Gemi Personelinin Hak Arama Yolları
Gemi Personelinin Hak Arama Yolları
Disiplin Cezaları,Mobbing ve Psikolojik Taciz Karşısında Hak Arama Yolları
1. Giriş: Disiplin ile Mobbing Arasındaki İnce Çizgi
Gemi, hiyerarşik yapının en sert hissedildiği çalışma ortamlarından biridir. Emniyet, seyrüsefer ve ticari menfaatler gereği kaptanın ve amirlerin disiplin yetkisi güçlüdür; ancak bu yetki sınırsız değildir. Disiplin adı altında aşağılamaya, sistematik baskıya, dışlamaya ve psikolojik yıkıma dönüşen uygulamalar hukuken “mobbing” (psikolojik taciz) olarak nitelendirilir ve ciddi tazminat sorumluluğu doğurabilir.
Bu nedenle, deniz iş hukukunda hem meşru disiplin cezalarının sınırlarını hem de mobbing teşkil eden davranışları ayırt etmek, gemi personelinin hak arama stratejisini doğru kurmak açısından kritik önemdedir.
2. Hukuki Çerçeve: Deniz İş Kanunu, TBK ve Kaptanın Yetkisi
2.1. Deniz İş Kanunu’nun Rolü
Gemi adamı ile donatan/işveren arasındaki ilişki büyük ölçüde 854 sayılı Deniz İş Kanunu (DİK) ile düzenlenir. Kanun, gemi adamının çalışma koşulları, ücret, fazla mesai, iş güvencesi ve bazı cezai hükümleri içermekle birlikte, disiplin rejimini ayrıntılı bir şekilde kataloglamaz.
DİK m. 38’de, ücret kesintisi disiplin cezası olarak açıkça düzenlenmiş; hangi hâllerde ve ne ölçüde uygulanabileceğine dair çerçeve çizilmiştir.
DİK’te hüküm bulunmayan hâllerde öğretide baskın görüş, boşlukların İş Kanunu ile değil, Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve genel özel hukuk ilkeleri ile tamamlanması gerektiği yönündedir.
2.2. TBK m. 417: İşverenin Gözetme Borcu ve Mobbing
TBK m. 417, işverenin işçinin kişiliğini koruma, iş sağlığı ve güvenliğini sağlama ve işçinin psikolojik tacize uğramaması için gerekli önlemleri alma borcunu açıkça düzenler.
Bu hüküm, gemi personeli açısından şu sonuçları doğurur:
-
İşveren ve gemi amirleri, disiplin yetkilerini kullanırken personelin onurunu, saygınlığını ve ruhsal bütünlüğünü zedeleyemez.
-
Gemi içinde diğer personelin yaptığı psikolojik tacizleri önlemek, müdahale etmek ve durdurmakla da yükümlüdür.
-
Aksi hâlde, TBK m. 417 ve m. 49–58 kapsamında tazminat sorumluluğu söz konusu olur.
2.3. Kaptanın Yetkisi ve Sınırları
Doktrinde ve bazı yabancı düzenlemelerde kaptan; gemi organizasyonunda “aile reisinin konumuna benzer” bir otorite olarak tasvir edilir; ancak bu otorite, personeline insana yaraşır biçimde davranma yükümlülüğü ile sınırlıdır.
Kaptan;
-
Gemi disiplinini sağlamak,
-
Emniyet ve düzen için emir vermek,
-
Gerekirse disiplin soruşturması yürütmek
yetkisine sahiptir. Fakat bu yetki, keyfî, aşağılayıcı, sistematik baskı kurma hakkı anlamına gelmez. Bu noktada meşru disiplin ile mobbing ayrımı ortaya çıkar.
3. Gemi Personelinin Disiplin Cezaları: Meşru Olan Nedir?
3.1. Disiplin Yetkisinin Dayanakları
Gemi personeli hakkında uygulanabilecek disiplin cezalarının dayanakları genel olarak şunlardır:
-
Deniz İş Kanunu (özellikle m. 38 – ücret kesintisi cezası),
-
Toplu iş sözleşmesi hükümleri (disiplin kurulu, ceza türleri, usul),
-
Bireysel deniz hizmet sözleşmesi,
-
İşverenin iç disiplin yönetmeliği (geçerli ve işçi lehine yorumlanmak kaydıyla),
-
TBK hükümleri ve dürüstlük kuralı.
Her disiplin cezası için “kanun, toplu iş sözleşmesi veya sözleşme dayanağı” aranmalıdır. Sözleşme ve TİS’te yer almayan, kanuna da aykırı olan keyfî yaptırımlar hukuken tartışmaya açıktır.
3.2. Ücret Kesintisi Cezası (DİK m. 38)
DİK m. 38’e göre:
-
İşveren veya vekili, sadece toplu iş sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinde gösterilmiş sebeplerle ücret kesintisi cezası uygulayabilir.
-
Sebepleri gemi adamına derhâl bildirilmelidir.
-
Bir ayda yapılacak kesinti miktarı, üç gündelikten fazla olamaz.
Dolayısıyla;
-
“Kafama göre maaştan 10 gün kesiyorum” şeklindeki uygulamalar açıkça kanuna aykırıdır.
-
TIS’te veya sözleşmede sayılmayan, muğlak gerekçelere dayanarak kesinti yapılması da hukuken sakattır.
-
Süre ve oran sınırlarına uyulmaması hâlinde, işçi kesilen ücretin iadesini iş mahkemesinde talep edebilir.
3.3. Diğer Disiplin Cezaları: İhtar, Kınama, Yer Değiştirme vs.
Toplu iş sözleşmeleri ve iç disiplin yönetmelikleri sıkça şu cezaları öngörür:
-
Yazılı uyarı,
-
Kınama,
-
Geçici görev/yer değişikliği,
-
Belirli sosyal haklardan geçici mahrumiyet,
-
Tekerrür hâlinde iş sözleşmesinin feshi.
Bu yaptırımların ölçülülük ilkesine uygun olması gerekir. Örneğin, küçük bir mesai gecikmesi nedeniyle “kara personele sürme”, sürekli kötü vardiyaya yazma, yaşam alanını kasıtlı olarak kötüleştirme, cezayı aşan ve mobbinge yaklaşan uygulamalardır.
4. Disiplin mi, Mobbing mi? Psikolojik Tacizin Unsurları
4.1. Mobbing Nasıl Tanımlanır?
Öğreti ve Yargıtay içtihadında mobbing; bir işçiye yönelik sistematik, süreklilik arz eden, yıldırma ve dışlama amaçlı psikolojik saldırılar olarak tanımlanır.
Unsurları özetle:
-
Hedef alma: Belli bir gemi adamının özellikle seçilmiş olması,
-
Süreklilik ve sistematiklik: Tek seferlik çıkışlar değil, belirli bir döneme yayılan uygulamalar,
-
Amaç veya sonuç: İşçiyi yıldırma, yalnızlaştırma, itibarsızlaştırma veya işten ayrılmaya zorlamaya yönelmiş davranışlar,
-
Psikolojik etki: Onur kırıcı, aşağılayıcı, ayrımcı, baskı yaratıcı bir atmosfer.
Yargıtay; psikolojik tacizi, işverenin eşit davranma borcu ve gözetme borcuna aykırılık ve aynı zamanda kişilik hakkı ihlali olarak nitelendirmekte, buna dayalı manevi tazminat taleplerini kabul edebilmektedir.
4.2. Deniz İşyerine Özgü Mobbing Örnekleri
Gemi ortamında mobbing, tipik olarak şu şekillerde karşımıza çıkabilir:
-
Aynı personele sürekli en ağır, en kirli, en riskli vardiyaların verilmesi,
-
Dinlenme alanını paylaşmasına engel olmak, kabinde yalnız bırakmak, sosyal izolasyon,
-
Sürekli alay, lakap takma, “kara görmeden indiririm seni” tarzı tehditkâr söylemler,
-
“Kara tarafında referans vermem, sektörde iş bulamazsın” gibi mesleki itibara yönelik tehditler,
-
Haksız tutanaklarla personeli sürekli “savunma vermeye” zorlamak,
-
Rapor ve sağlık şikâyetlerini küçümseyerek, “naz yapma, çalışacaksın” diyerek sistematik baskı kurmak.
Bu tür uygulamalar, disiplin yetkisinin amacını aşan, TBK m. 417 anlamında psikolojik taciz niteliği taşıyan davranışlardır.
5. Hak Arama Yolları: Disiplin Cezası ve Mobbing Karşısında Ne Yapılabilir?
5.1. İç Başvuru Yolları: Kaptan, Şirket Yönetimi, Sendika
İlk adım, çoğu zaman iç prosedürleri işletmek olmalıdır:
-
Haksız disiplin cezasına karşı yazılı itiraz,
-
Kaptan veya şirketin insan kaynaklarına yazılı başvuru,
-
Toplu iş sözleşmesinde öngörülmüşse disiplin kuruluna itiraz,
-
Sendika temsilcisine şikâyet ve tutanak tutturma.
Bu aşamada dikkat edilmesi gereken, her adımı yazılı iz bırakacak şekilde yapmak; e-posta, dilekçe, SMS, WhatsApp kayıtlarını saklamaktır.
5.2. Ücret Kesintisinin İadesi ve Disiplin Cezasının İptali
DİK m. 38’deki sınırları aşan, dayanağı olmayan veya usule aykırı ücret kesintileri için gemi personeli:
-
İş mahkemesinde (DİK’e tabi gemi adamı için görevli mahkeme)
-
“Ücret alacağı” davası açarak,
-
Haksız kesilen tutarların yasal faizi ile birlikte iadesini isteyebilir.
Ayrıca disiplin cezasının; çalışma koşullarını ağırlaştırdığı, kariyerine zarar verdiği, haksız ve ölçüsüz olduğu ispatlandığında, kişilik hakkının ihlali iddiasıyla manevi tazminat da talep edilebilir.
5.3. Mobbing Nedeniyle Tazminat ve Haklı Fesih
Mobbing mağduru gemi personeli için en önemli başlıklar:
-
Haklı fesih hakkı:
-
Psikolojik taciz, iş şartlarında esaslı olumsuz değişiklik ve kişilik hakkı ihlali oluşturuyorsa, işçi sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir.
-
Bu durumda, şartları varsa kıdem tazminatı talep hakkı doğar (DİK veya TBK rejimine göre).
-
-
Maddi–manevi tazminat:
-
TBK m. 417, 49 ve 58 uyarınca, mobbing nedeniyle doğan gelir kaybı, tedavi masrafları gibi maddi zararlar ile onur kırıcı muamele nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir.
-
Yargıtay, sistematik baskı ve dışlama yoluyla işçinin işten ayrılmaya zorlandığı durumları mobbing kapsamında değerlendirmekte ve işçiye manevi tazminat ile birlikte feshe bağlı alacaklarını tanıyabilmektedir.
5.4. Ceza Hukuku ve İdari Başvurular
Mobbing sürecinde bazı davranışlar, aynı zamanda suç oluşturabilir:
-
Hakaret (TCK m. 125),
-
Tehdit (TCK m. 106),
-
Cinsel taciz (TCK m. 105),
-
Kasten yaralama, özgürlüğü kısıtlama vb.
Bu hâllerde gemi personeli, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabilir.
Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, liman başkanlıkları, bayrak devletinin denetim makamları ve sendika kanalları üzerinden idari başvurular da gündeme gelebilir; özellikle uluslararası sefer yapan gemilerde MLC şikâyet mekanizmaları önem kazanır.
6. İspat ve Strateji: Gemi Personeli Ne Toplamalı?
Mobbing ve haksız disiplin cezalarında en kritik sorun ispattır. Yargıtay; mobbing iddialarında olayların somutlaştırılmasını, tarih tarih ortaya konmasını ve tanık–belge ile desteklenmesini beklemektedir.
Gemi personeli açısından pratik olarak:
-
Vardiya çizelgeleri, görev listeleri, sürekli kötü vardiya verildiğini gösteren kayıtlar,
-
Gemi jurnal kayıtları, iç yazışmalar, e-postalar, SMS/WhatsApp mesajları,
-
Kaptan ve amirlerin hakaret, tehdit ve baskılarının geçtiği ses veya yazılı kayıtlar (hukuka uygun olduğu ölçüde),
-
Aynı gemide çalışan personelin tanıklığı,
-
Psikolojik etkileri gösteren sağlık raporları, psikiyatri/psikolog raporları,
davanın seyrini belirleyecek önemdedir.
Uygulamada, “mobbing günlüğü” tutmak (tarih, saat, olay, şahitler şeklinde) hem iç başvurularda hem de mahkeme sürecinde delilleri sistematik hâle getirir.
7. Sonuç: Disiplin Geminin Düzeni İçindir, Deniz İşçisinin Onurunu Kırmak İçin Değil
Gemi personelinin disiplin altında çalışması elbette kaçınılmaz; ancak bu, hukuk dışı baskı ve psikolojik şiddet anlamına gelmez.
Özetle:
-
Disiplin cezalarının sınırları DİK m. 38, TİS ve sözleşme hükümleriyle çizilmiştir; keyfî ücret kesintileri ve ölçüsüz yaptırımlar hukuka aykırıdır.
-
İşveren ve gemi amirleri, TBK m. 417 gereği, gemi personelinin psikolojik tacize uğramamasını sağlamakla yükümlüdür; mobbing ciddi tazminat sorumluluğu doğurur.
-
Mobbing mağduru gemi adamı; iç başvuru yollarını kullanmak, ücret kesintilerine dava açmak, haklı nedenle fesih, kıdem tazminatı ve manevi tazminat istemek, gerekli hâllerde ceza ve idari mercilere başvurmak suretiyle haklarını etkin biçimde koruyabilir.
SSS – Kısa Soru & Cevaplar
1. Gemi personeline sınırsız ücret kesintisi cezası verilebilir mi?
Hayır. DİK m. 38’e göre ücret kesintisi ancak TİS veya sözleşmede gösterilen nedenlerle yapılabilir ve bir ayda üç gündelikten fazla olamaz. Fazlası hukuka aykırıdır ve iadesi dava yoluyla istenebilir.
2. Her sert hitap veya yüksek sesle konuşma mobbing sayılır mı?
Tek seferlik öfke patlamaları genellikle mobbing sayılmaz; mobbing için sistematik, süreklilik arz eden, hedefe yönelmiş baskı gerekir. Ancak bu tür davranışlar sıklaşır ve kişinin onurunu zedeleyecek boyuta ulaşırsa psikolojik taciz kapsamında değerlendirilir.
3. Mobbing yaşayan gemi personeli hangi mahkemede dava açar?
DİK’e tabi gemi adamlarının işçilik alacakları ve tazminat taleplerinde iş mahkemeleri görevlidir; arabuluculuk çoğu durumda dava şartıdır. Yabancı bayraklı gemiler veya TBK’ya tabi sözleşmelerde de, iş ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemeleri görevli kabul edilmektedir.