Ticaret Siciline Kayıt Zorunluluğu
Ticaret Siciline Kayıt Zorunluluğu: Hangi İşletmeler Kayıt Olmak Zorunda, Kayıt Olmazsanız Ne Olur?
Türkiye’de bir faaliyeti “iş” olmaktan çıkarıp gerçek anlamda “ticari işletme” seviyesine taşıyan en önemli adımlardan biri, ticaret siciline tescildir. Pek çok girişimci şirket kuruluşuna, şahıs işletmesi açmaya ya da e-ticarete başlarken vergi kaydını halletmekle yetiniyor; ticaret siciline tescili ise ya hiç yaptırmıyor ya da sonradan aklına getiriyor. Oysa ticaret siciline kayıt hem zorunlu hem de işletmenin geleceği açısından belirleyici sonuçlar doğuran bir işlemdir.
Bu yazıda;
- Ticaret sicili nedir, ne işe yarar?
- Hangi işletmeler ticaret siciline kayıt olmak zorundadır?
- Kayıt olmazsanız hangi hukuki ve mali sonuçlarla karşılaşırsınız?
- E-ticaret, Instagram satışı, freelancer gibi gri alanlarda durum nedir?
sorularını, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve güncel idari para cezaları çerçevesinde detaylı şekilde ele alacağız.
1. Ticaret Sicili Nedir, Ne İşe Yarar?
Ticaret sicili, ticari işletmelerle ilgili hukuki bilgilerin (ticaret unvanı, merkez adresi, ortaklık yapısı, şube bilgileri, temsile yetkili kişiler vb.) kaydedildiği, kamuya açık resmi kayıt sistemidir. Tescil işlemleri ticaret sicili müdürlükleri tarafından yürütülür, ilanlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanır.
TTK’ya göre ticaret sicilinin temel işlevleri:
- Aleniyet sağlamak:
Sicil kayıtları kural olarak herkesin incelemesine açıktır (aleni). Böylece üçüncü kişiler (bankalar, tedarikçiler, müşteriler, kamu kurumları) kiminle muhatap olduklarını güvenilir bir kaynaktan görebilir. - Görünüşe güven yaratmak:
Sicilde tescil edilip ilan edilen bilgiler ile fiili durum arasında fark varsa, iyi niyetli üçüncü kişiler ilan edilen duruma güvenmekte korunur. Bu, tapu sicilindeki görünüşe güven ilkesine benzer şekilde ticaret sicili için de geçerlidir. - Kurucu veya bildirici etki:
Bazı işlemlerde (örneğin şirket kuruluşu, anonim şirkette esas sözleşme değişikliği, ticari işletme devri gibi) tescil kurucu niteliktedir; yani tescil yapılmadıkça hukuki sonuç doğmaz. Diğer pek çok işlemde ise tescil bildirici niteliktedir; hak zaten doğmuştur ama üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ve ispat kolaylığı için tescil gerekir.
Sonuç olarak, ticaret siciline kayıt; yalnızca “bürokratik bir formalite” değil, işletmenin hukuki kimliğini, temsil yetkisini, ticaret unvanını ve üçüncü kişilere karşı güvenilirliğini belirleyen kilit bir adımdır.
2. Tacir ve Ticari İşletme: Kayıt Zorunluluğunun Temeli
Ticaret siciline kayıt zorunluluğunu anlayabilmek için önce “ticari işletme” ve “tacir” kavramlarını netleştirmek gerekir.
2.1. Ticari işletme nedir?
TTK m. 11’e göre ticari işletme; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedefleyen, devamlı ve bağımsız şekilde yürütülen faaliyetlerin oluşturduğu işletmedir. Esnaf işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.
Bu tanımdan hareketle ticari işletmenin unsurlarını şöyle özetleyebiliriz:
- Gelir sağlama amacı (kâr amacı ağır basar),
- Devamlılık (tek seferlik iş değil, süreklilik arz eder),
- Bağımsızlık (işveren, kendi adına ve hesabına iş görür),
- Esnaf işletmesi sınırını aşan iş hacmi (ciro, sermaye, organizasyon).
Örneğin;
- Küçük bir mahalle bakkalı, belirli ciro sınırının altında ise esnaf işletmesi,
- Organize bir mağaza zinciri, internet üzerinden yoğun satış yapan depo-loji̇stik organizasyonlu işletmeler ise ticari işletme olarak değerlendirilir.
2.2. Tacir kimdir?
TTK’ya göre tacir, bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişidir. Tacir;
- Gerçek kişi (şahıs) tacir,
- Tüzel kişi tacir (anonim şirket, limited şirket, kollektif, komandit, kooperatif vb.)
olabilir. Ayrıca;
- Bir ticaret şirketi, tescil ile tüzel kişilik kazandığı anda tacir sıfatını da kazanır.
- Dernek ve vakıflar, ticari işletme işletmeleri halinde tacir sayılabilir.
- “Tacir sayılanlar” ve “tacir gibi sorumlu olanlar” da vardır. (bkz.Tacir Sıfatı Kazanmanın Hukuki Sonuçları )
2.3. Esnaf kimdir? Esnaf sicili – ticaret sicili ayrımı
Daha küçük ölçekli, sermaye ve organizasyon unsuru zayıf, ciro sınırı altında kalan faaliyetler esnaf işletmesi sayılır. Esnaf için;
- Esnaf ve Sanatkârlar Sicili’ne kayıt zorunludur,
- Ticaret siciline tescil zorunluluğu yoktur.
Dolayısıyla kayıt zorunluluğu değerlendirilirken:
“Ben tacir miyim, yoksa esnaf mıyım?” sorusuna, iş hacmi ve organizasyon düzeyi dikkate alınarak cevap aranmalıdır.
3. Ticaret Siciline Kayıt Olmak Zorunda Olan İşletmeler
TTK m. 18, tacirin ticaret unvanı seçme, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirme ve ticari defter tutma yükümlülüğünü açıkça düzenler.
Ayrıca TTK m. 40; her tacirin, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmesini zorunlu kılar.
Bu çerçevede başlıca gruplar şunlardır:
3.1. Gerçek kişi tacirler (şahıs işletmeleri)
Şu unsurları taşıyan gerçek kişiler tacir sayılır ve ticaret siciline kayıt olmak zorundadır:
- Faaliyet devamlı ve bağımsız yürütülüyorsa,
- Esnaf işletmesi sınırını aşan ölçüde gelir ve iş hacmi söz konusuysa,
- Bir organizasyon içinde mal/hizmet sunuluyorsa (depo, çalışan, ekipman, reklam vb.).
Örnekler:
- Toptan gıda ticareti yapan depo işletmesi,
- Büyük metrekareli, çalışanlı bir perakende mağazası,
- Yoğun sipariş alan e-ticaret depo işletmesi,
- Üretim atölyesi (mobilya, tekstil, gıda vb.)
Bu tür faaliyetlerde bulunan gerçek kişi, işletmeyi açtığı tarihten itibaren 15 gün içinde ticaret siciline tescil yaptırmalıdır.
3.2. Ticaret şirketleri (AŞ, Ltd., kollektif, komandit, kooperatif)
Ticaret şirketleri, kanunen tacirdir ve ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanırlar.
- Anonim şirketler (AŞ)
- Limited şirketler (Ltd. Şti.)
- Kollektif şirketler
- Komandit şirketler
- Kooperatifler
için ticaret siciline tescil kurucu niteliktedir; tescil yapılmadıkça şirket hukuken doğmuş sayılmaz.
Ayrıca şirketlerin;
- Esas sözleşme değişiklikleri,
- Sermaye artırımı/azaltımı,
- Şube açılması,
- Tasfiye memurlarının atanması,
gibi pek çok işlemi de ticaret siciline tescil edilmek zorundadır.
3.3. Şubeler
TTK m. 40’a göre, merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yer ticaret siciline tescil edilir. Aynı şekilde, yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubeleri de bulundukları yer siciline tescil olunmak zorundadır.
Örneğin, merkezi İstanbul’da olan bir limited şirketin Ankara şubesinin, Ankara Ticaret Sicili’ne “X Ltd. Şti. Ankara Şubesi” olarak tescil edilmesi gerekir.
3.4. Yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubeleri ve ticari mümessilleri
Yabancı bir anonim şirket veya limited şirket, Türkiye’de şube açarak ticari faaliyette bulunuyorsa;
- Ticaret siciline tescil,
- Türkiye’de bir temsilci veya ticari mümessil atanması,
- İlgili izinlerin alınması
zorunludur. Aksi halde; hem ticaret sicili kaynaklı idari cezalar hem de vergi ve yabancı sermaye mevzuatı kapsamında sorunlar gündeme gelir.
3.5. Donatma iştiraki ve benzeri yapılar
Donatma iştiraki gibi bazı özel yapılar, ticari işletme niteliğinde faaliyette bulunmaları halinde tacir sayılır ve ilgili düzenlemelere göre ticaret siciline tescil olabilirler. Bu alan daha çok deniz ticareti pratiğinde karşımıza çıkar.
3.6. E-ticaret, Instagram satışı, online pazar yeri satıcıları
Son yıllarda en çok tereddüt edilen konulardan biri şudur:
“Sadece Instagram’dan ürün satıyorum, ticaret siciline kayıt yaptırmak zorunda mıyım?”
Burada belirleyici olan, kullanılan platform değil, faaliyetin ticari işletme boyutuna ulaşıp ulaşmadığıdır.
- Ara sıra satış yapan, düşük tutarlı ve düzensiz işlemler gerçekleştiren kişi, genellikle ticari işletme değil; gelir vergisi bağlamında “diğer kazanç ve iratlar” veya sınırlı esnaf faaliyeti olarak değerlendirilebilir.
- Düzenli stok tutan, reklam veren, kargo anlaşması yapan, ciddi ciroya ulaşan online satıcı ise artık ticari işletme işletiyor kabul edilebilir. Bu durumda ticaret siciline tescil, vergi kaydı, oda kaydı, SGK yükümlülükleri devreye girer.
Ayrıca e-ticaret yapan tacirlerin, mesafeli satış, cayma hakkı, ön bilgilendirme, KVKK ve e-ticaret mevzuatına uyumu da önem taşır.
3.7. Serbest meslek erbabı (avukat, doktor, mali müşavir vb.) – İstisna
Avukat, doktor, diş hekimi, mali müşavir, mimar gibi serbest meslek mensupları;
- Ticari kazanç değil, serbest meslek kazancı elde ederler,
- Ticaret siciline kayıt zorunluluğu bulunmaz,
- İlgili meslek odası/baro/oda kayıtları ve vergi kayıtlarıyla faaliyet gösterirler.
Ancak serbest meslek erbabı, faaliyetini ticari işletmeye dönüştürecek şekilde (örneğin medikal ürün ticareti yapmak, danışmanlık şirketi kurmak gibi) organizasyon kurarsa, bu ikinci faaliyet yönünden ticaret siciline tescil zorunluluğu doğabilir.
4. Ticaret Siciline Kayıt Süreci ve Uygulamada İzlenen Adımlar
Kayıt zorunluluğunu tespit ettikten sonra ikinci önemli soru şudur:
“Nasıl kayıt olurum, hangi belgeler gerekir?”
Detaylar ticaret sicili müdürlüğüne, işin niteliğine ve şirket türüne göre değişebilmekle birlikte, genel çerçeve şu şekildedir:
4.1. MERSİS üzerinden başvuru
Günümüzde ticaret siciline tescil işlemleri çoğunlukla MERSİS üzerinden yürütülmektedir.
- Öncelikle MERSİS’te başvuru yapılır,
- İşletme veya şirket ile ilgili bilgiler sisteme girilir,
- Sistem tarafından verilen MERSİS numarası üzerinden sicil müdürlüğüne başvuru tamamlanır.
4.2. Gerçek kişi tacir (şahıs işletmesi) için tipik belgeler
Uygulamada gerçek kişi tacir için istenebilen başlıca belgeler:
- Başvuru formu / dilekçe,
- Kimlik fotokopisi,
- İmza beyannamesi (noter veya sicil müdürlüğü huzurunda),
- İşyerine ilişkin kira sözleşmesi veya tapu fotokopisi,
- Vergi dairesi yoklama ve potansiyel vergi numarası bilgileri,
- Ticaret veya sanayi odasına kayıt evrakı,
- Faaliyet konusunu gösteren NACE kodu.
Her sicil müdürlüğü kendi ilan ettiği checklist’e göre ek belgeler isteyebilir; bu nedenle başvuru öncesi ilgili ticaret sicil müdürlüğünün web sayfasının incelenmesinde fayda vardır.
4.3. Şirketler için tescil süreci
Limited veya anonim şirket kuruluşunda tipik olarak:
- MERSİS’te esas sözleşmenin oluşturulması,
- Ortaklar, sermaye, merkez adresi, temsil ve ilzam gibi bilgilerin sisteme girilmesi,
- Kuruluşun tescil başvurusu ve gerekli harçların, ilan bedellerinin ve oda kayıt bedellerinin ödenmesi,
- Noter onaylı imza beyannameleri veya ticaret sicili huzurunda imza beyanı,
- Şirket ana sözleşmesinin tescil ve ilanı
gibi adımlar izlenir.
Tescil tamamlandığında şirket;
- Tüzel kişilik kazanır,
- Tacir sıfatı elde eder,
- Ticaret unvanı hukuken korunur.
5. Ticaret Siciline Kayıt Olmamanın Hukuki ve Mali Sonuçları
Asıl kritik kısım burasıdır. Pek çok kişi “şimdilik bekleyeyim, işler biraz büyüsün öyle sicile giderim” mantığıyla hareket ediyor. Oysa;
- Tescil öncesinde fiilen ticari işletme işletiyorsanız, tacir gibi tüm yükümlülüklere tabisiniz,
- Tescilin yapılmaması ise ek riskler ve idari para cezaları doğuruyor.
5.1. Tacirlik sıfatı tescilsiz de kazanılır!
TTK m. 18’e göre tacir; ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olmakla birlikte, tacirlik sıfatı tescile bağlı değildir. Yani:
- Fiilen ticari işletme işletiyorsanız,
- Tescil yaptırmamış olsanız dahi tacir sayılırsınız.
Bu durumda;
- Tacirlerin tabi olduğu iflas hükümlerine,
- Basiretli iş adamı gibi davranma ölçütüne,
- Ticari defter tutma yükümlülüğüne,
- Ticari iş karinesi ve ticari faiz, temerrüt, haksız rekabet hükümlerine
tabi olursunuz. Yani tescil yaptırmamak sizi tacirlik sorumluluğundan kurtarmaz; sadece koruyucu mekanizmalarınız zayıflar ve cezai/idari yaptırımlara açık hale gelirsiniz.
5.2. Tescile davet ve idari para cezası (TTK m. 33, 38 ve 51 ilişkisi)
Tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş hususları tespit eden ticaret sicili müdürü, ilgilileri uygun bir süre içinde tescile davet eder. Bu davete rağmen süresi içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebebini bildirmeyen kişiler hakkında;
- Mahallin en büyük mülki amiri tarafından idari para cezası uygulanır (TTK m. 33/2).
Ayrıca;
- Tescil ve kayıt için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar,
- Ticaret unvanı ile işlem yapmayanlar,
- Unvanını işyerinde ve belgelerinde göstermeyenler,
- Tescil ve ilan zorunluluğuna aykırı hareket edenler
için de TTK m. 38 ve 51 uyarınca idari para cezaları öngörülmüştür.
2025 yılı için yayımlanan idari para cezası tutarlarına göre;
- Tescile davete rağmen tescil yaptırmayanlar (TTK m. 33/2) için 17.686 TL,
- Tescil için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar (TTK m. 38/1) için 35.416 TL,
- Ticaret unvanı ve diğer bilgilerle ilgili yükümlülüklere aykırılıklar (TTK m. 51/2) için yine 35.416 TL civarında idari para cezası öngörülmüştür.
Bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır; dolayısıyla ilerleyen yıllarda daha yüksek olacaktır.
5.3. Sicilin olumlu-olumsuz etkisi ve görünüşe güven: İspat ve sorumluluk riskleri
Ticaret siciline tescil edilmeyen bir hususu;
- Kural olarak üçüncü kişilere karşı ileri süremezsiniz,
- Buna karşılık sicilde tescil edilmiş bir hususun gerçek duruma aykırı olduğunu ileri sürecek üçüncü kişi, bunu ispatla yükümlüdür.
Örneğin;
- Şirketinizin yetkili temsilcilerini değiştirdiniz, ancak ticaret siciline tescil etmediniz. Banka, eski yetkiliyle işlem yaparsa ve bu sicilde hâlâ eski yetkili olarak görünüyorsa, üçüncü kişinin sicile güveni korunur.
- Ticari işletmenizin merkezini değiştirdiniz ama tescil ettirmediniz; tebligatlar eski merkez adresine yapılırsa, bu tebligatlar kural olarak geçerli kabul edilebilir.
Tescilsiz işletme veya eksik tescil, ileride ciddi ispat güçlükleri, haksız rekabet iddiaları ve sorumluluk riskleri doğurur.
5.4. Ticaret unvanı ve marka hakları bakımından zayıflayan koruma
Ticaret unvanı, ticaret siciline tescille korunur. Tescil yaptırmayan bir tacir;
- Unvanını hukuken korumakta zorlanır,
- Aynı veya benzer unvanı başka bir tacir tescil ettirirse, üstün hak iddiasında güçlük yaşar,
- Haksız rekabet davasında elini zayıflatır.
Ayrıca marka tescili ve diğer fikri mülkiyet hakları bakımından da ticaret sicili kaydı, kurumsal kimliği güçlendiren ve hak sahipliğini ispatı kolaylaştıran bir unsurdur.
5.5. Vergi ve SGK boyutu: “Kayıtsız” ticari faaliyetin ağır sonuçları
Ticaret siciline kayıt yaptırmamak çoğu zaman vergi ve SGK kayıtlarının da eksik olması sonucunu doğurur. Bu ise:
- Vergi Usul Kanunu çerçevesinde usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları,
- KDV, gelir/kurumlar vergisi, stopaj, muhtasar ve BA-BS bildirimleri yönünden gecikme faizleri ve vergi ziyaı cezaları,
- Sigortasız işçi çalıştırılması halinde SGK idari para cezaları ve hizmet tespit davaları,
- Belediye nezdinde ruhsatsız işyeri çalıştırmanın sonuçları
gibi ağır yaptırımlar doğurabilir.
Kısacası; ticaret siciline kayıt yaptırmamak, sadece birkaç bin liralık bir idari cezayı göze almak değildir; vergi, SGK, belediye ve diğer kamu otoriteleri yönünden çok daha yüksek bir risk bütünü anlamına gelir.
5.6. Ceza hukuku boyutu: Vergi kaçakçılığı ve belgede sahtecilik riskleri
Kayıtsız veya eksik kayıtlı faaliyet;
- VUK kapsamındaki vergi kaçakçılığı suçlarını,
- TTK ve TCK kapsamında gerçeğe aykırı belge düzenleme ve ticari defterlerde sahtecilik suçlarını
gündeme getirebilir. Özellikle şirket kuruluşu, sermaye yapısı ve finansal tablolarla ilgili gerçeğe aykırı kayıt ve beyanlarda TTK m. 549 ve 562, TCK’nın sahtecilik hükümleri devreye girebilir.
Bu nedenle “nasıl olsa yakalanmam” mantığı, ceza hukuku bakımından son derece risklidir.
6. Uygulamada Sık Sorulan Örnekler: Kayıt Zorunluluğu Var mı?
6.1. Instagram’dan el yapımı ürün satan ev hanımı
- Ara sıra, düşük tutarlı, düzensiz satışlar yapıyor,
- Organizasyon yok, çalışan yok, büyük ciro yok.
Bu durumda çoğu zaman ticari işletme değil; esnaf sınırında veya vergi hukuku bakımından farklı değerlendirmelere konu olabilen bir faaliyet söz konusudur. Ticaret siciline kayıt zorunluluğu olmayabilir; ancak vergi yönünden durum ayrıca analiz edilmelidir.
6.2. Yıllık cirosu yüz binlerce lira olan e-ticaret satıcısı
- Depo kiralamış, düzenli stok tutuyor,
- Reklam veriyor, kargo anlaşmaları var,
- Çalışan çalıştırıyor, düzenli ve yoğun satış yapıyor.
Bu halde artık ticari işletme söz konusudur. Kural olarak:
- Ticaret siciline tescil,
- Vergi kaydı,
- Oda kaydı,
- SGK yükümlülükleri
kaçınılmazdır. Kayıtsız kalmak, tacirlik sorumluluğundan kaçışı sağlamaz; aksine idari ve cezaî riskleri artırır.
6.3. Freelancer yazılımcı / grafik tasarımcı
Freelancer yazılımcı veya tasarımcı; tipik olarak serbest meslek erbabı sayılır.
- Ticaret siciline kayıt zorunluluğu yoktur,
- Vergi dairesine serbest meslek mükellefiyeti açtırması,
- Bağlı olduğu meslek odası varsa oraya kayıt olması beklenir.
Ancak bu kişi, işini bir şirket çatısı altında yürütmeyi tercih ederse (örneğin limited şirket kurarsa), şirket bakımından ticaret siciline tescil zorunlu hale gelir.
6.4. Doktor muayenehanesi, avukatlık bürosu
Doktorun muayenehanesi veya avukatın bürosu; serbest meslek faaliyeti kapsamındadır.
- Ticaret siciline tescil değil,
- Vergi kaydı ve meslek odası/baro kaydı zorunludur.
Ancak yan faaliyet olarak medikal ürün satışı, kozmetik ticareti gibi ticari kazanç doğuran faaliyete girilirse; bu ikinci faaliyet yönünden ticaret sicili gündeme gelebilir.
7. Ticaret Siciline Kayıt Zorunda Olup Olmadığınızı Nasıl Anlarsınız?
Kendi durumunuzu analiz etmek için şu sorular üzerinden bir kontrol listesi yapabilirsiniz:
- Faaliyetim devamlı mı?
Tek seferlik mi, yoksa sürekli mi? - Bağımsız mıyım?
Maaşlı çalışan değil, kendi hesabıma mı çalışıyorum? - Ciddi bir organizasyon var mı?
Depo, ofis, stok, çalışan, ekipman, reklam bütçesi gibi unsurlar söz konusu mu? - Esnaf sınırını aşan bir iş hacmim var mı?
Ciro, müşteri sayısı, işlem hacmi arttı mı? - Ticari defter tutmayı gerektirecek bir yoğunluğa ulaştım mı?
Bu sorulara büyük ölçüde “evet” diyorsanız, büyük ihtimalle ticari işletme işletiyorsunuz demektir; dolayısıyla:
- Tacir sayılıyor,
- Ticaret siciline tescil yükümlülüğü altında oluyorsunuz.
Bu noktada, özellikle gri alanlarda (e-ticaret, influencer gelirleri, çoklu gelir kaynakları vb.) bir mali müşavir ve mümkünse ticaret hukuku alanında çalışan bir avukat ile durum analizi yaptırmanız en sağlıklı yol olacaktır.
8. Ticaret Siciline Kayıt Olmanın Avantajları
Kayıt zorunluluğu dışında, ticaret siciline kayıt olmanın pek çok pratik avantajı vardır:
- Ticaret unvanınız hukuken korunur.
- Banka kredisi, leasing, faktoring gibi finansman araçlarına erişim kolaylaşır.
- Resmî ihalelere girme, kamuya mal/hizmet satma imkânı artar.
- Kurumsal kimlik, müşteri güveni ve marka değeri güçlenir.
- KOSGEB destekleri, teşvikler ve bazı hibe programlarına erişim imkânı artar.
- Ortaklık, yatırım alma, hisse devri gibi işlemler daha şeffaf ve güvenli yürütülür.
- Ticari defterler ve sicil kayıtları sayesinde uyuşmazlıklarda ispat yükü lehine şekillenir.
Dolayısıyla ticaret sicili kaydı; yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda ticari güvenin ve kurumsallaşmanın temel taşıdır.
9. Sık Sorulan Sorular (SSS)
9.1. Ticaret siciline kayıt zorunlu mu?
Eğer bir ticari işletme işletiyorsanız (esnaf işletmesi sınırını aşan, devamlı ve bağımsız faaliyet) veya bir ticaret şirketi kuruyorsanız, kural olarak ticaret siciline kayıt zorunludur.
9.2. Ticaret siciline kayıt olmazsam ne olur?
- Tacirlik sıfatınız fiilen devam eder; tüm sorumluluklar üzerinizdedir,
- TTK m. 33 ve 38 uyarınca idari para cezalarıyla karşılaşırsınız,
- Ticari unvanınızı korumakta zorlanırsınız,
- Sicilin olumlu-olumsuz etkisi nedeniyle üçüncü kişilere karşı bazı iddialarınızı ileri süremezsiniz,
- Vergi, SGK, belediye mevzuatı bakımından ağır yaptırımlar gündeme gelebilir.
9.3. Ticaret siciline kaydımı nasıl sorgularım?
- Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin çevrimiçi arama ekranı üzerinden,
- Ticaret sicili müdürlüklerinden alınacak ticaret sicil tasdiknamesi ile,
- MERSİS üzerinden şirket/işletme kaydınızın görüntülenmesiyle
kendi kayıtlarınızı kontrol edebilirsiniz.
9.4. Sadece Instagram’dan satış yapıyorum, ticaret siciline kayıt şart mı?
Tek başına platform önemli değildir; önemli olan faaliyetin ticari işletme boyutuna ulaşıp ulaşmadığıdır. Düşük hacimli ve süreksiz faaliyetlerde esnaf veya vergi bakımından farklı değerlendirmeler söz konusu olabilir; ancak ciddi hacim, stok, çalışan, reklam gibi unsurlar varsa ticaret siciline tescil gündeme gelir.
10. Sonuç: Ticaret Siciline Kayıt Olmak Zorunluluk ve Güvence Birlikte
Özetlemek gerekirse;
- Ticari işletme işleten gerçek kişiler ve tüm ticaret şirketleri, tacir sıfatının doğal sonucu olarak ticaret siciline kayıt olmak zorundadır.
- Tescil yaptırmamak; tacirlik sıfatını ortadan kaldırmaz, aksine tacire özgü ağır sorumluluklar devam ederken, koruyucu mekanizmalardan yararlanmayı zorlaştırır.
- TTK ve ilgili mevzuat, tescile davet, idari para cezaları ve sicilin olumlu-olumsuz etkisi gibi araçlarla kayıt dışı ticari faaliyeti caydırmayı hedefler.
Bu nedenle;
Bir faaliyete başlarken, “ticaret siciline kayıt zorunlululuğum var mı?” sorusunu en başta sormak ve gerekiyorsa kuruluş/tescil sürecini doğru şekilde yürütmek hayati önem taşır.
Profesyonel bakışla doğru kurgulanmış bir ticaret sicili kaydı;
- Hem ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda sizi korur,
- Hem de işinizi büyütürken bankalar, yatırımcılar ve müşteriler nezdinde güvenilirliğinizi artırır.
Kısacası, ticaret siciline kayıt; bir yük değil, işletmenizin hukuki zırhıdır.