris, tasarruflarını bu kısmı aşacak şekilde yapmışsa, saklı pay ihlal edilmiş olur ve tenkis davası gündeme gelir.
4. Saklı Payı İhlal Eden İşlemler Nelerdir?
Saklı payın ihlali, çoğunlukla murisin ölümünden sonra ortaya çıkar; çünkü mirasçıların saklı paylarının zedelendiği, genellikle terekenin tasfiyesi veya mirasın paylaşımı sırasında fark edilir. İhlal, hem ölüme bağlı tasarruflarla hem de sağlararası kazandırmalarla gerçekleşebilir.
4.1. Vasiyetname ve Miras Sözleşmesi ile Yapılan Aşırı Tasarruflar
En klasik ihlal türü, murisin:
-
Vasiyetname ile malvarlığının tamamını tek bir mirasçıya veya üçüncü kişiye bırakması,
-
Miras sözleşmesiyle saklı paylı mirasçılar aleyhine, tasarruf edilebilir kısmı aşacak şekilde kazandırma yapmasıdır.
Bu gibi durumlarda, vasiyetnamenin veya miras sözleşmesinin saklı payı aşan kısmı tenkise tabi olur; yani indirime gidilir. Burada amaç, tasarrufun tümünü hükümsüz kılmak değil, saklı paylar korunacak şekilde tasarrufları azaltmaktır.
4.2. Sağlararası Bağışlar ve Diğer Karşılıksız Kazandırmalar
Muris, sağlığında da saklı payı dolanmak amacıyla çeşitli kazandırmalar yapabilir. Örneğin:
-
Çocuklarından birine, bedelsiz veya rayiç değerin çok altında;
-
Üçüncü bir kişiye, bağış niteliğinde;
-
Eşine, mirasçılar aleyhine olacak şekilde geniş kapsamlı kazandırmalar yapabilir.
Yasa, saklı payı korumak için murisin ölümünden önceki belirli kazandırmaların da tenkise tabi olabileceğini kabul eder. Önemli olan:
-
Kazandırmanın karşılıksız veya görünürde ivazlı fakat gerçekte bağış niteliğinde olması,
-
Saklı paylı mirasçıların haklarını azaltacak ölçüde olmasıdır.
Bu noktada, “satış gibi gösterilen bağış”, yani muvazaalı işlemler de uygulamada çok sık karşımıza çıkar. Muris, tapu devrini satış gibi göstererek bir mirasçısını kayırsa bile, diğer mirasçılar tenkis davası ve ayrıca muris muvazaası hukuki sebepli tapu iptal ve tescil davası ile haklarını arayabilmektedir. Bu iki dava türünün hukuki niteliği ve sonuçları farklı olsa da, pratikte sıkça iç içe geçer.
4.3. Sigorta, Emeklilik ve Diğer Özel Düzenlemeler
Belli durumlarda muris, hayat sigortası poliçeleri, bireysel emeklilik fonları veya özel düzenlemeler üzerinden de tasarrufta bulunabilir. Bu varlıkların terekeye dahil olup olmayacağı ve saklı pay hesabında dikkate alınıp alınmayacağı her somut olayda ayrı değerlendirilmelidir. Yargıtay, bazı kararlarında, murisin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yaptığı işlemleri, saklı payın dolanılması olarak nitelendirip tenkise tabi tutmuştur.
5. Tenkis Davası Nedir?
Tenkis davası, saklı paylı mirasçıların, saklı paylarını ihlal eden ölüme bağlı tasarrufların ve bazı sağlararası kazandırmaların, kanunda öngörülen sıraya göre indirime tabi tutulmasını talep ettikleri davadır.
Amaç, murisin tasarruflarını tamamen hükümsüz kılmak değil; sadece saklı payları ihlal eden aşan kısmı ortadan kaldırmaktır. Böylece hem murisin iradesi mümkün olduğu ölçüde korunacak, hem de saklı paylı mirasçıların asgari miras hakkı garanti altına alınmış olacaktır.
5.1. Tenkis Davasının Hukuki Niteliği
-
Tenkis davası, saklı paylı mirasçıların şahsi ve yenilik doğurucu niteliğe sahip bir davası olarak kabul edilir.
-
Saklı paylı mirasçılar, tenkis davası ile murisin tasarruf yetkisini sınırlayan yasal korumayı fiilen hayata geçirir.
-
Dava sonucunda, tasarrufların bir kısmı geçerli kalırken, saklı payı aşan kısmı hükümsüz hale gelir (indirime tabi tutulur).
5.2. Kimler Tenkis Davası Açabilir?
Tenkis davası açma hakkı, yalnızca:
-
Saklı paylı mirasçılara;
-
Bunların mirasçılarına;
-
Zorunlu hallerde alacaklılarına (haciz, iflas vs. ile birlikte)
tanınmıştır. Saklı paylı mirasçı olmayan kişiler, tenkis davası açamaz. Bu nedenle, somut olayda davacı sıfatının doğru belirlenmesi son derece önemlidir.
6. Tenkis Davasının Şartları
Tenkis davası açılabilmesi için bir dizi maddi ve hukuki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
6.1. Murisin Ölümü
-
Tenkis davası, ancak murisin ölümünden sonra açılabilir.
-
Muris hayatta iken, saklı paylı mirasçılar tenkis davası açamaz; ancak bazı hallerde iptal davası veya muvazaaya dayalı tapu iptal davası gibi başka hukuki yolları kullanabilir.
6.2. Saklı Paylı Mirasçı Sıfatı
-
Davacı, saklı paylı mirasçı olmalı veya saklı paylı mirasçıdan hak devralmış kişi olmalıdır.
-
Örneğin, murisin çocuğu, torunu, sağ kalan eşi belirli koşullarda saklı paylı mirasçı sıfatına sahiptir.
6.3. Saklı Payın İhlali
-
Murisin yaptığı ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetname, miras sözleşmesi) ve/veya sağlararası kazandırmalar, saklı payı aşacak nitelikte olmalıdır.
-
Saklı pay, tasarruflar nedeniyle hiç zedelenmemişse tenkis davasına gerek kalmayacaktır.
6.4. Tenkise Tabi Tasarrufun Varlığı
-
Tenkise tabi tasarruf, yani miras bırakanın yapmış olduğu ve saklı payı aşan kazandırma bulunmalıdır.
-
Ölüme bağlı tasarruflar kural olarak tenkise tabidir.
-
Sağlararası kazandırmalarda ise, kanunun belirlediği çerçevede ve süre içinde yapılmış olması gibi şartlar aranabilir.
Örneğin, murisin ölümünden belirli süre önce yaptığı bazı büyük bağışlar, tenkise tabi tutulabilir.
7. Tenkis Davasında Süre ve Zamanaşımı
Tenkis davası, hukuki güvenlik açısından belirli sürelerle sınırlandırılmıştır. Aksi takdirde, mirasın paylaşımından çok sonra ortaya çıkan iddialarla üçüncü kişilerin mülkiyet güvenliği ciddi şekilde zedelenirdi.
7.1. Hak Düşürücü Süreler
Tenkis davası için kanunda öngörülen süreler hak düşürücü niteliktedir. Genel çerçeveyi şöyle özetleyebiliriz:
-
Saklı paylı mirasçı, saklı payının zedelendiğini ve tenkise tabi tasarrufu öğrendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açmalıdır.
-
Her hâlde, murisin ölümünden itibaren belirli bir üst süre sonunda tenkis davası açma hakkı ortadan kalkar.
Bu süreler somut olayda dikkatle hesaplanmalı; mirasçının tasarrufu ne zaman öğrendiği, vasiyetnamenin açılma tarihi, tapu işlemlerinin öğrenilme zamanı gibi olgular titizlikle değerlendirilmelidir.
7.2. Sürenin Başlangıcı Nasıl Belirlenir?
-
Ölüme bağlı tasarruflarda, çoğu zaman vasiyetnamenin açılma ve tebliğ tarihi, mirasçının tasarrufu öğrenme anı olarak kabul edilir.
-
Sağlararası kazandırmalarda ise; murisin hayattayken yaptığı satış, bağış veya tapu devrinin mirasçı tarafından fiilen öğrenildiği tarih önem taşır.
Yargıtay kararlarında, tenkis davasında hak düşürücü sürenin başlangıcına ilişkin somut olayın şartlarına göre esnek ama öngörülebilir bir yaklaşım benimsenmiştir. Mirasçının normal, makul bir dikkatle tasarrufu öğrenebileceği tarih, çoğu zaman başlangıç kabul edilmektedir.
8. Tenkis Davasında Uygulanacak Hesaplama Yöntemi
Tenkis davasının en teknik ve hataya en açık kısmı, tenkis hesabı ve tasarrufların hangi sırayla azaltılacağıdır. Burada özet bir yol haritası verelim:
8.1. Tenkis Hesabının Adımları
-
Net terekenin tespiti
-
Murisin ölüm anındaki malvarlığı, değerlendirme tarihine göre rayiç bedeller üzerinden belirlenir.
-
Borçlar ve giderler düşülür.
-
-
Geriye getirilecek kazandırmaların eklenmesi
-
Kanun, belirli sağlararası kazandırmaların (örneğin bağışların) tenkis hesabında terekeye eklenmesini öngörür.
-
Böylece hayattayken yapılan bağışlar da sanki tereke içindeymiş gibi değerlendirilir.
-
-
Saklı payın hesaplanması
-
Saklı paylı mirasçıların yasal miras payları üzerinden saklı pay oranları uygulanır.
-
Toplam saklı pay tutarı bulunur.
-
-
Tasarruf edilebilir kısmın belirlenmesi
-
Net tereke + eklenecek kazandırmalar – saklı paylar = tasarruf edilebilir kısım.
-
-
Tasarrufların tasarruf edilebilir kısmı aşıp aşmadığının tespiti
-
Murisin yaptığı vasiyetler ve kazandırmalar, bu tasarruf edilebilir kısma göre değerlendirilir.
-
Aşan kısım için tenkis uygulanır.
-
8.2. Tenkis Sırası
Kanunda, tenkise tabi tutulacak tasarrufların hangi sırayla indirileceği de düzenlenmiştir. Genel çizgilerle:
-
Önce, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları (vasiyetname, miras sözleşmesi) tenkise tabi tutulur.
-
Bu yetmezse, sağlararası kazandırmalara geçilir.
-
Sağlararası kazandırmalar arasında da öncelik sırası ve hangilerinin hangi ölçüde tenkise tabi tutulacağı ayrıca düzenlenmiştir.
Bu sıraya uyulmadan yapılan hesaplamalar, kararın bozulmasına yol açabilecek önemli bir usul ve esas hatasıdır.
9. Tenkis Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Tenkis davasında görevli mahkeme genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Bu mahkeme, miras hukukundan doğan bir uyuşmazlık olan tenkis davasında genel görevli mahkeme sıfatıyla yargılama yapar.
Yetkili mahkeme ise:
-
Miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Bu kural, miras hukukundaki birçok dava için geçerli olup, tenkis davasına da uygulanır. Dolayısıyla, dava açılmadan önce hem görev hem de yetki bakımından doğru mahkemenin belirlenmesi büyük önem taşır.
10. Tenkis Davasında İspat ve Deliller
Tenkis davasında davacı, saklı paylı mirasçı olduğunu, saklı payının ihlal edildiğini ve tenkise tabi tasarrufun varlığını ispatla yükümlüdür. Davada kullanılabilecek başlıca deliller şunlardır:
-
Vasiyetname ve miras sözleşmeleri
-
Tapu kayıtları ve resmi senetler
-
Bağış sözleşmeleri, satış sözleşmeleri
-
Banka kayıtları, havale/dekontlar
-
Ekspertiz raporları (taşınmazların rayiç değer tespiti için)
-
Tanık beyanları (özellikle muvazaalı işlemlerin ispatı açısından)
-
Mirasçılık belgesi, nüfus kayıtları
Özellikle taşınmazların tenkis hesabına esas değerlerinin tespiti için, mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırması uygulamada standart hale gelmiştir. Yargıtay da rayiç değerlerin doğru belirlenmesi ve eşitlik ilkesi gereği tüm mirasçılar bakımından aynı tarihli değerlerin dikkate alınmasını önemle vurgulamaktadır.
11. Yargıtay’ın Saklı Pay ve Tenkis Davalarına Bakışı (Özet)
Yargıtay, saklı payı dar değil, koruyucu bir yorumla ele almayı tercih etmektedir. Uygulamada öne çıkan bazı ilke ve eğilimler şu şekilde özetlenebilir:
-
Miras bırakanın iradesi ile saklı pay dengesi
-
Yargıtay, murisin tasarruf serbestisine saygı göstermekle birlikte, saklı payın kanuni bir sınır olduğunu ve bu sınırın ihlali halinde tenkis davasının kabul edilmesi gerektiğini vurgular.
-
-
Muvazaalı işlemlerin tespiti
-
Özellikle tapuda satış gibi gösterilen bağışlarda; murisin gerçek iradesi ve mirastan mal kaçırma amacı araştırılır.
-
Davanın niteliğine göre, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile tenkis davası arasında ayrım yapılır.
-
-
Tenkis hesabında rayiç değer ve objektiflik
-
Taşınmazların, davanın açıldığı veya Yargılama sırasında belirlenen tarihteki gerçek piyasa değeri esas alınmalı; aşırı düşük bilirkişi değerleri kabul edilmemelidir.
-
Tüm mirasçılar açısından aynı tarihli değerler kullanılmalıdır.
-
-
Hak düşürücü sürelerin titiz uygulanması
-
Yargıtay, tenkis davalarında kanuni sürelerin hak düşürücü olduğuna dair yaklaşımını önemle vurgular.
-
Mirasçının tasarrufu öğrenme tarihi somut olaya göre dikkatle belirlenir; süresinde açılmayan davalar reddedilir.
-
Bu çerçevede, saklı payın korunması ve tenkis davası uygulaması, yalnızca kanun maddelerinin mekanik uygulanması değil; aynı zamanda Yargıtay içtihatları ışığında şekillenen dinamik bir alan olarak karşımıza çıkar.
12. Uygulamada Karşılaşılan Tipik Sorunlar ve Pratik Öneriler
12.1. Murisin Bir Çocuğu Kayırması ve Diğer Çocukların Saklı Payı
Örneğin, murisin üç çocuğu olduğunu ve tüm mallarını bir çocuğa vasiyet ettiğini düşünelim. Diğer iki çocuk saklı paylı mirasçıdır ve saklı paylarının zedelendiği ölçüde tenkis davası açabilirler. Uygulamada sıkça görülen bu tür davalarda:
-
Önce net tereke ve saklı paylar titizlikle hesaplanmalı,
-
Ardından vasiyetnamenin ne ölçüde tasarruf edilebilir kısmı aştığı tespit edilmelidir.
12.2. Tapu Devri Satış Gibi Gösterilen Bağışlar
Muris, taşınmazını bir mirasçısına satış gibi gösterip aslında bağış niteliğinde bir işlem yapabilir. Bu durumda:
-
Diğer mirasçılar, hem muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası,
-
Hem de saklı paylarının zedelendiği ölçüde tenkis davası imkânına sahip olabilirler.
Bu noktada hangi davanın açılacağının stratejik olarak belirlenmesi, delil durumu ve murisin gerçek iradesinin ispat güçlüğü gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
12.3. Sağ Kalan Eşin Güçlü Korunması
Sağ kalan eş, özellikle başka geliri olmayan veya uzun yıllar aynı konutta oturan bir eş ise; saklı payı ve yasal miras hakkı özel bir önem kazanır. Çoğu zaman muris, çocukları lehine, eş aleyhine tasarruflarda bulunabilir. Bu durumda:
-
Eş, saklı payının zedelendiği ölçüde tenkis davası açabilir,
-
Aile konutu ve ev eşyası üzerinde ayrıca Medeni Kanun’dan doğan korumalardan da yararlanabilir.
13. Saklı Payın Korunması ve Tenkis Davalarında Avukat Desteğinin Önemi
Saklı pay ve tenkis davaları, ilk bakışta “miras payının eksildiği” basit bir sorun gibi görünse de, teknik açıdan son derece karmaşık hesaplamalar, süreler ve delil değerlendirmeleri içermektedir. Özellikle:
-
Net terekenin doğru tespiti,
-
Sağlararası kazandırmaların terekeye eklenip eklenmeyeceğinin belirlenmesi,
-
Tenkis hesabının doğru yapılması,
-
Tenkis sırasına uyulması,
-
Hak düşürücü sürelerin kaçırılmaması,
-
Uygun dava kombinasyonunun (tenkis, muris muvazaası, iptal davası vs.) seçilmesi
ancak profesyonel bir hukuki destek ile sağlıklı biçimde yürütülebilir.
Yanlış hesaplamalar veya sürelerin kaçırılması, telafisi güç hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, saklı payı zedelendiğini düşünen mirasçıların veya miras planlaması yapmak isteyen kişilerin, miras hukuku alanında deneyimli bir avukattan danışmanlık almalarında büyük fayda vardır.
14. Sonuç: Saklı Pay ve Tenkis Davaları ile Aile İçi Dengeyi Korumak
Türk miras hukuku sistemi, bir yandan murisin tasarruf özgürlüğünü tanırken diğer yandan aile bireylerini saklı pay kurumu ile koruma altına almaktadır. Saklı payın ihlal edilmesi halinde, saklı paylı mirasçıların başvurabileceği temel hukuk yolu tenkis davasıdır.
Bu makalede:
-
Saklı paylı mirasçıların kimler olduğu,
-
Saklı pay oranlarının ve tasarruf edilebilir kısmın nasıl belirlendiği,
-
Hangi işlemlerin saklı payı ihlal edebileceği,
-
Tenkis davasının şartları, süresi, usulü ve hesaplama yöntemleri,
-
Yargıtay’ın tenkis davalarına genel yaklaşımı
ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
Saklı payın korunmasına ilişkin uyuşmazlıklarda, her somut olayın kendine özgü özellikleri bulunur. Bu nedenle, miras bırakanın malvarlığı yapısı, yaptığı tasarruflar, aile ilişkileri ve zamanlama gibi kriterler birlikte değerlendirilerek profesyonel bir hukuki strateji oluşturulmalıdır.