Single Blog Title

This is a single blog caption

Soruşturmanın Genişletilmesi ve Delil Toplanması Talepleri


1. Giriş: Soruşturmanın Genişletilmesi Neyi İfade Eder?

Ceza yargılamasının temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmak ve adil bir sonuca varmak olarak özetlenir. Bu amacın gerçekleştiği ilk alan ise soruşturma evresidir. İddianame henüz düzenlenmemişken savcılık dosyasında yapılan her eksik ya da hatalı işlem, çoğu zaman kovuşturma evresine de aynen taşınır ve telafisi güç sonuçlar doğurur.

Bu noktada “soruşturmanın genişletilmesi” ve “delil toplama talepleri” kavramları devreye girer. Çünkü:

  • Savcının ve adli kolluğun iş yoğunluğu,

  • Teknik imkânların sınırlılığı,

  • Dosyanın önem derecesi,

  • Tarafların sürece ne kadar aktif katıldıkları

gibi unsurlar, soruşturmanın derinliğini doğrudan etkiler. Özellikle avukatlar açısından, müvekkilin lehine veya aleyhine olabilecek delillerin zamanında ve eksiksiz toplanmasını sağlamak, savunmanın ve hak arama özgürlüğünün ayrılmaz parçası hâline gelmiştir.

Bu makalede, CMK m. 160–170 hükümleri çerçevesinde soruşturmanın nasıl yürütüldüğü, soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin hukuki dayanağı, bu taleplerin nasıl, ne zaman ve hangi içerikle savcılığa yöneltileceği ve reddi hâlinde izlenebilecek yollar ayrıntılı olarak ele alınacaktır.


2. Soruşturma Evresinin Hukuki Çerçevesi (CMK m. 160–170)

2.1. CMK m. 160: Savcının Soruşturmaya Başlama ve Gerçeği Araştırma Yükümlülüğü

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre Cumhuriyet savcısı, bir suç işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrendiği anda soruşturma yapmaya başlamak zorundadır. Buradaki eşik, doktrinde genellikle “başlangıç/basit şüphe” olarak adlandırılır. Yani:

  • Suçun işlendiğine dair eldeki emareler,

  • Olaya ilişkin ihbar/şikâyet,

  • Kolluğun tuttuğu tutanak,

  • Basın haberleri veya başka kaynaklar

savcı açısından olayı araştırmaya yetecek düzeyde görünüyorsa, savcı artık “bekleyip görme” değil, “harekete geçme” yükümlülüğü altındadır.

Aynı maddede savcıya, soruşturma sırasında şüphelinin hem lehine hem de aleyhine olan delilleri toplama görevi de yüklenir. Bu, soruşturma evresinin sadece “iddia makamının dosyası” olmadığını; savunma ve mağdur açısından da objektif, dengeli ve tarafsız olmak zorunda olduğunu gösterir.

2.2. CMK m. 161 ve Devamı: Adli Kolluk ve Diğer Kurumların Rolü

Savcı, soruşturmayı çoğu zaman doğrudan sahada yürütmez. Bu görevi, CMK m. 161 ve devamı çerçevesinde adli kolluk eliyle yerine getirir. Ayrıca:

  • Kamu kurum ve kuruluşları,

  • Bankalar ve finans kuruluşları,

  • Telekom, sosyal medya platformları gibi özel hukuk tüzel kişileri,

  • Hastaneler, SGK, okul ve işyeri gibi yerler

savcının yazılı talebi üzerine, ellerindeki bilgi ve belgeleri makul süre içinde iletmekle yükümlüdür.

Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi talepleri hazırlanırken, hangi delilin hangi kurumdan isteneceği, hangi tarih aralığını kapsayacağı, hangi kişi ve olayla ilgili olduğu açıkça belirtilmelidir. Böylece savcılık talimatının somut bir çerçevesi oluşur ve gereksiz yazışma-israfı engellenir.

2.3. CMK m. 170: Yeterli Şüphe ve İddianame

CMK m. 170 ise soruşturma sonunda kamu davası açılması için gerekli “yeterli şüphe” düzeyini ve iddianamenin içerik şartlarını düzenler. Savcı:

  • Toplanan delilleri değerlendirir,

  • Şüpheli aleyhine suç işlendiğini gösteren emarelerin yoğunluğuna bakar,

  • Suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını inceler.

Eğer yeterli şüpheye ulaşıldığı kanaatine varırsa iddianame düzenler; tam tersine, deliller bu düzeye ulaşmıyorsa kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. İşte soruşturmanın genişletilmesi ve delil toplama talepleri, bu “yeterli şüphe” değerlendirmesinin sağlıklı yapılabilmesinin ana aracıdır.


3. Soruşturmanın Genişletilmesi: Tanım, Niteliği ve Önemi

3.1. Soruşturmanın Genişletilmesi Ne Demektir?

“Soruşturmanın genişletilmesi”, özünde şunu ifade eder:

Dosyadaki mevcut delillerin yeterli olmadığı, yeni delillerin toplanması veya mevcut deliller üzerinde ek inceleme yapılması gerektiği yönünde savcılığa yöneltilen talep.

Bu talep;

  • Şüpheli veya müdafi tarafından,

  • Mağdur veya suçtan zarar görenin vekili tarafından,

  • Gerekirse suçtan zarar gören bizzat kendisi tarafından

savcılığa yazılı veya bazı hâllerde sözlü (ifade sırasında tutanağa geçirilmek kaydıyla) şekilde yöneltilebilir.

3.2. Savcının Re’sen Araştırma Yetkisi ile Talebe Bağlılık Arasındaki Denge

Ceza muhakemesinde savcı, re’sen araştırma ilkesi uyarınca delilleri kendiliğinden toplamakla yükümlüdür. Kâğıt üzerinde bu ilke, “zaten savcı gerekli tüm delilleri toplamak zorunda, tarafın ayrıca talepte bulunmasına gerek yok” şeklinde yanılgılı bir algı yaratabilir.

Uygulamada ise:

  • Savcı dosyasında yüzlerce, binlerce soruşturma bulunabilir,

  • Dosyaya ilişkin her ayrıntıyı en baştan göremeyebilir,

  • Özellikle teknik ve karmaşık dosyalarda, savunmanın veya mağdur vekilinin “olaya içeriden bakışı” savcının ufkunu genişletebilir.

Bu nedenle soruşturmanın genişletilmesi talepleri, re’sen araştırma ilkesinin pratikte hayata geçirilmesine yardımcı olan tamamlayıcı bir araç olarak değerlendirilmelidir. Savcı, bu talepler karşısında “ben zaten re’sen araştırırım” deyip talepleri hiç değerlendirmeme lüksüne sahip değildir; talebin kabulü veya reddine ilişkin en azından dosya içi makul bir tutum sergilemesi gerekir.

3.3. Soruşturmanın Genişletilmesi Neden Kritik?

Soruşturmanın genişletilmesi talepleri çoğu zaman:

  • İleride verilecek takipsizlik kararının kaldırılmasına,

  • Şüpheli hakkında iddianamenin iadesine veya beraat kararına,

  • Mağdur açısından davanın açılmasını sağlayan ek delillerin ortaya çıkarılmasına

doğrudan etki eder. Özellikle şunlar kritik önemdedir:

  • Kamera kayıtları: Genellikle kısa süre saklandığından, zamanında talep edilmezse kaybolur.

  • HTS ve baz kayıtları: Zaman aralığı ve numaraların doğru yazılması gerekir.

  • Tanıklar: Olaydan uzun süre sonra dinlenirse hatırlama zayıflar veya tanık üzerinde baskı artar.

  • Bilirkişi incelemesi: Özellikle mali, bilişim, sağlık ve teknik konularda soruşturmanın yönünü tamamen değiştirebilir.

Bu sebeple avukat için soruşturmanın genişletilmesi, çoğu zaman “sonradan telafisi mümkün olmayan delil kayıplarının önüne geçme” aracıdır.


4. Delil Toplanması Taleplerinin Hukuki Dayanağı ve Tarafların Hakları

4.1. Savcının Lehe ve Aleyhe Delil Toplama Yükümlülüğü

CMK m. 160, savcının yalnızca suç işlendiğini ispatlayan delilleri değil, şüpheliyi temize çıkartabilecek veya sorumluluğunu azaltabilecek delilleri de toplamakla yükümlü olduğunu açıkça ortaya koyar. Bu düzenleme:

  • Masumiyet karinesi,

  • Silahların eşitliği,

  • Adil yargılanma hakkı

ilkelerinin soruşturma aşamasındaki tezahürüdür.

Bu çerçevede şüpheli/müdafi, lehine olabilecek her delili savcılığa bildirme ve bunların toplanmasını talep etme hakkına sahiptir. Savcının bu talepleri ciddi ve somut bulmasına rağmen yerine getirmemesi, ileride kovuşturma evresinde “eksik soruşturma” tartışmalarına zemin hazırlayacaktır.

4.2. Şüpheli ve Müdafiin Delil Toplama Talepleri

Şüpheli ve müdafiin delil toplama talepleri, soruşturmanın genişletilmesinin omurgasını oluşturur. Uygulamada, müdafiler tarafından en sık talep edilen deliller şu şekilde sıralanabilir:

  • Olay yeri veya çevresine ait kamera ve Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları,

  • Tarafların veya üçüncü kişilerin HTS ve baz kayıtları,

  • Olay yerinde veya araçta keşif yapılması,

  • Uzmanlık gerektiren alanlarda bilirkişi incelemesi (bilişim, mali, inşaat, tıp vs.),

  • Tanıkların dinlenmesi, ek beyanlarının alınması,

  • İş yeri, okul, site yönetimi, belediye vb. yerlerden kayıt ve belgelerin istenmesi,

  • Sosyal medya hesaplarına ilişkin kayıt ve log bilgilerinin talebi,

  • Hastanelerden sağlık raporları, epikriz, film görüntüleri,

  • Bankalardan hesap hareketleri, dekontlar, POS kayıtları.

Bu taleplerin, “delil var bir bakın” gibi genel ifadelerle değil; somut, tarih ve yer gösterilerek, kimle ilgili hangi verinin hangi kurumdan istenmesi gerektiği açıkça belirtilerek yapılması gerekir.

4.3. Mağdur ve Katılan Vekilinin Delil Toplama Talepleri

Mağdur veya suçtan zarar gören, soruşturmanın yürütülmesinde pasif izleyici değildir. Özellikle:

  • Cinsel suçlar,

  • Aile içi şiddet,

  • Nitelikli dolandırıcılık,

  • Bilişim suçları,

  • İş kazaları, sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlar

gibi karmaşık dosyalarda, mağdur vekilinin süreci yakından takip etmesi gerekir. Mağdur vekili;

  • Sanık lehine değil, çoğu zaman aleyhine delillerin toplanmasını talep eder,

  • Uzun süredir bekleyen dosyalarda savcılığa “soruşturmanın makul sürede sonuçlandırılması” talebiyle birlikte delil toplama önerileri sunar,

  • Takipsizlik ihtimaline karşı ileride yapılacak itirazın altyapısını daha soruşturma aşamasında hazırlar.

Bu nedenle mağdur/katılan vekilinin soruşturmanın genişletilmesi talepleri, etkin soruşturma yükümlülüğünün bir parçası olarak görülmelidir.

4.4. Temel Haklar Açısından Soruşturmanın Genişletilmesi

Delil toplama talepleri, sadece teknik prosedür değildir; aynı zamanda:

  • Hak arama özgürlüğünün,

  • Etkili başvuru hakkının,

  • Adil yargılanma ve savunma hakkının

somut kullanım biçimidir. Özellikle, savcılığın talepleri cevapsız bırakması, makul gerekçe olmaksızın reddetmesi veya deliller kaybolduktan sonra harekete geçmesi, ileride hem iç hukukta hem de AİHM önünde “etkin soruşturma yapılmadığı” iddialarına zemin hazırlayabilir.


5. Delil Toplama ve Soruşturmanın Genişletilmesi Taleplerinin Uygulamada Kullanımı

5.1. Talepler Hangi Aşamada Yapılmalıdır?

Delil toplama talepleri:

  • Şüphelinin ifade çağrısı öncesinde,

  • İfade verildikten hemen sonra,

  • Mağdur veya müştekinin ilk başvuru dilekçesinde,

  • Soruşturmanın uzadığı, uzun süre işlem yapılmadığı dönemlerde,

  • Takipsizlik ihtimalinin ortaya çıktığının hissedildiği son aşamada

yapılabilir.

Uygulamadaki en büyük hata, delil toplama taleplerinin takipsizlik kararı geldikten sonra akla gelmesidir. Oysa kamera, HTS, dijital log gibi veriler çoğu zaman belirli süre sonra silinmekte; delil kaybı sebebiyle itirazın etkinliği de zayıflamaktadır.

5.2. Soruşturmanın Genişletilmesi Dilekçesinin Ana Unsurları

Avukat pratiği açısından, savcılığa verilecek soruşturmanın genişletilmesi ve delil toplama talepli bir dilekçede asgari şu bölümler bulunmalıdır:

  1. Başlık ve dosya bilgileri

    • Hangi Cumhuriyet Başsavcılığı,

    • Soruşturma numarası,

    • Taraf sıfatı (şüpheli/müdafi, müşteki/vekil).

  2. Kısa olay özeti

    • Delil taleplerini anlamayı sağlayacak sade, öz bir özet.

  3. Hukuki çerçeve

    • CMK m. 160 ve ilgili maddelere atıf yapılarak savcının lehe/aleyhe delil toplama yükümlülüğünün kısaca hatırlatılması.

  4. Somut delil talepleri

    • Her bir delil talebi ayrı bentler hâlinde, numaralandırılmış şekilde,

    • Hangi kurumdan, hangi tarih aralığına ilişkin bilgi ve belgenin isteneceği,

    • Hangi kişinin hangi numarasına, hangi araca, hangi adrese ilişkin olduğu belirtilmelidir.

  5. Taleplerin hukuki ve fiili gerekçesi

    • Her bir talep için, bu delilin neden önemli olduğunu, olayın hangi yönünü aydınlatacağını, müvekkil lehine ne şekilde etkisi olacağını bir-iki cümleyle açıklamak, dilekçenin ikna gücünü artırır.

  6. Sonuç ve istem

    • Tüm delil taleplerinin tek tek sayılıp, soruşturmanın bu çerçevede genişletilmesi ve gerekli işlemlerin yapılması için savcılığın takdirine sunulması.

5.3. Uygulamada En Sık Talep Edilen Deliller

Soruşturmanın genişletilmesi dilekçelerinde çok sık karşılaşılan delil kategorileri şunlardır:

  • Güvenlik kamerası kayıtları

    • Olay yeri, işyeri, site, apartman, cadde, sokak, toplu taşıma, AVM vb.

    • Kayıtların saklama süresinin sınırlı olduğu belirtilerek acilen istenmesi vurgulanmalıdır.

  • HTS ve baz kayıtları

    • Tarafların telefon numaraları,

    • Belirli tarih ve saat aralığı,

    • Baz istasyonu konumları; olay anında tarafların nerede bulunduğuna ilişkin bilgi verebilir.

  • Bilirkişi incelemesi

    • Trafik kazalarında hız, kusur, fren izi analizi,

    • Bilişim suçlarında IP adresi, log kayıtları, cihaz incelemesi,

    • Mali suçlarda para hareketleri, bilanço ve muhasebe kayıtları.

  • Tanık ifadeleri

    • Henüz dinlenmemiş tanıkların listesi, iletişim bilgileri, hangi konuda ne bildiklerinin kısa özeti dilekçede yer almalıdır.

  • Dijital içerik ve sosyal medya kayıtları

    • WhatsApp, Telegram, SMS yazışmaları,

    • Instagram, Facebook, X (Twitter) paylaşımları, DM mesajları,

    • E-posta yazışmaları ve ekler.

  • Sağlık ve adli raporlar

    • Yaralanma, cinsel saldırı, iş kazası vb. dosyalarda hastane kayıtları, epikriz, fotoğraf ve görüntüler,

    • Adli tıp raporlarının yenilenmesi veya ek görüş alınması.

  • Mali ve ticari kayıtlar

    • Banka hesap hareketleri, kredi kartı ekstreleri, POS cihazı kayıtları,

    • Fatura, irsaliye, sözleşme, tutanak, sevk fişi gibi ticari belgeler.

5.4. Dijital ve Teknik Delillerde Zaman Faktörü

Özellikle dijital ve teknik delillerde zaman, delilin kendisi kadar önemlidir. Örneğin:

  • Güvenlik kameraları çoğu yerde 7–30 günlük periyotlarla otomatik silinmektedir.

  • Bazı sosyal medya platformları, belirli süre sonra IP ve log kayıtlarını saklamamaktadır.

  • Operatörler, trafik ve baz kayıtlarını kanuni süreler boyunca saklayıp belli tarihten sonra imha etmektedir.

Bu nedenle, avukat “nasıl olsa savcılık ister” diyerek gecikirse, delil talep edildiğinde kayıtlar çoktan silinmiş olabilir. O yüzden soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin mümkün olan en erken aşamada yazılı olarak savcılığa sunulması hayati önemdedir.

5.5. Usule İlişkin Talepler: Tercüman, Konsolosluk Bildirimi vb.

Delil toplama talepleri bazen doğrudan maddi olguya değil; usul güvencelerine ilişkin de olabilir. Örneğin:

  • Yabancı şüpheli açısından nitelikli bir tercüman huzurunda ifade alınması,

  • Gözaltı veya tutuklama işlemlerinde yakınlara haber verilmesi,

  • Yabancı uyruklular için konsolosluk bildirimi yapılması,

  • Çocuk şüpheliler için sosyal çalışma görevlisinin hazır bulunması.

Bu tür talepler de soruşturmanın genişletilmesi kapsamında savcılığa sunulabilir ve ileride olası hak ihlallerinin önüne geçebilir.


6. Savcının Talebe Cevabı, Reddin Sonuçları ve Başvuru Yolları

6.1. Savcının Değerlendirme Yükümlülüğü

Savcı, soruşturmanın genişletilmesi ve delil toplama talepleri karşısında:

  • Talebi yerinde görüp gerekli talimatları verebilir,

  • Talebi dosya kapsamı ve soruşturmanın amacına aykırı bulup reddedebilir,

  • Bazı durumlarda talebin bir kısmını kabul, bir kısmını reddedebilir.

Her hâlükârda önemli olan, savcının talepleri görmezden gelmemesi ve bu taleplerin dosyada bir şekilde iz bırakmasıdır. Aksi hâlde, avukatın ileride “biz bu delilleri talep ettik, ancak savcılık değerlendirmedi” iddiasını ispatlaması güçleşir.

6.2. Talebin Hiç Cevaplanmaması veya Zımnen Reddin Sorunu

Uygulamada sık rastlanan sorunlardan biri, savcılığın:

  • Dilekçeyi alıp UYAP’a işlemesine rağmen uzun süre hiçbir işlem yapmaması,

  • Dosyada ayrıca bir “ret” kararı vermemesi,

  • Delilleri toplamadan takipsizlik kararı vermesidir.

Bu durumda avukatın yapması gereken, soruşturma aşamasında ek dilekçe vererek dosya safahatını sorgulamak ve taleplerin akıbetini yazılı olarak hatırlatmaktır. Böylece takipsizlik kararı geldiğinde, itiraz dilekçesinde “talep ettiğimiz deliller toplanmadı, soruşturma eksik yapıldı” iddiası somut dayanak bulur.

6.3. Talebin Açıkça Reddedilmesi Hâlinde İzlenecek Yol

Savcının delil toplama talebini açıkça reddettiği hâllerde avukatın uygulamada başvurabileceği yollar:

  1. Yeni ve detaylandırılmış dilekçe

    • Talebin neden önemli olduğu, eksik kalması hâlinde hangi hak ihlallerinin doğacağı,

    • Delilin kaybolma ihtimali,

    • Yargılama ekonomisi ve maddi gerçeğe ulaşma bakımından önemi tekrar vurgulanabilir.

  2. Üst savcıya veya başsavcılığa hitaben şikâyet/başvuru mahiyetinde dilekçe

    • Özellikle uzun süredir işlem yapılmayan, delil taleplerine sistematik şekilde duyarsız kalınan dosyalarda kullanılabilir.

  3. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına İtiraz

    • Savcılık takipsizlik kararı verdiyse, CMK’daki itiraz yolu kullanılırken, daha önce sunulan soruşturmanın genişletilmesi ve delil toplama taleplerinin yerine getirilmediği ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır.

    • İtiraz merciinden, soruşturmanın genişletilmesi ve talep edilen delillerin toplanması yönünde karar vermesi istenebilir.

6.4. Kovuşturma Evresine Etkisi: Eksik Soruşturma, Beraat ve Bozma

Eksik soruşturma;

  • Kimi dosyalarda iddianamenin kabulünü engelleyebilir,

  • Kimi dosyalarda davanın seyrini sanık lehine çevirip beraat sonucunu doğurabilir,

  • Kimi zaman da istinaf/temyiz aşamasında “eksik araştırma” gerekçesiyle bozma kararı verilmesine yol açabilir.

Özellikle savunma açısından, soruşturma aşamasında yapılmış fakat reddedilmiş delil talepleri, kovuşturma aşamasında “bu deliller hiç istenmemiş” gibi algılanmamalıdır. Dilekçelerin tarih ve sayılarıyla birlikte duruşmada gündeme getirilmesi, delil talebinin sürekliliğini göstermek bakımından önemlidir.


7. Uygulamadan Örnek Senaryolar: Soruşturmanın Genişletilmesi Nasıl Fark Yaratır?

7.1. Kamera Kayıtları ile Suçun Sübut Bulmaması

Basit bir örnek:

  • Müvekkil, belirli bir gün ve saatte bir markette hırsızlık yaptığı iddiasıyla şüpheli.

  • Müvekkil, o tarihte orada olmadığını, başka bir yerde olduğunu söylüyor.

  • Müdafi, olay yerine ait kamera kayıtlarının ve müvekkilin bulunduğunu iddia ettiği işyerine ait kayıtların getirilmesini talep ediyor.

Eğer bu talep zamanında yapılmaz ve kamera kayıtları silinirse, ileride müvekkilin bu savunmasını destekleyecek hiçbir teknik delil kalmayabilir. Buna karşılık talep kabul edilip kayıtlar incelenirse, müvekkilin olay tarihinde orada olmadığı ortaya çıkabilir ve dosya takipsizlikle sonuçlanabilir.

7.2. HTS ve Baz Kayıtları ile İddianamenin Çöktüğü Dosyalar

Özellikle organize suçlar, uyuşturucu ticareti, yağma gibi suçlarda sanık lehine en önemli araçlardan biri HTS ve baz kayıtlarıdır. Müdafi;

  • Müvekkilin olay tarihinde şehir dışında olduğunu,

  • Olay yerine hiç gitmediğini,

  • Diğer sanıklarla irtibatının iddia edildiği kadar yoğun olmadığını

ileri sürüyorsa, mutlaka ilgili tarih aralığında HTS ve baz kayıtlarının incelenmesini, gerekirse teknik bilirkişi raporu alınmasını talep etmelidir. Bu talepler, soruşturma aşamasında yapılmazsa kovuşturma evresinde savcılık “soruşturma sırasında talep edilmedi” gerekçesine sığınabilmektedir.

7.3. Bilirkişi İncelemesi ile Suçun Nitelik Değiştirmesi

Mali suçlar, iş kazaları, hekim hatası iddiaları gibi teknik uzmanlık gerektiren dosyalarda bilirkişi raporu, soruşturmanın kaderini belirler. Örneğin:

  • İş kazasında işverenin kusur oranı,

  • Tıpta malpraktis dosyasında hekimin mesleki özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı,

  • Mali bir dosyada paranın kaynağı ve nereye aktarıldığı

bilirkişi incelemesiyle netleşir. Soruşturmanın genişletilmesi dilekçesinde, dosyanın hangi yönlerinin uzman görüşüne ihtiyaç duyduğu somut biçimde açıklanmalıdır.

7.4. Yabancı Şüpheli ve Usul Güvenceleri

Yabancı uyruklu şüphelilerde;

  • Nitelikli tercüman huzurunda ifade alınması,

  • Ana dilinde hazırlanmış hak bildirim formunun imzalatılması,

  • Konsolosluk bildirimlerinin yapılması

gibi usuli güvenceler önem taşır. Müdafi, bu işlemlerin yapılmadığını tespit ederse, soruşturmanın genişletilmesi talebiyle savcılıktan eksikliklerin giderilmesini isteyebilir. Bu, hem delil rejimini güçlendirir hem de ileride yargılamanın adilliği tartışmalarını önler.

Sonuç: Soruşturmanın Genişletilmesi, Etkin Savunma ve Etkin Soruşturmanın Kesişim Noktası

“Soruşturmanın Genişletilmesi ve Delil Toplanması Talepleri”, CMK m. 160–170 çerçevesinde bakıldığında, yalnızca teknik bir prosedür değil; ceza muhakemesinin temel ilkelerini hayata geçiren kilit bir mekanizmadır.

  • Savcı açısından, lehe ve aleyhe delilleri eksiksiz toplama yükümlülüğünün pratiğe yansıması,

  • Şüpheli ve müdafi açısından, masumiyet karinesi ve savunma hakkının etkin kullanımı,

  • Mağdur ve suçtan zarar gören açısından, olayın cezasız kalmaması ve etkili soruşturma yükümlülüğünün yerine getirilmesi,

  • Yargı organları açısından ise ileride verilecek hükmün sağlam bir delil temelini haiz olması bu mekanizmaya bağlıdır.

Avukatların soruşturma aşamasında aktif davranması, delil toplama ve soruşturmanın genişletilmesi taleplerini zamanında, somut ve gerekçeli şekilde savcılığa sunması, çoğu dosyada davanın kaderini belirleyen unsur hâline gelmektedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button