Boşanma Sürecinde Tarafların Karşılıklı Hakaret ve Tehdit Suçları
1. Giriş
Boşanma, yalnızca bir aile hukuku süreci değil; çoğu zaman ceza hukukunu da tetikleyen, duygusal yoğunluğu yüksek bir dönemdir. Evlilik birliği sona erme aşamasına geldiğinde, taraflar arasındaki iletişim çoğunlukla sağlıklı olmaktan çıkar; hakaret içeren sözler, tehditler, sosyal medya mesajları, aile büyükleri önünde küçük düşürücü ifadeler devreye girer.
Bu tür davranışlar:
-
Hem Türk Ceza Kanunu bakımından suç oluşturabilir,
-
Hem de boşanma davasında kusur tespiti, tazminat, nafaka ve velayet bakımından belirleyici olabilir.
Özellikle karşılıklı hakaret ve tehdit durumunda;
-
Ceza yargılamasında “karşılıklı hakaret”, “haksız tahrik” ve “cezadan indirim/cezasızlık” tartışmaları,
-
Aile mahkemesinde ise “ağır kusur – eşit kusur – ortak kusur” tartışmaları gündeme gelir.
Bu makalede, boşanma sürecinde tarafların karşılıklı hakaret ve tehdit fiillerinin hem ceza hukuku hem de aile hukuku bakımından sonuçları, uygulamaya dönük bir bakış açısıyla ele alınacaktır.
2. Hakaret ve Tehdit Suçlarının Temel Çerçevesi
2.1. Hakaret Suçu: Onur ve Saygınlığa Saldırı
Hakaret suçu, kişinin onur, şeref ve saygınlığını koruyan bir suç tipidir. Boşanma sürecinde bu suç çoğunlukla şu şekillerde karşımıza çıkar:
-
Eşe yönelik ağır küfürler,
-
“Namusuna, kişiliğine, karakterine” saldıran ifadeler,
-
Üçüncü kişiler yanında, özellikle aile bireyleri önünde küçük düşürücü sözler,
-
Mesaj, e-posta veya sosyal medya paylaşımlarıyla aşağılama.
Hakaret suçunun varlığından söz edebilmek için genellikle:
-
Somut bir fiil veya olgu isnadı (örneğin “sen hırsızsın, dolandırıcısın” demek),
-
Ya da sövme niteliğinde, insan onuruyla bağdaşmayacak derecede ağır bir söz,
-
Söylenen sözlerin mağdurun toplum içindeki saygınlığını zedelemeye elverişli olması,
-
Failin bu sonucu bilerek ve isteyerek hareket etmesi
gereklidir.
Boşanma sürecinde sık görülen örnekler:
-
“Sen adam değilsin, insan değilsin, karaktersizsin” gibi kişiliği hedef alan ağır sıfatlar,
-
Eşin sadakati, namusu, işi veya ailesi üzerinden aşağılayıcı ithamlar,
-
“Sen zaten delisin, akıl hastasısın, kimse seni istemez” gibi psikolojik baskı amaçlı ifadeler.
Hakaret, mağdurun yüzüne karşı işlenebileceği gibi, gıyabında da işlenebilir. Örneğin; eşin arkadaşlarıyla otururken “o zaten ahlaksız, namussuz” denmesi gıyapta hakaret oluşturabilir.
2.2. Tehdit Suçu: Korkutma ve İrade Özgürlüğüne Saldırı
Tehdit suçu ise kişinin iç huzurunu ve irade serbestisini korumayı amaçlar. Boşanma bağlamında tehdit çoğunlukla:
-
“Seni öldürürüm, gebertirim, bu evden sağ çıkamazsın” gibi hayat’a yönelik tehditler,
-
“Bacaklarını kırarım, seni sakat bırakırım” gibi vücut dokunulmazlığına yönelik tehditler,
-
“Çocukları sana göstermem, seni süründürürüm, seni işinden ettiririm” şeklinde psikolojik baskı kuran ifadeler,
-
“Bu ilişkiyi bitirmeye kalkarsan seni herkesin içinde rezil ederim” gibi sosyal itibarı hedef alan sözler
şeklinde karşımıza çıkar.
Tehdit suçunun varlığı için:
-
Söylenen sözlerin, makul bir kişide ciddi bir korku ve endişe yaratmaya elverişli olması,
-
Kişinin veya yakınlarının hayatına, vücut bütünlüğüne, cinsel dokunulmazlığına ya da malvarlığına yönelik ciddi bir zarar tehdidi içermesi,
-
Failin bu korkuyu yaratmak kastıyla hareket etmesi
aranır.
Özellikle eşe karşı ölümle tehdit, çocukları göstermemekle veya çocukları kaçırmakla tehdit, ekonomik yıkımla tehdit boşanma sürecinde hem ceza hukuku hem aile hukuku bakımından son derece ağır sonuçlar doğurur.
3. Boşanma Sürecinde Tipik Hakaret ve Tehdit Durumları
3.1. Ev İçinde Tartışma Sırasında Hakaret ve Tehdit
Taraflar çoğunlukla:
-
Ev içindeki tartışmalarda,
-
Çocukların veya aile büyüklerinin huzurunda,
-
Yoğun öfke anlarında
birbirlerine karşı hakaret ve tehdit içeren sözler kullanırlar.
Örnek senaryolar:
-
Eşin, tartışma sırasında diğerine sürekli küfür etmesi, “defol git bu evden, seninle evli kalırsam şerefim iki paralık olur” demesi,
-
Öfke anında eşin üzerine yürüyüp “seni öldürürüm, bu geceyi göremezsin” demesi,
-
Eşyaların fırlatılması, duvarlara vurulması, fiziksel şiddetle birlikte tehditkar sözlerin kullanılması.
Bu tür davranışlar, hakaret ve tehdit suçlarının yanı sıra, ciddi hallerde yaralama, mala zarar verme, Ailenin korunmasına ilişkin koruma tedbirlerini gerektiren aile içi şiddet kapsamına da girebilir.
3.2. Mesaj, Arama ve Sosyal Medya Üzerinden Hakaret ve Tehdit
Modern boşanma süreçlerinde en çok delil, elektronik ortamdan gelir:
-
WhatsApp, Telegram, SMS mesajları,
-
Instagram, Facebook, X (Twitter) üzerinden atılan mesaj veya yorumlar,
-
Sesli aramalar, görüntülü konuşma kayıtları,
-
E-postalar ve özel mesaj ekran görüntüleri.
Örnekler:
-
Gece geç saatlerde art arda atılan “küfür dolu” mesajlar,
-
Eşin profil fotoğrafının altına yazılan küçük düşürücü yorumlar,
-
Eşin özel hayatına ilişkin mahrem bilgileri ima eden veya ifşa eden paylaşımlar,
-
“Bu şehirde yaşatmam seni, çocukları alıp giderim, seni kimse bulamaz” şeklinde tehdit içeren mesajlar.
Bu tür deliller, hem ceza soruşturmasında hem de boşanma davasında son derece güçlü kanıtlardır.
3.3. Üçüncü Kişiler Yanında Küçük Düşürme
Eşlerden birinin, diğerini:
-
Kayınvalide, kayınpeder, kardeşler,
-
Komşular, iş arkadaşları,
-
Çocukların öğretmeni, doktoru, okul yönetimi
önünde küçük düşürmesi, hakaret suçu bakımından ve boşanma davasındaki kusur değerlendirmesinde özel bir öneme sahiptir.
Örneğin:
-
“Bu zaten ahlaksız, güvenilmez, akıl hastası” gibi ifadelerin sürekli başkalarının yanında tekrarlanması,
-
Eşin işyerinde, meslektaşları huzurunda küçültücü sözler söylenmesi,
-
Çocuğun öğretmeniyle yapılan görüşmede, diğer eşin psikolojik olarak dengesiz, yalancı, kötü ebeveyn olarak lanse edilmesi.
Bu tür fiiller, çoğu zaman eşin sosyal saygınlığını sistematik biçimde zedeleyen bir psikolojik şiddet görünümü taşır.
4. Karşılıklı Hakaret ve Tehdit: Ceza Hukuku Açısından
4.1. Karşılıklı Hakaret Durumunda Değerlendirme
Boşanma sürecinde çoğu zaman tek taraflı değil, karşılıklı hakaret söz konusu olur. Taraflar:
-
Her tartışmada birbirlerine ağır sözler söyler,
-
Karşılıklı mesajlarla küfürleşir,
-
Tartışmanın dozu eşit şekilde yükselir.
Ceza hukuku bakımından iki önemli durum ortaya çıkar:
-
Karşılıklı hakaret ve cezadan indirim/cezasızlık ihtimali:
Taraflardan her birinin hem mağdur hem sanık olduğu dosyalarda, mahkeme hakaretlerin karşılıklı ve benzer ağırlıkta olduğunu tespit ederse, cezada indirime gidebilir veya taraflardan biri yönünden ceza verilmesine yer olmadığına karar verebilir. -
Haksız tahrik durumu:
Taraflardan biri uzun süre sistematik hakarete maruz kalmış, diğer taraf yalnızca bir defa ağır bir sözle tepki göstermişse, tepki veren taraf açısından haksız tahrik indirimi gündeme gelebilir.
Ceza hakimi, her iki tarafın da sözlerini, olayın gelişimini, tarafların kişiliklerini, önceki davranışları ve yazışma içeriklerini birlikte değerlendirir.
4.2. Tehdit Suçunda Karşılıklı Davranışlar
Tehdit bakımından da karşılıklı durumlar görülebilir:
-
Tarafların karşılıklı olarak birbirlerine “öldürme, yaralama, çocukları kaçırma” gibi tehditler yöneltmesi,
-
Bir tarafın ciddi, diğer tarafın daha hafif tehditleri,
-
Bir tarafın sürekli tehditkâr tavırları karşısında diğer tarafın son kertede kontrolünü kaybederek tehditkar sözler söylemesi.
Ceza mahkemesi, tehdit suçunda da:
-
Tarafların sözlerinin ciddiyetini,
-
Bu sözlerin fiili saldırı ihtimaliyle ne kadar bağlantılı olduğunu,
-
Taraflar arasında güç dengesini (fiziksel, ekonomik, psikolojik),
-
Önceki şiddet vakalarını
dikkate alarak, bir tarafı daha ağır kusurlu görebilir.
5. Boşanma Davasında Karşılıklı Hakaret ve Tehdit: Kusur, Tazminat ve Nafaka
5.1. Kusur Değerlendirmesinde Hakaret ve Tehdit
Boşanma davasında kusur, hem boşanmanın kabulü, hem de tazminat ve nafaka açısından temel belirleyicidir. Hakaret ve tehdit fiilleri, genellikle:
-
Evlilik birliğini temelinden sarsan ağır bir kusur,
-
Özellikle tehdit, çoğu zaman diğer eş açısından fiziksel ve psikolojik şiddet niteliğinde bir davranış
olarak kabul edilir.
Senaryolar:
-
Bir eş, diğerini sistematik olarak aşağılıyor, “değersizleştiriyor”, sürekli bağırıp çağırıyor ve tehdit ediyorsa; bu eş ağır kusurlu kabul edilir.
-
Taraflar her tartışmada karşılıklı hakaret ediyor, benzer ağırlıkta sözler söylüyorsa, çoğu kez taraflar eşit kusurlu sayılır.
-
Bir tarafın hakaretleri uzun süreli, diğer tarafınki ise tahrik altında bir defalık bir tepki ise, ağır kusur çoğu zaman sistematik hakaret eden tarafta toplanır.
5.2. Manevi Tazminat Üzerindeki Etkisi
Hakaret ve tehdit fiilleri, çoğu zaman kişilik haklarına ağır saldırı niteliğindedir. Boşanma davasında manevi tazminata ilişkin şartlar oluştuysa:
-
Sistematik hakaret ve tehdit mağduru olan eş,
-
Kişilik haklarının ihlal edildiğini, evliliğin kendisi açısından katlanılamaz hale geldiğini,
-
Özellikle çocuklar veya üçüncü kişiler önünde küçük düşürüldüğünü ispat ederse,
manevi tazminata hükmedilmesi sık rastlanan bir sonuçtur.
Karşılıklı hakaret hallerinde ise:
-
Her iki tarafın da birbirine ağır sözler söylediği ispatlanırsa,
-
Taraflar eşit kusurlu sayılırsa,
manevi tazminat genellikle ya hiç verilmez ya da çok düşük tutulur.
5.3. Yoksulluk Nafakası ve Velayete Etkisi
Hakaret ve tehdit fiilleri:
-
Doğrudan yoksulluk nafakasının şartlarını ortadan kaldırmaz;
-
Ancak nafaka talep eden eşin ağır kusurlu olması halinde, bu durum aleyhine yorumlanabilir.
Velayet açısından ise:
-
Çocukların önünde sürekli hakaret eden, bağırıp çağıran, tehditkar davranan ebeveyn,
-
Çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen bir profil çiziyorsa,
bu durum velayet değerlendirmesinde ciddi şekilde dikkate alınır. Çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa, hakaret ve tehdit içeren davranışlar velayetin diğer eşe verilmesine katkıda bulunabilir.
6. Delil Toplama: Hakaret ve Tehdidin İspatı
Boşanma ve ceza yargılamasında ispat, en kritik unsurlardan biridir. Hakaret ve tehdit fiillerinin çoğu ev içinde, telefon veya mesaj üzerinden gerçekleştiğinden, delillerin doğru şekilde toplanması hayati önem taşır.
6.1. Mesaj Kayıtları ve Ekran Görüntüleri
-
WhatsApp, SMS, Telegram, sosyal medya mesajları;
-
Ekran görüntüleri (screenshot),
-
Mesajların yedeklenmesi ve çıktılarının alınması,
en sık kullanılan delillerdir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
-
Mesajların tarih ve saat bilgilerinin görünecek şekilde kaydedilmesi,
-
Yalnızca tek tarafın sözlerini değil, tüm konuşma akışını gösterecek şekilde sunulması,
-
Mümkünse mesaj içeriklerinin bilgi teknolojileri uzmanı veya bilirkişi aracılığıyla teyit ettirilmesi.
6.2. Ses ve Görüntü Kayıtları
Hakaret ve tehdit içeren konuşmalar bazen ses veya video kaydıyla tespit edilir. Bu kayıtların hukuka uygunluğu ayrı bir tartışma konusudur; kabaca:
-
Kişinin, kendisine yönelik suç içeren bir fiili ispatlamak amacıyla,
-
Başka şekilde delil elde etmesi mümkün değilse,
-
Kendi bulunduğu ortamdaki konuşmayı kaydetmesi,
uygulamada çoğu zaman hukuka aykırı delil sayılmayıp değerlendirilebilmektedir. Ancak her dosyanın somut koşulları ayrıdır; bu nedenle, ses kaydı alınmadan önce mutlaka hukuki danışmanlık alınması önemlidir.
6.3. Tanık Beyanları
-
Apartman komşuları,
-
Aile bireyleri,
-
Çocukların bakıcısı, yakın arkadaşlar,
eşler arasında geçen hakaret ve tehditlere tanıklık edebilir. Tanık beyanları, özellikle ev içinde yaşanan ve yazılı/elektronik delille desteklenemeyen olayların ispatında önemlidir.
6.4. Kolluk ve Sağlık Raporları, Uzaklaştırma Kararları
-
Tehdit sonrası polise yapılan başvurular, tutulmuş tutanaklar,
-
Olay sonrası alınan darp- cebir raporları,
-
6284 sayılı Kanun kapsamında verilen koruma ve uzaklaştırma kararları,
hem ceza dosyasında, hem boşanma davasında güçlü delil niteliği taşır.
7. Soruşturma ve Kovuşturma Süreci: Şikâyet, Uzlaştırma, HAGB
7.1. Şikâyet Süresi ve Usul
Hakaret suçu ve bazı tehdit halleri şikâyete bağlıdır. Bu nedenle:
-
Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren sınırlı bir süre içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır.
-
Şikâyet; savcılığa, karakola veya elektronik sistemler üzerinden yapılabilir.
-
Dilekçede olayın tarih, yer, kullanılan sözler, varsa deliller ve tanıklar açıkça belirtilmelidir.
Şikâyet, çoğu zaman boşanma süreciyle paralel yürütüldüğünden, strateji açısından aile hukuku boyutu da mutlaka gözetilmelidir.
7.2. Uzlaştırma Kurumu
Hakaret suçu ve tehdit suçunun belirli halleri uzlaştırma kapsamındadır. Bu şu anlama gelir:
-
Savcılık dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderir,
-
Uzlaştırmacı taraflarla görüşür; taraflar anlaşırsa,
-
Ceza yargılaması sonlanır, dosya düşer veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir.
Boşanma sürecinde uzlaştırmanın iki boyutu vardır:
-
Ceza davasını bitirici rolü: Taraflar cezai anlamda uzlaşır, dosya kapanır.
-
Aile hukuku açısından etkisi: Uzlaşma, hakaret ve tehdit fiillerinin hiç yaşanmadığı anlamına gelmez; ancak tarafların karşılıklı olarak bu konuyu ceza bakımından kapattığını gösterir. Aile mahkemesi, yine de olayları kendi delil takdiri çerçevesinde değerlendirmeye devam eder.
Bazı durumlarda taraflar, boşanma protokolü çerçevesinde; nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi konularla birlikte ceza şikâyetlerinden de feragat etmeyi tercih edebilir.
7.3. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Hakaret ve tehdit suçlarında, şartları oluştuğunda HAGB uygulanması mümkündür. HAGB kararı:
-
Sanık hakkında hüküm kurulmasına rağmen,
-
Belirli bir denetim süresi sonuna kadar hükmün hukuki sonuç doğurmamasını,
-
Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmemesi halinde hükmün ortadan kalkmasını
sağlayan bir kurumdur.
Boşanma süreci bakımından:
-
Eş hakkında HAGB kararı verilmiş olması,
-
Ceza hukukunda hükmün kesinleşmiş bir mahkûmiyet gibi sonuç doğurmamasına rağmen,
aile mahkemesi için olayın varlığına dair ciddi bir veri oluşturur. Mahkemeler, HAGB kararlarını genellikle kusur tespiti bakımından dikkate almaktadır.
8. Ceza Davası ile Boşanma Davasının Birlikte Yürütülmesi
8.1. Bekletici Mesele İhtimali
Boşanma davasında taraflar:
-
Hakaret ve tehdit iddialarına ilişkin ceza davası sonuçlanmadan kusur tespiti yapılmamasını isteyebilir.
-
Mahkeme, somut olayda gerekli görürse ceza davasının sonucunu bekletici mesele yapabilir.
Ancak bu zorunlu değildir. Aile mahkemeleri çoğu zaman:
-
Ceza dosyasındaki ifadeleri ve delilleri UYAP üzerinden inceleyerek,
-
Ceza davası sonucunu beklemeden de kusur değerlendirmesi yapabilmektedir.
8.2. Ceza Mahkemesi ve Aile Mahkemesi Kararlarının Etkileşimi
Ceza davasındaki:
-
Mahkûmiyet kararı,
-
Beraat kararı,
-
Uzlaşma tutanakları,
-
HAGB kararları,
boşanma davasında mutlak bağlayıcı olmasa da, güçlü delil niteliği taşır.
Örneğin:
-
Eş hakkında hakaret ve tehditten mahkûmiyet kararı verilmişse, aile mahkemesi genellikle bu durumu ağır kusur gösteren ciddi bir olgu olarak görür.
-
Beraat kararı verilmişse, bu her zaman “olay hiç yaşanmadı” anlamına gelmeyebilir; delil yetersizliği nedeniyle de beraat verilmiş olabilir. Aile mahkemesi, kendi önündeki tanık ve diğer delillerle olayı ayrıca değerlendirebilir.
9. Uygulamada Stratejik Öneriler
9.1. Hakaret ve Tehdide Maruz Kalan Taraf Açısından
-
Olayları tarihleriyle birlikte not etmek,
-
Mümkünse mesajları silmeden saklamak, ekran görüntülerini almak,
-
Ciddi tehdit durumlarında hemen kolluğa başvurmak,
-
Gerekirse koruma ve uzaklaştırma kararı talep etmek,
-
Çocukların önünde gerçekleşen olayları özellikle mahkeme önünde vurgulamak,
-
Boşanma ve ceza süreçlerini birlikte yürütebilecek uzman bir avukatla çalışmak,
hakların etkin korunması açısından önemlidir.
9.2. Hakaret ve Tehdit İddiasıyla Karşı Karşıya Kalan Taraf Açısından
-
Alelacele ve duygusal tepkilerle karşı şikâyet veya karşı hamleler yapmadan önce,
-
Mesaj içeriklerini, yazışma geçmişini, kendi davranışlarını dikkatle gözden geçirmek,
-
Eğer gerçekten haksız ve ağır sözler söylenmişse, gerektiğinde özür ve uzlaşma yollarını düşünmek,
-
Yalnızca eşe değil, çocuklara ve çevreye yansıyan olumsuz davranışların ileride velayet, tazminat ve nafaka bakımından aleyhe sonuç doğuracağını unutmamak,
olası zararları sınırlandırmak açısından faydalı olacaktır.
9.3. Karşılıklı Hakaret ve Tehditte Dengeyi Doğru Okumak
-
Taraflardan biri sürekli olarak saldırgan, diğeri daha çok savunmada ve tepkisel ise,
-
Bir tarafın fiilleri daha sistematik, planlı ve aşağılayıcı ise,
-
Tehdit fiilleri fiziksel şiddet ve istismar geçmişiyle birleşiyorsa,
bu durumlar hem ceza hakimi hem aile hakimi tarafından ağır kusur olarak görülmektedir.
Bu nedenle, “zaten o da bana hakaret etti, ben de ona” anlayışı çoğu zaman kusur dengesini eşitlemez; mahkemeler olayın seyri ve yoğunluğuna göre daha ağır kusurlu tarafı tespit etmeye çalışır.
10. Sonuç: Boşanma Sürecinde Sözün Sınırı Hukuki Sınırdır
Boşanma sürecinde tarafların kırılması, incinmesi, öfkelenmesi insani olarak anlaşılabilir. Ancak hakaret ve tehdit içeren davranışlar, artık yalnızca “duygusal tepki” olmaktan çıkarak:
-
Ceza hukuku bakımından suç,
-
Aile hukuku bakımından ağır kusur,
-
Tazminat, nafaka ve velayet bakımından belirleyici bir unsur
haline gelir.
Özellikle karşılıklı hakaret ve tehdit durumlarında, taraflar çoğu zaman “nasıl olsa o da bana söyledi” düşüncesiyle savunma yapma eğilimindedir. Oysa hukuk, her iki tarafın davranışını ayrı ayrı değerlendirir; sistematik şiddet uygulayan, sürekli baskı kuran, tehdidi araç haline getiren eş, diğer tarafa göre daha ağır kusurlu kabul edilebilir.
Bu nedenle:
-
Boşanma sürecinde iletişimin mümkün olduğunca soğukkanlı, yazılı ve kontrollü yürütülmesi,
-
Duygusal reaksiyonla söylenen her sözün ileride dosyaya “delil” olarak girebileceğinin unutulmaması,
-
Hakaret ve tehdide maruz kalınması halinde hakların ceza hukuku ve aile hukuku boyutları birlikte düşünülerek profesyonel destekle hareket edilmesi,
tarafların hem ceza sorumluluğu hem de boşanma dosyasındaki hak kayıpları açısından son derece önemlidir.